07-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Doğumda Diş Kaybetmeyin!
Doğuma hazırlık amacıyla artan östrojen ve progesteron salgıları, diş ve dişeti iltihabına uygun zemin hazırlar Ancak hamilelik öncesinden doğuma kadar süren kontrol ve tedavilerle dişler sağlıklı kalabilir
Bir bebeğe dokuz ay boyunca ev sahipliği yapacak olan kadın vücudu, hormonlar sayesinde hamilelik süreci tamamlanıncaya kadar çeşitli değişimlere uğrar
Temel işlevleri, bebeğin ve annenin doğuma hazırlanması olan bu hormonlardan östrojen ve progesteron, hamileliğin 2 ayından itibaren, artmaya başlar Hamileliğin 8 ayına kadar devam eden bu artış, doğumun gerçekleşmesiyle birlikte, yavaş yavaş normal seviyelere döner
Hormonların dişler üzerine olumsuz etkileri
Hormonal seviyedeki artış, ağız mukozasını dış etkenlere karşı hassas hale getirir Bu dış etkenlerden bir tanesi de bakteri plağıdır Hamilelikte ağız ve diş sağlığını olumsuz yönde etkileyen bir başka faktör de, hamileliğin başlangıcında görülen mide bulantılarıdır İlk üç ayda görülen mide bulantıları, hamile bireylerin ağız ve diş sağlığını ihmal etmelerine yol açar Bu ihmal sonucunda, hormonal değişimler nedeniyle hassaslaşan dişetinde, çeşitli iltihaplanmalar oluşur Hamile kadınların bu döneminde; fırçalandığında kanama, ödeme bağlı olarak diş estetiğinin bozulması gibi sorunlar ortaya çıkar
Yaklaşık 3 ay sonra mide bulantıları geçtikten sonra, durum tam bir kısırdöngüye dönüşür Anne adayı, dişetine fırçanın değer değmez kanaması sonucunda, ağız temizliğini tamamen bırakır ve böylece iltihaplanma daha da şiddetlenir
Bu arada diş ve dişeti üzerine biriken bakteri plağı da giderek artar Sonuçta, hamilelik döneminde yaşanan dişeti sorunlarına ek olarak, diş çürükleri ve diş apseleri oluşur
Hormon salgısına bağlı olarak başlayan hamilelik dönemindeki bu zincirleme gelişen diş ve dişeti sorunları, hamilelerin oldukça sıkıntılı günler geçirmesine neden olur
Diş kaybına karşı neler yapılmalı?
Her doğumun anneye bir diş kaybettireceği inancı, kesinlikle yanlıştır Diş ve dişeti sorunları en başından çözülerek, hamilelik süreci çok daha keyifli yaşanabilir
Diş ve dişeti sorunlarının en büyük nedeni, ağız ortamında oluşan bakteri plağıdır Bu nedenle, bakteri plağının oluşumunu engellemek için, dişler hamileliğin başlangıcından itibaren günde 2 kez fırçalanmalı, diş araları diş ipiyle iyice temizlenmelidir
En ideali, hamile kalmadan önce, tüm diş ve dişeti sorunlarının giderilmesi, hamilelik döneminde de diş hekimi kontrolü altında olunmasıdır
Ancak kimi zaman her türlü önlem alınmasına rağmen, yukarıda sayılan hormonlar ve bulantı gibi nedenler sayesinde çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir Anne adayının diş ve dişetinde gelişecek iltihap, bebeği olumsuz yönde etkileyeceği için, tedavinin doğum beklenmeden hemen yapılması zorunludur
Günümüzde yapılan çalışmalar, ağız ve diş sağlığı iyi olmayan anne adaylarının düşük yapma ve düşük kilolu bebek doğurma riski ile karşı karşıyadır Enfeksiyon, kontrol altına alınmadığı takdirde, gerçekten de diş kayıpları gerçekleşebilir Fakat bu diş kaybının hamilelikle hiç ilgisi yoktur Bu tamamen, ağız ve diş sağlığına gereken önemin verilmemesinden kaynaklanır
Anne adayının ağız ve diş sağlığına gereken önemi vermesi, sadece kendisinin değil, bebeğinin sağlığı için de zorunludur Doğumdan sonra bebeğin dış dünyayla ilk teması annesiyle olur Annedeki diş ve dişeti iltihapları, olduğu gibi bebeklerine geçer Özellikle infektivite penceresi olarak adlandırılan 0-2 5 yaş dönemi, ağız ve diş sağlığını tehdit eden bakterilerin anneden bebeye geçiş zamanıdır Bu dönemde annenin ağız ve diş sağlığının en iyi düzeyde olması, bebeğin ilerideki diş sağlığını da büyük ölçüde garantiler
Bu nedenle hamilelik, gerek annenin gerekse bebeğin ağız ve diş sağlığı için özel ilgi gerektiren hassas bir dönemdir Bu hassas dönemin rahat ve sorunsuz bir şekilde geçirilebilmesi için anne adayının hamilelik öncesinde ağız ve diş sağlığıyla ilgili tüm sorunlarını çözmesi gerekir Ardından yapılacak rutin kontrollerle, diş kaybı olmadan sorunsuz bir hamilelik geçirmek hiç de zor değil
|
|
|