Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Kapağı Ve Konjonktiva Hastalıkları...
Hiperemi (Kanlanma) :
Çeşitli göz hastalıklarında ortaya çıkabilen konjonktival hiperemi, klinik olarak yüzeyel ve derin hiperemi olmak üzere iki tipte gelişebilir
Yüzeyel hiperemi, konjonktivanın göz kapaklarından gelen yüzeyel damarlarının dilatasyonudur Daha çok konjonktiva hastalıklarında ortaya çıkan bu tip hipereminin özellikleri, açık renkli olması, konjonktiva ile birlikte dilate damaarların hareket etmesi ve bası ile solmasıdır Hipereminin şiddeti fornikslerden limbusa doğru gittikçe azalır
Derin hiperemi ise, konjonktivanın derinden gelen ön silier damarlarının dilatasyonudur Daha çok kornea, uvea, sklera hastalıkları ve akut glokom krizinde ortaya çıkan bu tip hiperemi koyu kırmızı renklidir, damarlar konjonktiva ile birlikte hareket etmez ve hiperemi basmakla solmaz Şiddeti limbustan fornikslere doğru azalır
Bazı hastalıklarda iki tip hiperemi bir arada bulunabilir
Hemoraji ( Kanama) :
Konjonktiva saydam bir doku olduğu için, konjonktiva altı ve içine olan tüm kanamalar plaka tarzında görülürler Baş ve boyun bölgesinde venöz basıncın arttığı durumlarda, damar hastalıkları ve travmalarda ortaya çıkarlar Örneğin: Kusma, öksürük, ıkınma, arterioskleroz, doğum travayı, basis krani kırıkları, dalgıç vurgunu, boğma vs
Kemozis (Ödem):
Konjonktiva ödemi, forniks ve bulbus konjonktivasında daha belirgin olarak ortaya çıkar Enfeksiyon ve allerjik olaylarda ve venöz dönüşün zorlaştığı hallerde sıktır
Sekresyon :
Konjonktivanın enflamatuar hastalıklarında, gözyaşı fazlalığı (lakrimasyon) ile birlikte konjonktiva hücreleri ve dilate kan damarlarının eksudasyonundan kaynaklanan sekresyonlar, seröz, mukoid (ipliksi), fibrinöz, mükopürülan ve pürülan karekterde olabilir
Foliküller ve Papiller Oluşumlar :
Foliküller, daha çok kapak konjonktivasında ortaya çıkan, küçük, açık ve saydam renkli, hafifçe kabarık lenfoid dokuya ait oluşumlardır Yeni doğanda 3 aya kadar lenfoid doku gelişmediği için foliküller görülmezler
Papiller ise, enflamatuar hücreler ile istila edilmiş vasküler yapılardır Poligonal şekilde (kaldırım taşı), kabarık alanlardır
Pseudomembran ve Membranlar :
Fibrinden zengin eksudalar konjonktiva epiteli üzerinde membranlar oluşturabilirler Pseudomembranlar, konjonktiva epiteli üzerinden kolayca soyulabildikleri halde, difteri gibi bazı hastalıklarda oluşan gerçek membranlar epitel üzerinden soyulamazlar ve kanamaya neden olurlar
LABORATUAR ARAŞTIRMALARI:
Konjonktiva hastalıklarında tanı, ayırıcı tanı ve buna bağlı olarak da tedavide önemi olan laboratuar araştırmaları iki şekilde yapılır
Kültür :
Steril, ucu pamuklu bir çubuğun kirpik kenarları ve konjonktival keseye sürülmesi ile alınır Örnekler, çeşitli kültür medialarına ekilir ve antibiogram yapılır
Kazıma :
Kimura spatülü ile hastalığın maksimal olduğu konjonktiva bölgesinden yapılır Örnekler, gram ve giemsa boyaları ile boyanır
Akut bakteriel konjonktivitlerde nötrofilik sellüler bir reaksiyon hakimken, viral konjonktivitlerde tipik olarak lenfosit ve monositlerden ibaret mononükleer bir sellüler cevap görülür Klamidyaların neden olduğu inkluzyonlu konjonktivitlerde ise hem nötrofilik hemde mononükleer karışık bir reaksiyon söz konusudur İlaveten, klamidyal enfeksiyonlarda kazıma materyelindeki epitel hücrelerinin nukleuslarında "Halberstaedter-Prowazek" ismi verilen bazofilik sitoplazmik inkluzyon cisimcikleri görülmesi hastalık için tanı koydurucu değere sahiptir Allerjik konjonktivitlerde ise kazıma materyelinde, eozinofilik bir hücre reaksiyonu saptanır
ENFLAMATUAR HASTALIKLAR
Konjonktivanın enflamatuar hastalıklarına konjonktivit adı verilir Konjonktivitler etiolojilerine göre, enfeksiyöz (iltahabi) ve allerjik olmak üzere iki grupta incelenebilir
Enfeksiyöz Konjonktivitler
Klinik olarak akut, kronik ve subakut formlarda gelişebilen enfeksiyöz konjonktivitlerin nedenleri arasında, bakteriler, özellikle de stafilokokus epidermitis ve aureus en sık karşılaşılan mikroorganizmalardır Enfeksiyöz konjonktivitlerin %70 i bu mikroorganizmalardan kaynaklanırken, bunu sırası ile virüsler ve klamidyalar izlemektedir
Bakteriyel:
Sıklıkla bilateraldirler Bakteriel konjonktivitlerin semptomları ağrı, sekresyon ve irritasyon belirtilerinden (yanma, batma, lakrimasyon ve fotofobi ) ibarettir Sekresyon çoğu kez, pürülan yada mükopürülan karekterdedir
Muayene bulgusu olarak, ödem, hiperemi, kapak konjonktivasında papiller oluşumlar ve kapak aralığında daralma tesbit edilebilir
Tanı, klinik bulgular ile çoğu kez konulabilir Rutin olarak laboratuar araştırmalarına gerek duyulmaz Bazı kronik olgularda ayırıcı tanıda zorluklar olabilir ve kültür antibiograma gerek duyulabilir
Tedavide aminoglikozid türü antibiotikler (gentamisin, neomisin, polimiksin, tobramisin vs ) lokal olarak damla ve pomad şeklinde kullanılırlar
Viral:
Viral orjinli konjonktivitler oldukça sık görülürler Özellikle adenovirüslerle meydana gelenler epidemilere neden olabilirler(FARİNGOKONJONKTİVAL ATEŞ) Herpes virüsler (zoster ve simpleks),vaksinya ve molluskum diğer etken virüsler arasındadır
Genellikle tek taraflıdırlar, bilateral olanlarda bir taraf daha fazla tutulmuştur Sıklıkla geçirilmiş bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben ortaya çıkarlar
Klinik özellikleri arasında, bakteriel olanlardan farklı olarak, irritasyon belirtilerinin çok şiddetli olması, sekresyonun seröz karekterde olması, kapak konjonktivasında foliküler yapıların görülmesi ve preauriküler lenfadenopati sayılabilir Özellikle adenovirüsler epidemilere neden olurlar ve korneada diffüz şekilde epitelial ve subepitelial enfiltrasyonlar oluştururlar
Herpes virüsler dışında diğer virüslerle oluşan viral konjonktivitlerin spesifik bir tedavisi yoktur Hastalık genellikle 2-3 haftada kendi kendini sınırlama eğilimindedir Adenovirüslerle oluşanlarda keratit bulguları varsa, enflamasyonu kısaltmak için antienflamatuar damlalar (diklofenak) kullanılabilir Herpes virüslerle oluşanlarda asiklovir (Zovirax) göz pomadı 3 saat ara ile önerilir Molluskumda ise tıbbı tedavinin bir etkisi yoktur Lezyon üzerine direkt olarak krio tatbiki yada lokal eksizyon yapılır
Klamidial:
Klamidyal konjonktivitlerin etkeni "Klamidia Trachomatis" dir Gözde iki türde enfeksiyona neden olurlar Bunlardan birincisi D ve K serotipleriyle oluşan Adult İnkluzyonlu Konjonktiviti, diğeri ise A, Ba ve C serotipleriyle oluşan Trahomdur
Adult inkluzyonlu konjonktivit (TRIC), tipik olarak seksüel bakımdan aktif, genç adultleri etkiler Enfeksiyon venereal tabiatta olup, bir haftalık bir enkübasyon süresi bulunur Nonspesifik bir üretrit veya servisitte tabloya eşlik edebilir
Konjonktivit bilateraldir ve akut olarak başlar Mükopürülan bir sekresyonun yanısıra foliküler oluşumlarda tabloya eşlik eder Büyük ve opak olan foliküller, başlangıçta üst göz kapağı konjonktivasında iken daha sonra limbal ve bulber konjonktivaya da yayılırlar Preauriküler lenfadenopati vardır Olguların %75 inde korneanın üst yarısında lokalize keratit bulguları saptanır
Eğer tedavi edilmezse,hastalık kronikleşir, keratit bulguları kötüleşerek korneada mikropannus gelişir
Trahom ise zayıf hijyenik şartlara sahip, az gelişmiş ülkelerde ve ülkemizde de güney doğu anadolu bölgesinde görülen ve epidemilere neden olan bir hastalıktır İnsandan insana direkt olarak bulaşabildiği gibi karasineklerde bulaşmada önemli rol oynarlar
MacCallan sınıflamasına göre trahom 4 devreye ayrılır:
Stage I (İnsipient trahom): Üst göz kapağı konjonktivasında immatür foliküller belirir
Stage II (Aktif trahom): Kapaklarda matür foliküller, limbal foliküller, papiller hipertrofi ve korneada keratit (pannus) bulguları vardır
Stage III (Skatrizasyon): Üst göz kapağı konjonktivasında sedef renkli skatrizasyon (Arlt hattı)
Stage IV (İyileşmiş Trahom): İnaktif bu safha, folikülsüz, papillasız değişen derecelerde skarlarla (kornea ve kapaklarda) karekterizedir
Trahomda körlük nedeni, hastalığın aktif safhasında (stage II), korneada üst yarıdan başlayan keratit ve fibrovasküler dokudur (pannus) Trahomun komplikasyonları arasında, körlük, kuru göz sendromu ve kapak deformiteleri sayılabilir
Klamidyal enfeksiyonların tedavisinde, tetrasiklinler (PO yoldan günde 4 kez 250mg ve lokal olarak göz pomadı günde 5 kez) bir ay süre ile kullanılır Diğer bir tedavi seçeneği azalid grubu antibiotiklerden azitromisin (PO yoldan 1gr/gün tek doz) verilir
Klamdyal ve viral konjonktivitler arasındaki gerçek ayırım kültür, serolojik ve sitolojik çalışma ile yapılabilir Klamidyal enfeksiyonlarda, kazıma materyelinde sitoplazmik inkluzyon cisimciklerinin görülmesi tanı koydurucudur
Oftalmia Neonatorum (Yeni doğan konjonktiviti):
Doğumu takiben ilk bir ayda ortaya çıkan konjonktival enflamasyonlara bu isim verilir Etkenler ve enkübasyon süreleri şöyledir:
Kimyasal (gümüş nitrat allerjisi)-------Birkaç saat
Gonokoksik----------------------------2 - 4 gün
Bakteriel------------------------------4 - 5 gün
Herpes simpleks-------------------------5 - 7 gün
Klamidyal----------------------------5 - 14 gün
Enfeksiyöz türde olanlar doğum travayı esnasında anneden bulaşır Bunlar arasında gonokoksik enfeksiyonlar, hiperakut, pürülan bir enfeksiyona neden olurlar Koyu sarı renkli, kötü kokulu bir sekresyona ilaveten aşırı bir ödem ve hiperemi olaya eşlik eder Ödem nedeni ile kapakları açmak ve göz küresini görmek çok güçtür Eğer tedavi edilmezse kısa sürede korneal ülserasyon ve perforasyon gelişerek göz kaybedilebilir
Tedavide, sistemik ve topikal yolla penisilin kullanılır Penisilinin ticari şekilde damla ve pomadları yoktur Bu nedenle kristalize penisilinden 1 ml de 50 000Ü olacak şekilde hazırlanır (1 Milyon Ü kristalize penisilin + 20 ml serum fizyolojik)
Allerjik Konjonktivitler:
Vernal Konjonktivit: Vernal konjonktivit, sık görülen, nükslerle seyreden, bilateral oküler bir enflamasyondur Tipik olarak çocukları ve genç adultleri etkiler Bahar ve yaz aylarında nüksler artar Hastalığın nedeni olarak spesifik bir allerjen bulunamamakla birlikte, güneş ışınlarının özellikle de ultraviolenin rolü olduğu düşünülmektedir
Semptomlar: Kaşıntı, irritasyon belirtilerinden (yanma, batma, yabancı cisim hissi, sulanma ve fotofobi) ibarettir Sekresyon seröz yada beyaz renkli, ipliksi (mukoid) bir yapıdadır
Bulgular: Konjonktiva ve kapaklarda ödem ve hiperemi mevcuttur Olguların büyük bir kısmında kapak konjonktivasında kaldırım taşı manzarasında dev papiller oluşumlar ortaya çıkar (kapak tipi vernal k ) Bazen limbusta mukoid nodüller oluşabilir (limbal tip vernal k ) Bazende limbal ve kapak tipleri bir arada bulunabilir (mikst tip vernal k ) Şiddetli formlarda keratitte tabloya eklenebilir
Tedavi: 1 Güneş ışınlarından korunma (gözlük, şapka vs),
2 Soğuk tatbikat,
3 Antihistaminikli göz damla ve pomadları,
4 Mast hücre stabilizatörleri, damla ve pomad olarak (Na kromolin, Lodoksamid),
5 Kortikosteroidli damla ve pomadlar (yan etkilerinden dolayı şiddetli olgularda ve kısa süreli kullanılmalıdır)
DEJENERESANSLAR
Pinguecula :
Bulbus konjonktivasının kapak aralığına uyan bölgesinde, korneanın her iki yanında (sıklıkla nazalde) oluşan sarı renkte bir kabarıklıktır
Hyalin dejeneresansı olan bu durum tedavi gerektirmez
Pterjium :
Bulbus konjonktivasının kapak aralığına uyan bölgesinde, korneanın her iki yanında (sıklıkla nazalde) oluşan, üçgen şeklinde, konjonktivanın kornea üzerine yürümesidir Kornea merkezine doğru ilerleyen olgularda eksizyon yapılır
|