Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
evinin, unutmuşsunmeditasyon, yolunu

Evinin Yolunu Unutmuşsun(Meditasyon)...

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Evinin Yolunu Unutmuşsun(Meditasyon)...






Soru :

Sevgili Osho,

Meditasyonlarım esnasında git gide daha çok içime bakmaya çalıştıkça çoğu zaman orada kimsenin olmadığını hissediyorum Bu sonsuz bir kara deliğin içine düşmek gibi bir şey Bu yüzden çok geriliyorum ve kaçmak istiyorum İçimde bir ben yoksa o zaman kimi seveceğim? Lütfen kendime ve defalarca söz ettiğin o tamlığa karşı bu sevgiyi bulabilmeme yardım et


Shivam Anette, sorduğun soru meditasyon yapan insanları ilgilendiren en önemli sorulardan biridir Soruna geçmeden önce birkaç ayrımın anlaşılması gerekiyor


Ben İçe dönün’ dediğimde bu orada seni bekleyen birini bulacağın anlamına gelmiyor Tam tersine daha çok içe döndükçe, egon git gide daha da azalır Sen varsındır ama o ben olma hissi git gide yok olur İçinde bu ben yoktur ama bu olmadığın anlamına gelmez Saf halinle orada olduğun, kimseye kıyasla değil, yalnızca kendin olarak, herhangi bir bağlamda değil, mutlak kendi başınalığınla olduğun anlamına gelir


Hayatımız boyunca bir ego, bir ben olarak var olduğumuzdan, bu benin yok olması doğal olarak bir korku ve kaçma hissi yaratır Bu doğal olsa da doğru değildir Bu korkunun, karanlığın, endişenin, gerginliğin içine girmelisin çünkü ben ölmekte Şu ana dek hep onunla özdeşleşmiş olduğundan sen de ölüyorsun gibi gelecek Ama tek bir noktayı göz önünde tut: sen bu korkuyu ve benin yok oluşunu, gerginliği, karanlığı, hiç kimse olmama durumunu izliyorsun 0 izleyici sensin


İçe dönmek bu tanığı mutlak saflığında, hiçbir şeyle kirletilmemiş haliyle, hiçbir şeyi yansıtmamakta olan saf bir ayna gibi bulmaktır Aynalar düşünebilseydi iyi ki düşünemiyorlar— ve birileri sürekli onlara bakarak büyütülselerdi, kim olduklarıyla ilgili bir fikir edinirlerdi Ve yıllarca hep birini yansıttıktan sonra kendileriyle ilgili belli bir imaj yaratmış olurlardı; yansıtıcı oldukları imajı

Bir gün aynada hiç kimsenin yansımadığını gözünde canlandırmaya çalış Ayna korkuya kapılacaktır Ayna derin bir boşluğa düşüyormuş hissine kapılacaktır, karanlık, kasvetsiz, var olmanın mevcut olmadığı bir yer; o kimdir? Kimse aynaya bakmadığı için kimliği yok olmuştur Ayna değişmemiştir, aslında ayna saftır Ama bu saflıkla daha önce hiç karşılaşmamıştır; kimse onu bu saflıkla tanıştırmamıştır


Meditasyon seni kendi saflığına taşır


Senin saflığın tanıklık etmek, izlemek, farkında olmaktır “Bu izleyici kim?” diye değil, “Orada kimseyi bulamıyorum” diye soruyorsun


Bulamayan kim? İşte o sensin Hiçliği bulacaksın, içinde hiçbir şeyin yansımadığını göreceksin; boşluğu bulacaksın Dikkatini nesneye değil kendi öznelliğine vermen gerek Kesin olan bir şey var: tanık orada ve bu içsel yolculuğa bu tanığı bulmak için, varlığının saf aynasını bulmak için çıkılıyor


“Meditasyonlarım esnasında git gide daha çok içime bakmaya çalıştıkça çoğu zaman orada kimsenin olmadığını hissediyorum” diyorsun Ama orada hiç kimse olmadığını bulanın sen olduğunun farkında değilsin Ama sensin! Orada kendini başka biri olarak bulacağını mı sanıyorsun? Orada sana, “Merhaba Shivam Anette, nasılsın?” diyecek birini bulacağını mı sanıyorsun? Asıl bu seni korkuturdu, “Aman Tanrım! Bir değil iki kişiyim!”


Orada kimsenin olmadığına dair hissin tamamen doğru bir his Doğru yoldasın Yalnızca hala orada olduğunu ve izlediğini görmeye devam et Tüm bunlar nesnelerdir; bu hiç kimse, bu karanlık, korku, gerilim “Bu sonsuz bir kara deliğin içine düşmek gibi bir şey Bu yüzden çok geriliyorum ve kaçmak istiyorum” Tüm bunları izle Bunlar hep senin eski alışkanlıkların Kendi derinliklerinde hiç bulunmadın bu yüzden tanışmadığın, bilmediğin şeylerden korkuyorsun Hep dolanıp durdun ama bu dışarıdaydı ve içindeki evinin yolunu bile unuttun Başlangıçta bu sana ucu bucağı olmayan bir boşluk gibi görünecektir Ona izin ver Karanlığın da kendine has bir güzelliği vardır Karanlık derin ve sessizdir: tadını çıkar! Ondan kaçmaya hiç gerek yok


“İçimde bir ben yoksa o zaman kimi seveceğim?” Kesinlikle kimsenin içinde bir ben yoktur Ama bundan çok daha önemli bir şey var: senin oluşun, varlığın, saf var oluşun


Sen ona ben diyorsun çünkü dışarıda böyle bir referansa ihtiyacın var Hiç küçük bebekleri izledin mi? Başlangıçta kendilerinden isimleriyle bahsederler, “Johnny acıktı’ gibi Onların yaptığı çok daha doğrudur Ama bir toplumun içinde bu delilik gibi görünür “Johnny mi acıktı? Neden ben acıktım demiyorsun?” “Johnny” dendiğinde acıkan bir başkasıymış hissi uyandırır Johnny senin başkaları tarafından kullanılması gereken ismindir Bu ismi kendinden bahsederken sen kullanamazsın Kendinden bahsederken ismini değil “ben” i kullanman gerekir


Bu Thomas Alva Edison’un başına gelmiştir O en büyük mucitlerden biriydi, bin tane şey icat etmişti Onun icat etmemiş olduğu bir şey bulmak zordur O kadar saygı görüyordu ki kimse ona adıyla hitap etmiyordu Meslektaşları kendisine profesör, Öğrencileri ise efendim diyordu ve tabi kendisi de adını kullanmıyordu


Sonra birinci dünya savaşı başladı ve insanlar ilk yiyecek kuyruklarıyla tanıştı Edison da kuyruğa girdi ve sıra ona gelince memur, “Thomas Alva Edison kim?” diye bağırdı Edison da sağa sola baktı, neredeydi bu Thomas Alva Edison? Memurun aklı karışmıştı çünkü elindeki numaraya göre bu önündeki adam o olmalıydı Tüm kuyruğun da aklı karışmıştı Herkes birbirine bakıyorduSonunda kuyruğun en sonlarından bir adam, “Bayım hatırladığım kadarıyla sizi daha önce görmüştüm Thomas Alva Edison sizsiniz” dedi


“Edison yanıt verdi, “Siz öyle diyorsanız öyledir


Memur, “Deli misin nesin?” diye söylendi


O da, “Deli değilim” diye yanıt verdi “Ama bu ismi neredeyse otuz yıldır duymamıştım Unutmuşum Kimse beni böyle çağırmıyor Babam ben küçükken ölmüştü Annem de öldü Bu artık çok uzaklarda kalmış bir anı gibi Thomas Alva Edison gibi bir ismim olduğunu hatırlıyorum ama otuz yıldır bu ismi duymadım 0 adamın beni tanıması iyi oldu; yoksa tek başıma bu ismi çıkaramayacaktım” Bu seyrek bir vakadır ama otuz yıl, özellikle de Edison gibi yaratıcı bir adam için çok uzun bir zamandır Onun otuz yılı bizim üç yüz yılımıza denktir Başka kimselere ismiyle, kendine ise ben diye hitap etmek sadece sosyal bir buluştur Ama içinde başka biri yoktur


ve başka biri gittiğinde o ben de gider


Ama endişeye hiç gerek yok Benini bulamayacaksın ama daha büyük bır şey bulacaksın: var oluşunu, varlığını


Ben “Kendini sev” dediğimde bu hiç içlerine dönmemiş kişilere yöneliktir çünkü onlar yalnızca ikiliğin dilinden anlarlar Kendini sev, kendini seven ve sevilen diye ikiye böl demektir Bunu düşünmemiş olabilirsin ama içine döndüğünde kendini sevmezsin, sevgi sen olursun


Sevgi denen enerji sen olursun


Sevgiyle dolarsın, sevgi yayarsın


Sevgi senin yaydığın koku olur


İçinde ismin yok, egon yok İçinde saf var var oluştan ibaretsin ve o saf var oluşun içinden sevginin aroması yükseliyor

osho

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.