Prof. Dr. Sinsi
|
Kanser Hakkında Herşey...
KANSER NEDİR ?
Kanser önemi giderek artan bir sağlık ve yaşam sorunu durumundadır Kanser yayılma gösteren ve ölümcül olabilen bir hastalıktır Kanserin yüzden fazla tipi vardır ve vücudun her bölümünü etkileyebilir Ölüm nedeni olarak,kalp ve damar hastalıklarının hemen ardından gelmektedir Batı toplumlarında her yıl 250-300 kişiden biri kansere yakalanmaktadır 60 yaşın üzerindeki grupta ise kanser sıklığı çok artmakta 300 kişide 4-5 civarına yükselmektedir Ülkemizde kesin istatistikler bulunmamakla birlikte insidansının bunun yarısı kadar olduğu tahmin edilmektedir
Ülkemizde en sık görülen kanserler erkeklerde akciğer, prostat, kalın bağırsak rektum, mide ve pankreas; kadınlarda meme, akciğer, kalın bağırsak, rektum, serviks, over, mide ve pankreas kanserleri olarak sıralanabilir Deri kanseri sıklığı her iki cinste de yüksek olmakla birlikte, habis melanom dışındaki deri kanserleri tedaviye iyi cevap verdiklerinden ölüm oranı düşüktür
Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de 1990–1995 yılları arasında en sık ikinci ölüm sebebi kanser olmuştur Çünkü iltihap hastalıkları daha iyi kontrol altına alınmış tanısal imkânlar ve toplumsal bilinç artmıştır Bu yılların kayıtlarında akciğer kanseri oranı erkek ve kadında sürekli olarak artmaktadır Mide kanseri oranı ise her iki cinsiyette azalmakta olup, erkeklerde ikinci en sık kanserden ölüm sebebini oluşturmaktadır Kadınlarda meme kanserinden ölüm giderek artmış ve akciğer kanserinden sonra ikinci sıraya yükselmiştir Her iki cinsiyette de akciğer kanserinden ölüm sebebinin çok ciddi bir biçimde artmış olması, kişi başına tüketilen sigara miktarının artışı ile ilgilidir
KANSERİN BİYOLOJİSİ
Kanser, bazı etkilerle değişime uğramış hücrelerin, gerek yerel ve gerek uzak noktalarda kontrolsüz olarak çoğalıp büyümeleri sonucu oluşan habis hastalıklar grubudur Normalde hücreler belli bir kontrol altında, ihtiyaca göre bölünerek çoğalırlar Hücreler bir taraftan programlı ölüm(apoptoz) ile yok olurken, diğer taraftan da büyüme faktörlerinin etkisi ile çoğalırlar Büyüme faktörleri normalde DNA'daki çeşitli genlerin etkisiyle oluşan proteinlerdir Bu genler mutasyona (değişime)uğrayarak hücrelerin aşırı büyümesine sebep olurlarsa, o zaman kanser oluşur ve bu genlere de "onkogen" denir
DNA hayatın merkezi olarak kabul edilir DNA’larda genler bulunmaktadır Genler, anne veya babadan çocuğa siyah ya da sarı saç veya mavi göz gibi özeliklerin ya da talasemi (akdeniz anemisi)gibi hastalıkların geçmesine sebep olan kalıtım birimleridir DNA uzun bir teyp şeridi gibidir Vücudumuza nasıl büyüyeceğini bildiren, hatta davranışlarımızı belirleyen biyolojik bir programlar dizinidir Bilgisayardaki programlayıcı şeritlere benzetilebilir
Ynsan vücudunda milyarlarca hücre vardır ve hücredeki DNA o hücrenin kontrol merkezidir Ynsanda 23 çift kromozom vardır Bunlar çiftler halinde bulunurlar Yalnız son çifttekiler cinsiyet kromozomu olarak farklıdır; kadında XX ve erkekte XY olarak bulunur
Kanser genleri ve onkogenler 70' li yılların sonlarına doğru bulunmaya başlanmış ve günümüze kadar çok aktif araştırmaların konusunu oluşturarak, kanserin daha iyi anlaşılmasına, tanı ve tedavinin geliştirilmesine hizmet etmişlerdir
Onkogenleri oluşturan mutasyonlar, karsinojen maddelerin, virüslerin ve X ışınlarının etkisiyle meydana gelir Kanser bir organda oluşduktan sonra ,uzak doku ve organlara da metastaz dediğimiz yerleşmeler yapar ve genel olarak hastalar metastazlar nedeniyle kaybedilir Hızlı ilerleyen kanserlerde metastaz erken, daha iyi gidişli kanserlerde ise geç oluşur Metastaz oluşumu tesadüften çok, kanser hücrelerinin bazı organlara kolay yerleşmelerini sağlayan özelliklerine bağlıdır Örneğin, kolon kanserleri karaciğere, prostat kanserleri kemiğe metastaz yapmayı tercih etmektedir Burada,kanserli dokuda kan akımı, damar hücrelerinin aktivasyonu gibi faktörler rol oynamaktadır
Anti-onkogen denen genlerde kanseri önleyen genlerdir Bunlar doğal hallerinde iken ,yani mutasyona uğramamış hallerinde iken hücre bölünmesini ve çoğalmasını frenleyen ,durduran genlerdir
KANSER TANISI
Kişide kanser olabilecek belirtilerin görülmesi halinde , dotor bazı testlerin yapılmasını önerecekdir Bu test sonuçları, kişide kanser olup olmadığını ve genellikle kanserin vücutta nerede olduğunu gösterebilir
Kişinin vücudunun herhangi bir yerinde normal olmayan bir şişlik olduğunda doktor bu şişliği inceler ve elle muayane eder Bazı kanser türleri(prostat-yumurtalık kanseri gibi) kan ve idrara geçen bazı maddeler üretmektedir Bu maddeler vücutta kanser olduğunu gösterir Tümör markerı denen bazı kan testleri ile tanı koyulabilir
Röntgen filmi ya da tarama testleri; Bu testlerde vücudu görüntüleyen cihazlar kullanılmaktadır Bu cihazlar, vücudun içinde neler olduğunu gösteren görüntüler sağlamaktadır Sözgelimi organlar,tümörler gibi Bunlar görüntü almak için ,çok güvenli dozda radyasyon,manyetik alanlar, radyo ya da ses dalgalarının kullanıldığı cihazlardır Tarama testinden önce kişiye, ağız ya da damardan özel bir sıvı verilebilir Bu sıvı vücudun içindeki bölümlerin net görülmesinde yardımcı olur Kişiden, testten birkaç saat önce herhangi bir şey yiyip içmemesi istenebilir Tarama testleri hastalara acı veren testler değildir
Optik tanı testleri; (sistoskopi,sigmoidoskopi,kolonoskopi,endoskopi,br onkoskopi) Bu testlerde bir kameraya bağlı ışıklı küçük bir tüp vücudun içine yerleştirilir Doktor tüpü vücudun içinde hareket ettirebilir Vücudun iç kısımlarının görüntüleri,kamera aracılığıyla televizyon benzeri bir ekrandan
gösterilmektedir Doktor ayrıca mikroskopta incelemek amacıyla doku örneği de alabilir Bu işlem biyopsi olarak adlandırılır
Biyopsi, hücrelerin, mikroskop altında incelebilmesi amacıyla doku ve sıvı örneği alınmasıişlemidir Kanserli hücrelerin görünümleri normal hücrelerden farklıdır Bu nedenle, patolog hücrelerin kanserli olup olmadığını söyleyebilir
KANSER TEDAVİSİ
1- AMELİYAT:
Bazı kanser tiplerinde en iyi iyileşme toludur Tümör yayılmış olabileceğinden ameliyattan sonra radyasyon tedavisi ve kansere karşı ilaçlar uygulanabilir
2- KEMOTERAPİ:
Kemoterapi tümörün ilaçla tedavi edilmesi demektir Kemoterapi ile tümör hücreleri öldürülür ve tümörün büyümesi durdurlmaya çalışılır Tümörün cinsine ve hastanın özelliklerine göre kemoterapi uygulanabilir Tümörü yok edip hastayı iyileştirmek için, tümörün büyümesini durdurmak için, yayılmasını engellemek için,tümörün sebep olduğu belirtileri yok etmek gibi amaçlar ile kemoterapi uygulanabilir Kemoterapide değişik ilaçlar kullanılır Tümöre doğrudan etkili kemoterapötik ilaçlar ve hormonlar,bağışıklık sistemini kuvvetlendirici ajanlar Bazı ilaçlar ise tümöre doğrudan etkili kimyasal ilaçların yan etkilerini azaltmak için kullanılır Kemoterapi ilaçları damar yoluyla, ağızdan ve bazı vücut boşluklarına uygulanabilir
Aile ve yakınlarınız kanser tedavisi olduğunuzu öğrendiklerinde size, hastalığınıza iyi geldiği söylenen çeşitli yiyecek, vitamin ve ilaçlar almanızı önerebilirler Bu tür öneriler sıklıkla televizyon,gazete ve dergilerde abartılarak bahsedilen tedavilerdir Maalesef bunlar genellikle kesin veya tam olmayan bilgileri içerir Bildirilen yüksek iyileşme oranları bilimsel çalışmalarda tekrar edilemez Tümör tedavisinde gerçek ilerlemeler temel tıp buluşlarının(yeni ilaç ve yöntemlerin) klinikte uzun süre denenmesi ve geliştirilmesi ile sağlanır Etkisi ispat edildiğinde dünyanın dört bir yanındaki hastaların kullanımına sunulur Bu tedavileri kullanmayı düşünüyorsanız doktorunuza haber veriniz
Kemoterapi tedavisi süresince çeşitli yan etkiler oluşabilir Yorgunluk ve kansızlık,mikrop bulaşması(enfeksiyon),kanama problemleri,bulantı ve kusma , saç dökülmesi,yutma güçlüğü, ishal, kabızlık, iştahsızlık
3- RADYASYON TEDAVİSİ:
Radyoterapi, radyoaktif ışınlarla tedavi demektir Radyoaktif ışınlar ,tedavi edilen bölgedeki kanser hücrelerini yok ederek etkilerini gösterirler Bu arada tedavi alanı içindeki sağlıklı hücreler de bu ışınlardan kötü etkilenseler de , onların kendilerini onarma yetenekleri vardır Yan etkilerden kaçınmak için radyoterapide verilen doz seanslara bölünerek verilir Radyasyon tedavisi Co-60 ya da lineer akseleratör gibi cihazlar ile vücut dışından veya vücut boşlukları ve doku içine radyoaktif maddelerin yerleştirilmesi yoluyla gerçekleştirilir Tedavi süresince diğer insanlar ile birlikte olmanızda sakınca yoktur
Radyoterapi sırasında uygulanan bölgeye bağlı olarak çeşitli yan etkiler görülebilir Kan yapıcı sistemin ürettiği hücreleri etkileyebilir Özellikle kemiklere uygulanıyorsa daha yoğun görülür Düzenli kan tetkikleri yapılarak kan tablosu kontrol edilir Cildi etkileyebilir noktasal ya da yaygın koyu lekeler görülebilir İştah azalması, yutma güçlüğü,nefes darlığı, öksürük,ishal, bulantı, kusma gibi şikayetler görülebilir
4-HORMON TADAVİSİ:
Kanser hücrelerini öldürmek yada büyümelerini yavaşlatmak için hormon üreten bezler ameliyatla alınır Hormon üretimini engelleyen ilaçlarla da tedavi yapılabilir
5-İMMUNOTERAPİ(Bağışıklık tedavisi):
Vücudun kansere karşı bağışıklık sistemi yanıtını güçlendiren ya da destekleyen tedavilerdir
KANSERDEN KORUNMA
Bazı kişiler kanser olurken diğerleri olmuyor Bunun sebeplerini doktorlar genellikle açıklayamıyor Bilim adamları kanser tanısı konan hastaların genel özellikleri toparlanarak kanser olma ihtimalini arttıran sebeplerin neler olduğunu araştırmışlardır Herhangi bir hastalığa yakalanma ihtimalini arttıran faktörlere risk faktörleri , bu olasılığı azaltan faktörlere de koruyucu faktörler denilmektedir Bazı risk faktörlerinden uzak durulabilirken(sigarayı bırakmak, düzenli beslenmek gibi),bazı risk faktörlerini değiştiremeyiz (doğuştan genlerimizle ailemizden gelen özellikler, vb ) Kanserden korunma bazı risk faktörlerinden kaçınma ve kanser olma ihtimalini azaltan koruyucu faktörleri arttırma ile yapılabilir Kanserle ilişkisi olduğu bilinen madde ve alışkanlığın kanser tanısı konmadan doğrudan önlenmesine birincil koruma, kanser öncesi görülen(premalin) özellikleri içeren hastalarda bunların kansere dönüşmesini önlemek için yapılanlara ikincil koruma denir Kanser tanısı konan ve hastalığın tedavisi yapıldıktan sonra hastalığın geri gelmemesi için kansere neden olduğu bilinen durumun ortadan kaldırılması veya bazı önleyici ilaçlar alınması ise üçüncül korunmayı oluşturur
En basit örneğiyle sağlıklı bir insanın sigaraya başlamasının engellenmesi veya kullanıyorsa bırakması birincil koruma, ağız içinde çok erken dönemde kansere dönebilecek bulgular olan hastaların sigarayı bırakması ikincil korumadır
Akciğer kanserine yakalanıp tedavi edilen hastanın ağız içinden başlayarak tüm solunum yollarında, akciğerlerinde ve diğer bölgelerde oluşabilecek yeni bir kanser odağını önlemek amacıyla sigarayı bırakması ise üçüncül korumadır
İlaç ve vitamin gibi maddeler kullanılarak bu maddelerin çevresel risk faktörlerinin hücrelerde meydana getirdikleri değişiklikleri ve dolayısıyla kanseri önlemelerine de kemoprevensiyon denir Kemoprevensiyonun amacı doğal ya da sentetik maddeler kullanarak kanseri oluşturan biyolojik süreçleri geri çevirmektir Riski büyük olduğu toplumlarda bir halk sağlığı girişimi olarak da kabul edilebilir Bir maddenin bir kanser türünü engellediğini söyleyebilmek için çok sayıda kişi tarafından yıllar boyunca düzenli olarak kullanılması gerekir
-Görünürde bir neden olmaksızın hızlı kilo kaybı,
-Üç haftada iyileşmeyen yara,ağrı ya da ülser,
-Büyüyen, kanayan ya da kaşınan leke ya da ben,
-Hazımsızlık yada yutma güçlüğü,
-Rahatsız edecek derecede öksürük ya da boğuk ses,
-Öksürükle kanlı balgam çıkması,
-Memede ya da vücudun başka bir bölümünde kalınlaşma ya da şişlik,
-Ağrı olmadan idrardan kan gelmesi,
-Barsak ve mesane ile ilgili alışkanlıklarda değişiklik,
Yukarıdaki belirtilerin tümü,kanserin erken evre belirtisi olabilir, ancak bu durumlar çoğu kez daha az önem taşıyan nedenlerden kaynaklanabilir Bu konuda kararı doktorunuz vermelidir
KANSER SEBEPLERİ VE KANSERİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1-Yaşın Kanserle İlgisi Var mı? : Kanser her yaşta görülebilir, fakat genelde orta ve ileri yaş hastalığıdır 6-16 yaş arasındaki insanların habis urlara karşı bir bağışıklığı bulunmaktadır Bununla beraber bu yaşlarda tek tük bu vakalara rastlanmaktadır Çocuklarda görülen bazı kanser vakalarının sebebi annenin gebelik döneminde kullandığı ilaçlardır
2-Kanser Açısından Irk veya Nesil : Bazı tür kanserle bazı ırklarda, diğerlerine göre daha fazla görülmektedir Örneğin mide kanseri en çok Japonlarda akciğer kanseri en çok İngiltere’de lösemi en çok Musevilerde görülmektedir Bu farklar jenetik ve çevre faktörlerinden, alışıla gelmiş adetlerden kaynaklanmaktadır
3-Kanser İrsi Bir Hastalık mıdır? : Kanserin irsi bir hastalık olup olmadığı hakkında halen kesin bir sonuca ulaşılamamıştır Tecrübe hayvanlarında bazı tür kanserlerin irsi olduğu kanıtlanmıştır İnsanlarda ise sayılı bir iki tür kanserin Mendel Kanuna göre çocuğa geçtiği görülmüştür Bugün için kanserin irisi bir hastalık olup olmadığını ve ayrıca temasla bir insandan diğerine geçmediğini söyleyebilir
4-Virüsler ve Parazitler : Virüsler kan kanseri, gırtlak kanseri, lenf bezi kanserine sebep olmaktadır Virüsler; çeşitli karsinojenler ve diğer faktörlerle beraber bulunmaları birbirlerinin etkilerini arttırarak kanser sebep olabilmektedirler Ayrıca, parazitlerin bulundukları organlarda meydana getirdikleri tahripler kanser hastalığına zemin hazırlamaktadır
5-Hormonlar ve İlaçlar : Hormonlar ve özellikle kadın ve erkek hormonlarının vücutta fazla miktarda ve devamlı yapımı veya dışarıdan vücuda verilmesi hormonal dengeyi bozmaktadır Vücuttaki hormon dengesi ile kanserler arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır Aşırı hormonal etkiler sonucu prostat, rahim ve göğüs kanserleri sık görülmektedir İlaçlara gelince; ilaçların tümü doğal veya kimyasal maddelerin birleşimidir Kimyasal maddelerin bazıların çok miktarda ve sürekli kullanılmaları sonucunda karstonik etkiler oluşmaktadır bu nedenle ilaçları, özellikle antibiyotik, ağrı kesici, uyku verici, perhiz hapları ve hormon preperatları gibi ilaçları dikkatli kullanmak gerekir
6-Ruhi Bunalım, Üzüntü ve Sıkıntılar : Kanserle ilgilenen tıp adamların ruhi bunalımların, sıkıntıların, endişe ve sinirlenmenin kansere yol açtığını belirtiyorlar Kanser, kırsal alanlarda yaşayan daha basit ve endişesiz hayat sürenlere oranla kentlerde oturan ve iş hayatlarında yorulan yıpranan kişilerde daha çok görülmektedir Sebep olarak da sürekli üzüntüler, sıkıntılar, sinirlenmeler insan organizmasında bazı hormonal bozukluklara sonrada hücrelerin daha çabuk ve kötü bir şekilde yıpranmalarına bağlanıyor Hormonal dengesizlik hücreleri etkiler Kanser hastalığı da bir hücre hastalığıdır
7- Sigara : Tütün içinde bulanan maddelerin, ayrıca kağıdın yanmasıyla meydana gelen katran kuvvetli ve etkili birer karsinojen maddelerdir Sigara dumanındaki nikotin, amonyak ve diğer maddeler bronşları etkilemekte ve böylece kanser oluşabilmektedir Sigara kullanmak özellikle akciğer, dudak, dil, ağız boşluğu, gırtlak ve yemek boru kanserlerine sebep olmaktadır
KANSERİN ÖN BELİRTİLERİ
Siğil ve benlerde görülen değişmeler, hızla büyümeler,
İyileşmeyen ve kapanmayan yaralar,
Sürekli hazımsızlık ve yutkunma zorluğu,
Sürekli ses kısıklığı ve sebepsiz öksürükler,
Vücudun herhangi bir yerinde meydana gelen şişlik ve sertlikler,
Nedeni belli olmayan zayıflamalar,
Ruhi veya bedeni düşkünlük hali, sebepsiz yorğunluk
KANSER ÖNLEMLERİ
1-Elmaları, armutları ve üzümleri çekirdekli yemeyiniz
2-Kesinlikle 5 renk meyva veya sebze tüketiniz ( Kırmızı, yeşil, sarı, turuncu ve mor )
3-Kesinlikle süt için ( Kansere yakalandıktan sonra içmeyin ),
4-Kesinlikle fast-food ( sokak yiyecekleri ) yenmemeli
5-1 et türü olarak beyaz eti tercih edin ( Balık vb )
6-Kümes hayvanlarının deri kısımlarını yemeyiniz
7-1 veya 2 haftada bir kırmızı et tüketin
8-İlk olarak şekerden uzak durun Şekerin yanında asitli içecekleri de içmemeye gayret edin
9-Şekerli meyva suları değil hakiki, katkısız meyva suyularını tercih ediniz
10-Çok kızartılmış etlerden uzak durunuz
11-Mangallarda et yememeye çalışın
12-Meyva ve sebze yerken taze olmasına dikkat edin
13-Yemeklerinizi bir defa pişirmeye çalışın
14-Meyvaları doğruyarak yiyin
15-Domates salçasını kendiniz yapın
16-Beyaz undan kaçınız
17-Tuzdan kaçınız
18-Margarinden kaçınız
19-Sosis, sucuk gibi yiyecekleri olduğundan az tüketin
20-Tereyağ gençlerde kolestrol için önemlidir Ancak aşırı derecede tüketilmemelidir
21-Her gıdayı mevsiminde yiyiniz
22-Fındıkları, fıstıkları, cevizleri vb gıdaları kendiniz kırın
23-Kesinlikle spor yapın
24-Dansı öğrenin yani kendinize hobiler seçin
25-Toksin gıdalardan uzak durun
26-Peynir suyu kanseri önlemede birebirdir Ancak teneke kutuların içindeki peynir sularını içmeyin zehirlenme tehlikesi vardır Peynir suyunu kendiniz yapın
27-Ekmekleri dahi kendiniz yapın
28-Herhangi bir yerde çim, biber, domates yetiştirin ve tüketin
29-Hormonlu gıdalardan kesinlikle uzak durun
30-Ekinosya çok içmeyin
31-Çocuklar günde 1 küçük kaşık keten tohumu yetişkinler ise 1 çorba kaşığı keten tohumu tüketsin
32-Soya yağı, fındık yağı ve zeytin yağını birlikte tüketin
33-Kendinize balık çorbası yapın
34-Zerdeçalıyı çorbalarınıza katın
35-Günde bir avuç tuzsuz ayçiçeği ve ceviz yiyin
36-Acı biberden günde en az 5 tane tüketin
37-Küp şeker yerine toz şekeri tercih edin
38-3 ayda bir su markası değiştirin
39-Semiz otunu bol miktarda yiyin
40-Biberiyeyi sofranızda bulundurun
41-Kesinlikle turp yiyin ( Kırmızı turp veya siyah turp fark etmez )
42-Tere yiyin
43-Havuç suyunu her türlü karışımda bulundurun
44-Kesinlikle hızlı kilo vermeyin
45-Kesinlikle nar suyu tüketin
46-Soğanın şekilleri bozukları almayın Ve ucuzunu almaya çalışın
47-Elma ve soğanı bol miktarda tüketin
48-Yemeklerinize bol miktarda sarımsak koyun
49-Sebze ve meyvalarınıza elma sirkesi koyun
50-Plastik ve bakır yerine demir veya çeliği tercih edin
KANSER HÜCRELERİ NEYLE BESLENİRLER ?
a Şeker kanser besleyicidir Şekeri kesilerek kanser hücrelerinin önemli bir gıdası kesilmiş olur NutraSweet, Equal, Spoonful v s gibi tatlandırıcılar zararlı olan Aspartam ile yapılırlar Daha iyi bir tatlandırıcı Manuka balı veya molastır, ama az miktarda alınmalıdırlar Sofra tuzunda beyazlatıcı olarak kimyasallar bulunmaktadır Daha iyi bir seçenek Bragg'in aminosu veya deniz tuzudur
b Süt vücudun, özellikle sindirim sisteminde, mukus üretmesine neden olur Kanser mukusla beslenir Süt yerine tatlandırılmamış soya sütü tüketilerek kanser hücreleri aç bırakılabilir
c Kanser hücreleri asit ortamda gelişirler Et temelli diyet asittir ve sığır eti veya domuz eti yerine bol balık ve az tavuk eti yemek en iyisidir Ette, özellikle kanserli kişilere zararı olan, canlı hayvan antibiyotikleri, büyüme hormonları ve parazitleri bulunur
d %80 taze sebze ve meyve suyu, kepekli tahıllar, tohumlar, nohutgiller ve biraz meyveden oluşan bir diyet vücudu bazik (alkali) ortamda tutar %20 de fasulye içeren pişmiş gıdalardan oluşabilir Taze sebze suları kolayca emilip 15 dakika içinde hücre düzeyine ulaşabilen ve sağlıklı hücreleri besleyen ve çoğalmalarını hızlandıran canlı enzimler içerirler Sağlıklı hücre üretimi için gerekli olan canlı enzimlerin sağlanması amacıyla, taze sebze (sebzelerin çoğunluğu ve fasulye filizi) yiyin veya suyunu için ve günde 2-3 kez çiğ sebze yiyin Enzimler 40 oC'de yok olurlar
e Yüksek kafein içerikli kahve, çay ve çikolatadan uzak durun Yeşil çay daha iyi bir seçenektir ve kanserle savaşan özellikleri vardır Bilinen toksinler ve ağır metaller içeren musluk suyu yerine arıtılmış veya filtrelenmiş su içiniz Damıtılmış su asittir, kaçınılmalıdır
12 Et proteininin sindirimi zordur ve çok sindirim enzimi ister Bağırsaklarda duran sindirilmemiş et çürür ve daha çok toksin birikimine neden olur
13 Kanser hücrelerinin duvarları sert protein ile kaplıdır Et yemekten kaçınarak veya azaltarak, kanser hücrelerinin protein duvarlarına saldıran enzimler daha çok açığa çıkar ve vücudun öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmelerini sağlar
14 Bazı destek maddeleri (IP6, Flor-ssence, Essiac, anti-oksidanlar, vitaminler, mineraller, EFA'lar v s ) bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudun kendi öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmesine yardımcı olur E vitamini gibi diğer destek maddelerinin de, vücudun hasarlı, istenmeyen veya ihtiyac olmayan hücrelerin atılmasının normal yolu olan, apoptoziz veya programlanmış hücre ölümüne yardımcı olduğu bilinmektedir
15 Kanser zihinsel, bedeni ve ruhsal bir hastalıktır Öngörülü ve olumlu bir ruh kanser savaşçısını muzaffer yapar Öfke, affetmezlik ve acı bedeni stresli ve asitli bir ortama sokar Seven ve affeden bir ruha sahip olmayı öğrenin Sakin olmayı ve hayatın tadını çıkarmayı öğrenin
16 Kanser hücreleri oksijenli ortamda gelişemezler Günlük egzersizler ve derin nefes alma hücre düzeyine kadar daha fazla oksijen alınmasına yardımcı olur Oksijen terapisi kanser hücrelerini yok etmek için diğer bir yöntemdir
KANSERLİ HASTALARIN BESLENMESİ
Hastalıkta enerji ve protein gereksinimi
Beslenme ile kanserin yakın ilişkisi olduğu biliniyor Kanserli hastalar kilo kaybeder Kilo kaybeden hastaların günlük enerji ve protein alımları normalin altına düşer Protein alımı ile de total vücut potasyumunun,total vücut suyu ile ilişkili olduğu saptanmıştır Vücut ağırlık kaybının yağ,su,yağsız vücut kütlesi ,azot ve potasyumu yansıttığı bilinmektedir
Kanserli hastaların %50’sinde tat duygusunun değiştiği bilinmektedir Bu hastaların en az %40 ‘ının bir besin maddesinden nefret ettiği de görülmüştür
Yapılan araştırmalarda yüksek protein içeren gıdaların;et,balık,tavuk vs hastalar tarafından istenmediği bilinmektedir Bunların yerine yumurta ve peynir tercih edilmektedir Yüksek kalorili gıdalarda tatlılar gibi az sevilenler arasındadır
Çeşitli araştırmalar tümör büyümesinde yalnız başına karbonhidrattan gelen enerjinin ,konakçının beslenme durumunu etkilemediğini göstermiştir Yalnız başına aminoasitler içinde aynı şey gözlenmiştir
Vitamin ve minerallerin tedavide kullanılmaları
A vitamini
Günümüzde ratinol ve analogları çeşitli kanserlerin önlenmesinde ve tedavisinde kullanılmalıdır Değinmek istenilen diyetle alınan vitamindir Sigaranın akciğer kanseri riskini arttırdığı bilinmektedir Hastalık riskinin süt ve havuç tüketenlerde azaldığı ileri sürülmektedir
C vitamini
Kemik metastazlı hastalara yüksek dozda c vitamini verilmesiyle kemik ağrılarının azaltılacağı görüşü savunulmaktadır Ağrıların azalmasının c vitamininin tirozin metabolizmasındaki etkinliğinden dolayı olabileceği düşünülüyor
Folik asit
Oral kontraseptik alan kadınlarda 3 ay süre ile günde 10 mg folik asit verilmesi servikal kanserin riskini düşürdüğü sanılmaktadır Bazı tümörlerde folat kullanımının arttığı bilinmekte ve bu durum vitaminin pürin ve primidin sentezindeki önemli rolüne bağlanmaktadır Tümörlü dokudaki büyüme normalden fazla olduğu için yetersizliğin büyümeyi geciktirebileceği düşünülmüştür
B 12 Vitamini
Folat yetersizliğinin tümör üzerinde yaptığı etki gibi B 12 vitamini analoglarının da tedavide kullanılabilecekleri düşünülmüştür Akut B 12 vitamini yetersizliği vitamin analogları kullanılarak oluşturulmuş ve antineoplastik sonuç vermiştir
Tiamin
Kanserli hastalarda tiamin yetersizliği riski olduğunu ve bunun sitotosik ilaçlarla daha da arttığı bilinmektedir Bazı ilaçlarla birlikte vitamin verilmesi hastaların tedaviye cevabını arttırmakta ve kendilerini iyi hissetmelerine neden olmaktadır Örneğin 5-fluorouracil gibi
Mineraller
Vitaminler gibi minerallerinde kullanımları halen tartışma halindedir Bazılarının verilmesi olumlu etki yaparken , bazıları ise tümör gelişimini hızlandırmaktadır Çinko bu minerallerdendir Çinko yetersizliği olan çeşitli kanserli hastalara operasyondan sonra mineralin verilmesi sağlık durumunda olumlu etki yapmıştır
Genel diyet ilkeleri ve özel beslenme yolları
1- Ağızdan alma
a- Yumuşak ve sulu besinler
b- Az artık bırakan besinler
c- Temel diyete bağlı bazı ekler
d- Kimyasal olarak formüle edilmiş diyetler
2-Özel beslenme
a- Tüp beslenme
b- Total paranteral beslenme
c- Hiperalimentasyon
KANSERİN ETKİLEDİĞİ BÖLGELER
1-Cilt, bezler ve iç organlar
2-Kan yapıcı dokular
3-Kaslar, kemikler ve eklemler
4-Lenf sistemi
Özellikle genetik tıp alanında yapılan son gelişmeler, kanserin tedavisi konusunda umut vericidir
Bugün elimizde olan araştırmalara göre varolan 100’den fazla tümör şeklinden 10’u kanser vakalarının yüzde doksan’ını oluşturuyor Kanserde erken tanı, tüm hastalıklarda olduğundan daha önemli
Erken evrede yakalanan kanser türlerinin tedavisi daha iyi sonuç vermektedir
|