Pozitif Düşünce Nedir ? |
07-22-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Pozitif Düşünce Nedir ?Pozitif düşünce deyince herkesin aklına negatif olmayanın karşılığı, “pozitif”Düşünce gelmektedir Polyanna felsefesi gibi Elenor HPorter tarafından kaleme alınan Pollyanna adlı kitapta yer alan kahramanın kişilik özelliğinden çıkan bu felsefeye göre, her şeyin mutlaka pozitif bir tarafı vardır Mesele buna inanmak ve bunu arayıp bulmaktır Pozitif Düşünce ise “Pollyannacılık” değildir Tek cümle ile tanım getirmek mümkün olmamakla beraber, bu düşünce sistemini şu şekilde ifade edebiliriz Pozitif Düşünce ; - Hangi durumda olursa olsun alternatif üretebilir, • Öğreti kalıplarımızın bize çizdiği sınırların ötesine gedebilir, • Çözüme yöneliktir, • Rasyoneldir, • Hızlı değişime, aynı hızda ayak uydurabilir, • Başarıya götüren tek yoldur, • Uzlaşmacı bir kişilik kazandırır, • Durum ne olursa olsun, psişik ve organik yapımıza pozitif dönüşüm sağlar, • Hızlı karar verebilmeyi sağlayan bir düşünce sistemidir, • Düşünsel özgürlüğü ifade eder, • Özgürlüğün ,düşüncede gerçekleşmesini sağlar Bu düşünce sistemine pozitif düşünce denmesinin nedeni, her koşulda pozitif enerjinin tetiklenmesini sağlaması ve bize dönen sonucun pozitif olması, böylece insanı her zaman aktif ve sağlıklı kılmasıdır NEDEN POZİTİF DÜŞÜNMEYİ ÖĞRENMELİYİZ ? İçinde bulunduğumuz 21yüzyıla damgasını çoktan vurmuş olan değişim hızı, gittikçe ivme kazanmakta ve bu baş döndürücü hız düşünceyi zorlamaktadır Çünkü günümüz insanının düşünce sistemi , içinde yaşadığı bu dünyanın, ancak şimdiye kadarki yavaş değişimini idrak edebilecek düzeydedir Bugün ise, yaşadığımız sürekli değişim temposunun hızı, farklı hızda düşünmeye koşullanmış beynimizin bu yeni duruma uyum sağlamasına yeterli zaman bırakmamaktadır Bugün, o dünün rahat tempodaki düşünce sistemi ile zorlanıyoruz Çünkü,zihin yapımız, korkunç bir hıza ulaşan değişimi fark etmek, anlamak, buna uyum sağlamak, çözüm üretmek, geleceği yapılandırmak için hızlı karar vermek ve bu kararları hızla uygulamaya koymak gibi, koşullara göre yapılanmış değildir Bu sebeple insan zorlanmakta, stres, depresyon, iç çatışma, tatminsizlik, moral bozukluğu, motivasyon düşüklüğü ve psikosomatik olarak isimlendirilen, psikolojik temelli organik belirti gösteren, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, migren, gastrit, kalp gibi elliden fazla hastalıkla karşı karşıya kalmaktadır Oluşumun en önemli tarafı da, düne göre yapılanmış beynin,yetersiz kapasitesinin sebep olduğu bu problemleri, kendisinin idrak etme imkanının olmamasıdır Einstein’ın dediği gibi; “Problemi yaratan beyinle problemi çözmek mümkün olamaz” Bugünü yaşayan neslin, kendi yarattığı problemleri, sahip olduğu düşünce yapısıyla çözmesi olanaksızdır O halde, bugünün gereklerine göre yaşamak ve yarına hazırlanmak için düşünce sistemimizi bu hıza ayak uyduracak biçimde yeniden yapılandırmamız gerekmektedir Bunun içindir ki, öğretmenlik mesleğini seçmiş olan kişinin gençlere, sadece dünün çıkarımlarından elde edilmiş, durağan bilgiler yerine, yarını görebilecekleri dinamik yapılar kazandırmaya yönelik bilgiler vermesi öğrencilerin, sınırlı bir mekan ye da düşüncenin dışına çıkarak,daha geniş bir bakış açısı kazanmalarını sağlamak, beraberinde öğrendiklerini her koşulda kullanmalarını, yeniden üretmelerini ve gerçekleşen değişiklikleri kavrayabilmelerini sağlayacaktır Sağlık ordusunda görev yapanlar, o gün yaşanan hastalıkları ve semptomları yok edecek müdahalelerin yanı sıra,insanlara, bu duruma gelmemeleri için yapmaları gerekenler ve ileride karşılaşabilecekleri sağlık sorunları hakkında da bilgilendirmelilerdir Yöneticiler, sadece bugün elinde olan kaynakları yönetmekle kalmayıp, hem yarının olası krizlerini düşünüp, hem de yönettiği kişilerin de yarını düşünmelerine imkan sağlayarak, farklı boyutlarda ve düzlemlerde,insanların sayıca daha fazla riski görmelerine ve düşünme sistemlerini kurabilmelerine olanak sağlamalıdır Ebeveynler, kendi ebeveynlerinden aldığı yerleşik kural ve yasaklarla kısıtlı çocuklar yetiştirmek yerine onları yarınların değişimini görebilecek, kavrayabilecek, çözümler üretebilecek düşünce sistemine sahip bireyler olarak yetiştirmelidir İşte şu ana kadar bahsettiğimiz, beynin ye problem yaratmayacak şekilde programlanması ye da probleme farklı boyutlardan bakabilecek ve alternatif çözüm üretebilecek yeni bir yapılanmaya girmesi bizi pozitif düşünceyi öğrenme sürecine götürmektedir Şimdi pozitif düşünmenin nasıl öğrenileceğine bakıyoruz POZİTİF DÜŞÜNCE NASIL ÖĞRENİLİR? Pozitif düşünceyi öğrenmek için yapılması gerekenlerin birinci basamağı, bu yapının kazanılmasının ne kadar önemli olduğunun kavranmasıdır Kazanmayı istemek ikinci, yapılanmayı sağlayacak egzersizlerin yapılması da üçüncü basamağı oluşturur Beyne yeni bir tarzda düşünmeyi öğretebiliriz Sadece bilmek,öğrenme için yeterli değildir, egzersizler de yapılmalıdır Pozitif düşünce egzersizlerini iki gruba ayıkıyoruz; 1 - Alternatif üretmeyi öğreten egzersizler 2 - Pozitif enerjiyi kazandıran egzersizler 1- Alternatif üretmeyi öğrenme Alternatifli düşünceyi öğrenebiliriz Burada amaç beynin, üzerinde çalıştığımız konu ile ilgili bölgesindeki sinir ağlarını aktive ederek, işlevin yolunu değiştirmek veya faaliyetini hızlandırmaktır Üniversite sınavına girenlerin dershanelerde binlerce matematik problemi çözerek, beynin çalışmasını hızlandırmalarını, ye da araba kullanırken önünde bir engel gören insanın düşünmeden ayağını gazdan çekip frene basarken aynı zamanda ellerinin de direksiyona yön vermesini ve gelişen koşullara göre yapacağı hareketi belirlemesini alternatifli düşünmeye örnek olarak verebiliriz Bu tarzda bir düşünceyi kazanmak için dört çeşit egzersizi, üçer aylık süreyle yapmak gerekir Bu egzersizler şunlardır a- Görsel uyaranlara bağımlılığın kaldırılması egzersizi b- Alternatifli düşünme modelinin oturtulması c- Örümcek ağlarının temizlenmesi d Üçüncü boyutu görebilme egzersizi - ALINTI - |
|