![]() |
Bebekler Rüya Görür Mü?.. |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bebekler Rüya Görür Mü?..Yeni doğmuş bebekleri uyurken seyrettiniz mi? Göz bebekleri kıpır kıpır oynar durur ![]() ![]() ![]() ![]() Bebekler yetişkinlerden çok daha fazla uyudukları gibi çok daha fazla rüya görürler ![]() ![]() ![]() Çocuklar ilkokul çağına geldiklerinde dahî uykularının yaklaşık çeyreği REM döneminde geçmektedir ![]() ![]() ![]() Son zamanlarda bazı bilim adamları; «insan bedeninin dinlenmek için uykuya mutlak bir ihtiyaç duymadığını uykunun asıl hikmetinin rüya görmeye bir imkân sağlamak» olduğunu tespit etmişlerdir ![]() ![]() Uyku ve rüya pozitivist felsefeyi benimsemiş bilim adamları için dahî esrarını korumaktadır ![]() ![]() ![]() Halk arasında bebeklerin uyku sırasında gülümsemelerine; «meleklere güldüğü» yönünde bir açıklama getirilir ![]() ![]() Çünkü yeni doğan bebek etrafını ancak belli belirsiz ışık huzmesi olarak görebilmektedir ![]() ![]() ![]() Bilim dünyası bu sorunun cevabını bulmak için bir araştırma yöntemi bulabilecek mi bilemiyoruz ![]() ![]() Medeniyetimiz rüyaları insanın ruh ve bedenden müteşekkil iki tabiatlı yaratılışına bağlı olarak açıklar ![]() ![]() ![]() “Nefsin sayıklaması şeytanın korkutması ve Allâh'ın müjdelemesi ![]() ![]() İbn-i Haldun son gruba giren rüyaları şöyle izah eder: “Rüya rûhânî bir şey olup uykuda iken insanî rûhun mânâlar âlemine dalması sonunda gaipten kendisine akseden varlıkların şekil ve sûretini bir anda görmesinden ibarettir ![]() ![]() Esasen rûhumuz rüya âleminde pek çok bilgi görmekte ancak bunlardan sadece bir sûrete büründürüp hâfızaya alabildiği kısmı hatırlamaktadır ![]() ![]() ![]() Belki insanoğlu dünya hayatına kuvvetli bir ilgiyle yönelip bağlandıkça bebeklik çağında çok daha kuvvetle irtibat hâlinde olduğu mânâ âlemleriyle alâkasını yitirmektedir ![]() ![]() Erzurumlu İbrahim Hakkı Mârifetnâme isimli eserinde insan kalbinin dünya görüntülerinden kurtulmasının şartını şöyle açıklar: “Allah dostları demişlerdir ki; Rûhun berzah âlemine açılmış iki penceresi vardır: Uyku ve ilham ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu noktada İmam Rabbânî'nin tasavvuf yolunun maksadını anlatan sözlerini de zikredecek olursak meselenin biraz daha aydınlanacağını ümit edebiliriz: “Ruh bu bedene gelmeden önce mukaddes âlemi biraz biliyordu ![]() ![]() ![]() İnsanoğlunun bu dünyada beden elbisesi giymeden önce ruhlar âleminde bilmediğimiz bir şekilde hayat sürdüğünü yahut birtakım bilgilere muhatap olduğunu kabul edecek olursak bebeklerin rüya görmesine taaccüp etmeyeceğimiz ortadadır ![]() ![]() ![]() Hem rüyalar hususundaki bu görüşü kabul etmek bilim adamlarının ileri sürdüğü fikirlere de büsbütün aykırı değildir ![]() ![]() ![]() Oysa rûhun her günün hâdiselerinden elde ettiği tecrübeyi ruhlar âleminde temâşâ ettiği «latif ve mânevî varlık ve değerlere» göre işleyip mânâlandırıp tasnif etmesi akla aykırı değildir ![]() Bu noktada Eflâtun gibi filozofların kendisinden evvelki bilgelerden aktardığı kadîm hikmet birikimini de değerlendirmemize katacak olursak; «Aslında her öğrenme bir hatırlamadır ![]() ![]() İnsanoğlu dünya hayatının bir imtihan olmasının gereği olarak bu dünyaya gelirken ana vatanını unutmaktadır ![]() ![]() Bütün bu bilgi ve görüşleri bir arada değerlendirdiğimiz zaman Kur'ân-ı Kerim'de sık sık bahsedilen «insanın unutkanlığı» ve vahyin bir «zikir» (hatırlatma) olması yepyeni anlamlar kazanmakta; bu arada tasavvuf hayatının nasıl bir eğitim modeli olduğu bir derece olsun açıklığa kavuşmaktadır ![]() |
![]() |
![]() |
|