Çocukluk Çağı Diyabeti Ve İnsülin Tedavisi |
07-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çocukluk Çağı Diyabeti Ve İnsülin TedavisiÇocukluk Çağı Diyabeti ve İnsülin Tedavisi Çocukluk Çağı Diyabeti Çocukluk Döneminde Diyabet ve özellikleri Görülme Sıklığı Bulguları Diyabet Koması Tedavisi Diyabet Eğitiminin Önemi Çocukluk Döneminde Diyabet ve özellikleri Diyabet çocukluk çağında görülen kronik hastalıkların başında gelmektedir Bu çağdaki diyabet vakalarının %98inden fazlasını İnsüline Bağımlı Diyabet(IDDM) vakaları oluşturur Bilindiği gibi IDDM, otoimmün veya Tip 1 diyabet terimleri ile eş anlamlı kulanılmakta ve pankreas beta hücrelerinin harap olduğu kronik otoimmün bir hastalık olarak tanımlanmaktadır IDDM genetik yatkınlık zemininde çevresel (kimyasal ve/veya viral) bir faktörün tetik çekici rolüyle başlamaktadır Genellikle pankreas beta hücrelerinin % 80i harap olduğunda klinik diyabet bulguları ortaya çıkmaktadır IDDM prediyabet (klinik diyabet öncesi), klinik diyabet, hastalığın iyileşmediği ancak belirtilerin kaybolduğu dönem ve kronik (süregen) diyabet olmak üzere 4 döneme ayrılarak incelenmektedir IDDMe neden olan immünolojik saldırının klinik diyabet bulgularından aylar-yıllar önce başladığı bilinmekte ve son yıllarda hastalığın prediyabet döneminde saptanıp tedavi edilmesi üzerine yoğunlaşılmaktadır Çocukluk Döneminde Diyabet Ne Sıklıkla Görülmektedir? IDDM sıklığı bakımından ülkeler (bölgeler) arasında belirgin farklılıklar vardır 15 yaş altı çocuklarda IDDM sıklığı Japonyada 2/100000, Finlandiyada 43/100000dir IDDM insidansı10-12 yaş (büyük pik) ve 2-3 yaş (küçük pik) arasında artmaktadır İskandinav ülkelerindeki veriler özellikle 5 yaş altında IDDM sıklığında artma olduğunu göstermektedir IDDM soğuk bölgelerde ve kış aylarında daha sık görülürIDDM için ailesel bir eğilim sözkonusu olmakla birlikte bilinen bir genetik geçiş yoktur Tek yumurta ikizlerinden birisinde IDDM varsa diğerinde olma riski %35, IDDMli anne veya babanın çocuğunda görülme riski %6, genel popülasyondaki risk % 05'dir Çoçu kuk Döneminde Diyabetin Bulguları Diyabetli çocuklar genellikle diyabetin klinik semptomları olan çok idrar yapma (poliüri), çok su içme (polidipsi) ve kilo kaybı bulguları ile hekime başvururlarBu bulgular olduğunda genellikle tanı güçlüğü çekilmez Bununla birlikte hastalığın akla gelmemesi veya atipik klinik bulguların görülmesi tanıda gecikmeye neden olabilir Bazı çocuklar gürültülü bulgularla ve birkaç gün içinde gelişen diyabetik ketoasidoz tablosu ile başvurabilirler Acil olmayan başvurudaki bulgular şunlardır: Daha önce idrar kaçırmayan çocuklarda enürezis (Gece işemesi) başlaması Bu bulgu idrar yolu enfeksiyonu veya fazla su içmeye bağlanıp diyabet tanısı gözden kaçırılabilir Özellikle puberte öncesi kızlarda olmak üzere vaginal kandidiyazis (mantar enfeksiyonu) Kusma (gastroenterite bağlanabilir) Kronik kilo kaybı veya büyümekte olan çocuğun yeterli kilo alamaması Huzursuzluk ve okul performansında azalma Tekrarlayan deri enfeksiyonları Çocuklarda Diyabet Koması Diyabetli çocukların %50si Diyabetik Ketoasidoz adı verilen ağır klinik bulgularla seyredebilir Zamanında farkedilmeyen ve tedavi edilmeyen diyabetik ketoasidoz vakalarında ölüme yolaçan koma tablosu görülebilir Çocuklarda ağır diyabetik ketoasidoz aşağıdaki bulgularla seyreder / Ağır dehidratasyon (vücudun susuz kalması) Şok (hızlı nabız atımı, tansiyon düşüklüğü, burun kulak parmak uçları vb organlarda morarma ) İnatçı kusma Vücuttaki sıvının azalmasına rağmen devam eden çok idrar yapma Sıvı kaybına, yağ ve kas dokusu yıkımına bağlı kilo kaybı Ketoasidoza bağlı yanaklarda kızarma Nefeste aseton kokusu Diyabetik ketoasidoza bağlı derin ve hızlı solunum Bilinç bozuklukları Çocukluk çağında diyabet tedavisi Çocukluk çağında ketoasidoz dışı IDDM tedavisi başlıca 4 bileşenden oluşmaktadır: 1 Diyabet eğitimi, 2 İnsülin yerine koyma tedavisi, 3 Beslenme planlaması ve 4 Egzersiz Bu bölümde diyabet eğitimine kısaca değinildikten sonra insülin replasman tedavisi üzerinde durulacaktır Bu çağdaki IDDM tedavisinin amaçları şunlardır: Ailenin katılımı ile çocuk/adolesan ve ailenin ihtiyaçlarını belirleyerek kişisel diyabet bakım planı hazırlanması Psikososyal destek Vücuttaki insülin ve şeker dengesinin kontrolü Normal büyüme ve gelişmenin sağlanması Bu amaçlara ulaşabilmek için diyabetli çocukların büyüme ile değişen ihtiyaçlarına duyarlı bir tedavi ekibi tarafından izlenmesi gereklidir Uluslararası Çocuk ve Adolesan Diyabeti Birliğinin yönergesine göre diyabet tedavi ekibi aşağıdaki kişilerden oluşmalıdır: Hastanın veya ailenin kendisi Pediatrik endokrinolog veya çocuk/adolesan diyabeti konusunda eğitilmiş pediatrist Diayabet eğitimcisi Diyetisyen Psikolog/sosyal hizmet uzmanı Diyabet Eğitiminin Önemi Diyabet eğitimi diyabet tedavisinin en önemli bileşenidir Yakın zamandaki yayınlar diyabet eğitimine insülin tedavisine eşdeğer bir önem verilmesi gerektiğini vurgulamaktadırBunun nedeni diyabet bakımını, dolayısıyla metabolik kontrolün iyileştirilmesini etkileyen en önemli faktörün hastaların kendi kendine bakım becerileri olduğunun gösterilmesidir Çok küçük yaştaki çocuklar dışındaki her yaştaki çocukların kendi yaşlarına uygun ihtiyaçları ve problemleri dikkate alınarak eğitilmeleri gereklidir Bazen yapıldığı gibi ailenin eğitilmesi yeterli görülmemeli, diyabet bakım bilincinin küçük yaşlardan itibaren geliştirilebileceği unutulmamalıdır Diyabetli çocuk ve aileleri için uygulanacak bir eğitimde genel olarak aşağıdaki konuların işlenmesi önerilmektedir: Diyabetin nedenleri İnsülin saklanması İnsülin enjeksiyon teknikleri Kan şekeri ölçümü İnsülin dozlarının ayarlanması Psikososyal ve aile desteği Hipoglisemi ve tedavisi Hastalıklar sırasında diyabet tedavisinin düzenlenmesi Yolculukta diyabet bakımı Diyabet ve egzersiz Beslenme ilkeleri Doğum kontrolü ***** ve diyabet Diyabetin komplikasyonları Diyabetli Çocuklarda İnsülin Tedavisi Günümüzde insülin pompaları avuç içi büyüklüğünde ve cep telefonu gibi bele takılabilmektedir İnsülin pompası nedir? Insülin pompa tedavisinin esası taşınabilir bir elektro mekanik pompa aracılığıyla deri altına sürekli insülin vermeye dayanmaktadır Günümüzde insülin pompalan avuç içi büyüklüğündedir ve cep telefonu gibi bele takılabilmektedir Pompaya bir kartuş içinde kısa veya hızlı etkili insülin analogları konmaktadır Pompaya bağlanan bir kateter karın derisine yerleştirilmekte, bu katater 3 günde bir değiştirilmektedir Şu andaki insülin tedavileri yeterli değil mi? İnsan pankreası iki şekilde insülin salgılamaktadır: sürekli insülin salgısı ki buna bazal insülin salgısı denmektedir ve yemek sonrası pik yapan insülin salgısı Kan şekeri, bu iki şekilde salgılanan insülin ile dengelenmektedir Pompa kullanmayan hastalar, günde 3 kez kısa veya hızlı etkili insülin yaparak yemek sonrası kan şekeri yüksekliklerini önlemekte; gece NPH veya Glargine insülin yaparak gün boyu sürecek insülin etkisi (bazal insülin) elde etmeye çalışmaktadırlar Bununla birlikte özellikle NPH kullananlarda bu insülinin pik etkisi nedeniyle 6-8 saat sonra kan şekeri düşüklükleri yaşanmakta, ayrıca sabaha karşı insülin etkisi azalmaktadır Bütün bunların yanın da deri altına depo şeklinde (ömeğin20 ünite) Verilen insülin her zaman aynı şekilde kana karışmamakta, bu da kan şekeri dalgalanmalarına neden olmaktadır İnsülin pompasının avantajları nelerdir? İnsülin pompasının en önemli avantajı pankreasa daha benzer bir şekilde insülin vermeyi mümkün kılmasıdır Pompa tedavisine başlanırken günlük İilsülin dozu % 30 azaltılmakta ve toplam dozun yarısı 24 saate bölünerek sürekli bazal insülin verilmektedir Ayrıca sabaha karşı kan şekeri yüksek olanlarda gece 0300'dan sonraki bazal hız artırılabilmektedir Bir başka deyişle gün içindeki ihtiyaçlara göre bazal hız ayarlanmaktadır Bu şekildeki sürekli infüzyon ile deri altına az miktarda insülin verildiğinden emilim daha iyi ve sabit bir hızla olmaktadır Yine pompaya kumanda ederek istenen miktarda insülin, yemek öncesi bolus olarak verilebilmektedir Pompa ile normal bolus, geciktirilmiş bolus, bölünmüş bolus, çift dalga bolus gibi seçenekler kullanılarak farklı hızlarda bolus insülin verilmektedir Pompa suni pankreas mıdır? Yararları nelerdir? Öncelikle pompa suni pankreas ( kan şekerini ölçen ve buna göre insülin veren) bir alet değildir Pompa yalızca daha fizyolojik biçimde insülin vermeye yaramaktadır Pompa kullanan çocukların günde 4-6 kez kan şekeri ölçmeye devam etmeleri gereklidir Pompa kullanan hastaların HbAlc'lerinde hafif bir düzelme olduğu(ortalama %05), ama esas önemlisi kan şekeri düşüklüğü sıklığında % 50-80 azalma olduğu bildirilmektedir Ayrıca sabah kan şekeri yüksekliği olan çocuklarda bu sorunun çözümüne katkıda bulunmaktadır Bü tün Tip 1 diyabetli çocuklar pompa kullanmalı mı? Şu anda kullandıkları insülin tedavi rejimleri ile kan şekeri dengeleri iyi ve HbAlc < % 7 hastaların pompa kullanmasına gerek yoktur Pompanın aile ve çocuklardan daha fazla katkı ve çaba istediği unutulmamalıdır Genel olarak sık şiddetli kan şekeri düşüklüğü yaşayan veya hipoglisemiyi hissetmeyen, şu andaki yöntemlerle kan şekeri dengeleri kötü seyreden, Değişik insülin pompalan ve insülin pompası taşıyan bir çocuk sabah kan şekeri yüksekliği ile baş edilemeyen ve oynak diyabeti olan çocuklarda pompa tedavisi önerilmektedir Pompa için yaş sınırı var mı? Tedaviye başlamak için hangi aşamalardan geçilir? Son yıllarda küçük çocuklarda da pompanın etkili olduğu belirtilse de genel olarak 10 yaşından büyük çocuklara pompa tedavisi önerilmektedir Pompa tedavisi başlamadan önce 3-6 ay çoklu doz insülin tedavisi uygulaması ve günde 4 kez kan şekeri bakması, insülin dozlarını ayarlayabilme ve besinlerdeki karbonhidrat miktarını sayabilme yeteneği kazanması gereklidir Hasta ve ailelerinin en az 3 günlük pompa kursundan geçmesi ve tedavinin hastane koşullarında başlanması önerilmektedir Pompa kullanan merkezlerin hastalarına 24 saat hizmet sunabilmesi gereklidir Pompa hiç çıkarılamaz mı? Pompa tedavisi esnek bir yaşam tarzı sağlamakla birlikte pompanın 24 saat vücudunuza takılı kalması gereklidir Pompa ancak 30 dakika vücuttan ayrılabilir Bu durum bazı çocuklara itici gelebilmektedir Pompa takınca bütün sorunlarımız bitecek mi? Daha önce de söylediğimiz gibi pompa mucize yaratacak bir tedavi yöntemi olmadığı gibi hasta ve ailelerden daha fazla çaba istemektedir Bu nedenle pompa ancak ihtiyacı olan seçilmiş hastalarda kullanılmalıdır Pompanı ancak motive çocuklara takılması gerektiği unutulmamalıdır Pompa tedavisi masraflı mı? Ülkemizde pompa kullanılıyor mu? Günümüzde insülin pompaları 3000- 5000 ABD Dolarına satılmaktadır, ayrıca yılda 1500 dolar kadar sarf malzemesi (kateter vs) gerekmektedir Bu nedenle normal insülin tedavilerine göre daha pahalıdır Ülkemizde pompa tedavisi uygulayan merkezler vardır, yakında Sağlık Bakanlığı'ndan onaylayarak yeni bir pompa piyasaya sürülecektir Ülkemizde ancak özel rapor alındığında sosyal güvenlik kuruluşları tedavi masraflarına katkıda bulunmaktadır Kaynak: Pediatriportal |
|