Soğuk Kış Günlerinin 2 İçeceği |
07-22-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Soğuk Kış Günlerinin 2 İçeceğiKış günlerinin vazgeçilmez iki içeceğinin faydaları saymakla bitmiyor İlk çağlarda darı, arpa gibi hububat fermantasyonları ile elde edilen boza, çeşitli isimlerle Mısır ve Trakya’da yayılmıştır Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lûgati’t Türk adlı eserinde (1074), Karahanlılar’ın darıdan boza elde ettikleri ve bu içeceğe “buhoun” dedikleri belirtilir Aynı eserde bu içeceğin Arapça karşılığı ise “mizr” olarak geçer utulmamalıdır ÖNE ÇIKAN FAYDALARI A, B6, B12, C ve E vitaminleri içerir Enerji vericidir 1 litresi yaklaşık 1000 kalori içerdiğinden, fiziksel aktivite gerektiren işlerde çalışan ve yüksek kalori diyetine ihtiyacı olan kişilere önerilebilir Birçok besin öğesini içerdiğinden dolayı “sıvı ekmek” olarak da adlandırılmaktadır İçeriğindeki aktif mayalar ve laktik asit bakterileri probiyotik etki gösterir Bozanın yapısındaki laktik asit, bağırsak florasını düzenleyici özellikte ve sindirim sistemine olumlu etki sağlamaktadır Süt yapıcı özelliği nedeniyle lohusalara ve vitamin kaynağı olarak sporculara tavsiye edilebilir Fermente besinlerle sindirim sistemine alınan laktik asit bakterileri, bağırsaktaki kanser öncüsü maddeleri, kanserojen yapıya dönüştüren enzimlerin aktivitesinde azalma sağlar Bu nedenle insan sağlığı açısından önem taşır Laktik asit bakterileri bağışıklık sistemini güçlendirir ve insan vücudunun patojenlere karşı direncini artırır Bozanın bir müddet bekledikten sonra üzerinde kabarcıklar oluşmaya başlaması ekşidiği manasına gelir Bozanın hafif ekşimişi, tatlı olanlarına nazaran laktik asit bakımından daha zengindir Soğuk olarak ve üstüne tarçın serperek içilmesi tavsiye edilmektedir Ancak leblebiyle tüketimi de farklı bir tat vermektedir DİKKAT ETMEKTE YARAR VAR! 1 bardak boza, 1 kase sütlü tatlıya eşdeğer kalori almamızı sağlar Haftada 2 gün, 1 su bardağını geçmeden tüketilebilir Şeker hastalarının ise boza tüketiminde dikkatli olmalarında fayda var OSMANLI'NIN SEMBOLLERİNDEN Günümüzde boza, dünyada Türkler’in yaşadıkları ya da Türkler’in egemenliğinde bulunmuş ülkelerde “boza” veya bozaya çok yakın isimlerle anılır ve içilir Bozacılık, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulduğu yıllarda büyük kentlerin temel zanaatlarından biri haline gelmiştir Yine aynı şekilde 14 ve 15 yüzyıllarda kent yaşamı üzerine yapılan araştırmalar, bozahanelerin Osmanlı kentinin sembollerinden biri olduğunu gösterir Bozaya ilk olarak Fatih’in sevdiği içecek listesinde rastlanır Boza, genelde kış aylarında (ekim-mayıs ayları arası) tüketilir Buzdolabı sıcaklığında 4-5 gün muhafaza edilebilir ancak fermantasyon bu süre boyunca da devam edeceği için her içimde tadının da farklılaşacağı (ekşi bir tat yönünde) unutulmamalıdır BOZANIN BESİN DEĞERİ Bir su bardağı boza 240 kalori içerir B vitaminleri, kalsiyum, fosfor ve çinko içerir 1 bardak boza, 1-2 kåse sütlü tatlıya eşdeğer kalori almamızı sağlar Haftada 2 gün, 1 su bardağını geçmeden tüketilebilir Mayalanma anı ise esas tadının ortaya çıktığı zamandır Bozanınmayalanması sırasında ürettiği laktik asit ise hazmı kolaylaştırıcı etkisiyle bozanın en önemli özelliğini oluşturur MİS KOKULU BİR FİNCAN SALEP Salep, orchidaceae (orkide) ailesinin birçok türünün toprakaltı yumrularından elde edilen bir baharat aslında Kurutulan yumrular dövülerek toz haline getirilir Elde edilen bu toz ise kullanılacak hale gelmiş olan saleptir Salep, ülkemizde Muğla, Kastamonu ve Isparta’da yetiştirilmektedir Dünyada ise en büyük salep üreticisi ülkeler Yunanistan ve Fransa’dır Özellikle Maraş dondurması olarak bilinen, dondurmaya tat ve koku kazandıran, dünyada sadece Kahramanmaraş’ın dağlarında yetişen bir orkide türünden elde edilen saleptir KUVVET VERİR, BESLER Tarihçilere göre, Ortadoğu`ya özgü bir içecek olan salep, kahvenin yaygınlaşmasından önce Avrupa`da, özellikle de İngiltere`de “salep dükkânları”nda satılır, tereyağlı ekmekle birlikte servis edilirdi Ancak, kahvenin yaygınlaşmasıyla bu gelenek zamanla yok olmuştur Salebin kuvvet verici ve besleyici özelliği de vardır Eski gemiciler bu nedenle, uzun seferlere çıktıklarında yanlarına mutlaka salep de alırmış, kumanyaları azaldığında 2 litre suyla birlikte kaynattıkları 30 gr toz saleple günlük enerjilerini sağlarlarmış Sağlığımız üzerindeki faydaları yüzyıllardır bilinen salep; ishal, midebağırsak iltihaplanmaları, bronşit ve öksürüğe karşı kullanılmaktadır Bileşiminde nişasta, şeker, misülaj ve azotlu maddeler vardır Afrodizyak etkisi de bulunur Kış aylarında sevilerek tüketilen sıcak içeceğin yanı sıra başta dondurma sanayii olmak üzere birçok gıda maddesinde de kullanılmaktadır SALEBİN FAYDALARI Kış günlerindeki favori içeceğimiz salebin; bağırsak çalıştırmada, öksürük ve bronşitte, bağışıklık sistemini güçlendirmede faydası var Salep müsilaj özelliği sayesinde dokular üzerinde yumuşatıcı etki yapar, dokunun üzerinde bir nevi geçici bir katman oluşturarak, dokuyu korur ve rahatlık verir Bu nedenle özellikle öksürük tedavisinde oldukça etkili olduğu görülmektedir Mide rahatsızlıklarında da etkili olan salep, hazmı kolaylaştırarak midenin rahatlamasını sağlıyor Bunun yanı sıra tarçınla birlikte tüketiminde ise özellikle üst solunum yollarında oldukça etkilidir Ancak içerdiği karbonhidrat ve şeker nedeniyle ölçülü tüketilmesi gerekir Diyabet hastalarının tüketmesi uygun değildir Öksürük ve bronşit tedavisinde destek olarak kullanılabilir Kabızlığı önler Zihni güçlendirir Basur hastalığının tedavisinde kullanılabilir Adet düzensizliklerinde faydalıdır bağırsaktaki kurtların düşürülmesine yardımcı olur Vücut sıcaklığını dengeler |
|