Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Gebelik & Doğum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abortus, düşük

Düşük (Abortus)

Eski 07-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Düşük (Abortus)




Bebek sahibi olmak isteyip de adet kanaması geciken bir kadının ilk aklına gelen olasılık doğal olarak hamile olduğudur Büyük bir heyecan ile jinekoloğuna giden ya da eczaneden aldığı testi yaptıktan sonra gerçekten hamile olduğu kadının ve eşinin sevinci çiftin hayatındaki önemli anlardan birisidirBu mutluluk doğum gerçekleşip de aileye yeni bir birey katılmasıyla birlikte başka bir boyut kazanır
Çiftlerin bir kısmı ise ilk sevinci takiben büyük bir hayal kırıklığı ile yüzyüze kalırlar Bu hayal kırıklığının adı bebeğin kaybı ile sonuçlanan DÜŞÜK'dür
Düşük, bir kadının hayatında yaşadığı psikolojik açıdan en şiddetli travmalardan birisidir Konu hakkında yeterli bilgi sahibi olunmaması durumunda travmanın şiddetinin daha fazla olacağı açıktır Oysa olayın nedenleri ve gelecekteki çocuk sahibi olma potansiyeleri hakkında bilgi sahbi olan bir kadın durumu çok daha kolay atlatacaktır
TANIMLAR
Teknik olarak düşük ya da bilimsel adı ile abortus, yirminci gebelik haftasından ya da bebek 500 gram ağırlığa ulaşmadan önce gebeliğin herhangi bir nedenle sonlanmasıdırDüşüğün değişik türleri vadır:
Erken düşük: Gebeliğin ilk 12 haftasında ortaya çıkan düşükleri tanımlar
Geç düşük: Gebeliğin 12-20 haftaları arasında yaşanan düşükleri tanımlar
Spontan abortus: Dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan gebelik ürününün rahim dışına atılmasıdır Bu makalede düşük sözcüğü spontan abortus yerine kullanılacaktır
Abortus imminens: Düşük tehdidi Gebeliğin ilk yarısında ******l kanama varlığında düşük tehdidinden söz edilir Kahverengi bir akıntıdan parlak kırmızıya kadar değişik şekillerde olabilir Beraberinde kramp tarzında ağrı olabilir
Abortus insipiens: Kaçınılmaz düşük Kanama ile birlikte ağrı ve en önemlisi rahim ağzında açılma olması durumudur Rahim ağzında açılma olduğunda düşüğün grçekleşmemesi neredeyse olanaksızdır tanı konulduğunda kürtaj ile gebeliğin kontrollü bir şekilde sonlandırılması gerekir
Komplet abortus: Spontan abortusun türlerinden biridir Komplet abortus durumunda gebeliğe ait dokuların hepsi kanama ve rahim kasılmaları ile birlikte vücut dışına atılır Rahim içinde gebeliğe ait hiçbir doku kalmaz Altı haftadan küçük erken gebeliklerde rahim içindeki doku hacmi az olduğundan genelde bu gebeliklerde ortaya çıkan düşükler kendiliğinden dışarıdan herhangi bir müdahale gerektirmeden sonlanırlar Vücudun kendi savunma mekanizmaları olayı tamamen halleder Tanı ******l ultrasonografide rahim içi boşluğunda doku görülmemesi ile konur Bazı doktorlar komplet abortus olduğunu düşünseler bile her hastada kürtaj ayaarak içeride parça kalmadığından emin olmayı tercih edebilirler
İnkomplet abortus: Düşüğün tam olarak gerçekleşmemesidir Kanama ile birlikte gebelik ile ilgili dokuların bir kısmı atılır ancak önemli bir kısmı rahim içinde kalır Altı haftadan büyük gebeliklerde düşük sonrası içeride parça kalma olasılığı yüksek olduğundan her hastada kürtaj yapılarak parça kalmadığından emin olunması gerekir
Boş gebelik (blighted ovum): Halk arasında su gebeliği olarak da adlandırılan bu durumda gebelik kesesini oluşturan zar ve plasenta oluşurken bu yapıların içinde bir bebek bulunmaz
Missed abortus: Embryonun canlılığını kaybetmesine rağmen olayın bir kanama ve düşük ile sonuçlanmaması durumunda missed abortusdan söz edilir Gebelik ürününün uzun süre atılmadan kalması durumunda anne adayının hayatını tehdit edebilecek komplikasyonlar gelişebileceğinden son derece önemli bir durumdur
Elektif abortus: Herhangi bir komplikasyon olmamasına karşın anne adayının ve baba adayının rızası ile gebeliğin sonlandırılmasıdır Ülkemizde bu işlemin yasal sınırı 10 gebelik haftasıdır
Biyokimyasal gebelik: Gebeliğin başlangıcı anneden gelen yumurta hücresi ile babadan gelen sperm hücresinin birleşmesidir Bu aşamadan sonra döllenen yumurta bölünerek içerdiği hücrelerin sayısı çoğalmaya başlar Oluşan yeni canlının içerdiği hücreler sayıca artıp, embryo adı verilen oluşumun hacmi büyürken tüp içerisinde ilerleyerek rahime doğru yolculuk eder Balastokist aşamasına gelindiğinde artık embryo rahim içine ulaşmıştır ve human koriyonik gonadotropin (hCG) adı verilen gebeliğe özgü hormon salgılanmaya başlar Gebelik ilerlemeye devam ettikçe bu hormonun kandaki ve dolayısıyla idrardaki miktarları artar İdrarda saptanabilmesi için kan düzeylerinin yüksek değerlere ulaşması gerekir Genelde idrarda saptanacak düzeye ulaştığında kadının beklediği adet kanaması da gecikmiştir hCG düzeyi genelde 500-1000 IU/mL miktarına ulaştığında gebelik kesesi ******l ultrasonografi ile görülebilir Bu durumda gebelik artık "klinik gebelik" olarak adlandırılır Bazı durumlarda ise henüz bir adet gecikmesi olmadan, 1-2 gün kala kanda yapılan gebelik testi ile hCG düzeyindeki artış saptanabilir Ancak herhangi bir nedenle gebelik canlılığını yitirdiğinde bazen adet kanamasında herhangibir gecikme olmadan ya da 1-2 gunluk gecikme sonrası kanama ile gebelik sonlanır Böyle bir durumda biyokimyasal gebelikten söz edilir Yani gebelik kanda yapılan incelemeler ile saptanmış ancak klinik olarak saptanabilecek aşamaya gelemeden sonlanmıştır
Habitüel abortus: Tekrarlayan düşükler Ardarda 3 ya da daha fazla gebeliğin düşük ile sonuçlanması durumunda tekrarlayan düşüklerden söz edilir
Septik Abortus (Kriminal abortus): Abortusun enfeksiyon ile komplike olmasıdırEn sık yasal olmayan şekilde uygunsuz kişi ve cisimler ile bebeği düşürmek için yapılan girişimlerden sonra görülür Anne ölümlerinin önde gelen bir nedenidir Daha fazla bilgi
DÜŞÜK NE SIKLIKTA OLUR?
Bilimsel çalışmalarda rapor edilen düşük sıklığı %15-25 arasındadır Yani klinik olarak fark edilen -adet gecikmesi sonrası ultrason ile görülebilen- gebeliklerin %15-25'i düşükle sonuçlanır Bir başka deyişle hamile kalan her 4-6 kadından birisi o hamileliğinde düşük olayı yaşayacaktır
Öte yandan klinik olarak saptanamayan gebelikleri de yani biyokimyasal gebelikleri de dahil ettiğimizde bu oran %50-65'e çıkar
Gebelik ilerledikçe düşük olma olasılığı da giderek azalmaktadır Döllenme sonucu oluşan gebeliklerin yarısı daha rahim dokusu içine yerleşmeden ya da çok erken dönemde düşük ile sonuçlanır
Düşüklerin %80'inden fazlası ilk trimester içinde yani ilk 13 haftada meydana gelir Risk ilk 8 haftada en yüksek değerdedir, gebelik 8 haftayı geçtikten sonra düşük şansı giderek azalmaktadır
Görüldüğü gibi düşük çok sık karşılaşılan bir durum olup nadir görülen bir olay değildir
DÜŞÜĞÜN BELİRTİLERİ
Düşüğün en önemli belirtisi kanamadır Kanama olmadan düşük olmaz Bunun tek istisnası missed abortustur ve tesadüfen ultrason incelemesinde saptanır Kanama ile bereber diğer belirtler ise ağrı ve doku pasajıdır ******dan, kanla birlikte doku gelmesi tanısaldır Ancak burada doku ile kan pıhtısı arasındaki ayrımın dikkatli, yapılması gerekir Eğer mümkünse düşürülen parçalar muayeneye giderken birlikte götürülmelidir
Tipik olarak şiddeti giderek artan ağrılar olur Büyük parçaların rahim dışına atılması ile birlikte ağrı da azalarak kaybolur
DÜŞÜK TANISI
Düşük tanısı klinik muayene ve ultrason incelemesi ile konur
DÜŞÜK YAPAN HASTAYA YAKLAŞIM
Hamile bir kadında görülen ******l kanama acil değerlendirmeyi gerektirir Hastadan detaylı bir öykü alınarak gebelik yaşı hesap edilmeye çalışılır Beraberinde ağrı ve parça düşme öyküsü araştırılır Kan basıncı ve nabız gibi hayati belirtileri kaydedildikten sonra muayene edilerek kanamanın miktarı, rahim içinden gelip gelmediği, serviskte açıklık olup olmadığı ve ****** içinde gebeliğe ait parça bulunup bulunmadığı araştırılır Ultrason incelemesi ile bebeğe ait kalp atımlarının varlığı kontrol edilir Düşük tanısına ulaşıldıktan sonra hastanın durumuna göre kürtaj yapılıp yapılmayacağına karar verilir
Kanama varlığında ayırıcı tanı çok önemlidir Dış gebelik ve mol gebelik gibi anormal gebeliklerin varlığında da benzeri yakınma ve bulguların olabileceği akılda tutulmalı ve uyanık olunmalıdır
Bazen tam olmayan düşük ya da kürtaj sonrası içeride kalan ufak parçaların atılmasını kolaylştırmak ya da kanamayı azaltmak amacıyla rahim kasılmasını sağlayan ilaçlar verilebilir
DÜŞÜĞÜN KOMPLİKASYONLARI VAR MIDIR?
Tüm tıbbi durumlarda olduğu gibi düşük olgularında da bazı istenmeyen olaylarla karşılaşılabilir Sevindirici olan düşüğe bağlı komplikasyon riskinin son derece az olmasıdır
Düşüğe bağlı en önemli komplikasyonlar kanama ve enfeksiyondur Düşük sırasında kanama çok hızlı ve fazla miktarda olabilir Gebelik yaşı ne kadar ileri ise kanama miktarının da o oranda fazla olması beklenir Benzer şekilde tam olmayan düşüklerde de içeride kalan parçalar nedeni ile fazla kanama görülebilir
Kanamanın aşırı olması ve geç müdahale edilmesi durumunda hayatı tehdit edebilecek ciddi sorunlar (şok gibi) görülebilir Kanamanın bir diğer komplikasyonu da anemidir Fazla kanama varlığında damar yolu açılarak sıvı hatta bazı durumlarda kan verilmesi gerekebilir
Enfeksiyon açısından ise en büyük risk içeride parça kalmasıdır Canlılığını yitiren dokular bakterilerin üremesi için ideal ortam yaratır Rahim bu parçaları atmaya çalışırken oluşan kasılmalar şiddetli kasık ağrısı olarak algılanır Genelde parça düştükten sonra ağrı azalır yada kaybolur
Enfeksiyon ciddi bir komplikasyondur Özellikle kendi kendine düşük yapmak amacıyla ****** içine yabancı cisim sokan kadınlarda ortaya çıkan sepsis (kan enfksiyonu) ülkemizdeki anne ölümlerinin en önemli sebeplerinden birisidir İçeride parça kaldığından şüphe edilen durumlarda mutlaka antbiyotik tedavisi yapılmalıdır
Düşük nedeni ile kürtaj yapılmasını gerektiren durumlarda kürtaja ait komplikasyon risklerinin hepsi geçerli olur
DÜŞÜK NEDEN OLUR?
Erken dönemde embryoya ait nedenler düşüklerin %80-90'ını oluşturur Bunlar arasında en önemli neden o bebeğe ait kromozomal anomalilerdir Erken dönem düşüklerin yarısından fazlasında bebeğe ait kromozom anomalileri saptanmaktadır
Döllenme gerçekleşip yeni bir canlının temelleri atıldığında cinsiyeti de dahil olmak üzere onun tüm genetik yapısı da bellidir Döllenmiş embryodaki genetik bilginin yarısı anneden yarısı da babadan gelir Döllenme sırasında bu bilgiler birleşerek yeni bir canlıyı oluşturur Kromozomlar genetik yapıyı taşıyan oluşumlardır İnsanlarda 46 tane yani 23 çift kromozom vardır Bu 46 kromozomun 23 tanesi anneden 23 tanesi de babadan gelir İnsan vucudunda bulunan trilyonlarca hücrenin 2 türü hariç hepsi aslında aynı kromozom yapısına sahiptir Sadece erkekteki sperm ve kadındaki yumurta hücresinde 46 değil 23 tane kromozom bulunur Bu sayede döllenme olup da yeni bir canlı oluştuğunda yine 46 kromozoma sahip olacaktır
Bazen kötü bir şans ya da şanssızlık sonucu döllenme sırasında anneden ve babadan gelen kromozomların birleşmesi olması gerektiği gibi gerçekleşmez Bu durumda kromozomların taşıdığı bilgilerden bazıları kaybolabilir ya da olması gerektiğinden fazlaca tekrarlayabilir Bazen de sorun birleşme sırasında değil de yumurta ya da sperm üretimi sırasında görülebilir Yumurta ya da sperm hücreleri rastlantısal bir hata sonucu eksik ya da fazla bilgi içerebilir Böyle bir durumda ise döllenme sonrasında gelişen embryoda da fazla ya da eksik bilgi olacaktır
Bazı durumlarda olması gerekenden farklı olan bilgi yani kromozomların varlığında döllenme olsa dahi ilk planda oluşan embryo bölünüp çoğlamaz ve gebelik daha ortaya çıkmadan sonlanır Bu durumu tüp bebek yöntemleri dışında herhangi bir şekilde gösterebilmek olanaksızdır
Bazen eksik ya da fazla olan bilgi hayatın ilk dönemleri için gerekli değildir Bu gibi bir durum söz konusu olduğunda bebek gelişimini normal olarak sürdürür Bozuk olan bilgiye gerek duyulduğunda ise eğer bu bilgi yaşam için gerekli ise bebek canlılığını kaybeder ve gebelik bir düşük ile sonuçlanır
Düşüklerin en önemli nedeni olan kromozom anomalileri ailevi geçiş göstermezler ve tamamen şans eseri rastlantısal olarak ortaya çıkarlar
Kromozomal düşüklerin altında doğanın ve canlı türlerinin neslini koruma dürtüsü yatar Üremenin amacı neslin devamını sağlayacak sağlıklı bireyler şeklinde çoğalmaktır Oysa organizmanın üreme girişimleri her zaman başarılı olmaz Tam tersine çoğu zaman üreme sistemi hatalı bireyler üretir Ancak doğa burada da gücünü gösterir ve yaşama ve üreme potansiyeli son derece düşük olan bu bireylerin daha doğmadan elimine edilmesini sağlar İşte bu nedenle döllenme sonrası oluşan bireylerin yarısından fazlası dünyaya gelme şansı bulmadan sonsuzlukta kaybolurlar
Gerçekçi bakmak gerekirse düşük aslında çok fazla üzülmeyi gerektiren bir yaşam deneyimi değildir Doğanın bebeğinizin sağlıklı ve sorunsuz olması için harcadığı büyük çabanın sadece küçük bir parçasıdır
Diğer düşük nedenleri arasında gebeliğin erken dönemlerinde kullanılan ilaçlar, radyasyon ya da benzeri çevresel faktörler sayılabilir
Diğer nedenler ise genelde tekrarlayan düşüklerin ardında yatan neden olabilir
%3 olguda anne ya da babada bulunan bir genetik anomali tekrarlayan düşüklerin altında yatan sebeptir Öte yandan rahimde şekil bozuklukları ya da bazı bağışıklık sistemi hastalıkları da değişik mekanizmalarla düşüğe neden olmaktadırlar
Genel olarak bakacak olursak düşük nedenleri şunlardır:

Embryoya ait kromozom anomalisi
Çoğul gebelikler
Teratojenik ya da mutajenik etkiler (ilaç, radyasyon vb)
Genetik ( anne ya da babaya ait genetik bir bozukluk)
Üreme sistemindeki yapısal anomaliler

Doğumsal uterin anomaliler (septum vb)
Myomlar
Servikal yetmezlik
Annede görülen akut durumlar

Korpus luteum yetmezliği
Aktif enfeksiyonlar (rubella, sitomegalovirus, Listeria, Toksoplazma gibi)
Yüksek ateş
Asherman sendromu
Annede görülen kronik hastalıklar

Polikistik over hastalığı
Kontrolsüz şeker hastalığı
Böbrek hastalığı
Sistemik lupus (SLE)
Tiroid hastalıkları
Şiddetli hipertansiyon
Antifosfolipid sendromu
Dış faktörler:

Sigara
*****
**********
Yüksek doz kafein
Yaş düşükte önemli bir faktör müdür?
Bu sorunun cevabı kesinlikle EVETtir Artan kadın yaşıyla birlikte üretilen yumurtaların kalitesinde de azalma görülür Bunun anlamı yumurtaların genetik yapısındaki bozulmadır Bu bozulma sonucunda oluşan embryoda kromozom bozukluğu görülme olasılığı artar Örneğin 20 yaşında bir kadın hamile kaldığında bunun düşükle sonuçlanma olasılığı %13 iken 42 yaşından sonra bu oran %50'ye çıkar
Düşüğün tekrarlama olasılığı nedir?
Olguların çok büyük bir kısmında altta yatan neden sadece o gebelik ile ilgili olduğundan tekrarlayan düşüklerin görülme olasılığı çok yüksek değildirYapılan istatistikler her 36 kadından birinin iki kere arka arkaya sadece tesadüfen düşük yapabileceğini göstermektedir
Düşük sonrası kürtaj gerekli midir?
Evet çoğu zaman düşüğü takiben bir kürtaj yaparak içeride parça kalıp kalmadığından emin olmak yararlı olur İçeride kalan parçalar kanamaya neden olabileceği gibi enfeksiyon için de uygun zemin hazırlar Nadiren tam bir düşük varlığında, kanama kesilmişse ve utrasonda içeride parça kaldığını düşündüren bulgular yoksa kütaj yapılmadan takip edilebilir
Düşük sonrası kanama ne kadar sürer?
Kanama miktarı azalarak 7-10 gün kadar sürebilir Kürtaj yapılmışsa genelde 3-4 gün içinde kesilir 10 günden uzun sürmesi durumunda yeniden değerlendirme gerekli olur Bazı durumlarda kürtajı takibe hiç kanama olmayabilir Kanama varlığında kötü bir kokusunun olmaması önemlidir Koku varlığı rahim içi bir enfeksiyonu düşündürür
Düşük sonrası ne zaman adet görülür?
Bir sonraki adet kanamanız 4-6 hafta sonra olacaktır Hamilelik öncesi adetlerin düzensiz olması durumunda ilk periyod daha geç olabilir
Kan uyuşmazlığı varlığında ek önlem gerekir mi?
Altı haftadan küçük gebeliklerde ek bir tedavi gerekmez Daha büyük gebeliklerde ise bebeğin Rh (+) olması durumunda annede bağışıklık sistemini uyarabilecek kadar kırmızı kan hücresi teması olabilir Düşük olan bebeğin kan grubunu saptamak mümkün olmayacağı için bu tür durumlarda anti-D yapılması gerekir Gebeliğin 13 haftadan büyük olduğu durumlarda tıpkı doğumda olduğu gibi ilk 72 saat içinde 300 mikrogram anti-D yapılırken, 13 haftadan küçük gebeliklerde 50 mikrogram yapılması yeterlidir
Yeniden denemeye ne zaman başlanabilir?
Bazı çiftler düşük sonrası hemen yeni bir bebek için denemeye başlamaya karar verirken, bazıları da bu kaybın yarattığı psikolojik travmayı atlatmak için zamana gereksinim duyarlar Bu olayda doğru karar yoktur Yeniden deneme zamanına karar verirken tek etken sizin duygularınızdır
Genelde önerilen, düşük sonrası ilk adet kanamanızı gördükten eğer isterseniz yeniden denemeye başlamaktır İki gebelik arasında en az bir adet kanaması geçmeyen durumlarda takip eden gebelikteki düşük riskinin bir miktar arttığına dair bulgular olmakla birlikte düşük sonrası adet görmeden hemen hamile kalsanız da endişelenmenize gerek yoktur Sağlıklı bir bebeğin doğumuyla sonuçlanan pekçok hamileliğin bu şekilde başladığını aklınızdan çıkarmayın Kendinizi ruhsal olarak hazır hissettiğiniz anda eşinizle birlikte olabilirsiniz Enfeksiyon riski nedeni ile kanamanın devam ettiği süre içinde cinsel ilişki önerilmez Hemen yeni bir hamileliği düşünmüyorsanız jinekoloğunuzla uygun korunma yöntemleri hakkında konuşmalısınız
Bir sonraki hamilelikte şansı arttırmak için yapılabilecek birşeyler var mı?
Bu sorunun cevabı hem evet hem de hayır Hayır, çünkü belirttiğimiz gibi düşüklerin önemli bir kısmında ne yazık ki yapılabilecek hiçbir şey yok Evet, çünkü alacağınız basit önlemler ve genel sağlığınıza göstereceğiniz özen başarılı bir gebeliğin en önemli anahtarıdır İdeal kilonuza ulaşmak, sigara ve *****ü bırakmak gibi genel önlemler hem üreme sağlığınız hem de ilerideki hamilelikleriniz için yararlıdır
Kaynak : Dr Alper Mumcu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.