Hareket Sistemi |
07-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hareket SistemiHareket sistemi vücut şeklinin ortaya çıkmasını ve hayati öneme sahip organların korunmasını sağlar Hareket, omurgalı hayvanlarda ve insanlarda bir iskelet ve onun etrafındaki kas dokusu yardımı ile gerçekleşir Hareket sistemi iskelet ve kas sistemi olmak üzere iki kısımda incelenir İskelet sistemi Kemiklerden meydana gelen, vücuda şeklini veren, iç organları koruyan ve kaslara tutunma yeri olan yapıya iskelet adı verilir İskelet sistemi vücudu destekleyen, dış uyaranlara karşı direncini sağlayan dokular bütünüdür Yerçekimine karşı gelerek kasların da yardımı ile vücudun hareketini sağlar, organları korur İnsanlarda iskelet 206 kemikten oluşur Kemik sürekli değişen ve pek çok fonksiyonu olan vücut dokusudur Bütün kemikler bir araya gelerek iskeleti oluşturur İskeleti oluşturan kemikler genel olarak 5 grupta incelenir 1- Uzun kemikler 2- Kısa kemikler 3- Yassı kemikler 4- Düzensiz kemikler Kemik yapısı Yapısında inorganik madde bulunan tek dokudur Dıştaki sert katman büyük oranda kollajen proteinlerden ve hidroksiapatitten oluşur Kollajen teller gerilmeye karşı direnç sağlar Kalsiyum ve diğer minerallerden oluşan hidroksipatit, vücudun kalsiyum deposudur ve kemiğin sağlamlığından sorumludur Kemiğin organik yapısında kalsiyum ve fosforun yanı sıra kalsiyum sülfat, sülfat, sodyum ve magnezyum bulunur Vücutta bulunan kalsiyumun(yaklaşık 1 kg) % 99 u kemikte bulunur Yetersiz kalsiyum ve fosfor alımı kemiğin sağlamlığının azalmasına, kolay kırılabilir olmasına ve bazı kemik hastalıklarının oluşmasına sebep olur Kemiğin içinde bulunan kemik iliğinin yumuşak ve gözenekli bir yapısı vardır; burada kan hücrelerinin üretildiği hücreler bulunur Damarlar kemiklerin içinden geçer ve etrafı sinirlerle çevrilmiştir Kemik dokusu tipleri Kompakt kemik dokusu : kemiklerin oldukça sert olan en dış tabakasıdır Spongioz kemik dokusu : kısa ve uzun kemiklerin metyafiz ve epifizlerinin iç kısımları ve yassı kemiklerin iç yüzeylerinde bulunur İskeleti oluşturan kemikler 4 grupta incelenir Bunlar baş kemikleri, omurga kemikleri, göğüs kemikleri, alt ve üst taraf kemikleri Baş kemikleri (ossa cranii) Baş kemiklerinin en temel fonksiyonu hayati önemi olan beyni korumaktır Kafatası kemikleri baş ve yüz kemikleri olmak üzere 2 kısımda incelenir Baş kemikleri Oksipital kemik (artkafa kemiği): Kafatasının alt ve arka kısmında bulunur Sphenoid kemiği (temel kemik): Kafatasının tabanında bulunan kemiktir Frontal kemik (alın kemiği): Kafatasının ön yüzünde ve göz yuvalarının (orbita) üst bölümünde yer almıştır Parietal kemik (yan kafa, çeper kemiği): Kafa boşluğunun yan bölümlerini kaplayan, geniş yüzeyli bir çift kemiktir Temporal kemik (şakak kemiği): Parietal, sphenoid ve occipital kemikler arasında yer alan bir çift kemiktir Bu kemiklerin iç tarafında işitme ve denge organları bulunur Etmoid kemik (kalbur kemiği) : Sfenoid kemiğin önünde ve frontal kemiğin arkasında arda bulunan kemiktir Yüz kemikleri Maxilla ( üst çene kemiği) : Hareketsiz olan çene kemiğidir Ağız boşluğunun üstünde, göz çukurunun altında bulunur Os lacrimale (gözyaşı kemiği) : İnce bir kemik olup, göz çukurunun iç duvarının ön parçasını oluşturur Os palatinum (damak kemiği) : Burun boşluklarının arkasında yer alır Os nasale (nazal kemik, burun kemiği) : Ortada bir çizgi boyunca bağlanmıştır Üst çene kemiğinin alın çıkıntıları arasında ve dört köşeli yassı bir kemik olup burun sırtının iskeletini yapar Os zygomaticum (elmacık kemiği) : Göz çukurlarının dış alt kısımlarında bulunur Mandibula (alt çene kemiği) : Yüz kemiklerinin en büyüğüdür Çiğneme fonksiyonu ile sindirim sistemine yardımcı olur Os hyoideum (dil kemiği) : Dil kökünün aşağısında ve gırtlağın üst kısmında yer alır Vomer (sapan kemiği) : Burun boşluklarını birbirinden ayıran kemiğin arka ve alt parçasını yapan, ince dikdörtgen şeklindeki kemiktir Omurga Vücudun dorsalinde (arkada, sırtta) omurlardan meydana gelmiş, vücudun ağırlığını taşıyan ve destekleyen iskelet bölümüdür Boşluğunda sinir sisteminin önemli bir parçası olan omurilik (medulla spinalis) koruma altına alınmıştıromurgayı meydana getiren omurların sayısı 33 tanedir Bu sayı erginde 26dır Omurga beş bölümde incelenir Boyun bölgesi (servikal) omurlar : Boyun bölgesi 7 omurdan meydana gelmiştir Göğüs (torasik) omurlar : Göğüs omurları 12 tanedir Bel (lumbar) omurları : Bel omurları 5 tanedir Vücut ağırlığının taşınmasında önemli role sahiptir Diğer omurlara göre daha büyük ve enine çıkıntılara sahiptirler Kuyruk sokumu (sakral) omurları : Çocukta 5 ayrı omur, ergenlikte birleşerek tek omur haline gelir Kuyruk (koksik) omurları : Sayısı 3-5 arasında değişen kuyruk omurları erginde tek kemik haline gelir Göğüs iskeleti (toraks) Göğüs iskeleti, kaburgalar (costae) ve göğüs kemiği (sternum) olmak üzere iki kısımda incelenir Omurga dışında göğüste 25 tane kemik bulunur Bunlardan 12 çifti kaburga bir tanesi ise göğüs kemiğidir Sternum önde ve yassıdır Kaburgalar sağ ve solda 12şer tanedir Kaburgaların hepsi arkada omurga ile bağlantılıdır Önde ise kaburgaların ilk 7 çifti sternuma bağlanır 8,, 9, ve 10 çift kaburgalar 7, çifte bağlanır 11 ve 12 çiftlerin uçları boştadır Kaburgaların sternuma birleştiği yerde kıkırdak doku yer alır Bu sayede göğüs kafesi elastikiyet kazanır Üst taraf kemikleri Köprücük kemiği (clavicula) Sternum ve kürek kemiği ile eklem yapar 15-17 cm uzunluğunda, 2-3 cm genişliğinde ve herhengi bir travmada kolay kırılabilir bir kemiktir Kürek kemiği (scapula) Üçgen şekilli yassı iki kemiktir Ön ve arka olmak üzere iki yüzü vardır Ön yüzde omur kaslarının bağlandığı noktalar vardır Kol yada pazu kemiği (humerus) Vücudun üst kısmına ait en uzun kemiktir Üstte kürek kemiği, altta ise önkol kemikleri ile eklem yapar Dirsek kemiği (ulna) Üst ucu kalın, alt ucu incedir Radius (önkol kemiği) Önkolun dış yan tarafında bulunan kemiktir Ulnaya paralel uzanır fakat daha kısadır El kemikleri Toplam 27 kemikten oluşur El bilek kemikleri (8), el tarak kemikleri (5) ve el parmak kemikleri (14) olmak üzere 3 grupta incelenir Alt taraf kemikleri Kalça kemiği (os coxae) Kalça kemiği kanadı (os ilii), oturga kemiği (os ischii) ve çatı kemiğinin (os pubis) ergenlik çağında birleşmesi ile oluşur Leğen kemiği (pelvis) Arkada sakrum ve koksik, yanlarda ise kalça kemiklerinin aralarında eklemleşmesinden meydana gelir geniş olan üst parçasına pelvis major (büyük pelvis), alt parçasına ise pelvis minör (küçük pelvis) denir Pelvis çapları önemlidir Çünkü doğum sırasında uterus ve karın kaslarının kasılması sonucu aşağıya itilen çocuğun dışarıya çıkabilmesi için önce küçük pelvisten geçmesi gerekirerkek pelvisi ile kadın pelvisi arasında farklılıklar vardır Kadın pelvisi daha geniş, yüksekliği daha az, sakrum daha kısa ve geniştir Uyluk kemiği, femur (os femoris) İskeletin en uzun, en kalın ve en sağlam kemiği olup kalça kemiği ve tibia ile eklem yapar Diz kapağı kemiği (Patella) Tabanı yukarda olan bir üçgen gibidir Ön yüzü deri altından hissedilir Kaval kemiği (tibia) Vücudun en uzun ikinci kemiğidir Tibianın üst ucu alt uca göre daha incedir İnce fakat çok sağlam bir kemiktir Baldır ,kamış kemiği (fibula) Yaklaşık olarak tibia ile aynı boyda fakat daha ince olan bacak kemiğidir Ayak kemikleri Toplam 26 tanedirler Ayak kemikleri iki sıra halinde dizilmişlerdir Arka sırada iki büyük kemik olan eklem kemikleri (talus),ve topuk kemiği bulunur Ayak tarak kemikleri eldeki gibi 5 tanedirler fakat daha uzundurlar Ayak parmak kemikleri eldeki gibi 14 tanedir Eklemler İskeleti oluşturan kemikleri birbirine bağlayan anatomik oluşumlardır Eklemlerde iki kemiğin uç noktaları, yumuşak, yoğun, koruyucu ve sürtünmeyi azaltıcı görev üstlenen kıkırdakla kaplıdır Eklem kıkırdağı 2-5 mm kalınlığındadır Kemik yüzeylerini örten eklem kıkırdağının özelliklerinden biri sürtünme katsayısının çok düşük olmasıdır; bu sayede iki yüzey rahatlıkla birbirleri üzerinde kayar Diğer özelliği baskıya karşı dayanıklılığıdır Ne kan damarları ne de sinir uçları kıkırdağa girmez Kıkırdak, sinir ucu içermemesi nedeni ile ağrıya duyarsızdır Komşu eklem yüzleri arasındaki büyüklük ve şekil farklılığı fazla ise bu yüzlerin birbirine uyumunu sağlayan iki eklem yüzü arasına sokulan menisküs ve disküs denen oluşumlar bulunur Menisküsler, eklem yüzlerinin yan kısımlarında bulunur ve eklem yüzlerini büyütürler Ayrıca dokuların elastikiyeti sayesinde ve hareket sırasında basıncın etkisi ile eklem yüzlerinin şekil ve durumlarını değiştirirler Diskuslar, şekil ve durum değiştirme yeteneği daha fazla olan ve çeşitli hareketlerin meydana gelmesini sağlayan oluşumlardır Eklemlerin diğer parçaları stabilizasyonu ve sürekli kullanımdan oluşabilecek aşınmanın azaltılmasını sağlar Eklemlerde ayrıca eklem kapsülünü oluşturan ince ve yumuşak bir zar (sinoviyal zar) mevcuttur Sinoviyal dokuda bulunan hücreler eklem kapsülünü dolduran bir sıvı (sinoviyal sıvı) üretirler Sinoviyal sıvı, proteinler, elektrolitler ve glukozdan oluşan karmaşık, çok özelleşmiş bir sıvıdır Eklem daha hızlı hareket ettikçe daha akışkan hale gelen bir yağ gibidir Bu sıvı sürtünmeyi azaltır, kayganlık sağlar, eklem yüzeylerinin hareketini kolaylaştırır Eklem bağları (ligamentler) eklemleri sarar ve kemikleri birbirine bağlar Bu bağlar belirli yönlere harekete imkan sağlayarak, eklemlerin stabilize olmasına yardım eder Bursalar, hareket sisteminin komşu yapıları arasında tampon işlevi gören içi sıvı dolu keselerdir Bursalar, hareket sırasında birbirine sürtünen dokuların yıpranmasını önlerler Bir eklemi oluşturan yapılar hareketi kolaylaştırmak için birlikte çalışırlar Eklemler fonksiyonlarına göre 3 sınıfta incelenir Oynamaz eklemler Kafatası kemikleri arasında bulunan ve sutura adı verilen eklemler bu türdendir Bu tip eklemler yoğun bir fibröz doku kitlesi ile birleştiklerinden, bazen fibröz eklemler adını da alırlar Yarı oynar eklemler Bu tip eklemlerde hareket önemsiz seviyededir Omurga kemikleri arasındaki eklemler bu tipe en belirgin örnektir Kemikler arasındaki yarı gevşek eklem bir miktar harekete izin verir Oynar eklemler Tam oynar eklemler (sinoviyal eklemler): Eller, ayaklar, kollar ve bacaklarda bulunurlar Farklı anatomik tipleri vardır Hepsinde bir eklem boşluğu, bunu örten bir sinoviyal zar ve bu boşluğun içinde sinoviyal sıvı mevcuttur Tüm hareketli eklemler sinoviyal eklemler adını da alırlar Kaynak: Sağlık Rehberi |
Hareket Sistemi |
07-23-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hareket SistemiHareket sistemi vücut şeklinin ortaya çıkmasını ve hayati öneme sahip organların korunmasını sağlar Hareket, omurgalı hayvanlarda ve insanlarda bir iskelet ve onun etrafındaki kas dokusu yardımı ile gerçekleşir Hareket sistemi iskelet ve kas sistemi olmak üzere iki kısımda incelenir İskelet sistemi Kemiklerden meydana gelen, vücuda şeklini veren, iç organları koruyan ve kaslara tutunma yeri olan yapıya iskelet adı verilir İskelet sistemi vücudu destekleyen, dış uyaranlara karşı direncini sağlayan dokular bütünüdür Yerçekimine karşı gelerek kasların da yardımı ile vücudun hareketini sağlar, organları korur İnsanlarda iskelet 206 kemikten oluşur Kemik sürekli değişen ve pek çok fonksiyonu olan vücut dokusudur Bütün kemikler bir araya gelerek iskeleti oluşturur İskeleti oluşturan kemikler genel olarak 5 grupta incelenir 1- Uzun kemikler 2- Kısa kemikler 3- Yassı kemikler 4- Düzensiz kemikler Kemik yapısı Yapısında inorganik madde bulunan tek dokudur Dıştaki sert katman büyük oranda kollajen proteinlerden ve hidroksiapatitten oluşur Kollajen teller gerilmeye karşı direnç sağlar Kalsiyum ve diğer minerallerden oluşan hidroksipatit, vücudun kalsiyum deposudur ve kemiğin sağlamlığından sorumludur Kemiğin organik yapısında kalsiyum ve fosforun yanı sıra kalsiyum sülfat, sülfat, sodyum ve magnezyum bulunur Vücutta bulunan kalsiyumun(yaklaşık 1 kg) % 99 u kemikte bulunur Yetersiz kalsiyum ve fosfor alımı kemiğin sağlamlığının azalmasına, kolay kırılabilir olmasına ve bazı kemik hastalıklarının oluşmasına sebep olur Kemiğin içinde bulunan kemik iliğinin yumuşak ve gözenekli bir yapısı vardır; burada kan hücrelerinin üretildiği hücreler bulunur Damarlar kemiklerin içinden geçer ve etrafı sinirlerle çevrilmiştir Kemik dokusu tipleri Kompakt kemik dokusu : kemiklerin oldukça sert olan en dış tabakasıdır Spongioz kemik dokusu : kısa ve uzun kemiklerin metyafiz ve epifizlerinin iç kısımları ve yassı kemiklerin iç yüzeylerinde bulunur İskeleti oluşturan kemikler 4 grupta incelenir Bunlar baş kemikleri, omurga kemikleri, göğüs kemikleri, alt ve üst taraf kemikleri Baş kemikleri (ossa cranii) Baş kemiklerinin en temel fonksiyonu hayati önemi olan beyni korumaktır Kafatası kemikleri baş ve yüz kemikleri olmak üzere 2 kısımda incelenir Baş kemikleri Oksipital kemik (artkafa kemiği): Kafatasının alt ve arka kısmında bulunur Sphenoid kemiği (temel kemik): Kafatasının tabanında bulunan kemiktir Frontal kemik (alın kemiği): Kafatasının ön yüzünde ve göz yuvalarının (orbita) üst bölümünde yer almıştır Parietal kemik (yan kafa, çeper kemiği): Kafa boşluğunun yan bölümlerini kaplayan, geniş yüzeyli bir çift kemiktir Temporal kemik (şakak kemiği): Parietal, sphenoid ve occipital kemikler arasında yer alan bir çift kemiktir Bu kemiklerin iç tarafında işitme ve denge organları bulunur Etmoid kemik (kalbur kemiği) : Sfenoid kemiğin önünde ve frontal kemiğin arkasında arda bulunan kemiktir Yüz kemikleri Maxilla ( üst çene kemiği) : Hareketsiz olan çene kemiğidir Ağız boşluğunun üstünde, göz çukurunun altında bulunur Os lacrimale (gözyaşı kemiği) : İnce bir kemik olup, göz çukurunun iç duvarının ön parçasını oluşturur Os palatinum (damak kemiği) : Burun boşluklarının arkasında yer alır Os nasale (nazal kemik, burun kemiği) : Ortada bir çizgi boyunca bağlanmıştır Üst çene kemiğinin alın çıkıntıları arasında ve dört köşeli yassı bir kemik olup burun sırtının iskeletini yapar Os zygomaticum (elmacık kemiği) : Göz çukurlarının dış alt kısımlarında bulunur Mandibula (alt çene kemiği) : Yüz kemiklerinin en büyüğüdür Çiğneme fonksiyonu ile sindirim sistemine yardımcı olur Os hyoideum (dil kemiği) : Dil kökünün aşağısında ve gırtlağın üst kısmında yer alır Vomer (sapan kemiği) : Burun boşluklarını birbirinden ayıran kemiğin arka ve alt parçasını yapan, ince dikdörtgen şeklindeki kemiktir Omurga Vücudun dorsalinde (arkada, sırtta) omurlardan meydana gelmiş, vücudun ağırlığını taşıyan ve destekleyen iskelet bölümüdür Boşluğunda sinir sisteminin önemli bir parçası olan omurilik (medulla spinalis) koruma altına alınmıştıromurgayı meydana getiren omurların sayısı 33 tanedir Bu sayı erginde 26dır Omurga beş bölümde incelenir Boyun bölgesi (servikal) omurlar : Boyun bölgesi 7 omurdan meydana gelmiştir Göğüs (torasik) omurlar : Göğüs omurları 12 tanedir Bel (lumbar) omurları : Bel omurları 5 tanedir Vücut ağırlığının taşınmasında önemli role sahiptir Diğer omurlara göre daha büyük ve enine çıkıntılara sahiptirler Kuyruk sokumu (sakral) omurları : Çocukta 5 ayrı omur, ergenlikte birleşerek tek omur haline gelir Kuyruk (koksik) omurları : Sayısı 3-5 arasında değişen kuyruk omurları erginde tek kemik haline gelir Göğüs iskeleti (toraks) Göğüs iskeleti, kaburgalar (costae) ve göğüs kemiği (sternum) olmak üzere iki kısımda incelenir Omurga dışında göğüste 25 tane kemik bulunur Bunlardan 12 çifti kaburga bir tanesi ise göğüs kemiğidir Sternum önde ve yassıdır Kaburgalar sağ ve solda 12şer tanedir Kaburgaların hepsi arkada omurga ile bağlantılıdır Önde ise kaburgaların ilk 7 çifti sternuma bağlanır 8,, 9, ve 10 çift kaburgalar 7, çifte bağlanır 11 ve 12 çiftlerin uçları boştadır Kaburgaların sternuma birleştiği yerde kıkırdak doku yer alır Bu sayede göğüs kafesi elastikiyet kazanır Üst taraf kemikleri Köprücük kemiği (clavicula) Sternum ve kürek kemiği ile eklem yapar 15-17 cm uzunluğunda, 2-3 cm genişliğinde ve herhengi bir travmada kolay kırılabilir bir kemiktir Kürek kemiği (scapula) Üçgen şekilli yassı iki kemiktir Ön ve arka olmak üzere iki yüzü vardır Ön yüzde omur kaslarının bağlandığı noktalar vardır Kol yada pazu kemiği (humerus) Vücudun üst kısmına ait en uzun kemiktir Üstte kürek kemiği, altta ise önkol kemikleri ile eklem yapar Dirsek kemiği (ulna) Üst ucu kalın, alt ucu incedir Radius (önkol kemiği) Önkolun dış yan tarafında bulunan kemiktir Ulnaya paralel uzanır fakat daha kısadır El kemikleri Toplam 27 kemikten oluşur El bilek kemikleri (8), el tarak kemikleri (5) ve el parmak kemikleri (14) olmak üzere 3 grupta incelenir Alt taraf kemikleri Kalça kemiği (os coxae) Kalça kemiği kanadı (os ilii), oturga kemiği (os ischii) ve çatı kemiğinin (os pubis) ergenlik çağında birleşmesi ile oluşur Leğen kemiği (pelvis) Arkada sakrum ve koksik, yanlarda ise kalça kemiklerinin aralarında eklemleşmesinden meydana gelir geniş olan üst parçasına pelvis major (büyük pelvis), alt parçasına ise pelvis minör (küçük pelvis) denir Pelvis çapları önemlidir Çünkü doğum sırasında uterus ve karın kaslarının kasılması sonucu aşağıya itilen çocuğun dışarıya çıkabilmesi için önce küçük pelvisten geçmesi gerekirerkek pelvisi ile kadın pelvisi arasında farklılıklar vardır Kadın pelvisi daha geniş, yüksekliği daha az, sakrum daha kısa ve geniştir Uyluk kemiği, femur (os femoris) İskeletin en uzun, en kalın ve en sağlam kemiği olup kalça kemiği ve tibia ile eklem yapar Diz kapağı kemiği (Patella) Tabanı yukarda olan bir üçgen gibidir Ön yüzü deri altından hissedilir Kaval kemiği (tibia) Vücudun en uzun ikinci kemiğidir Tibianın üst ucu alt uca göre daha incedir İnce fakat çok sağlam bir kemiktir Baldır ,kamış kemiği (fibula) Yaklaşık olarak tibia ile aynı boyda fakat daha ince olan bacak kemiğidir Ayak kemikleri Toplam 26 tanedirler Ayak kemikleri iki sıra halinde dizilmişlerdir Arka sırada iki büyük kemik olan eklem kemikleri (talus),ve topuk kemiği bulunur Ayak tarak kemikleri eldeki gibi 5 tanedirler fakat daha uzundurlar Ayak parmak kemikleri eldeki gibi 14 tanedir Eklemler İskeleti oluşturan kemikleri birbirine bağlayan anatomik oluşumlardır Eklemlerde iki kemiğin uç noktaları, yumuşak, yoğun, koruyucu ve sürtünmeyi azaltıcı görev üstlenen kıkırdakla kaplıdır Eklem kıkırdağı 2-5 mm kalınlığındadır Kemik yüzeylerini örten eklem kıkırdağının özelliklerinden biri sürtünme katsayısının çok düşük olmasıdır; bu sayede iki yüzey rahatlıkla birbirleri üzerinde kayar Diğer özelliği baskıya karşı dayanıklılığıdır Ne kan damarları ne de sinir uçları kıkırdağa girmez Kıkırdak, sinir ucu içermemesi nedeni ile ağrıya duyarsızdır Komşu eklem yüzleri arasındaki büyüklük ve şekil farklılığı fazla ise bu yüzlerin birbirine uyumunu sağlayan iki eklem yüzü arasına sokulan menisküs ve disküs denen oluşumlar bulunur Menisküsler, eklem yüzlerinin yan kısımlarında bulunur ve eklem yüzlerini büyütürler Ayrıca dokuların elastikiyeti sayesinde ve hareket sırasında basıncın etkisi ile eklem yüzlerinin şekil ve durumlarını değiştirirler Diskuslar, şekil ve durum değiştirme yeteneği daha fazla olan ve çeşitli hareketlerin meydana gelmesini sağlayan oluşumlardır Eklemlerin diğer parçaları stabilizasyonu ve sürekli kullanımdan oluşabilecek aşınmanın azaltılmasını sağlar Eklemlerde ayrıca eklem kapsülünü oluşturan ince ve yumuşak bir zar (sinoviyal zar) mevcuttur Sinoviyal dokuda bulunan hücreler eklem kapsülünü dolduran bir sıvı (sinoviyal sıvı) üretirler Sinoviyal sıvı, proteinler, elektrolitler ve glukozdan oluşan karmaşık, çok özelleşmiş bir sıvıdır Eklem daha hızlı hareket ettikçe daha akışkan hale gelen bir yağ gibidir Bu sıvı sürtünmeyi azaltır, kayganlık sağlar, eklem yüzeylerinin hareketini kolaylaştırır Eklem bağları (ligamentler) eklemleri sarar ve kemikleri birbirine bağlar Bu bağlar belirli yönlere harekete imkan sağlayarak, eklemlerin stabilize olmasına yardım eder Bursalar, hareket sisteminin komşu yapıları arasında tampon işlevi gören içi sıvı dolu keselerdir Bursalar, hareket sırasında birbirine sürtünen dokuların yıpranmasını önlerler Bir eklemi oluşturan yapılar hareketi kolaylaştırmak için birlikte çalışırlar Eklemler fonksiyonlarına göre 3 sınıfta incelenir Oynamaz eklemler Kafatası kemikleri arasında bulunan ve sutura adı verilen eklemler bu türdendir Bu tip eklemler yoğun bir fibröz doku kitlesi ile birleştiklerinden, bazen fibröz eklemler adını da alırlar Yarı oynar eklemler Bu tip eklemlerde hareket önemsiz seviyededir Omurga kemikleri arasındaki eklemler bu tipe en belirgin örnektir Kemikler arasındaki yarı gevşek eklem bir miktar harekete izin verir Oynar eklemler Tam oynar eklemler (sinoviyal eklemler): Eller, ayaklar, kollar ve bacaklarda bulunurlar Farklı anatomik tipleri vardır Hepsinde bir eklem boşluğu, bunu örten bir sinoviyal zar ve bu boşluğun içinde sinoviyal sıvı mevcuttur Tüm hareketli eklemler sinoviyal eklemler adını da alırlar Kaynak: Sağlık Rehberi |
|