Tüyler Ürperten İddia |
07-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tüyler Ürperten İddiaABD'li araştırmacı gazeteci Eric Schlosser, insanın kanını donduracak olayları açıkladı ABD ve Avrupa'da ucuz yem üretmek için yüksek proteinli maddeler yapıldı Koyun, sığır, kedi ve köpek ölülerinin artıklarından üretilen yemler ineklere yedirildi Bu olay 1997'ye kadar devam etti Türkiye 1996'ya kadar yılda ortalama 50 bin ton et ithal etti Ölü hayvanlarla beslenen ineklerin eti resmi yollarla ülkemize girdi, insanlarımıza yedirildi ABD Deli Dana'dan sonra yöntem değiştirdi Bu ülkede halen büyük baş hayvanların yemleri; at, eşek domuz ve kümes hayvanlarının ölüsü ile sığır kanından yapılıyor Türkiye şu anda hayvan yemi ihtiyacının yüzde 50'sini ithal ediyor En çok hayvan yemi aldığımız ülke ise ABD Yani hayvan leşinden yapılan yemler Türkiye'ye hala geliyor Türkiye'de kanser bu etler yüzünden patladı Türkiye'de kanser bu etler yüzünden patladı Mikrop dolu yemlerle beslenen hayvanların etini yiyen insanların, kanser ve Deli Dana olma riski çok yüksek! Mikrop dolu yemlerle beslenen hayvanların etini yiyen insanların, kanser ve Deli Dana olma riski çok yüksek! Farkında mısınız? kanser yayılıyor Türkiye'de kanser vakaları, son yıllarda korkunç derecede artış gösterdi Hemen hemen herkesin bir yakını kanser Hormonlu yiyecekler, stres ve sağlıksız beslenme baş sebep olarak gösteriliyor Ancak ABD'den ithal edilen mikroplu etlerin ve yemlerin kansere yol açma ihtimali çok yüksek Yani Türk insanı yıllardır "ölümle besleniyor Deli dana salgını patlayabilir Gazeteci Eric Schlosser, kitabında şu iddiada bulunuyor: "Deli Dana'nın kaynağı, mikrop dolu leşle beslenen hayvanlardır Bunların etlerini milyonlarca insan yedi Deli Dana mikrobunun vücuttaki kuluçka süresi bilinmiyor Yakında tıpkı bir veba salgını gibi Deli Dana salgını başlarsa şaşırmamak gerekir *** Şok gerçek! Amerika'nın kedi, köpek, domuz ve tavuk leşinden yapılmış yemlerle beslediği sığırları, Türkler de yiyor Yemek kültürümüzde büyük yeri olan kırmızı etin insan sağlığı için ne kadar zararlı bir zehir haline getirildiğini biliyor musunuz? Evde veya bir fast-food restoranında afiyetle yediğiniz et ve et ürünlerinin içinde neler olduğunu hiç düşündünüz mü? Ya da etini yediğiniz hayvanın nasıl beslendiğini? İddia ediyoruz ki, bu haberi okuduktan sonra bu ve buna benzer soruları oturup ciddi ciddi düşüneceksiniz Amerika'nın ünlü araştırmacı gazetecisi Eric Schlosser'in 'Hamburger Cumhuriyeti' adlı kitabı, 'Amerikan feast- food kültürünün içyüzüyle' birlikte, etteki korkunç tehlikeyi de belgeleriyle gözler önüne seriyor Bundan birkaç yıl öncesine kadar Türkiye de dahil dünyanın birçok ülkesine et ihraç eden Amerika'daki çiftliklerde ve mezbahalarda, inanılmaz şeyler yaşanıyor HAYVAN KANI DA KATILIYOR Konuyu yıllarca araştıran Schlosser'in verdiği bilgilere göre, tahıl fiyatlarının artması, ülkede bulunan ve ABD yönetimi üzerinde büyük ağırlığı olan hayvan üreticilerini, daha ucuz sığır yemlerine yöneltti Özellikle büyümeyi hızlandıran yüksek proteinli maddeler, hayvancıların gözdesi haline geldi Bu nedenle, Amerika'daki büyükbaş hayvanların tamamına yakın bir bölümü, koyun, sığın, kedi, köpek ve domuz ölülerinin atıklarından yapılmış hazır yemlerle beslenmeye başlandı Bu leşlerin yanı sıra, sığır yemlerine proteini bol olduğu için hayvan kanı da karıştırılıyordu Kesimlik sığırlar, yıllar boyunca hayvan barınaklarından satın alınan kedi ve köpek leşleriyle beslendi Yaradılışı icabı yüksek selüloz içeren besinler, yani tahıl ürünleri yemeleri gereken sığırlar, bir çeşit etobur haline getirildi Sığırlar kendi cinsi yedirilerek, bir nevi yamyamlaştırıldı Bunun yanında tavuk çiftliklerinin artıkları, yani tavukların dışkıları da hayvan yemi haline getirilerek sığırlara veriliyordu Öyle ki, tavuk çiftliklerinde dışkıları emmesi için yerlere dökülen talaşlar ve gazete kağıtları da, atıklarla birlikte yem yapılıyordu Bir araştırmaya göre, 1994 yılında sadece Arkansas eyaletindeki sığırlara, bin 500 ton tavuk dışkısı yedirildi Tavuk dışkısının Salmonella ve Campylobacter gibi çok tehlikeli bakteriler ile, tenya gibi parazitler, arsenik ve ağır metaller içeriyor olması, olayın vahametini biraz olsun ortaya koyuyor Kedi ve köpeklerdeki virüs ve bakterilerin çok daha tehlikeli olduğu biliniyor 'LAĞIM DERESİ GİBİ' Adını açıklamak istemeyen ABD'li bir sağlık yetkilisinin sözleri, insanın kanını donduracak cinsten: "Modern bir besi ünitesinin hijyen koşulları, insanların lazımlıkları pencereden sokağa boşalttıkları, sokaklardan lağım derelerinin aktığı ve salgın hastalıkların kol gezdiği Ortaçağ Avrupası'nın kalabalık şehirlerindeki hijyen koşullarına benziyor" Ancak bütün bunlar bilinmesine rağmen, hayvan ölülerinden yem üretilmesine uzun yıllar devam edildi Böylece kedi-köpek ve diğer hayvanların leşlerinde bulunan öldürücü virüsler, yemlerle birlikte sığırlara bulaşıyor, oradan da sofralara gelen etlerle insanlara sunuluyordu Amerika'nın uzun yıllar Türkiye ve birçok ülkeye ihraç ettiği hayvanlar, işte bu korkunç koşullarda yetiştirildi Türk halkı yıllar boyunca, kedi-köpek leşleriyle beslenmiş sığırları yedi LEŞLE YEM ÜRETİMİ SÜRÜYOR Bu durum, "deli dana" hastalığının ortaya çıkmasına kadar devam etti Hastalığın hayvan artıklarından yapılan hazır yemlerden kaynaklandığının belirlenmesi üzerine, bu tür uygulamalar yasaklandı 1997'den bu yana koyun, sığır, kedi ve köpek leşlerinden yem yapılamıyor Ancak at, domuz ve kümes hayvanı ölülerinin sığır yemi haline getirilmesine hala devam ediliyor 1996 yılında et ithalatını yasaklayan Türkiye, buna karşılık dışarıdan hazır yem almaya devam ediyor Türkiye'deki yem ihtiyacının yüzde 50'si, ithalat yoluyla karşılanıyor Hazır yem aldığımız ülkelerin başında ise, domuz, tavuk dışkısı ve at etinden yem üreten Amerika geliyor Kaynak : Baypostacom |
|