Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
enerjisi

Ki Enerjisi..

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ki Enerjisi..



Ki nedir?
Ki tüm canlı, cansız varlıklarda olan bir enerjidirKi enerjisi hara yada tan tien denilen bir bölgede depo edilirHara göbek deliğinden iki inç içeride ve tıpkı bir girdap gibi dönen bir enerji bölgesidirKi enerjisi burada toplanırKi enerjisini başka yerde de depolayabilirizBunun bir yolu da aurada depo etmektirAma şimdi konumuz bu değilBu enerji biz farketsek de etmesek de hergün alınır ve depolanırHiç bazen odaya biri girdiğinde etrafa ondan doğru bir enerji yayıldığını hissettiğiniz oldu mu?


Meditasyon:


Eğer ki enerjinizi kontrol etmek istiyorsanız tek yapmanız gereken nasıl meditasyon yapacağınızı bilmektirBunu elinizden geldiğince sıklıkla yapın hem rahatlamanızı hem de vücudunuzu daha iyi tanımanızı sağlar
Meditasyona başlarken:
Ben yerde olmanızı öneririm(tabi her zaman yerde olmak zorunda değilsiniz) Bağdaş kurar gibi oturunBir bacağınız diğerinin üzerinde olsunHangisinin üstte olduğu önemli değil(Erkekler için sol bacak, kadınlar için sağ bacak üstte olsun denir bazı yerlerde)Eğer müzik dinliyorsanız müziğin dinlendirici ve yatıştırıcı olmasına dikkat edinMetal dinleyerek pek başarılı olamayız değil mi? Gerçi kişiden kişiye değişebilir ama en iyisi hiç müzik olmamasıdırDikkat edilecek bir diğer nokta da meditasyon sırasında dik oturmanızdırÇakralarınız hizalanacaktır
Meditasyon sırasında vücudunuzdaki Tüm Kasları olabildiğince gevşetinBazen aslında ne kadar gerilmiş olduğunuzu fark edip şaşırabilirsinizŞimdi zihninizi gereksiz düşüncelerden seslerden temizleyinBunu yapmak demek hiç bir şey düşünmemek demek değildirBunun ne kadar zor belki de imkansız olduğunu biliyorsunuzdurBu yüzden sadece sakinleşin rahatlamaya odaklanın, giderek daha da gevşeme hissine konsatre olunGevşemenizi arttırmaya yoğunlaşın

2yol: Bunu başarmanın bir yolu da nefesinize yoğunlaşmaktırHer nefes aldığınızda ondan geriye doğru bir basamak düşünSıfıra geldiğinizde gerginliğinizi biraz daha salıverin ve 10’a kadar tekrar her nefeste sayarak ilerleyinYine 10’a geldiğinizde aynı şeyi yapın
3 yol: Normal hayatta şimşek çaktığında ışıktan sonra gelen gök gürültüsünü duymak için beklerizO bekleme aşamasında hiçbirşey düşünmeyizFarkettiniz mi?Bu durumu yakalamaya çalışın


Hayal kurma:
Derin bir bilinç seviyesindeyken hayal kurabilmek için meditasyonda ustalaşmalıyız bunun için önce yeterince çalışma yapmalıyızBöylece hayal kurarken gevşemiş ve rahatlamış olarak kalabilmeyi öğrenmiş oluruzBu da çalışmaların etkisine olumlu yönde katkı sağlarİstediğiniz herhangi bir etki hayal edebilirsinizİsterseniz kendi üzerinizde isterseniz başka bir şey üzerindeBir örnek yapalımÖnünüze dik duran bir cisim koyunMeditasyon halindeyken cismin bizim etkimizle devrildiğini hayal edebilirsinizÖnemli olan bunu yaparken meditatif durumdan tamamen ayrılmamayı sağlayabilmektir
Negatif enerji:
İki çeşit negatif enerji vardırBirincisi sahip olduğumuz ki enerjisini göndermektir Böyle bir enerji zarar vermeye programlanmıştırKötü amaçlı insanlar için eşsiz bir olgudurİkinci çeşit negatif enerji ise meditasyon yada bir çalışma yaparken vücutta yükselen ki enerjisidirYeni gelen bu enerji aslında saftır ama vücuda girdiğinde alışık olduğu için negatif enerjiye dönüşebilirBu yüzden çalışmalarınızdan önce ve sonra negatif enerjiyi olumlu yöne çevirip taze refah enerjiye dönüştürebilmek için Ki soluması veya herhangi bir enerji işleme çalışması yapmanız uygun olur


Ki Enerjisi Ve Kullanımı – 2

Başlangıç teknikleri:
Ki topu:
1 yol:
Ellerinizi birleştirinBilekleriniz birleşik parmaklarınız da kavis çizerek yukarıda birleşik şekilde tutunAslında bu tür zorunlu duruşlar pek gerekli değildirElleriniz hangi pozisyondayken bir psi ball oluşturmak uygun geliyorsa onu kullanın
Haranızda temiz masmavi bir enerji düşününBu ki enerjisidirBunu yapmak için ister aşağıya o bölgeye bakabilirsiniz isterseniz de aklınızdan hayal edebilirsiniz
Şimdi haranızdaki Ki’nin şeklinin bozulduğunu(eğer şekli varsa) o bölgede akışkan bir şekilde uçup serbestçe dolaştığını hayal edin
Şimdi bu enerjinin göğsünüze yükseldiğini boynunuzda ikiye ayrılan bir nehir gibi bölündüğünü; her nehrin kollarınızdan ellerinize aktığını hayal edin
Şimdi de gelen enerjinin devam edip ellerinizin arasında saf mavi bir top oluşturduğunu hayal edinBu noktada ürperme, baskı, sıcaklık ve bunun gibi şeyler hissedebilirsiniz
Eğer ellerinizde hemen geçmeyen uzun süreli bir his duyuyorsanız büyük ihtimalle başardınız demektirEğer ellerinizden gelen his kısa süreli gelip geçiciyse çalışmaya devam edin


2yol:

Ellerinizi haranızın önünde koyunElleriniz birbirine değmesinHer bir elinizin durduğu yer haranın sol ve sağ yanlarının başlangıç noktası olsun

Ellerinizin arasında mavi bir Ki topu düşününBu yöntem kısmen daha kolaydır ve biraz çalışmadan sonra olumlu sonuçlar alabilirsiniz


Ki ateşi:


Haranızda mavi bir ki topu düşününBu çalışmada daha büyük bir güç için oluşturduğunuz topu büyütünTopun ortalama yarıçapı 10 cm’dir
Ellerinizi sıkıca kapatarak yumruk yapın ve havaya kaldırın
Şimdi dirseklerinizi hafifçe kavisli ama düz bir şekilde aşağıya indirmelisinizSanki balfiks çeker gibiBu harekete güvenmelisinizBunu yaparken oluşturduğunuz Ki topunun patladığını ve tüm vücudunuza etki ettiği düşününKollarınızla yaptığınız bu harekete güvenip şartlanınBu tıpkı bir tetik gibi patlamayı başlatsınMerak etmeyin patlama size bir zarar vermezKendi Ki enerjiniz sizi incitmez
Eğer görüşünüz biraz bulanmış, azalmışsa Ki ateşi çalışmış demektir
Canlanmak:
Tüm vücudunuzun saf ve mavi Ki enerjiyse dolduğunu düşününTıpkı bir şişenin suyla dolması gibi siz de dolunTamamen dolana kadar devam edin
Bu vücudunuzdaki enerji akışını arttıracaktır ve enerjinizi hareket ettirmenizi kolaylaştıracaktır
Kötü enerjiyi olumluya çevirmek:
Önünüzde devasa kapkara Ki enerjisinden oluşan; saat yönünün tersine dönen bir Ki topu hayal edin
Bu siyah topun git gide yavaşladığını ve yavaşladıkça renginin beyaza döndüğünü düşününTamamen beyaz olduğunda artık saat yönünde dönüyor olduğunu hayal edin
Şimdi bu beyaz topun patladığını ve beyaz zerreciklerin yavaşça yere doğru süzüldüğünü tüm odayı kaplayıp değiştirdiğini hayal edin
Her birimiz kendi gücümüzü ve doğamızı anlama sorumluluğunu almak zorundayız Çin klasiği Saikontan, insanları evrenin kendilerine verdiği sonsuz gücü unutarak kapılarda dilencilik yapan zavallılara benzetir İnsan kendi içinde zaten mevcut olan gücünü unutmuş ve başkalarından yardım dilenmektedir
Elbette çağlar boyunca bazı büyük inisiyeler, kendilerine sunulan bu sonsuz gücü görmezden gelmemişlerdir Buda, Krişna, Yunus, Mevlana ve adını bildiğimiz bilmediğimiz niceleri, kendi gerçek doğalarını ve güçlerini tanımak için zihin ve bedenlerini bütünleştirmeyi başarmışlardır Bunun yanısıra kendini ve içindeki gücü unutan, egosuna yenik düşen ortalama insanlar, bu tür kişilerin kendilerininkinden farklı bir dünyada yaşadıklarını düşünürler Bu tür kişilere büyülü bir değneğin dokunduğunu düşünür ve bir ermişin, yüksek bir varlığın gücünün kendileri için ulaşılmaz olduğu yanılgısına düşerler Bunları mucize olarak nitelendirirler oysa mucize bizdedir, içimizdedir ama bunu hep unuturuz…
Zihin ve bedeni bütünleştirmek zor bir yol gibi görünse de aslında bir o kadar kolaydır Çünkü anahtarlar aslında yanıbaşımızda yani içimizde…
Yaşam içinde yemek, içmek, barınmak, giyinmek, hava almak gibi ihtiyaçlarımızın yanısıra bir de evrensel yaşam enerjisine ihtiyacımız vardır yani Kİ enerjisine
Bir adam denize doğru yürür, eğilir ve eline bir avuç su alır “Bu benim suyum” der Geçici olarak su onundur ama sonuçta su denize aittir Ellerini açıp suyu kuma dökse, su kumda emilse ya da buharlaşsa da, bulutlara karışacak ve sonra su yine ait olduğu yere geri dönecektir yani denize Bu hikayenin tersine, yaşam gücünün alınışı kendiliğinden ve süreklidir Kişisel Ki’miz, evrensel Ki’den ayrılamaz bir parçadır ve aralarında sürekli bir alışveriş vardır, bu yaşamın temelidir Bu akış güçlü ise ve engellenmezse sağlıklı oluruz Akış geçici olarak durduğunda bilinçsiz hale geliriz Akış tamamen durduğunda ise ölürüz
Benzer bir örnek olarak bir arabanın aküsü verilebilir Araba sık çalıştırıldığında, akü dolu kalır yani gün içinde tükettiğimiz Ki temelde evrensel Ki’yle tazelenir Fakat arabayı uzun süre çalıştırmadan bir köşede bırakmak, Ki’yi güçlendirmememizle aynı sonucu doğurur, ölü bir akü Elbette ki, akü dönem dönem doldurulmalıdır Bu bizim kişisel Ki’miz için de geçerlidir Ki’nin tam yenilenmesi, derin bir uyku sırasında olur, çoğu insanın gerçekten rahatlayıp gevşeyebildiği tek zamandır bu Bu tür rahatlama anlarında, evrensel Ki beyin tarafından alınır ve beynin bu elektrik dalgalarını sürekli olarak yayması düzenli hale gelir
Huzurlu ve bölünmemiş beş-altı saatlik uyku yeterli olurken, huzursuz dokuz-on saatlik uykunun bize yeterli gelmemesinin sebebi budur Uyku, yaşamın temel bir gereğidir Güçlü bir Ki’si olan kişi, on-yirmi gün yiyeceksiz yaşayabilir ama uykusuz geçen beş gün onu öldürmeye yeter Bunun Japonca’daki karşılığı “kishi” dir yani Ki yetersizliğinden kaynaklanan ölüm
20yüzyılın ikinci yarısında, uyku hapları çok rağbet görmeye başlamıştır Bu haplar, beyni uyuşturma özelliği taşımaktadır Bu ölüm benzeri uykuda, evrensel Ki, kişisel Ki’mizi tazeleyemez ve uyku hapı alışkanlığı olumsuz sonuçlara yol açar Enerji yetersizliği, depresyon ve sonunda sağlığın bozulması… Bu sorunlar, bedenin yorgunluğu yüzünden değildir, hap almış bir beden zaten genellikle paçavra gibidir Bunlar taze Ki eksikliğinin işaretidir Ki’nizi genişletirken, bedeninize yeni Ki akar Ki’nizi ne kadar genişletirseniz, hızlı dolum etkisi ortaya çıkar ve geceleri çok az uykuyla, fiziksel ve zihinsel gücünüzü kolaylıkla tazeleyebilirsiniz


Evrenin Ki’si Nedir?


Gökyüzüne bakın, güneş parlıyor Böyle parlamaya, yanmaya başlamadan önce ne durumdaydı? Doğmadan önce neredeydiniz? Annenizin karnında bir cenin Ondan önce elbette annenizin yumurtasıyla babanızın sperminin bir birleşimi Ama ya ondan da önce?

Eğer evrendeki her şeyi böyle sorgularsak, asla bitmeyen bir sorgulama döngüsüne girersek, nerdeyse hiç olduğu halde varolmaya devam eden bir şeyle karşılaşırız Diğer bütün canlılar ya da nesneler gibi insan da, nerdeyse hiçlikten ve evreni oluşturan bölünmez özden ortaya çıkmıştır

Bu Ki’dir


Mutlak evren özünde tektir İki zıt gücün ortaya çıkışıyla, göreceli dünya doğmuştur Bizler, onun ardında yatan mutlak dünyayı unutarak, çevremizde görüp duyduğumuz göreceli dünyayı gerçek zannederiz Ki’nin mutlak evrendeki miktarı sınırsızdır ve hiç durmadan akar Budacılıkta şöyle denir: “O hiç doğmamıştır ve yok edilemez O bozulmamış değildir, kusursuz da değildir O hiç artmaz ve hiç eksilmez
Temelde zihin ve beden bir bütündür Aralarında herhangi bir sınır yoktur Zihin arıtılmış beden, beden ise arıtılmamış zihindir Ki, evrenin temel birimidir Sonsuz sayıdaki ufak parçanın, sonsuz bir birleşimidir Her şey sonuçta Ki’den üretilir Göreceli dünyanın kavram ve prensiplerine bağımlı olan bugünün insanı tökezlemektedir Tek umudu, bu göreceli dünyanın ardındaki mutlak dünya kavramını, Ki prensibini anlamasıdır
İki zıt gücün etkileşimi, içinde yaşadığımız göreceli dünyayı yaratmıştır Bu iki güç doğuda yin ve yang, batıda ise pozitif ve negatif olarak adlandırılır Hiçbir şey yoktan varolamayacağına göre, elektriğin de jeneratörler tarafından üretildiğini söylemek yanlış olur Bu güç, daima evreni sarar durumdadır Bir güç kaynağıyla beş duyumuzla algılayabileceğimiz bir biçime girdiğinde biz ona elektrik deriz Aslında elektrik hep vardı ama biz beş duyumuzla algılayamıyorduk İşte bu yüzden beş duyumuzla algılayamadıklarımız reddetmek, yok saymak büyük bir yanılgıdır
Elektrik, eksi ve artı kutuplarla ifade edilir Kişisel Ki’de böyledir Evrensel Ki ise bir bütündür, karşıtlık yoktur Ancak insan beyni tarafından üretilen Ki, eksi ya da artı özellik taşımaktadır Duvarın ışık yansıyan tarafı aydınlıktır ve görünür haldedir, diğer tarafı ise karanlıktır ve görünmez haldedir Görünmez halde diye duvarın yarısını, geri kalan kısmını gözardı edemeyiz İki taraf birleştiğinde gerçek duvar oluşmaktadır Hangi tarafın gerçek olduğunu tartışmanın bir anlamı yoktur Önemli olan iki tarafın birleştiğinde tek bir duvar oluşturmasıdır
Tanrı’nın sevgi ile eşanlamlı olduğunu söylemek doğrudur Aynı zamanda evrenin acımasız olduğunu söylemek de doğrudur Her şey sizin görüşünüze bağlıdır Eğer mutlu, güçlü ve sağlıklı bir yaşam yaşamak istiyorsanız, aydınlık tarafa bakmalısınız Eğer kasvet ve ızdırap sizi çekiyorsa karanlık tarafa bakın Güneye gitmek istiyorsak güneye doğru yürümeliyiz Kuzeye yürürsek, oraya asla varamayız Yaşamımızı ağlayarak ya da gülerek geçirebiliriz bu bize bağlıdır Eğer olayların olumlu tarafına bakmak istersek, evrenin yolunun sevginin yolu olduğuna inanmamız gerekir Olumlu düşünce Ki’mizi güçlendirir Güçlü bir yaşam istiyorsak, önce zihnimizle bedenimizi bütünleştirmeyi öğrenmek zorundayız
Bir çoğumuz, herhangi bir konuyu fazla irdelemeden buzdağının sadece okyanus üzerinde yüzen bir buz kütlesi olduğunu zannederler Göremedikleri için, yüzeyin altında yatan %85’lik kısmı unuturlar Aynı şekilde bir çoğumuz, bir insanın gücünü sadece fiziksel gücüyle ölçerler Göremedikleri için, zihnin muhteşem gücünü unuturlar Ama aynı buzdağının görünen ve görünmeyen kısımlardan oluşması gibi, insanın gerçek gücü de hem zihninden hem de bedeninden gelir Ancak zihin ve bedenimizi bütünleştirdiğimizde gerçek gücümüzü, Ki gücünü kullanabiliriz
Örneğin, evi yanan ihtiyar ve çelimsiz bir kadın ev yanarken ailenin tüm servetinin saklı olduğu ağır sandığı alır ve dışarı çıkarır Yangın söndükten sonra, sandığı tekrar yerine götürmeye çalışır ama yerinden kımıldatamaz bile Çünkü yangın sırasında kadın zihin ve bedenin gerçek gücünü kullanabileceği şekilde bütünleştirmeyi becermiştir Ancak acil durum geçtikten sonra, zihin ve beden arasındaki bütünlük bozulmuş, yaşlılığın güçsüzlüğü geri gelmiştir
Bu duruma, cephede en kirli suları içmesine rağmen şiddetli hastalıklara bağışıklı gösteren askerleri de örnek verebiliriz Bitiş çizgisine yaklaşan maraton koşucuları, zihin ve bedenin bütünleşmesini deneyimlerler çünkü Ki’lerini genişletmektedirler Ancak yarış bittikten sonra zihin ve beden öylesine ayrılır ki, çoğunlukla ayakta bile duramazlar
Zihnin şekli ya da sınırı yoktur Beden ise somut ve sınırlıdır Bu kadar farklı görünen şeyleri günlük yaşam içinde bütünleştirmek imkansız gibi görülebilir Her alanda bizi bu hedeften uzaklaştıracak korku ve sorunlar ortaya çıkar Hatta insan, “Buda ya da İsa bunu yapmış olabilirler ama ben yapamam” der İmkansız görünmesinin nedeni, insanların zihin ve bedeni birbirinden tamamen farklı şeyler olarak düşünmesinden kaynaklanır Oysa, ikisi de evrensel Ki’den ortaya çıkmaktadırlar ve sonuçta birdirler


Zihni Sakinleştirmek


Beyin sürekli olarak elektro-manyetik titreşimler verir bunlara genellikle beyin dalgaları denir Bu dalgalar beyin canlı olduğu sürece devam eder Zihnimizin hareketli olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, sakinleştirmek için ne kadar uğraşsak da, beyin dalgalarımız asla düzenli olmaz Beyne kendini sakinleştirmesi için verilen emir de kendi dalgalarını yaratır Tamamen sakin ve dingin olduğumuzu düşünürsek, bu düşünceler de dalgalar yaratır Düşüncelerle beyin dalgalarımızı rahatsız ettiğimiz sürece, ne zihin ve bedenimizi bütünleştirebilir, ne de evrensel Ki’yle bütünleştirebiliriz
Öncelikle zihnimizin doğal durumunun sükunet ve dinginlik olduğunu anlamalıyız Bir dalgayı düşünelim Yarısını dinginleştirip, bunu sürekli yapmaya devam edersek, dalga da bunu yaptığımız sürece dingin olacaktır Yine de, asla sıfır dinginlik sağlanamayacaktır Evrensel Ki, sonsuzlukta yatar, sıfıra tamamlanmakta değil Eğer dalganın yolculuğunu sıfırda noktalarsak, dinamik hareketini kaybeder, sıfır olur Bu ölüm dinginliğidir Canlı dinginlik ise, sonsuz devinimdir ve sonsuz güç içerir Ölüm dinginliği tamamen hareketsizdir ve hiçbir gücü yoktur Bunlar birbirinden tamamen farklıdır Zihnimizi sonsuz küçülmeye giden yolda tutmalıyız Bu dinginliktir, zihin ve beden bütünleşmesidir

Handan Bucak

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.