A'dan Z'ye Ortopedi |
10-18-2007 | #1 |
Ergenekon
|
A'dan Z'ye OrtopediA ABDOMEN: Karın,batın ABORTUS: Çocuk düşürme,düşük ABSANS: Kısa süreli şuur kaybı ABSE: Çevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı içerisi cerahat ile dolu oluşum ADRENALİN: Böbreküstü bezlerinin iç kısımları tarafından salgılanan bir hormondur Tabiatta bu hormonun görevi, organizmayı acil harekete hazırlamaktır ve etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve böylelikle acil bir enerji kaynağı sağlanması şeklinde gösterir AFAZİ: Beyindeki ilgili alanların tahribi sonucu, konuşma veya konuşulanı anlama yeteneğinin kaybı Disfazi, aynı durumun daha hafif bir formudur AFONİ: Ses kaybı Kısmi veya tam olabilir Afoni sebepleri, genellikle konuşma kaslarını kontrol eden sinirlerin hastalığı veya zedelenmesi, boğaz, gırtlak hastalıkları veya nörozdur Histerik afoninin nedeni, şuuraltı, hiç konuşamamak veya özel bir durumda konuşmamamk arzusudur AGLÜTİNASYON: Sıvı bir süspansiyonda, ufak cisimciklerin bir araya gelip birbirlerine yapışmasıdır AKONDROPLAZİ: Tedavisi olmayan, sebebi bilinmeyen kalıtsal bir cücelik tipidir Gövde normal büyüklüte olup, kol ve bacaklar anormal derecede kısa ve baş normalden büyüktür AKROMEGALİ: Beyin tabanında bulunan hipofiz bezinin ön bölümünün aşırı çalışmasına bağlı bir durumdur Büyüme tamamlanmadan, kemiklerin uzaması sona ermeden erken çağlarda baş gösterirse jigantism adı verilen dev görünüm oluşur Bozukluk büyüme çağının bitiminden sonra baş gösterirse, el ve ayakların genişlemesi, çene ve burnun büyümesi ve sesin kalınlaştığı görülür AMNEZİ: Hafızanın kısmen veya tamamen kaybolması ANALJEZİK: Ağrı kesici ANERJİ: Özel bir antijene cevap verilmemesi hali Organizmanın savunma yeteneğinin kaybolması ANESTEZİ: Doktorlar, ameliyat sırasında ağrı duymaması için, ameliyattan önce hastaya bir iğne yapar ya da solunum yoluyla bir gaz verirler Hastanın bilincini yitirerek uykuya geçmesine narkoz, böylece vücudundaki ağrıları duyamayacak duruma gelmesine anestezi, bu duyu yitimine yol açan maddelere de anestezik denir ANKSİETE: İç sıkıntısı, iç daralması ANOREKSİ: Anorexia Nervosa, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı zannı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra hakikaten yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar ANOSMİ: Koku alamama, nezle grip gibi enfeksiyonlarda olabildiği gibi koku siniri ile ilgili beyin bölgesindeki patolojilerde de görülebilir ANTİSEPTİK: Mikropları, yani insan, hayvan ve bitkilerin dokularına yerleşerek hastalığa yol açan bakteri, virüs, mantar gibi tek hücreli a***** canlıları yok etmek sağlıklı yaşamın temel koşullarından biridir Antiseptik, antibiyotik ve dezenfektan gibi değişik adlarla anılan birçok madde bu amaçla geliştirilmiştir Ama genel olarak "mikrop" öldürücüler ANTİSPAZMODİK: Spazm çözücü, daha çok iç organlardaki düz kasların kasılmalarını çözen ilaç grubuna verilen isim ANTİSTATİK: Statik elektrik birikimini önleyen madde ANTİTOKSİK: Toksin giderici ANTİVİRAL: Virüslara etkili, virusların zararlı etkilerini önleyen ANÜLER: Halka şeklinde ANÜRİ: İdrar çıkaramama ANÜS: Makat, sindirim kanalının bitiş kısmı APEKS: Uç, tepe, zirve APOPLEKSİ: Felç, inme ASETABULUM: Uyluk kemiğinin başının, kalça kemiği ile eklem yaptığı çukurluk ASO: "Antistreptolizin O" için kullanılan kısaltma Streptolizin, "Hemolitik Streptokok" adı verilen bakterilerin salgıladığı toksinin adıdır Bu toksinin varlığını tespit için yapılan tetkike de kısaca ASO adı verilir ASO, romatizma gibi bazı Hemolitik Streptokok enfeksiyonlarında yükselir bu açıdan teşhis te ASO değerleri önem taşır AŞİL TENDONU: Baldır arka kısmındaki kas grubunun, topuk kemiğine birleşmesini ve ayağın aşağı yukarı hareketini sağlayan yapı (kiriş) B BAĞIŞIKLIK:Belirli bir mikroorganizmaya karşı vücudun direncidir Aktif ve pasif olmak üzere iki tip bağışıklık (immünite) vardır Aktif immünite, hastalığın, çok hafif de olsa, bizzat geçirilmesiyle oluşur Hastalığa neden olan organizmalar, vücutta antikor reaksiyonları uyandırırlar ve bu reaksiyonlar, bazı vakalarda, hayat boyu devam eder Pasif immünite ise, antikor reaksiyonu uyandırıcak nitelikte, fakat kuvveti azaltılmış veya değiştirilmiş olan mikropların vücuda aşılanmasıyla oluşur BALLİSMUS: Kol ve bacakların, istemsiz, şiddetli, atıcı hareketleridir Bu durum, gövdenin yarısında görüldüğü takdirde, "hemiballismus" adını alır BANDAJ: Yara sarmaya veya yaraları kapatan gazları ve tespit edici tahtaları yerinde tutmaya yarayan kumaş parçasıdır BARBİTÜRAT'LAR: Sinir sistemini uyuşturucu etkileri olan maddelerdir BATIN: Gövdenin, göğüs ve pelvis bölgeleri arasındaki kısmıdır Göğüsten, bir kas bölme teşkil eden diafragma ile ayrılmış olan batının, alt kısmında pelvis boşluğu ile devamlılığı vardır BELL PARALİZİSİ: Yüz siniri felcidir BENCE-JONES PROTEİNİ: Myelomatosis gibi kemik iliğini ilgilendiren hastalıklarda, idrarla çıkartılan bir cins protein BERİBERİ: B vitamini noksanlığında meydana gelen ağır bir polinevrit BİFİD: İki bölüme ayrılmış durumda olan, çatallı, yarık BİFURKASYON: İki dala ayrılma yeri BİKONKAV: Her iki yüzeyide konkav, iç bükey veya oyuk olan BİYOPSİ: Canlı bir dokudan muayene edilmek üzere küçük bir parça alınması BONE: Kemik BRAKİYALJİ: Kol ağrısı C CALCANEUS: Topuk kemiği CERRAHİ: Tıbbın en eski dallarından biridir İlaçla ya da başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır CLAVİCULA: Köprücük kemiği COXAE: Kalça kemiği D DEFORMASYON: Şeklini bozma DEFORMİTE: Şekil bozukluğu DEJENERASYON: Dokuların normal yapılarının bozulup normal fonksiyonlarını yapamıyacak hale gelmeleri DEKOMPRESYON: Baskı yapan gücün veya baskının kaldırılması DEKONJESTAN: Konjesyonu (şişme) azaltan, dekonjessif DEKÜBİTİS: Yatalak olanlarda hareketsizlik sonucu sırtta ve kalçalarda açılan yaralar E EEG: Elektroansefalografi kelimesi için kullanılan kısaltma EKG: Elektrokardiogram kelimesi için kullanılan kısaltma EKSİZYON: Bir dokunun çıkartılıp atılması EPİTEL: Organ ve vücut yüzeylerini örten hücre tabakası F FAMİLYAL: Irsi, kalıtsal, herediter FEMUR: Uyluk kemiği FERRİTİN: Demir elementinin vücutta depo edilen şekli FİBROM: İyi huylu bağ dokusu uru FİBRO-SARKOM: Bağ dokusunun kötü huylu tümörü FİBRÖZ: Lif dokusu FİBULA: Bacaktaki iki kemikten dış kısımda olanıdır Üstte Tibia ile eklem yapar diz eklemi yapısına girmez, altta ise ayak bileği eklemine iştirak eder FİLARİA: Omurgalı canlıların kanında ve dokularında yaşayan kıl kurdu cinsi parazit Elefantiazis denilen rahatsızlığa neden olur FRENİK SİNİR: Nervus Frenicus Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diafragmanın sinirine verilen addır G GANGREN: Dokunun ölmesidir, ancak halk arasında daha çok bir uzvun vücuda bağlıyken ölmesi anlaşılır H HABİTÜEL: İtiyadi, alışkanlığa bağlı HALLUKS: Ayak başparmağı HAMARTROZ: Eklem boşluğuna kan dolması HEMATOM: Organ içerisinde veya aralarında kan birikmesi HEMATOMİYELİ: Omurilikte kanama HEMORAJİ: Kanama HERPES: Uçuk, içi sıvı dolu vezikül ı İ İKTUS: İnme darbe İMMOBİL: Hareketsiz K KELOİD: Eski bir kesik veya ameliyat yerinde aşırı nedbe dokusu oluşmasıdır KERATİN: Tırnak ve boynuzun ana maddesi KERATİNİZASYON: Boynuzlaşma KİFOZ: Omurganın açıklığı öne bakan kanburluğuna verilen ad KİST: Etrafı membranla (zar) çevrili içi sıvı dolu oluşumlar Büyüklükleri muhtelif olup vücüdun her tarafında oluşabilir KORPUS: Gövde M MALFONKSİYON: Her hangi bir organın yetersiz veya dengesiz görev yapması MALFORMASYON: Kusurlu oluş, sakatlık MALLEOL: Ayak ekleminin her iki tarafındaki kemik çıkıntılarına verilen isim MANDİBULA: Alt çene kemiği N NAZAL KEMİK: Burun kemiği O OKSİPUT: Başın arka kısmı OLEKRANON: Dirsekteki çıkıntı OPERABL: Ameliyat edilebilir, ameliyat edilmekle halen bir şansı olan (Zıddı; inoperabl) OPERASYON: Cerrahi müdahale, ameliyat OSTEOFİT: Kemiklerde patalojik olarak oluşan çıkıntı şeklindeki oluşumlar OSTEOGENESİS İMPERFEKTA: Kemiklerin kolayca kırılacak şekilde gevrek oluşu ile karekterize kalıtsal nitelik gösteren hastalık OSTEOGENESİS: Kemik oluşumu, kemiklerin gelişimi OSTEOİD: Kemik gibi, kemiğimsi OSTEOJENİK: Kemik yapıcı OSTEOLİZ: Kemiğin çürümesi, nekrozu, erimesi OSTEOMALASİ: Kemiklerin yumuşaması ile karakterize bir hastalık OSTEOMİYELİT: Kemik iltihabı OSTEOPLASTİ: Kusurlu kemiği düzeltme veya sağlam kemikle değiştirme ameliyatı P PALSY: Felç, inme PARALİTİK: Felç olan, felçli kişi PARALİZİ: Felç PARAPAREZİ: Belden aşağı her iki bacağın kısmi felci, örn hareket olup, yardımsız yürüyecek kadar güç olmaması PARAVERTEBRAL: Omurganın ( Vertebral Kolon ) yanında yer alan PARİETAL KEMİK: Kafatasının her iki yan tarafındaki kemiklere verilen isim PARONİŞİ: Tırnak yatağı iltihabı, dolama R RADİUS: Ön kolun dış tarafında (baş parmak tarafında) bulunan kemiktir RAŞİTİZM: D vitamini eksikliğinin neden olduğu, çocuklarda görülen bir hastalıktırKemik teşekkülünün tam olmaması nedeniyle tedavisi geciktirilmiş, ihmal edilmiş vakalarda uzun kemiklerde deformiteler teşekkül eder REFRAKSİYON: Kırılma REHABİLİTASYON: Fiziki hareket kusurlarını düzeltme, yeniden kazandırma S SAGİTTAL: Vücudu sol, sağ şeklinde ortadan ayıran düzlem SAKRALİZASYON: Beşinci bel omuru ile kuyruk sokumu kemiğinin birleşik olmasına verilen isimYapısal bir farklılıktır SAKROİLİAK EKLEM: Sakrumla kalça kemiğinin, sağda ve solda yapmış olduğu eklem SAKRUM: Kuyruk sokumu SKOLYOZ (SKOLİOSİS): Omurganın sağ veya sola doğru eğrilikleri ile karakterize şekil bozukluğu T TEMPORAL BÖLGE: Şakak bölgesi TENDİNİT: Tendon iltihabı TENDON: Kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar U ULNA: Önkolun iki kemiğinden içte (serçe parmağı tarafında)bulunanıdır ULTRASONOGRAFİ: Ultra-ses kullanılarak elde edilen görüntülerBir çok hastalığın ön teşhisinde kullanılan, ancak daha çok karın organları gibi ses dalgalarının kolayca geçebileceği konumdaki organların tetkikinde etkili bir inceleme yöntemidirŞua söz konusu değildir |
|