Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
varlığın, yapısı

Varlığın Yapısı

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Varlığın Yapısı



Venüs'e Övgü

Aeneaslar anası yüce Venüs, insanların da
Tanrıların da sevgi kaynağı; yol gösterirsin
Denizde, göklerin altında gemicilere, yaşatırsın
Dirileri, bolluk verirsin yığın yığın
Verimli topraklara, seni görür doğan günün ışığı,
Ey Tanrıça, sen gelirsin gider yeller, dağılır bulutlar,
Seninle bezenir yaratıcı toprak, güzel çiçeklerle
Sana gülümser durgun denizlerin suları,
Işıklarla dolar pırıl pırıl yaygın gökler
Görünmüş günlerin baharlık yüzü birden,
Çözülmüş bolluk getiren güney yelleri
Uçan kuşlar anlatır ey Tanrıça
Gelişini yürekten, yanık yanık, önceden
Yayılmış bol yaylımlarda sürüler,
Hızla akan ırmaklardan geçerler
Senin güzelliğine kapılmış bütün canlılar,
Gösterdiğin yollardan gidiyorlar canla başla
Ardın ardın denizlerde, dağlarda, çağlayan ırmaklarda,
Kuşların konduğu yapraklı dallarda, geniş çayırlarda,
Çizer bütün gönüllere güzelliklerini, sevgilerinin
Sensiz bütün varlıklara soylarını sürdürmenin
Tadını veren, evreni tek başına yöneten
Sensiz çıkamaz tanrısal aydınlığa varlıklar,
Doğamaz gönül çeken tatlı bir nesne sensiz
Çağırıcağım seni bu yazılmış dizelerde
Yardıma, ey bizim Memius; çalışırken anlatmaya
Varlıkların özünü, tüm çağlar içinde yüce Tanrıça,
Sen istedin düzenlenmiş nesneleri anlatmamı,
Şimdi gel ey Tanrıça, güzellik ver sözlerime
Sonsuzca Kalksın artık korku salan boğuşmalar,
Burada bir mutluluk, barış sağla denizde, karada
Sensin ölümlülere barışla mutluluk veren
Kaleler üstünde vuruşanları da savaşlar tanrısı
Mars'tır yöneten Senin kucağına atar kendini
Çokluk, yaralanınca sonsuz aşkın elinden
Bükülür boynu, düşer arkaya, döner sana gözleri,
Ey Tanrıça, bağlar canını dudaklarına
Dinlenirken kollarında sere serpe,
Tatlı sözcükler dökülsün ağzından,
Ünlü Romalılar için iste mutlu barışı
Veremeyiz kendimizi bu işe yürekten,
Gördükçe yurdumuzu sıkıntılara batmış,
Alamaz ünlü Memmius'un torunları bile
Bu yardımdan kendilerini toplum uğruna
Gel ey Memmius, yaşam acılarından kurtulmuş,
İnceleyen, araştıran bir görüş, duyuş ver,
Sana bağlanmanın armağanı olan
Bu yazdıklarım küçülmesin gözünde senin
Sana göklerin de, tanrıların da, nesnelerin de
Başlayacağım özlerine açıklamaya
Doğa yaratmış tüm varlıkları, düzenlemiş, beslemiş,
Dağıtmış toplanan nesneleri yeniden,
Doğurgan varlıklar, "yer kaplayan" denen,
Besleyici özleri tüm nesnelerin,
İlke dediğimiz, onlardan türemiş tanrılar da
Tanrılar özleri gereği ayrılmış bizden,
Uzaklaşmış ölümsüz tanrılar,
Sonsuz barış içinde yaşayanlar
Onlara sığınırız üzülünce, korkunca;
Kıskanmadan, kızmadan, darılmadan
Yardım ederler bize işlerimizde


Dinler Üzerine



Bağlanmış eskiden beri kişilerin gözleri,
Korkunç bağlarına vurulmuş dinlerin
Yeryüzüne geldi geleli
Gösterirler gök ülkelerinden başlarını
Titreten, korkunç görünüşleriyle ölümlülere
Bir ölümlü Grek ilkin bunlara karşı
Çevirmiş yiğitçe bakışlarını, gürlemiş
Ne dev masalları, ne yıldırımlar,
Ne ürperten gök gürültüleri, kırabilmiş onun
Sımsıkı kapanmış evren kapısının
Sürgüsünü söküp atma gücünü
Almış götürmüş onu anlayışının üstün gücü
Evrenin yalımlı korkunç çevresinden öteye,
Dolaşmış uzayın engin boşluğunu bilinçle,
Anlayışla, getirmiş oradan bize başarısını
Bilinenle bilinmeyen bilgilerin,
Serilmiş yere tümden boşinançlar
Ezilmiş ayakların altında saçmalıklar;
Bu başarıdır yükselten bizi göklere değin
Korkum var yine bu konuda, sanır mısın
Öğretmek istediğimin sana dinsizce bir öğreti
Olduğunu, seni bir kötü yola sürüklediğimi
İnanır mısın buna? Bu saçmalıklardır doğuran
Birçok dinsizce kötülüğü, cana kıymayı hep
Anımsa Aulis'te Diana Tapınağı'nda kanının
Döküldüğünü o suçsuz kızcağızın, savaşçıların,
Soylu Yunan komutanlarının çiçekleriyle süslenmiş
İphianassa'nın; ölüm kaplamış gençliğini kızın,
Görmesin diye toyunlar gizlemiş geceden bıçağı;
Görünce boşalmış gözyaşları, tutulmuş dili
Kızcağızın korkudan, bükülmüş dizleri,
Kapanmış yere Ne işine yaramış bu yoksulun
"Kızını tanrılara adayan ilk kral"
Denmişse babasına Yakalamış onu kimileri
Götürmüşler sunağa, kutlu törenler bitsin
Diye değil, mutlu bir üstünlük sağlasın
Diye tanrılar Yunan donanmasına, görklü
Hymene birlikleri bir adak için
Böyle iğrenç işler öğretmiş insanlara;
Bu saçmalıklar, bu boşinançlar,
Böylesini yapar ancak din kötülüğün
Kaçar mısın bir gün, bilmem anlattığım
Bu korkunç olaylar yüzünden, bizden,
Nice düşlere kapıldıktan sonra dönmek
İster misin yeniden bu yaşama,
Korkmaz mısın yazgının ardınca gitmeden?
İnsanlar görseydi bittiğini bir gün
Tüm güçlüklerin, düşkünlüklerin, arar
Bulurdu yolunu karşı koymanın, kurtulmanın,
Gözdağı vermesinden, saçmalığından bilicilerin
Nedendir ölümden sonra acı çekme korkusu,
Boşunadır bütün bu karşı koymalar, bilinmiyor
Tinin özü, bizimle mi, sonradan mı, önce mi
Girmiş gövdeye, dağılır mı ölünce bizimle,
Gider mi görmeye bataklıklarını, karanlıklarını
Orcius'un, yoksa başka gövdelere mi geçerler
Yazgıyla? Ennius'un dediği gibi türkülerde
Getirmiş ölümsüz yapraklarla süslü çelengi,
Kişi soyu, Helicon'un tepesinden, parlatmış İtalya'yı
Ennius diyor ölümsüz türkülerinde
Ne bizden bir nesne kalır, ne tinden,
Ne de Aceron'un cehennem ülkelerinden
Silik görüntüler üstünedir onun bu sözleri
Ölümsüz Homeros'un başlamış alımlı görünüşünden
Dökmüş gözyaşlarını, nesnelerin özünden açmış
Böyle sözü, güneşin, ayın dönmesinden, olaylardan
Ne varsa dökmüş ortaya, türkülerinde Anlamak
İçin, bizim usumuz, bütün yeryüzünde
Geçen olayları, canın, tinin yapısını,
Kuruluşunu, düşlerimizde sağlığımız bozulmuş
Gibi bize korku salan, titreten, kıvrandıran
Korkunç nesnelerin gerçekte ne olduğunu
İncelemek gerek gördüğümüz, duyduğumuz,
Toprağın kucakladığı ölü kemiklerini de,
Araştırmak gerekir bunları da Anlıyorum güçlüğünü,
Karanlık düzenlerini Greklerin, yeni sözler
Bularak, Latin diliyle bunları anlatmanın,
Açık-seçik bir şiir içinde açıklamanın
Bir yandan dilimizin yoksulluğu, geniş konular,
Erdem görkemi, yeni sorunlar, tatlı yoldaşlık
Bırakmıyor beni sessiz geceleri bekleyim,
Çekiyor beni katlanayım diye yorgunluklara,
Aydınlatmak için varlığın içyüzünü
Hangi ışık düşmüş içine senin
Gidermek için bu korkuyu, yüreğinin
Karanlıklarını besleyen güçlüğü yıkmaya?
Gün, güneş ışığı değil bu besbelli,
Görmek gerek, açıklamak gerek evreni dosdoğru
Yaratılamaz varolmayan bir nesne, yoktan,
Tanrı gücüyle, böyledir bizim görüşümüz,
Bağlamış bütün ölümlüleri kıskıvrak
Derin bir korku, yerde, gökte geçen olayların
Görülmeyen, bilinmeyen tüm nedenleri
Tanrıların elindedir, buyruğundadır diye
Anlarsak yokluktan varlık yaratılamaz
Daha kolay bulunur aradığımız sonuç,
Biliriz olmadan tanrısal ettiler nasıl
Varolur gördüğümüz bütün nesneler
Yokluktan çıksaydı varlıklar, tüm türler
Doğardı nesnelerden, gerekmezdi tohumlar,
İnsanlar çıkardı denizden, uçan pullu balıklar
Doğardı karadan, gökten uzun koyun sürüleri,
Tüm küçük diriler, yırtıcı yaratıklar dizi dizi
Yerleşirdi çöllerde yaratıklar gelişigüzel,
Yaşanacak yerlerde oldum olası
Belli yemişler olmazdı belli ağaçlarda,
Değişirdi düzeni yaratıkların, tüm nesnelerden
Çıkaydı tüm nesneler olmadığından belli doğurgan,
Bilinmezdi kimsenin anası Tohumundan türer nesne
Böyledir yaratıkların oluşumu, öncedendir
İlkelerin özleri, yaratılamaz nesneler nesnelerden,
Hepsi belli bir türden, ayrı ayrıdır özleri
Tüm nesnelerin başkadır nedenleri
Nedendir güllerin açtığı, buğdayın olgunlaştığı,
Nedendir bunları yaz başında görmemiz,
Yemişlerin belli bir evrede oluşu neden,
Neden tüm nesnelerin yaratıldığı toprakta
Güzün bağların oluşması, en güzel günde
Aydınlığa çıkması nedendir?
Yoktan varolsaydı belli günde
Tüm nesneler, gelince birden çağı
Dirilik veren doğanın yaratıklarını,
Ürünlerini ortaya koymasının yöntemi nedir?
Açalım sözü biraz daha; gerekmezdi nesnelerin
Büyümesinde özlerin birleşme dönemini beklemesi,
Yokluktan yaratılma gerçekse, birden delikanlı
Olurdu çocuklar, geçmeden ilk ergenlik çağı,
Büyümüş ağaçlar çıkardı yerden, oysa bellidir
Durum, ardarda olur, nesnelerden oluşan,
Belli bir özden doğar tüm nesneler, ayrıca,
Böyle sürer türlerin özelliği de, bilinen,
Bundandır nesnelerin geliştiğini, sürdüğünü
Bilmemiz kendi özleri gereğince, bağımsız
Olmayınca yıllık yağmurlar, vermezdi toprak
Mutluluk sağlayan ürünleri bolundan, kalırdı
Besinsiz dirilerin soyu, yaşama gücü
Olmazdı Sözleri kuran yazı dizileri gibi
İlkesiz varlık düşünülemez, bize kalırsa
Neden yaratmamış doğa insanları yürüyerek
Geçsinler diye denizleri, büyük dağları da
Elleriyle savuracak, oynatacak güçte, neden
Birkaç kuşak boyu yaşamaz bir kişi, nedendir
Bir özden gelmeyişi tüm varlıkların?
Söylemek gerek yoktan varlık olmayacağını,
Tüm nesnelerin kendi özünden geldiğini,
Tatlı esintilerle serpilip geliştiğini
Görüyoruz üstün geldiğini işlenmiş
Yerlerin işlenmemiş topraklardan daha,
Elle verimli duruma getirildiğini; topraktadır
İlk nesnel özler, orada bulunması gerekli
Görüyoruz işlenmiş, ekilmiş bakımlı yerde
Dolgun yemişler veren özlerin bulunduğunu
Emeksiz yetiştiği görülürdü daha iyilerin
Kendince, yoktan varolsaydı nesneler
Bir bakıma doğrudur ilk varlığın yok etmeden
Nesneleri özlerine dönüştürdüğü bir bir
Ölümlü olsa bütün bölümleri varlığın
Yiter gider, varolmazdı bir daha nesneler
Ayırmak için bölümlerini, çözmek için
Düğümleri güce dayanmak gerekmezdi varlıkların,
Ölümsüz özlerden kurulmuştur nesnelerin, dıştan
Gelen, en ince boşluklarına değin giren
Bir basınçla dağılırlar, yeniden birleşirler,
Gizlemiş yaratan varlık bunları gözümüzden
Geçen günlerin, göremediğimiz işleri yok etmek
İçin olsa, büsbütün yiter, yıkılır gider,
Kalmazdı tüm nesneler, gönderemezdi türlere,
Kuşaklara yaşatan ışığını Venüs, yetiştirmez,
Beslemezdi bunları becerikli toprak
Nerede bulurdu denizler kaynak, nereden
Çıkardı suları uzaklardan gelen ırmaklar,
Nereden alırdı besini hava? Yokolurdu bitmeyen
Sürede ölümlü nesnelerden kurulu varlıklar,
Geçmişin bu gitmişliği içinde yeniden onarmak
İçin evreni, sonsuz, ölümsüz özlü nesnelerin
Bulunması gerekir, bu yüzden çevrilemez yokluğa
Varlık, özdeş nedenlerle bağlı birbirine
Bütün nesneler sonsuz bir özde Yoksa ölüm
Olurdu en ufak dokunuşları özdeklerin
Birbirine, kurulmasalar ilksiz, sonsuz öğelerden,
Dağılır, kopar dokuları birbirinden; oysa sonsuz
Bir özden düzenlenmiştir bunlar, bağlıdır
Türlü düğümlerle birbirine tüm nesneler,
Sarsıncaya değin dokularını başka güçlü
Bir etken, bir oluş içinde kalırlar tümden
Dönmez yokluğa varolan bir nesne, ayrılır
Yer kaplayan ilkelerine tüm varlıklar,
Sonra döner, yine bu dağılan nesnel ilkeler
Kendi aralarında birleşir Bütün varlığın
Anası yerin kucağına Baba Aether'in gönderdiği
Yağmur yokolmuş görünür bir süre, yaratır oysa
Pırıl pırıl ürünü, yeşertir ağaç dallarını,
Büyür ağaçlar, eğilir yemişli dallar ağırca,
Soyumuz için, öteki soylar için oluşur
Bunlardan besinler, görürüz illeri dolduran
Çocukların çiçeklerce geliştiklerini, ormanda
Yapraklar arasında ötüşen yavru kuşları
Yaylımda yayılan, dinlenen koyunların yorgun
Gövdelerinde dolgun memelerinden süzülen
Ak sütleri içen, ot yiyemeyen, oynayan,
Sıçrayan, eğlenen körpecik kuzuları,
Yağmurdan oluşmuş tüm bu gördüklerimiz,
yokolmaz yokolmuş görünen, yokolmaz
Yeni bir nesne doğurur yaratıcı varlık
Tükenenden, birinin ölümü ötekinin doğumudur
--------------------
Varlığın İlkeleri, Boşluk - Öğeler

Göstereyim yoktan gelmediğini varlığın:
yokolmaz artık bir kez varolan, göremeyiz
Nesnelerin ilkelerini, budur seni yanıltan
Anlatayım sana gerçek olduğunu görünmeyenin de
Birtakım olaylar sayacağım: Önce korkunç
Çarpışlarıyla denizi döven, kocaman gemileri
Deviren, bulutları parçalayan, dağıtan yeller,
Yelçevrintileri geniş ovalarda dolaşan,
Sürükler devrilmiş büyük ağaçları, süpürür
Tepelerini yüksek dağların, alt üst eder
Ormanları sağnaklar, görünmeyen varlıklardır
Gürleyen, uğuldayan, homurdanan korkunç yeller,
Yerler toz duman, çalkanan denizler, boşanan sağnaklar,
Uzaklara savrulan bulutlar, yeller yüzünden
Önce durgun görünür, sonra birden dağlardan
İnen yağmurlarla beslenen, orman yıkıntılarını
Silen süpüren, bütün ağaçları sürükleyen,
Azgın ırmaklar gibi taşan esen yeller,
Ne köprüler dayanır bu taşkınlara, ne yağmurdan
Kabaran ırmakların gücüne direnecek ayak kalır,
İşte bunlar gibi yıkar korkunç gümbürtülerle
Yeller kocaman yığınları, nasıl yıkarsa
Büyük sağnaklar önüne geleni Ne çıkarsa
Karşısına yüklenir, devirir sürekli vuruşlarla,
Sarsar taşan bir ırmak gibi sürükler, sallar,
Götürür, yokeder, atar içine çevrintilerin,
Böyledir azgın sağnaklar, savuran kasırgalar
Görünmeyen, yalnızca sezilen varlıklardır
Tüm esen yeller, yaptıkları işlerle,
Yer kaplayan nesnel özleriyle görünen
Büyük ırmaklarla yarışırlar İşte böyledir
Görünmeyen, sessiz, değişik türde korkular da,
Görmeyiz burnumuza gelişini sezdiğimiz kokuyu,
Duyularımıza gelen sıcağı, soğuğu da,
Ne de işittiğimiz sesi görebiliriz, oysa
Bunlar, tümden, yer kaplayan nesnel varlıklar,
Bunlar olmasa çalışmazdı başka türlü duyular,
Dokunma, dokunulma gücü olmasa gövdemizin
Bilemezdik bunların bir tekini bile
Sereriz giysileri dalgaların kırıldığı kıyılara
Islanırlar, kururlar sonra güneşte, oysa
Ne ıslaklığın yapısını görürüz, ne de
Sıcaklığın etkileyen özünü, besbelli
Çok ufacık öğelere bölünmüş, ayrılmış hepsi,
Bir yolu yoktur onları görmenin gözle
Yıllar geçer aradan, aşınır parmakta yüzük,
Oyar bir oluktan damlayan su taşı geçen
Sürenin akışında, incelir toprağa sürünen
Kaskatı sapan demiri görünmeden evleklerde,
Böyle yıpranır kaldırımlar da yıllar boyu
Gelip geçenlerin ayakları altında
Aşınmış, kapı tokmakları biz görmeden, gizlice,
Sık sık tapınaklara gelenlerin sağ elleriyle
Dokunmadan, yıpranmış gördüğümüz nesneler, kırılıp
Dökülmüş böyle sürtünmekle, dokunmakla, dağılmış
Gizler bizden bu olayları doğa, göstermez,
Sonradan, ana varlık ayırır bu nesneleri bölümlere,
Birleştirir uyarınca, yaratır yeniden, düzenler,
Yetmez gözümüzün gücü bunları görmeye
Ne yaşam gücü tükenir, eksilir bu nesnelerin
Ne yaşlanma, kocalma söz konusudur onlarda,
Ne tuz tükenir, ne kayalar biter denizlerde,
Anlaşılmaz bu oluşumlar kısa sürede, doğada
Birleşemez nesneler, boşluklar var arada, evrende,
Uygundur bunların bilinmesi, yanılmayı düşünme
Sürekli bir araştırmada, varlık bütünü yolunda,
Kuşku duymayasın açıklamamızdan, görüşümüzden
Boşluklar vardır nesnelerin içinde, el değmemiş,
Gözler görmemiş bilesin, yoksa bir kımıldama bile
Olamazdı bu nesnel varlıklarda, bu yüzdendir
Tüm nesnelerin devinmesi, birtakım işler görmesi,
Birbirinin yanında, devinmeden kalırdı hepsi
Boşluk olmasa, engellerdi birbirini nesneler,
Bir neden kalmazdı devinmeye, yer değiştirmeye,
Görürüz denizleri, karaları, göklerin yükselişini,
Daha birçok nesnenin türlü durumlarda, biçimlerde
Devindiğini görürüz açıkça, boşluk olmasa
Devinme de olmazdı nesnelerde, kendiliğinden,
Kuşaklar bile varolmazdı, kalırdı kaskatı
Olduğu yerde nesneler, kımıldamadan
Düşünülse bile dolu nesnelerin varlığı
Kolay olmaz bunları varlıklarda görmek, anlamak
Kayalardan, oyuklardan, yarıklardan sızan suların
Besin verir ıslaklığı dökülen bol damlalarla
Diri varlıklara kendiliğinden, gelişir böylece
Ormanlar günden güne bolluk yağar ortalığa,
Kaynaklardan çıkan besleyici özler dağılır
Bütün dallara yayılır kökler aracılığıyla
Sesler çıkar dalgalardan, kapı sürgülerinden
Evlerin, gıcırtılar gelir, katılık verir
Kemiklere soğuk, olmasaydı boşluk olmazdı
Bunlar da, görülmezdi karşılıklı dönüşme nesnelerde,
Bir olay doğmazdı boşluğun olmayışı yüzünden
Nedendir gördüğümüz eşit büyüklükte nesnelerin
Birbirinden ağır geldiğini? Yoksa eşit olurdu
Bir yün yumağıyla kurşunun ağırlığı eş boyutlarda,
Basınç eşit olsaydı bütün nesnelerde Ne denli
Düşse de somut nesneler, yine boşluklar vardır
İçlerinde, bundandır yeğnikliği büyük olanın,
Daha büyüktür içerdiği boşluklar, budur neden
Daha ağırdır içinde daha küçük boşluk olan
Nesneler, budur anlatmak istediğim kolayca,
Bundandır nesnelerde boşluklar dememiz de,
Gerçekten ayırmasın seni diye, bu konuda
Çürütmem gerekir başkalarının düşüncelerini
Onlar, pullu balıkların su dolar arkadan boşluklarına
İtilir ileri, yer değiştirip diyorlar, buymuş devinme,
Sularla çarpışarak, yüzmenin nedeni suda,
Böyle değiştirmiş yerleri, dolu olmalarına karşın,
Aralarında, yanlış olsa gerektir bu açıklama,
Nasıl ilerlerdi yüzücüler, nasıl değiştirirlerdi
Yerlerini bir kez, boşluk olmasa suların özünde?
Geriye çekildikçe sular, boşluk nedeniyle,
İlerler öne doğru balıklar, ya kendiliğinden
Devinir nesneler, ya da içlerinde boşluk var
Benimsemek gerek bu görüşü, başka türlü değil
Devinmenin açıklanışı, başlaması bile
Önce çarpışır, sonra ayrılır iki nesne
Birbirinden, soluk dolar gereğince aralarına,
Açılan boşluğa, çok hızlı devindiğinden dolayı
Akar gibidir yel, doldurur ortalığı baştan başa
Birden, işte bu yüzdendir hızla doldurması
Havanın boşalan bir yeri, açılan boşluğu da
Söylemek yanlıştır bu konuda, nesnelerin
Birbirinden ayrılması, bütün öteki olaylar
Yoğunlaşması, katılaşması yüzündendir havanın,
Oysa yanlıştır bu düşünce, gerçekte böyle değil
Boşluğun oluşu, yine o soluktur boşalan yeri
Dolduran, oysa yanlıştır havanın böyle
Katılaştığını öne sürmek, bir boşluğun
Bulunmadığını söylemek Nesnelerin birleşmesi,
Çekilmesi, açılıp kavuşması düşünülse bile
Devinmede kaçınılmazdır nesnelerin içlerinde
Bir boşluğun bulunması, devinmeyi sağlaması
Göstermem gerek sana bu konuda birçok kanıt,
Bunlarla kazanırım güvenini senin,
Yeter anlayabilmen için gerçeği,
Şu birkaç çizgi bile sana bolca:
Dağbaşında birini kovalayan köpekler,
Bulurlar koklayarak yapraklar arasında
Burunlarıyla en kesin izleri şaşmadan, sen de
Görürsün ötekilerden ayrı bütün nesnelerin
İçinde saklı, görünmeyen işleri, burada,
Kavrarsın onların özünü, bulursun gerçeği
Yavaşlarsa çalışman, bıkarsın konudan, o gün
Bunu sererim gözlerinin önüne yeniden Memmius:
Yudum yudum içmek için yaklaşıyorum kaynaklara,
Bu bilgilerden zenginleşecek benim dilim,
Korkuyorum yaşlılığım yüzünden bozulacak
Diye bu derli toplu düzen Çözülmesin sürgüsü
Yaşadığımız kapının, duyacaksın tüm şiirlerimde
Gösterilen kanıtların çokluğunu bu konuda,
Dönelim bir daha eski sözümüze, burada:
İki kaynağı vardır tüm varlığın, nesnelerin,
Biri boşluk, öteki kurucu öğe, ilke denen,
Bunların içinde gelişir, devinir varlık, yeter
Sağduyu anlamak için nesnelerin oluş ilkelerini,
Hepsinin kurucu, bütünleyen özlerini
Bilinmeyen olayların kavranmasında, bulamayız
Daha sağlam bir ilke anlığımız için
Olmasaydı boşluk denen uzay, bir yer bulamazdı
Nesneler, olanak kalmazdı gidip gelmeye,
Sevinmeye, biraz önce açıkladığımız gibi
Sana bu konuda, Üçüncü bir ilkenin
Söylenemez bulunduğu varlık için,
Yalnız boşluk, bir de somut nesneler var,
Başka bir varlık olsaydı, gerekirdi onun da
Ya daha büyük, ya daha küçük olması, görülür
Yumuşak ya da katı bir dokunma sonunda
Yer kaplayan nesnelerin tüm düzeninde
Bir gelişmenin sürüp gittiği boyuna,
Dokunma olmadan nesnenin bir bölümünde
Ne bir değişme gerçekleşir, ne dönüşme,
Bu yüzden, bu doldurulmamış yere gerekir
Boşluk adını vermemiz düşünce dizgemizde
Hangi nedenle olursa olsun varlığın başka
Varlıklara karşı ya etkileyen, ya da
Etkilenen bir özelliği vardır, kesin, olamaz
Somut varlık olmadan etkileme, etkilenme
Olmadan boşluk, bağımsız devinme olmaz uzay,
Bundandır boşlukla öğeler dışında bir ilkenin
Bulunmadığı nesnel varlık düzeninde Güvenilmez
Salt düşünmekle duyulara gelmeyen varlığa
Tüm nesneler bu iki bağdaşık ilkeden çıkar,
Yoktur bunların dışında bir olay, bir kural,
Göremeyiz yok edici, ayırıcı başka bir ilke,
Bu yüzdendir taşın ağırlığı, suda akıcılık
Somut nesnelerde saklıdır dokunma gücü,
Boşluk dediğimiz ilkede değil Tutsaklık,
Bağımsızlık, yoksulluk, varsıllık, varolan,
yokolan, bir de bütün değişmeler olamaz
Nesnelerin kurucu öğeleri olmadan, böyledir
Alıştığımız, doğru dediğimiz tüm olaylar
Zaman kendince bir varlık değildir gerçekte
Nesnelerden gelir duyumlarımız, unutmalarımız,
Gelir, çarpar duyularımız ne varsa, sonradan
Kavranamaz duyularla zaman, nesnelerin oluşumu,
Davranış türleri anlaşılmadan, olamaz süre,
Savaşı gerekli kılmış Troyalılar için bakılırsa
Söylentilere kaçırılan Melena'nın kurtarılması,
Gerçekten bunlar olmasaydı, bilinemezdi
İnsan soyunca bu olay bize göre, getirilemez
Geçen günler bir daha geri, bir kez olmuş
Bitmiş olaylar, ne olayların geçtiği söylenen
Yerler, ne geçen günler döner bir daha geri
İlk yer kaplayıcı öz bulunmazsa nesnelerde
Ne yer olur, ne bütün olayların geçtiği uzay,
Ne güzel Helena'nın sevgi ateşi, günün birinde
Tutuştururdu Frigyalı Aleksander'in gönlünü,
Ne dillerde söylenen, yürekler doğrayan
Savaşlar olurdu, ne kaleler yakılır, yıkılır,
Ne tahta atla Grekler girerdi gece Troya'ya,
Anlarsın bütün bunlardan, geçen olaylardan
Kendiliğinden doğmadığını öğelerin oluşumu gibi
Boşluğun bile sözü edilmez bu konuda, birçok
Olayın ortaya çıkışında etkindir kurucu öğeler,
Onları kapsayan uzay Nesnelerin kurucu özleri
Somuttur, bunlar birleşir kendi aralarında
Bağdaşır nesnel ilkeler denen kurucu öğeler
Çok dayanıklıdır, sıkıdır bu kurucu öğeler,
İlközler dediğimiz, giremez içlerine başka
Bir nesne dıştan, bölünmezler, bağlı birbirine,
Güçtür inanmak buna gerçekten, hangi nesnelerde
Özüne girilmez öğelerin bulunduğuna, güçtür
Yıldırım düşer, girer evlerin çatılarına, gökten,
Bir gürültü kopar, bir ses, akkor oluşu gibi
Demirin ocakta, kızgın buğularla dolar uzay,
Dağılır kayalar, yıldırım sıcaklığından, erir
Altın, akar madenlerin özü buzlar gibi
İşler sıcaklık gümüşe, yüreğe değin soğuk
Duyarız sıcağı, soğuğu sağ elle tutunca yukardan
İçine su dökülen kabı, çok görülmüş evrende
Özüne girilemeyen nesnelerin varlığı, bundandır
Nesnelerin özüyle uğraşmam, dinle birkaç dizeyle
Neler anlatacağım sana; sonsuzca kalan vardır,
Gerçek bu, somut varlıklar, dayanıklı, bunlardır
Kurucu özler, onlardır evrende tüm oluşların
Nedeni Öğeler, içinde nesnelerin devindiği boş uzay
Varlığın iki kurucu öğesidir, gerçekten
Bilindiği gibi büsbütün değişiktir evren,
Bozulmadan, dağılmadan tüm kurucu öğelerin
Kendiliğinden saklandığı, kaldığı bir yerdir
Uzayın yayıldığı boşluk denen alanda
Bulunmaz bir nesne, nesnelerin olduğu
Yerde de bir boşluk olmaz, düşünülemez bu
Bundandır kurucu öğelerde boşluğun olmadığı
Bütün varlıklarda gerekli boşluk, sıkı kurucu
Öğeleri de kuşatır boşluk, ancak görülemez
Gizli, çevreyi kaplayan, sıkı, somut öğeler
Düşünülse de, saptanamaz bu Ancak kurucu ilkedir
Nesnelerle boşluğu bağdaştıran, uyum sağlayan güç
En sıkı, en katı öğelerden kuruludur
Varlığı oluşturan nesnel ilke, yalnız
Odur ölümsüz, dağılır, ayrışır öteki nesneler
Olmasaydı uzayı oluşturan engin boşluk
Düzen kurulmazdı tüm nesnelerde, yer kaplayan
Tüm evreni dolduran değişik varlıklarda, ıssız
Böyledir nesneyle boşluk, ayrı, türlü düzende,
Yoksa ne doluluk, ne boşluk kendiliğinden,
Birçok özgün yapılı nesneler vardır şimdi
Boş uzayı dolusundan ayıran, düzeni sağlayan,
Bunlar dağılmaz dıştan gelen vuruşlarla, yalnız
İçten gelen başka bir itkidir bu sağlam
Öğeleri dağıtan, sarsan, parçalara ayıran,
Yukarda kısaca gösterdiğim gibi, apaçık
Ne bükülme görülür boşluğun olmadığı yerde,
Ne kırılma, ikiye ayrılma, ne bölünme
Ne derinden derine işleyen soğuklar olur,
Ne de bulduğunu yakan, yüreğe inen ateş, sıcaklık,
Boşluktan kopan nesne ne denli işlerse öze,
Derine, o denli kolay olur güçlerin basıncı
Böyle öğrettiğim gibidir sana tüm ilkeler,
Sımsıkı, boşluksuz, bu nitelikler onları sonsuz
Kılan, olmasaydı evrende sonsuz bir ilke,
Çoktan yokolurdu tüm nesneler, yiterdi,
Sonra yeniden doğardı gördüğümüz ne varsa
Gösterdiğim gibi önceden, yokluktan yokluk çıkar
yokolmaz varolan bir nesne bir daha, bundandır
Tüm kurucu ilkelerin ölümsüz, sonsuz oluşu
Ayrılır birbirinden günü gelince öğeler,
Yenilemek, yeniden kurmak için anavarlığı
Sıkıdır, sağlamdır kurucu öğeler, bundandır
Hepsinin sonsuzca kalışı, olmazdı başka türlü,
Yaratılmazdı, sonsuzluk içinde, yeni nesneler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.