Prof. Dr. Sinsi
|
Havas İlmine İnanmayanlar
Havas ebced ile başlayıp cifir ile devam eden ve ismi harf ilmi olarak bilinen ledün ilmi ve hal ilmi ile birleşen ve bunların tamamının özünü kapsayan özün özü dediğimiz sözün sırrı ilmidir
1- Harflerin Ebced ve kabala sayısal değerlerini ve anlamlarını
2- Harflerin Burçlar hanesindeki karşılığını
3- Allah'ın sıfatlarının sırlarını ve Dua ve esmaların mucizelerini
4- Melek'lerle nasıl kontakt kurulacağını
5- Cinler ve benzeri varlıkları etkileme ve emre alma yollarını
6- Bizim kainat ve alt üst alemlere gidiş sırlarını
7- Etkileme ve büyü ilmini
8- Ebced İlmini
9- Cifr İlmini
10- Yıldızname-i İlmini
11- Tıbbın Bulamadığı çaresiz hastalıkların tedavisini
Bu ilim asırlardır gelmiş geçmiş alimlerin ve ulemanın bir sır gibi gizlediği ve açıkça öğretmediği ve öğretmekten de çekindiği vebal altında kalmaktan korktuğu ilimlerdendir Bu ilimler de başarılı olmanın ve zarar görmeden ilerlemenin bazı şart ve usulleri vardır Bu ilim insanlardan önce yani arz oluşmazdan evvel ruhani alemlerde meleküt ve cinler aleminde bilinen ve kullanılan birçok gizlilikleri, esrarı ve acayipliği içinde gizlemiştir
Yaşamış olduğumuz bu maddi alemin yasaları ve fiziksel oluşumları manevi alemlerin etki ve yasalarıyla meydana gelmektedir Bu ilmin kullanılışı melekler ve cinlerden sonra çok eski kavimler ve uygarlıklar tarafından kullanılmıştır bu manevi yasaları öğrenip etkilerine göre gerektiği şekilde uygulamışlardır İnsanlar bu bilgileri çok çeşitli yollardan elde etmişlerdir mana aleminden gelen varlık veya varlıklar bazı insanlara bu ilmi ve kullanma metodunu öğretmişlerdir örnek; Bakara süresi 102 ayetinde olan Harut ve Marut olayı
Bunları da şöyle özetleyelim; esma veya ayetin bilinen anlamının yanında bir de batını (gizli) anlamları vardır Bunlar etki olarak farklı sonuçlar verirler ve sen bilmelisin ki; Kur’an –ı Kerim’in anlamının anahtarını yüce Allah (c c ) peygamberleri ve onun evliya kullarına ve rahmani olan meleklere lütfetmiştir Şimdi bunu sana biraz daha açayım şöyle ki; sözleri ruhsuz bedenler olarak düşün yani cansız cesetlerin hali olarak işte bu cesetlere ruh vermek sözlerin insan dilinden kelam olarak çıkmasıdır Ama bu çıkışın mertebeleri ve kudretleri farklı farklıdır Buna da kelam ilmi derler Eğer sen hakkıyla dilden çıkan sözlere ruh yüklersen bu durum mecazi anlamdadır Bu yükleyişle onu kudretlendirebilirsen o kelamla amaçladığın etkiyi hemen elde edersin Çünkü kudretlenmiş ruhlar yani yüklenmiş sözler etki sahibidirler ve etkileyici olmasının yanında etkileyicileri de harekete geçirendirler
Bu sırları sana biraz daha açayım bilmiş ol ki; bunların şekli ise iç içe girmiş daireler gibidirler Yani dairelerden maksat sırların sırlarla örtülü olduğunu anlatmak istedim Bir sır kapısını geçmekle mana alemine geçtiğini zannetme araladığın her sır kapısının ardından yeni bir sır kapısı karşına çıkacaktır Bu sırlar aleminden geçiş süresince karşına çıkacak olan bir sürü engeller olacaktır Bunları aşmanın yolu başta ihlas olmakla beraber kuvvetli bir iman yapısı irade ve teslimiyet gerektirmektedir Bu geçeceğin sır kapılarını her araladığın da başka bir zaman ve boyuta geçeceksin Tabi ki; sırları çözmekle bitiremezsin Bu böylece devam eder gider Bilmen gereken bilgi sorumluluk yükler ve gizli sırlar insana her zaman mutluluk vermez
Bu hal vefk ilminde şöyle görülür
harf üzere tertip olan vefkler nesneye ve cesede,
sayı ile tertip olan vefkler ise ruha ve ervaha,
karma olanlar ise her ikisine de etki eder
Gazeli"nin 24 Ölçü Levhası diye ün kazanmış Tabloyu örnek verbiliriz
Bunların da kendilerine özgü incelikleri ve hassaları vardır Bunların da cümlesinin sırları sırlarla gizlidir Yani özün özünden gelir Bunların ve cümlesinin şifa, sevgi, nefret, hikmet ve kahriye v s ile ilgisi bu türden etkilerledir İşte sana anlatılan bu havas ilminin özü dediğimiz halin de hali dediğimiz sırlarla örtülü sırlar dediğimiz hikmet ve ilim ve marifet ile ervahın ve büyük zatların öğrenilen ve öğretilen esma ve ayetlerle harflerin, sayıların, burçların, yıldızların, maddelerin, bitkilerin, hayvanların, canlı ve cansız nesneler üzerinde etkileriyle insanlar üzerinde dahi nebat ve hayvanata karşı şifa ve sevgi, nefret ile hassalarını inceler ve ayrıca öz olan ilim de; mevsimlerin belli mekanların, kara parçalarının, denizlerin ve ruhani alemlerdeki varlıkların, cinlerin, perilerin ve meleklerin etkili güçlerini ve ilahi bazı güç ve kudretlerin rica yada minnet edilerek şifa, sevgi ve nefret etkisi ile ve bunun dışında kalan halleri elde etmek için öğrenilen hallerdir
-dır-
Başka Bir Kaynaktan  
Her ilmin bir kaynağı, bir çıkış noktası gerekliliği ve yararlılığı vardır Buradan yola çıkarak havas ve vefk ilminin gerçekte ne olduğunu açıklamaya çalışacağım
İslamiyet'te; inançlarımızı pekiştirmek, delalete düşmemek ve İslam'ı daha güzel yaşamak adına, Ulema ve konunun alimleri Kuran'ı Kerim ve Hadisleri inceleyerek ortaya çıkarılan bilgiler belli kısımlara ayrılmıştır
Bunlarda; • Fıkıh •Tefsir •Hadis •Kelam •Tasavvuf olarak bilindi ve kabul gördü
Fıkıh ilmi: Kişinin amel yönünden faydasına ve zararına olan şeyleri bilmesidir Kelime manası itibarı ile, söz ve fiillerin amaçlarını kavrayacak şekilde keskin derin anlayıştır Buradan yola çıkarak Fıkıh ilmi aslında İslam Hukuk kurallarını inceleyen bir alandır
Tefsir İlmi: İslami bir terim olan Tefsir, lügatte bir şeyi iyice açıklamak, keşfetmek anlamında bir kelimedir ve dolayısıyla yorumlamak, açıklamak manalarına gelir Dolayısı ile Kura'n-ı Kerim'in ayetlerini inceleyen bir ilimdir
Hadis İlmi: Hadis, Peygamberimizin değişik olaylar ve sorunlar karşısında inananları aydınlatmak, Kuran'ın bazı ayetlerini daha açık bir dille ifade etmek için söylediği iddia edilen sözler bütünüdür Dolayısı ile Kuran-ı Kerimde bulunamayan yada delalette bulunulan durumun hadislerde aranması ve Kuran-ı Kerimle eşleştirilmesi ilmidir
Kelam İlmi: İmani esasların aklı deliller kullanılarak izah ve ispat edilmesi temelinde gelişen bir ilimdir Esasen Kelam, imanın esası olan Allah'a iman, Allah'ın sıfatları ile ilgilenir Ancak başlangıçta, fıkıh ilmi olarak mütalaa edilen kelam, daha sonra ilm-i tevhid olarak adlandırılmıştır Fıkıh ameli meseleler üzerinde, kelam ise itikadi meseleler üzerinde yoğunlaşmıştır
Tasavvuf İlmi: Yaratıcının, niteliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği anlayışıyla açıklamaya çalışan dini ve felsefi bir ilimdir Dolayısı ile Tasavvuf, kalbi saf yapmak, kötü huylardan temizlemek ve iyi huylarla doldurmak demektir Tasavvuf hâl işi olduğu için, yaşayan bilir, tarif ile anlaşılmaz
Peki bahse konu olan Havas İlmi nerde kaldı diyeceksiniz sanırım
Havas İlmi Kuran'ı Kerimdeki harflerin ve sayıların, esmaların veya ayetlerin sırlarından, hikmetlerinden faydalanılarak çeşitli etkiler elde etmek için esmanın veya ayetin kendisi ya da vefki ve bunlara bağlı harf ve sayılar ile tılsımlar kullanılarak yapılan uygulamaları inceleyen bilimdir
Havas ilminin kaynağı sahabeye kadar dayanır İslam öncesi bazı uygulamalardan da etkilenmiştir Özellikle Hazreti Ali (k r v ) nin bu sahada ilk eser te'lif buyuran kişi olduğu bildirilmiştir Sonrasında İmam-ı Caferi Sadık hazretlerinin çok katkısı olmuştur Sonraki yüzyıllarda bu güzide ilim Müslümanlar arasında büyük rağbet görmüş, bir çok ulema bu konuda sayısız değerli eserler kaleme almışlardır
Özellikle İmam Muhammed Gazâli, Şeyh Ahmed ibni Ali el Bûni ile Şeyh'i Ekber Muhyiddin Arabi hazretlerinin havas ilmine dair eserleri vardır Havas ilmi bizlere büyük İslam alimlerinin, Allah'u Teâlâ'nın dostlarının yadigarıdır Öncelikle sağlam bir inancı, takva sahibi olmayı ve manevi olgunluğu gerektirir Ama ne acıdırki bu şerefli, mubarek ilim, birtakım maddiyatçı, çıkarcı ve sahtekar şarlatanların elinde oyuncak olmuş ve olmaktadır Onlar bu ilmi para ve sömürü aracı olarak kullanıyorlar Ehlullâh'ın mesleğini ayaklar altına alıyorlar
Bu ilimlerin kendisine has özellikleri ve konuları vardır, bu ilmin kendisi ve lisanı evrenseldir Bu ilimler ruh ve madde ile canlı ve cansız ile harfler ve rakamlar ile yıldız ve burçlar ile nebilöz ve galaksiler ile ses ve renk dalgaları ile kısaca kainatta daha genişi evrende her şeyle bağlantılıdır
Şimdi, piyasada kendine medyum, hoca, havasçı, vefk alimi, medyum hoca gibi sıfatlarla ortaya çıkan ve siteleri olan bir çok insan var Yıldızlardan (astroloji ilmi) haberi olmayan burçların özelliklerini bilmeyen, insan fıtratında ve yaradılışın temelinde var olan 4 anasırı erbaa, yani ateş, hava, su, ve toprak elementlerinden haberi olmayan insanlar havas alimi olduklarını ve Vefk tanzim ettiklerini söylüyorlar Hatta bu konuda site bile açmışlar Havas konusunda bir site Vefk konusunda bir site vs
Bu hayasız insanlar, bilmezler ki Arapça harflerin 28 tanesinin 7 harfin ateş, 7 harfin, su, 7 harfin hava ve 7 harfin toprak harfleri olduğunu Yine bilmezler 14 harfin soğuk 14 harfin sıcak olduğunu Vefk düzenlenirken olayın yada kişinin fıtratının soğuk yada sıcak olmasının, ateş, hava, toprak ve su olmasının bilinmesi ve yapılacak işte zaman olarak astrolojinin kullanılması gerektiğini, Ayın güneşe olan açısının ne olduğunu, ve bu açıya göre bazı sayıların eklenip çıkarılacağını Yine ve yine bilmezler Ayın menzilleri ve duraklarını hangi zaman ve anda hangi ayet yada esmanın ele alınacağını hangi zamanlarda okuma yapılacağını  
Yukarıda ismi geçen Havas Alimlerinin hepside Astrolojiyi biliyorlardı Astrolog idiler Metafizikçi ve Filozoftular
Bu ilim asırlardır gelmiş geçmiş alimlerin ve ulemanın bir sır gibi gizlediği ve açıkça öğretmediği ve öğretmekten de çekindiği vebal altında kalmaktan korktuğu ilimlerdendir Bu ilimler de başarılı olmanın ve zarar görmeden ilerlemenin bazı şart ve usulleri vardır
Evvela bilinmesi gereken bu ilim yıldızlar ilminden bilinen veya bilinmeyen sırlarla alemi semalardan gelmiştir Bu ilim insanlardan önce yani arz oluşmazdan evvel ruhani alemlerde meleküt ve cinler aleminde bilinen ve kullanılan birçok gizlilikleri, esrarı ve acaibiyeti içinde gizlemiştir
Burada sırası gelmişken belirtmeliyim ki; yaşamış olduğumuz bu maddi alemin yasaları ve fiziksel oluşumları manevi alemlerin etki ve yasalarıyla meydana gelmektedir Bu ilmin kullanılışı melekler ve cinlerden sonra çok eski kavimler ve uygarlıklar tarafından kullanılmıştır bu manevi yasaları öğrenip etkilerine göre gerektiği şekilde uygulamışlardır İnsanlar bu bilgileri çok çeşitli yollardan elde etmişlerdir Hatta kimilerine göre mana aleminden gelen varlık veya varlıklar bazı insanlara bu ilmi ve kullanma metodunu öğretmişlerdir Bu anlattığıma örnek; Bakara süresi 102 ayetinde olan Harut ve Marut isimli iki meleği örnek olarak verebiliriz Bu manevi ilimlerin kaynağı şüphesiz ki; Alim olan yüce Allah (c c )’tır Ve bilinmelidir ki; ilim de Allah’tan başka Allah’ın ilim verdiği varlıklardan veya veli kullarından bu ilimlere vakıf olan insanlardan öğrenilebilir
Eski kavimler ve uygarlıklar da bu ilimleri manevi makamlardan ve rahmani ruhanilerden hayırlı yönde insanlık alemine faydalı olabilmek için öğrenmişlerdir Fakat zamanlar içinde insanların aç gözlülüğü, hırsı ve bencilliği şeytanın maddi alemdeki hileleriyle birlikte bu ilmin bilgilerini ve kudretini kötü yönde kullanmak isteyince o insandaki rahmani sıfatların yerini şeytani sıfatlar taşıyan negatif unsurlu varlıklar guruplarından insanın nefsaniyetine hitap eden bilgiler gelmiştir Yine buna da örnek olarak Bakara süresinin 102 ayetini yukarıda olduğu gibi örnek olarak gösterebiliriz Çünkü bu hadiseler yaşanırken bu ilimler aşikardı ancak yukarıda sıraladığımız gibi bu ilimleri kendi nefsi çıkarları için insanlar kullanmaya başlayınca alimler ve ulemalar kendileri anlayabilecekleri bir dil ve uslupla bu ilimleri rumuzlamak ve gizlemek ihtiyacı hissetmişlerdir Ancak demişler ki;Arif olanlar anlasın kamil olanlar kullansın
Gerek ruhani varlıklar veya cinlerin bildiği kelamlar, bizzat insanlar için indirilmiş kutsal kelamları veya esmaları gizlemek ya da rumuzlamak amacıyla çeşitli şekiller, çizgiler veya tılısımlardan oluşan birtakım sayılarla sembolleşen vefkler ve tılsımlar oluşturulmuştur
Bazen de sırf sayılar kullanılarak bu ilim de çok çeşitliliklerle beraber çelişkiler de görülmektedir Zıtlık veya yanlışlıklar ise bu ilimler kaynağından öğrenilmeyip kolaycılık (Kopyacılık) yolu seçilmiştir Günümüzde özel vefk hazırlıyorum diyen ve sitelerinde havas kitaplarından alınan kopyaları koyarak ben yaptım yapıyorum diyen şarlatanları gösterebiliriz
Günümüzdeki kitaplar da görülen veya kullanılan tılısımlar yanlış zaman veya yanlış mekanlar da şart ve kaidelerine riayet edilmeden yazılıp hazırlandığından yapılan bir işin çoğu zaman neticeye ulaşmadığını görürüz Bir de işi karıştıran esas mesele bu tılısım, sembol veya yazıların ilahi isimler ve semboller olmayıp cinler, periler veya ruhani varlık isimlerinden olduğu ibarettir
Ancak; bunların hiçbiri tek başlarına bir anlam ifade etmezler ve bazen işleri olduğundan da karmaşık hale getire bilirler Bu paragrafa çok dikkat etmelisin; Arifsen beni anlarsın Tılısımla rumuzlanan gerçek ise aslında Allah’ın ismi olarak bilinen sıfatlar (esmalar) olduğu zaman güç ve kudret ifade ederler
Bir de özellikle belirtmek isterim ki; gizli ve manevi ilimlerin hakikatlerini bazı insanlar tarafından bilinip öğrenilmesini engellemek için kasten yanlış yazanlar ile bu ilimlere hurafe deyip yalanlama çabası gösteren ve bu ilimlerle uğraşan kişilere bir sürü kulp takmaya çalışan ve gelecek kuşaklara aktarılmasını engellemek için her türlü çabaya baş vuran gurup ve güçlerin bu ilimlere olumsuz etkileri olmuştur, kısmen de başarmışlardır
Son paragrafı yeniden ve yeniden okumanızı rica ederim  
Zeynel Eroglu
Havas & Vefk Uzmanı
--- Sonraki mesaj ---
HZ IDRIS (A S )
Hz Idris, Hz Sit aleyhisselamin torunlarindan bir peygamberdir Kendisine 30 suhuf kitap verildi Asil adi Ahnuh' (Hanuh) dur Kur'an-i Kerimde, cok kitap okudugu icin ona Idris lakabi verilmistir Ayrica, kendisine peygamberlik, hikmet ve sultanlik verildigi icin « müselles bin ni'me » (kendisine 3 nimet verilen ) de denilmistir Idris aleyhisselam'in Babil veya Misir'da Münif'de dogup yasadigi rivayet edilmistir Babasinin ismi Yerd'dir Annesinin ismi Berre veya Esvet'tir Kendisi Adem aleyhisselamin altinci göbekten torunudur Adem (a s) kadar olan nesebi söyledir: Idris (a s) - Yerd - Mehlail - Kinan - Enus - Sit (a s) - Adem (a s) Idris aleyhisselamin pek cok evladi olmustur Bunlardan en meshuru Metüselah'dir, cünkü Resulullah efendimizin nuru Idris aleyhisselamdan sonra ona gecmistir Adem aleyhisselam'in oglu Kabil'in evladindan olan bir topluma peygamber gönderilmistir Cebrail aleyhisselam 4 defa gelip ona Allah'in emir ve yasaklarini bildirmistir Idris aleyhisselamin bunlari insanlara 105 veya 120 sene bildirdigi rivayet edilmistir Kendisine verilen bircok mucizelerden bazilari, agaclarda ne kadar yaprak oldugunu bilmesi, havadaki bulutlara cekilmeleri icin emir verebilmesi ve kendisinden sonra gelecek olan peygamberleri haber vermesi idi Insanlara peygamberimizin vasiflarini ve kendisinden sonra vukuu bulacak olan Nuh tufanini anlatmistir Ama ne yazik ki kendisine cok az kisi itaat etmistir Idris aleyhisselam 72 dil konusurdu ve her kavmi hak dine kendi dili ile davet etmistir Kendisi 100 sehir kurmustur Insanlara cok ilimler ögretmistir Bunlardan bazilari fen, tip, astronomi ve daha nice ince ve derin ilimleri anlatti Kendisi kalem ile yazan ve igne ile diken (bunun icin ona terzilerin piri de denilmistir) ilk insandir Bunlar tabiiki Allah'in ona bir ihsanidir Yeryüzünün meskun (yerlesilmis) yerlerini 4 bölgeye ayirip her birisine bir vekil tayin etmistir Bir müddet sonra Asure gününde göge kaldirildi: « Kitapta Idris'i de an Hakikaten o, pek dogru bir insan, bir peygamberdi Onu üstün bir makama yücelttik » (El-Meryem, 56-57) Bir rivayete göre eski Yunanlilar ve daha sonra gelen feylozoflar, fizik, kimya, ve tip ilimlerini Idris aleyhisselamin kitaplarindan almistir Idris aleyhisselam hakkinda 4 ayet (Meryem; 56-57/Enbiya 85-86) inmistir Allahü Teala mübarek Kur'an-i Kerim'de: « Ismail'i, Idris'i ve Zülkif'i de (yadet) Hepsi de sabreden kimselerdendi Onlari rahmetimize kabul ettik Onlar hakikaten iyi kimselerdi » (El-Enbiya, 85-86) buyurmustur (yadet'mek: anmak, adini anmak, hatira getirmek, hatirlamak, M K ) Peygamberimiz Muhammed sallallahu (a s ) de bir hadis-i serifinde: « Ben (Mirac gecesinde) dördüncü kat semada (gökte) Idris (peygamber) ile karsilastim Cibril bana:" Bu gördügün Idris'dir Ona selam ver" dedi Ben de ona selam verdim O da benim selamima cevap verdi Sonra bana:" Merhaba salih kardes, salih peygamber" dedi » buyurmustur (Buhari, Müslim)
_________
Faydalandigim eserler:
Kur'an-i Kerim ve aciklamali Türkce meali, Kral Fahd Matbaasi, Medine-Münevvere, 1992
Heyet, Peygamberler tarihi ansiklopedisi cilt: 1, Hakikat Kitabevi, tarihsiz
-dır-
--- Sonraki mesaj ---
Burçlar Kur'anı Kerimde Geçiyor mu?
ASTROLOJİNİN DOĞUŞU:
İlk peygamber olan Hz Adem’den, son peygamber Hz Muhammed’e kadar 124 000 peygamber gelmiştir Allah, insanlara, doğru yolu göstermeleri, onların, kendi TEKliğini bilmeleri için gönderdiği peygamberlerin her birine, değişik konularda ilim hazineleri vermiştir
Çok okuyan, kalemi bulan ve kalemle yazı yazabilen ilk peygamber olan İDRİS peygambere BURÇLAR İLMİ, verilmiş, kendisi de bunu genişletmiştir
İdris peygamber almış olduğu vahye dayalı bir şekilde burçlar ve yıldızların, gerek insanlar, gerek yeryüzünde mevcut tüm birimler üzerindeki tesir ve önemini anlatmaya çalışmıştır
Kısaca, Yıldız İlmi, veya Burçlar İlmi, İdris peygamberin mucizesi olup, daha sonra aynı çağda ilk defa Babiller tarafından, mevcut veriler ışığında düzenlenmiş ve genişletilmiştir
Pek çok İslam düşünürü de, yıldızlar konusunu inceleyerek, varlığın var oluşunda burçların ve yıldızların rolünü, çeşitli kitaplarında anlatmışlardır Ayrıca Kur’an-ı Kerimde yıldızlarla ilgili 60 küsur ayet vardır
İslam Alim İmam Aziz bin Muhammed Nesefi “ZUBTEDİL HAKAİK” isimli eserinde “cisimler Alemin Mertebeleri “bölümünde anlatıyor:
” Malum olsun ki; Cenab-ı Hak Hazretleri cisimler alemini halketmek diledi Önce dört zulmaniye nazar etti Hemen bunlar eriyip cuşa geldi Öz ve hülasasınsan Arş-ı Alayı yarattı, kalandan kürsiyi yarattı Kalandan yedinci göğü yarattı, kalandan altıncı göğü, kalandan beşinci göğü, kalandan dördüncü göğü, kalandan üçüncü göğü, kalandan ikinci göğü, kalandan hava unsurlarını ( ay,yıldızlar, gezegenler v s ), daha sonra su unsurlarını ve toprak unsurlarını yaratmıştır Sonra maden, nebat, hayvan ve son olarak da insan meydana gelmiştir ”
İNSANIN OLUŞUMU:
Kuran-ı Kerim’de Al-i İmran suresi 60 cı ayette de şöyle buyrulmaktadır
” O Allah’tır ki; rahimlerde sizi dilediği gibi şekillendiren o’dur Kendisinden başka ilah olmayan o, Aziz ( mutlak güç ) ve Hakim’dir ( hikmet sahibi )
BURÇLARI TANIYALIM:
Burçların her biri batinen ( özleri itibariyle ) Allah’ın “Esma-ül Hüsna”sının, yani yoplu olarak 99 olarak bilinen, güzel isimlerinin anlamlarının birleşimidir Her bir burç 99 ismi ihtiva etmesine karşın, bunların farklı bileşimi ve her burçta belli isimlerin daha dominat olması nedeniyle, 12 burç değişik özellikler taşır
Her burçta ağırlıklı olan isimlerden bazı örnekler:
KOÇ: Cabbar, Kaviy, Aziz, Vahid
BOĞA: Hasib, Metiyn, Hafıd
İKİZLER : Semi, Muid, Fettah, Rauf
YENGEÇ: Batın, Şekür, Müheymin, Hafız
ASLAN : Hayy, Evvel, Baki, Selam
BAŞAK : Basir, Muhsi, Melik
TERAZİ: Musavvir, Vedud, Mümin, Vahhab
AKREP : Kahhar, Muntakim, Mumit, Muktedir
YAY: Alim, Kabız, Gafur, Tevvab, Gani
OĞLAK: Sabur, Metiyn, Mani, Kadir
KOVA: Vasi, Kuddüs, Hakim, Mürid
BALIK: Halim, Latif, Mucib, Batın
HZ İDRİS (A S)
Kur’an-ı Kerîm’de adı geçen peygamberlerden biri Peygamberler silsilesinin ikinci halkasında bulunan İdris (a s) Kur’an-ı Kerîm’de adı geçmeyen Şit (a s)’den sonra peygamber olmuştur
İdris (a s) rivayetlere göre, beyaz tenli uzun boylu, geniş göğüslü, gür sakallı idi Yürürken adımını kısa atar, önüne bakarak yürürdü İlk kez astronomi ve hesap ilmini, geçmiş zamanların ilimlerini öğrenen İdris (a s)’dır
Hz İdris kavmini putlara tapmaktan şeytana ve Kabiloğullarına tarafgir olmaktan alıkoymuş, kendisine inanan az bir toplulukla Kabiloğullarıyla savaşmış ve onların bir çoğunu esir almıştır (bk İbnu’l-Esir, el-Kâmil, I, 62, 63) Hz Peygamber (s a s) Mirac gecesinde semada Hz İdris ile karşılaşmış, Cebrail (a s)’a “bu kimdir” diye sormuş Cebrail (a s) “Bu İdris (a s)’dır Ona selam ver” deyince, Hz Peygamber ona selâm vermiştir Hz İdris selama mukabele ederek “hoş geldin safa geldin salih kardeş salih peygamber” diyerek hayır dua etmiştir (Buhârı, Enbiyâ, 5)
Kur’an-ı Kerîm’de yer alan İdris (a s) hakkında dört ayet-i kerime vardır Bunlardan ilk ikisi şu şekildedir: “(Ey Muhammed)! Kitapta İdris’e dair söylediklerimizi de an Çünkü o, dosdoğru bir peygamberdi Onu yüce bir yere yükselttik” (Meryem, 19/56-57) İdris (a s) hakkında nâzil olan diğer iki ayet-i kerime şu anlamdadır: “(Ey Muhammed)! İsmail, İdris, Zü’l-kifl hakkında anlattığımızı da an; onların her biri sabredenlerdendi Onları rahmetimize kattık Doğrusu onlar iyilerdendi” (el-Enbiyâ, 21 /85-86)
İdris (a s) hakkında indirilen bu ayetlerden onun; peygamber, dosdoğru, yüce bir mevkie yükseltilmiş, sabırlı, Allah’ın rahmetine kavuşmuş ve iyilerden olmak gibi niteliklere sahip olduğu görülmektedir
İdris (a s)’e otuz sahife indirilmiştir Rivayete göre, ilk defa yazı yazan ve elbise dikip giyen odur Ondan önce insanlar, hayvan derisi giyerlerdi Ayrıca üçyüz altmış sene ömür sürdüğü de söylenmektedir İdris (a s)’e göklerin sırları açılmış olup Allah Teâlâ onu diri olarak göğe kaldırmıştır (Fif Abdu’l-Fettah Tabbar Me’al-Enbiyâ, I, 842)
Mefail HIZLI
BURÇLARLA ILGILI AYETLER
* ?Hakikaten biz, gökte BURÇLAR yarattik Ve temasa edenler için süsledik ?
(Hicr/16)
* ?Gökte BURÇLAR yaratan ve onlarin içinde bir kandil ve nurlu bir ay yaratan Allah’in sani ne yücedir!?
(Fürkan/61)
* ?Günes Ay?a yetisemez Gece de gündüzü geçemez Hepsi birer felekte yüzerler ?
(Yasin/40)
* ?Allah, gökleri ve yeri HAK olarak yaratti Bunda müminler için ibret vardir ?
(Ankebut/44)
* ?Göklerde ve yerde olanlarin tamami o?nun dur Hepsi o’na boyun egicidirler ?
(Rum/26)
* ?Gece, gündüz, günes ve ay Allah’in kudretine dalalet eden ayetlerindendir Siz, Günes?e ve Ay?a secde etmeyin Onlari yaratan Allah’a secde edin ?
(Fussulet/37)
* ?Biz gökleri yeri ve aralarindakileri eglence ve bos yere yaratmadik Biz onlari ancak Hak ile yarattik Fakat onlarin çogu bunu bilmezler ?
(Dühan/38-39)
* ?O göklerde ve yerdekilerin tamamini, kendi tarafindan sizin hizmetinize verdi Bunda tefekkür eden bir kavim için ayetler ve ibretler vardir ?
(Casiye/13)
* ?Biz, yeri, gögü ve aralarindaki seyleri kafirlerin zannettikleri gibi abes ve batil, bos yere yaratmadik ?
(Sat/27)
* ?Ve size geceyi, gündüzü, Günes?i, Ay?i ve yildizlari musahhar kildi Bütün bunlar O’nun emrine boyun egmislerdir Bunlarin her birinde akil kullanacak bir kavim için alametler vardir ?
(Nahl/12)
* ?Gökten yere kadar bütün dünya islerini o tedbir eder ?
(Secde/ 5)
* ?Allah gökleri ve yeri ve ikisinin arasinda bulunan seyleri ancak Hakki yerlestirmek için ve muayyen bir müddetle yaratti ?
(Rum/8)
* ?Görmez misin ki, Allah, göklerde ve yerde olan seyleri hep sizin menfaatinize musahhar kildi Üzerinize açik ve gizli olarak birçok nimetleri tamamladi ?
(Lokman/20)
* ?Gece ile gündüzün birbiri ardinca gelmesinde, Allah’in göklerde ve yerde yarattigi seylerde muttaki kavim için özel ayetler vardir ?
(Yunus/6)
* ?Göklerde ve yerde nice ayetler vardir ki onlar, o alametlerin üstüne basip geçerler ve onlardan yüz çevirirler ?
(Yusuf/150)
* ?Üstünüze yedi saglam gögü bina ettik Oraya parlayan bir kandil astik ?
(Nebe/13)
* ?Biz dünya semasini yildiz ziynetleri ile süsledik Ve onlari azgin seytanlardan koruduk ?
(Saffat/6-7)
* ?Yeryüzünde veya nefislerinizde siz isabet eden bir olay, bizim onu yaratmamizdan evvel, mutlaka bir kitap da yazilmistir Bunu, önceden mukadder ve yazili oldugunu bilip, elinizden çikan seylerden dolayi üzülmemeniz ve elinize giren ile de sevinip simarmaniz için , açikliyoruz Allah, dünyalikla böbürleneni sevmez ?
(Hadid/ 22-23)
—–
PEYGAMBERLERİN BURÇLARI
Hz Muhammed (S A V) – Hicri takvime göre 30 Mart doğumludur yani koç burcu koç dekanıdır Miladi takvime göre 20 Nisan doğumludur yani koç burcu yay dekanıdır Bir rivayete göre ise 27 Mart doğumludur yani koç burcu koç dekanıdır
Hz İsa (A S) – 4 rivayet söz konusu; 1 25 Aralık doğumludur yani oğlak burcu oğlak dekanıdır, 2 1 Ocak doğumludur yani oğlak burcu boğa dekanıdır, 3 6 Ocak doğumludur yani oğlak burcu boğa dekanıdır, 4 Bir rivayete göre bahar aylarının başlarında koç burcunda doğmuştur İslamiyette kutsal sayılan Hz Ali efendimizde 21 Mart doğumludur yani koç burcu koç dekanıdır Eğer bu rivayet doğru ise İslamiyetteki üç seçilmiş kutsal isimde koç burcudur diyebiliriz (Hz Muhammed S A V, Hz İsa A S, Hz Ali) Peygamberimizin müjdelediği kumandan olan Fatih Sultan Mehmed 29 Mart doğumludur yani koç burcu koç dekanıdır Buda koç burcunun diğer bir istatistiğidir…
Hz İdris (A S) – Doğum tarihini bilmemekle birlikte kendisinin ikizler burcu olduğunu tahmin ediyorum Yeryüzünün yaratılmış en zeki insanı idi Matematik, astronomi, sayılar, yazı ve rekabet içeren spor dallarını bulmuştur Rivayetlere göre, beyaz tenli, uzun boylu, geniş göğüslü, gür sakallı idi Yürürken adımını kısa atar, önüne bakarak yürürdü İlk kez astronomi ve hesap ilmini, geçmiş zamanların ilimlerini öğrenen İdris (a s)’dır Mitolojide tanrıların habercisi olarak nitelendirilen haberci tanrı Hermes’e karşılık gelir Hermes’te ikizler burcudur Yani böyle bir tahmin yürütmek mantıklı gibi…
Hz Yunus (A S) – Ninova’dan ayrılmak için gemiye bindikten sonra geminin batması ile balığın yuttuğu ve balık karnında yaşayan peygamberdir Su elementlerinden bir burç olabilir diye düşünüyorum; Balık, Yengeç ya da Akrep yani…
Hz Yusuf (A S) – Yeryüzünün yaratılmış en yakışıklı ve en nurlu erkeği idi Onu görenler büyüsüne kapılıp hayran olurlardı Büyük ihtimalle venüs gezegeni burçlarından biridir diye tahmin ediyorum yani terazi ya da boğa burcu idi Terazi burcu terazi dekanı ve terazi yükselenli olması büyük olasılık
Hz Adem (A S) – Araf Suresi 11-12 Ayetler; Andolsun, Biz sizi yarattık, sonra size suret (biçim-şekil) verdik, sonra meleklere: “Adem’e secde edin” dedik Onlar da İblis’in dışında secde ettiler; o, secde edenlerden olmadı (Allah) Dedi: “Sana emrettiğimde, seni secde etmekten alıkoyan neydi?” (İblis) Dedi ki: “Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın ”
Bu ayetlerden yola çıkarak Babamızın toprak burçlarından birisi olduğunu söyleyebiliriz Yani, oğlak, başak ya da boğa burcu Büyük ihtimalle oğlak burcu oğlak dekanı ve oğlak yükselenli idi Ateş elementi ile tasvir edilen İblis ise aslan burcu aslan dekanı ve aslan yükselenli olarak düşünülebilir Ego, kibir ve boyun eymez mizaç yapısı bu melekle örtüşüyor çünkü Ayrıca bir çok satanist ya da batıl inançta güneş gezegeni kutsaldır (Lucifer gibi) Bir çok sapkın masonik tarikatta güneşe özel bir alaka duyarlar Bazı inanışlarda Lucifer Venüs gezegeni ile özdeşleştirilse de aslında güneş tanrısıdır ve güneş gezeni ile uyuşmaktadır
Bunlar şahsi yorumlarım ve tahminlerim, tartışılabilirler çünkü kutsal kişileri ya da kutsal yaratıkları, normal insan burçları ile yorumlamak ne kadar doğrudur bu tartışılır Buda benim foruma sorum olsun…Ayrıca sizlerin, burcunu bildiği ya da tahmin ettiği bir peygamber, evliya ya da kutsal bir yaratık var ise paylaşırsanız sevinirim…
-dır-
|