K Vitamini |
07-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
K VitaminiK VİTAMİNİ Asıl adı naftakinondur Doğada K-1 ve K-2 olarak iki şekilde bulunur K-1 vitamini bitkilerde olan, iki form halinde, filokinon ve fitomenadion olarak adlandırılan cinsidir K-2 ise barsaklardaki bakteriler tarafından da üretilen, bir çok çeşidi bulunan bir grup menakinon denen organik bileşenlerdir Sentetik olarak üretilen cinsine de K-3 menadion denilir ve doğal olanlardan 2 kat daha güçlüdür Yağda eriyen bir vitamin olması sebebi ile barsaklardan yağlarla emilerek karaciğere gelir Isıya dayanıklıdır Alkali, kuvvetli asitler, radyasyon ve okside edici ajanlar tarafından etkisizleşir Fazla E Vitamini alınması, K Vitaminin emilimini bozar Yoğurt, kefir asitlenmiş süt barsaklardaki bakterilerin K Vitamini üretmesini arttırır Barsak bakterilerinin aleyhine olan antibiyotikler K Vitamini üretimini engeller K Vitaminin Etkileri Karaciğere gelen K Vitamini burada üretilen bazı pıhtılaşma faktörlerinin yapımında rol alır (İnsan vücudunda kanayan bir dokudan kan kaybının önlenmesi amacıyla pıhtılaşma mekanizması denilen bir sistem devreye girer Pıhtılaşma olayı ise bir dizi reaksiyonlar sonucunda oluşan ve faktör adı verilen maddeler ve hücreler aracılığı ile oluşan doğal tıkaçlar ve yamalardır Faktörler Romen rakamları ile numaralanırlar) Bu faktörler ; II Faktör veya protrombin VII Faktör IX Faktör X Faktör Ayrıca K Vitamini Potasyum ve kalsiyum ile beraber protrombinin trombin haline dönmesine etkilidir Bu trombin maddesi de fibrinojenden fibrin tıkaçlarının oluşmasını sağlar Diğer bir yönden *****in maddesi ile rekabete girer Çünkü bu madde de tam aksine protrombinin aleyhine çalışarak pıhtılaşmayı önleyici özelliktedir Aspirin gibi salisilatlar K Vitamini gereksinmesini arttırırlar K Vitamini Eksikliği K Vitamini vücutta önemli miktarlarda depolanmaz Zira günlük gereksinim diye bir miktar pek söz konusu değildir Çünkü insan vücudu normalde kanamaz, ancak bir neden sonucu kanama olur ve ihtiyaç miktarı o zaman ortaya çıkar K-2 vitamini barsaklardaki bazı bakteriler tarafından üretilebilmektedir Ancak barsakları ilgilendiren kolit, ileit, spru, çöliak, gibi hastalıklar ve bazı ameliyatlar, genetik ve edinsel karaciğer hastalıkları buna yol açabilir Bu vitaminin eksikliğinde net olarak kanamaya eğilim artmakta ve kişiler kolaylıkla kanama sorunu ile karşılaşırlar Pıhtılaşma süresi de doğal olarak uzamaktadır Yetersiz beslenme ile eksikliği nadirdir Daha sık olarak yeni doğan bebeklerde barsakları bakteri içermediğinden ve oldukça steril besinler aldıkları için ayrıca karaciğerlerinde de bu pıhtılaşma faktörlerinin yapımı henüz yeterli olmadığından, görülebilir · Yeni doğan bebeklerde göbek kanaması bu nedenle oluşur Bunun önüne geçmek için doğumdan hemen sonra K Vitamini iğnesi yapılması gerekir Daha sonra barsakları flora dediğimiz bakterilerine kavuşunca bu durum kendiliğinden çözümlenir Anne sütü K vitamini açısından fakirdir Antibiyotikler barsakta K Vitamini üreten bakterilerin de ölmesine yol açarlar Ayrıca salisilat gibi bazı ilaçlar (Çocuklarda kullanımı çok nadir, daha ziyade erişkinlerde) K vitaminin etkisinin tam tersi etki gösterirler Bunların etkisiyle K vitamini eksikliği oluşur Eksikliği göbek kanaması dışında, burun kanaması, idrar ve dışkıda kan bulunması, küçük darbelerde bile morarma ve kanamalar olması, kanayan bir dokuda kanamanın durmaması ve kabuk oluşamaması gibi belirtilerle anlaşılır Ayrıca beyin ve diğer iç organ kanmaları ile rahim içi kanama sonucu düşükler de meydana gelebilir Doğal olarak bu belirtilerin yegane sorumlusu bu vitaminin eksikliği değildir Başka nedenler de bu arazların oluşmasının sorumlusu olabilirler Yazılanlar K Vitamini eksikliğinde oluşabilecek sorunlardır ve çoğu oldukça nadir görülebilecek durumlardır K Vitamini Fazlalığı Fazlalık doğal K vitamini ile oluşmaz Yiyecekler ile alınan K-1 ve barsaklarda üretilen K-2 Vitaminlerin fazlası kolaylıkla atılabilir Fakat sentetik ve suda eriyen anolog (benzeri) menadion, konakion gibi K-3 tipindeki sorunlara yol açabilir Bu vitaminin fazlalığı da eksikliğinin tam tersi etki yapacaktır Aşırı pıhtılaşma ve bunun da sonucunda damarlarda tıkanmalar meydana gelir Karaciğer fonksiyonlarında bozulmalar oluşur Kandaki alyuvarların parçalanmalarına yol açılır Kızarma, terleme ve göğüs sıkışması meydana gelir Yeni doğan bebeklerde sarılık ve safra boyalarının (Pigmentlerin) beyin ve omurilikte birikmesine neden olur Keza fazlalık oluşması eksikliği gibi nadiren olabilecek bir durumdur K Vitamini Gereksinimi Bu gün için alınması gerekli günlük miktarı ilan edilmemiştir Ortalama bir beslenme ile günde asgari 75 - 150 mikrogram alınmaktadır Günlük 300 mikgr yeterlidir Önerilen kilo başına 2 mikgrdır Yeni doğan bebeklere 10 miligr Lık tek bir enjeksiyon, gerektiğinde kg başına 1 - 2 mg la devam edilir Bu miktarlar onların özel durumu ve ihtiyaçlarının farklı olmasındandır Bir çok vitamin reçetesiz satılmasına karşın yurt dışında K Vitamini reçetesiz satılmamaktadır K Vitaminin Doğal kaynakları En çok karaciğer, peynir, tereyağı, marul, lahana gibi besinlerde bulunur En zengin yeşil çay ( 100 grda 700 mikrogr ) iken siyah çayda 0 dır Çiçek yağı, patates, ekmek gibi besinlerde yok denebilecek kadar azdır Besin 100 grda mikrogram İnek sütü 3 Peynir 35 Tereyağı 35 Yumurta 10 Kırmızı et 7 Karaciğer 90 Pirinç 0 Mısır 5 Sebzeler 15 - 600 Muz 2 Şeftali 8 Çilek 0 Portakal 1 Kaynak: Sağlık Rehberi |
K Vitamini |
07-23-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
K VitaminiK VİTAMİNİ Asıl adı naftakinondur Doğada K-1 ve K-2 olarak iki şekilde bulunur K-1 vitamini bitkilerde olan, iki form halinde, filokinon ve fitomenadion olarak adlandırılan cinsidir K-2 ise barsaklardaki bakteriler tarafından da üretilen, bir çok çeşidi bulunan bir grup menakinon denen organik bileşenlerdir Sentetik olarak üretilen cinsine de K-3 menadion denilir ve doğal olanlardan 2 kat daha güçlüdür Yağda eriyen bir vitamin olması sebebi ile barsaklardan yağlarla emilerek karaciğere gelir Isıya dayanıklıdır Alkali, kuvvetli asitler, radyasyon ve okside edici ajanlar tarafından etkisizleşir Fazla E Vitamini alınması, K Vitaminin emilimini bozar Yoğurt, kefir asitlenmiş süt barsaklardaki bakterilerin K Vitamini üretmesini arttırır Barsak bakterilerinin aleyhine olan antibiyotikler K Vitamini üretimini engeller K Vitaminin Etkileri Karaciğere gelen K Vitamini burada üretilen bazı pıhtılaşma faktörlerinin yapımında rol alır (İnsan vücudunda kanayan bir dokudan kan kaybının önlenmesi amacıyla pıhtılaşma mekanizması denilen bir sistem devreye girer Pıhtılaşma olayı ise bir dizi reaksiyonlar sonucunda oluşan ve faktör adı verilen maddeler ve hücreler aracılığı ile oluşan doğal tıkaçlar ve yamalardır Faktörler Romen rakamları ile numaralanırlar) Bu faktörler ; II Faktör veya protrombin VII Faktör IX Faktör X Faktör Ayrıca K Vitamini Potasyum ve kalsiyum ile beraber protrombinin trombin haline dönmesine etkilidir Bu trombin maddesi de fibrinojenden fibrin tıkaçlarının oluşmasını sağlar Diğer bir yönden *****in maddesi ile rekabete girer Çünkü bu madde de tam aksine protrombinin aleyhine çalışarak pıhtılaşmayı önleyici özelliktedir Aspirin gibi salisilatlar K Vitamini gereksinmesini arttırırlar K Vitamini Eksikliği K Vitamini vücutta önemli miktarlarda depolanmaz Zira günlük gereksinim diye bir miktar pek söz konusu değildir Çünkü insan vücudu normalde kanamaz, ancak bir neden sonucu kanama olur ve ihtiyaç miktarı o zaman ortaya çıkar K-2 vitamini barsaklardaki bazı bakteriler tarafından üretilebilmektedir Ancak barsakları ilgilendiren kolit, ileit, spru, çöliak, gibi hastalıklar ve bazı ameliyatlar, genetik ve edinsel karaciğer hastalıkları buna yol açabilir Bu vitaminin eksikliğinde net olarak kanamaya eğilim artmakta ve kişiler kolaylıkla kanama sorunu ile karşılaşırlar Pıhtılaşma süresi de doğal olarak uzamaktadır Yetersiz beslenme ile eksikliği nadirdir Daha sık olarak yeni doğan bebeklerde barsakları bakteri içermediğinden ve oldukça steril besinler aldıkları için ayrıca karaciğerlerinde de bu pıhtılaşma faktörlerinin yapımı henüz yeterli olmadığından, görülebilir · Yeni doğan bebeklerde göbek kanaması bu nedenle oluşur Bunun önüne geçmek için doğumdan hemen sonra K Vitamini iğnesi yapılması gerekir Daha sonra barsakları flora dediğimiz bakterilerine kavuşunca bu durum kendiliğinden çözümlenir Anne sütü K vitamini açısından fakirdir Antibiyotikler barsakta K Vitamini üreten bakterilerin de ölmesine yol açarlar Ayrıca salisilat gibi bazı ilaçlar (Çocuklarda kullanımı çok nadir, daha ziyade erişkinlerde) K vitaminin etkisinin tam tersi etki gösterirler Bunların etkisiyle K vitamini eksikliği oluşur Eksikliği göbek kanaması dışında, burun kanaması, idrar ve dışkıda kan bulunması, küçük darbelerde bile morarma ve kanamalar olması, kanayan bir dokuda kanamanın durmaması ve kabuk oluşamaması gibi belirtilerle anlaşılır Ayrıca beyin ve diğer iç organ kanmaları ile rahim içi kanama sonucu düşükler de meydana gelebilir Doğal olarak bu belirtilerin yegane sorumlusu bu vitaminin eksikliği değildir Başka nedenler de bu arazların oluşmasının sorumlusu olabilirler Yazılanlar K Vitamini eksikliğinde oluşabilecek sorunlardır ve çoğu oldukça nadir görülebilecek durumlardır K Vitamini Fazlalığı Fazlalık doğal K vitamini ile oluşmaz Yiyecekler ile alınan K-1 ve barsaklarda üretilen K-2 Vitaminlerin fazlası kolaylıkla atılabilir Fakat sentetik ve suda eriyen anolog (benzeri) menadion, konakion gibi K-3 tipindeki sorunlara yol açabilir Bu vitaminin fazlalığı da eksikliğinin tam tersi etki yapacaktır Aşırı pıhtılaşma ve bunun da sonucunda damarlarda tıkanmalar meydana gelir Karaciğer fonksiyonlarında bozulmalar oluşur Kandaki alyuvarların parçalanmalarına yol açılır Kızarma, terleme ve göğüs sıkışması meydana gelir Yeni doğan bebeklerde sarılık ve safra boyalarının (Pigmentlerin) beyin ve omurilikte birikmesine neden olur Keza fazlalık oluşması eksikliği gibi nadiren olabilecek bir durumdur K Vitamini Gereksinimi Bu gün için alınması gerekli günlük miktarı ilan edilmemiştir Ortalama bir beslenme ile günde asgari 75 - 150 mikrogram alınmaktadır Günlük 300 mikgr yeterlidir Önerilen kilo başına 2 mikgrdır Yeni doğan bebeklere 10 miligr Lık tek bir enjeksiyon, gerektiğinde kg başına 1 - 2 mg la devam edilir Bu miktarlar onların özel durumu ve ihtiyaçlarının farklı olmasındandır Bir çok vitamin reçetesiz satılmasına karşın yurt dışında K Vitamini reçetesiz satılmamaktadır K Vitaminin Doğal kaynakları En çok karaciğer, peynir, tereyağı, marul, lahana gibi besinlerde bulunur En zengin yeşil çay ( 100 grda 700 mikrogr ) iken siyah çayda 0 dır Çiçek yağı, patates, ekmek gibi besinlerde yok denebilecek kadar azdır Besin 100 grda mikrogram İnek sütü 3 Peynir 35 Tereyağı 35 Yumurta 10 Kırmızı et 7 Karaciğer 90 Pirinç 0 Mısır 5 Sebzeler 15 - 600 Muz 2 Şeftali 8 Çilek 0 Portakal 1 Kaynak: Sağlık Rehberi |
|