07-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Belirti Ve Bulgular Genital Akıntı - Genital Herpes
Şüpheli temasdan sonra idrar yolunun en uç kısmı olan üretrada meydana gelen iltihaplanma sonucu *****den ya da vajenden beyaz ya da sarımsı yeşil renkte akıntı gelmekte ve idrar yaparken yanma hissi gibi şikayetlere neden olmaktadır Ancak şüpheli teması olan ve mikrobu almış kişilerin birçoğunda hiçbir belirti ve bulgu olmaksızın da mikrobun varolabileceği bilinmelidir Erkek ya da kadında genital akıntıya sebep olan bakteriler çok çeşitlidir Ancak meydana getirdikleri klinik
belirti ve bulgular birbirinden çok farklı değildir Bir ya da birkaç mikrop birarada bulunabilmektedir Her bir mikroba etkili antibiyotik farklıdır
Hastalığı yapan mikrobun kesin olarak tanımlanabilmesi için laboratuvar testlerine ihtiyaç duyulmaktadır Hekimin yararlanabileceği laboratuvar testleri yoksa tedavi olası mikropların hepsine etkili antibiyotiklerin birarada verilmesi ile mümkün olmaktadır
Kadında üretranın hastalığından daha çok rahim ağzının hastalığı ile karşılaşılmaktadır Kadın hasta muayene edildiğinde rahim ağzında görülen sarı renkte akıntı vajenden de gelebilmektedir Cinsel ilişki sonrası anormal ******l kanama görülebilmektedir
Genital akıntıya sebep olan mikropların başında gonokok ve klamidya gelmektedir Bunlardan gonokok infeksiyonu halk arasında bel soğukluğu olarak bilinmektedir Bu hastalık şüpheli temastan genellikle 2-5 gün sonra ortaya çıkmaktadır Erkekte akıntı, idrar yaparken yanma şikayeti vardır Kendiliğinden gelen bol miktarda bir akıntı söz konusudur Kadınlarda kuluçka süresi 10 güne dek uzayabilmektedir Mikrobu taşıyan kadınla bir kez ******l ilişkisi olan bir erkeğin mikrobu kapma olasılığı %20''dir
Mikrobu taşıyan bir erkekle ilişkisi olan kadının ise mikrobu kapma olasılığı %50-90''dır Bel soğukluğu erkeklerin %10''unda, kadınların %50''sinde belirti ve bulgu vermeksizin seyretmektedir Klamidya infeksiyonunun kuluçka süresi ise genellikle daha uzundur Belirti ve bulgular çok benzerdir Her iki mikrop oral ya da anal **** sonucu bu bölgelerde de hastalık meydana getirebilmektedir
Kadında ******l infeksiyonlara oldukça sık rastlanmaktadır Bu hastalıklar sırasında da vajende akıntı, kaşıntı, idrar yaparken yanma hissi gibi şikayetlerin bir ya da birkaçı birarada bulunabilmektedir ******l akıntısı olan kadını değerlendirirken tanıda ilk aşama dikkatli bir spekulum muayenesidir Varolan akıntının fizyolojik akıntı olup olmadığı, rahimden mi yoksa vajenden mi geldiği ayırt edilmelidir Kadında fizyolojik akıntı renksiz ve kokusuz olup, özellikle yumurtlama dönemlerinde artış göstermektedir Normalden farklı akıntı ise sebep olan etken mikroba göre farklı özellikler gösterir
Süt kesiği görünümünde veya sarımsı yeşil renkte, pis kokulu olabilir Vajende akıntıya neden olan her hastalık CYBI değildir Örneğin vajende meydana gelen mantar infeksiyonu akıntıya sebep olmaktadır fakat antibiyotik tedavisi, şeker hastalığı gibi çeşitli faktörlerin etkisi ile meydana gelmektedir
Akıntının özellikleri yanısıra vajen ve dış genital organlar diğer bulgular (yara, siğil) açısından değerlendirilmelidir Tedavide etken mikroba göre ağızdan tek doz antibiyotik ya da ******l bölgeye uygulanacak krem ya da merhemler kullanılmaktadır
Pelvik inflamatuvar hastalık
Kadında üst genital sistemi tutan bir hastalıktır Bu sendrom vajen ve rahimde bulunan mikropların gebelik veya bir cerrahi girişim olmaksızın rahim içine, oradan da kanallara ve/veya komşu yapılara ilerlemesiylegelişmektedir Etken mikroplar burada sözü geçen cinsel yolla bulaşma özelliği taşıyan mikroplardır Bunun yanı sıra normalde vajen florasında bulunan diğer bakterilerde etken olabilmektedir Belirti ve bulguların farklılık göstermesi nedeniyle tanıda zorluklar yaşanmaktadır Tanı çoğunlukla karında ağrı, muayenede hassasiyet, ateş gibi bulgulara ve çeşitli laboratuvar testlerine dayanarak yapılmaktadır Belirtilerin hafif seyrettiği vakalarda tanı ve tedavi geçiktiği için hastalık hasar yapmaktadır Tedaviden iyi sonuç almak için erken tanı ve uygun antibiyotik seçimi önem taşımaktadır
Genital yara
Bu tablo sıklıkla herpes virüsü ve frengi mikrobu ile meydana gelmektedir Gelişmiş ülkelerde genital yaraların en sık nedeni genital herpes''dir Genital herpes tekrarlayan ve tedavisi olmayan bir hastalıktır Birçok kişi ise mikrobu taşımasına rağmen belirti vermemektedir Hastalık 2-20 günlük bir inkübasyon süresinden sonra genital bölgede kaşıntı, yanma gibi belirtilerle başlamaktadır Yara halini almadan önce içi su dolu kesecikler şeklinde başlamaktadır Yaraların sayısı genellikle birden fazladır Erkekte en sık ***** gövdesinde veya ucunda, kadında dış genital bölgede ya da rahim ağzında meydana gelmektedir Genital bölgedeki ağrılı yaranın yanısıra ateş, halsizlik gibi şikayetler de bulunmaktadır Hastalık genellikle 3-4 hafta kadar sürmekte ancak olguların %70''inde hastalık tekrarlamaktadır Tekrarlayan hastalık daha hafif seyretmekte ve 10 gün kadar sürmektedir
Genital siğil
İnsan papilloma virüsü genital ve anal bölgede tek ya da çok sayıda, yumuşak, karnabahar görünümünde ve ağrısız siğilllerin oluşmasına neden olmaktadır Bu virüsün bazı tiplerinin kanser gelişiminde rol oynadığı kesinlik kazanmıştır Virüsun tamamen vücuttan uzaklaştırılması mümkün olamadığı için kanser gelişimi açısından takip etmek önem taşımaktadır
Molluskum kontagiosum çocuklarda ve HIV infekte kişilerde yüzde, yetişkinlerde daha çok genital bölgede yer alan tipik olarak küçük, ortası pembe-beyaz, sıkınca içinden peynirimsi bir madde çıkan kabartılar şeklindedirler Cinsel ilişki dışında doğrudan vücut teması ve kontamine havluların ortak kullanımı ile de kişiden kişiye bulaşabilmektedir Siğillerin tedavisinde kabartıların kimyasal madelerle ya da dondurularak eritilip yok edilmesine çalışılmaktadır Ancak tedavi edilen siğiller çoğunlukla tekrar oluşabilmektedir
Hepatitler
Karaciğer iltihaplanmasına (hepatit) sebep olan birçok virüs bilinmektedir Bunlar içinde özellikle Hepatit B virüsü cinsel yolla bulaşma özelliği taşımaktadır Bu virüs cinsel ilişki dışında bu virüsü taşıyan kanın nakledilmesiyle, iğne veya cerrahi aletlerle bulaşmaktadır Bu virüs insan vücuduna girdikten sonra onun vücut sıvılarında (genital sıvılar, tükrük, gözyaşı, ter, süt) bulunmaktadır Ortalama 90 gün süren kuluçka döneminden sonra karın ağrısı, halsizlik, sarılık gibi şikayetlerle hastalık ortaya çıkmakta, çoğunlukla da kendiliğinden iyileşmektedir Bazı kişilerde ise hiç belirti vermeksizin vücutta bulunmaktadır Hastalık ortaya çıkan ya da çıkmayan bazı kişilerde virüs vücut tarafından ortadan kaldırılamamakta ve bu kişiler virüsü hayat boyu vücutlarında taşımaktadır Bu durumda karaciğerde geri dönüşü mümkün olmayan hasara, siroz veya kanser oluşumuna neden olmaktadır
Çevre koşullarına ve dezenfektanlara oldukça dayanıklı bir virüs olan Hepatit B virüsünün yaptığı hastalığın tedavisi yoktur Ancak koruyuculuk oranı oldukça yüksek aşısı mevcuttur CYBI içinde de aşı ile korunabilen tek hastalıktır Ülkemizde de gelişmekte olan diğer ülkeler gibi Hepatit B aşısı yenidoğan çocuklara ve hastalık için yüksek risk taşıyan sağlık personeline uygulanmaktadır
Tanı
CYBI''da hastanın şikayetlerinin dinlenmesi ve muayenesinden sonra konulan tanı çoğunlukla ön tanı niteliğindedir Sendrom yaklaşımı olarak tanımlanan bu yaklaşımın özellikle birinci basamak hizmet veren sağlık kuruluşlarında hizmet sunumunu kolaylaştırdığı gözlenmiştir Ancak özgül etkene yönelik kesin tanı için mikroskopi ve kültür gibi çeşitli mikrobiyolojik testlerin yapılması gereklidir Bu amaçla *****den, vajenden ya da rahim ağzından pamuklu çubuklarla sürüntü örnekleri ya da idrar örneği alınmaktadır
Yapılan çalışmalar CYBI''da birden fazla mikrobun birarada bulunmakta olduğunu göstermiştir Bu nedenle etkenlerden biri saptandığında HIV dahil diğer etkenlerinde tarama testleri ile aranması önem taşımaktadır Frengi, HIV/AIDS ve hepatit hastalıklarının tanısında alınan kan örneğinde yapılan serolojik testlerle tanı konulmaktadır
Tedavi
CYBI etkeni kesin olarak saptanmışsa etkene yönelik tedavi verilmektedir Sendrom yaklaşımında ise saptanan belirti ya da bulguya neden olabilecek etkenlerin tümünü kapsayacak tedavi verilmesi uygundur Genellikle ağızdan verilen antibiyotikler tedavide yeterlidir Hastaların tedaviye uyumunu kolaylaştırdığı için günümüzde tek doz tedaviler yaygınlaşmaktadır
Hastalık kontrolü ve önlemler
Dünyada HIV/AIDS infeksiyonunun yaygınlaşması ve bunda CYBI''ın oynadığı rol anlaşılınca bu hastalıkların kontrolü öncelik kazanmıştır Hastalığın kontrolünde sağlıklı cinsel davranış biçimlerinin desteklenmesi, riskli davranışları olan kişilerin tarama testleri ile hastalık mikrobu taşıyıp taşımadıklarının belirlenmesi, bir CYBI etkeni saptandığında diğer etkenlerinde aranması ve eşlerinde tedavisi son derece önem taşımaktadır
Doğru şekilde kondom kullanılmasının yüksek oranda koruyucu olduğu belirlenmiştir
Dünya Sağlık Örgütü gibi birçok uluslararası kuruluş yeni hastalıkların gelişimini önlemek amacıyla aktif olarak çalışmaktadır Kişilerin bilgilendirilmesi, eğitim ve motivasyonla riskli davranış kalıplarının değiştirilmesi hastalıkların kontrol altına alınmasında önemli yaklaşımlardan biridir
Sağlık personeline danışmanlık, tanı ve tedavi konularında temel eğitim verilmesi, ayrıca bireylerin eğitimi ve toplum bilincinin geliştirilmesi ve uygun davranışların kazandırılması son derece önemlidir
Kaynak: Cinsel Sağlık
|
|
|