![]() |
Allahın Kılıcı Lâkabı İle Tanınan Kumandan Sahâbî: Hâlid Bin Velid |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Allahın Kılıcı Lâkabı İle Tanınan Kumandan Sahâbî: Hâlid Bin VelidHâlid bin Velid, Kureyş arasında süvâriliği ve askerliği ile tanınırdı ![]() ![]() ![]() Kardeşi Velid, Bedir’de esir edildi ![]() ![]() ![]() ![]() İslâma meyli arttı Hâlid bin Velid, Peygamber efendimizin sözlerini haber alınca, İslâma meyli arttı ![]() ![]() "Allahü teâlâ, benim hayrımı dilediği zaman, kalbime İslâmiyet sevgisini düşürdü ![]() ![]() - Ben, Muhammed’e karşı her savaş yerinde bulundum ![]() Resûlullah efendimiz, Hudeybiye’ye çıkıp geldiği zaman, ben de, müşrik süvârilerinin başında yola çıktım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Resûlullah efendimiz, kalbimizden geçenleri sezmiş olmalı ki, ikindi namazını, Eshâbına korku namazı olarak kıldırdı ![]() ![]() ![]() ![]() Ertesi sene, Resûlullah efendimiz umre için Mekke’ye gelip girince, Ondan gizlendim ![]() ![]() Üstün tutardık Kardeşim, Velid bin Velid de umre için gelip Mekke’ye girmişti ![]() (Doğrusu, ben, senin İslâmiyetten böyle tedirgin olmak ve yüz çevirip gitmekteki görüşün kadar şaşılacak bir görüş görmedim! Hâlbuki, eğri yola gitmekten seni alıkoyacak bir aklın da var! Aklını kullansan ya! İslâmiyet gibi bir dîni, kim bilmez ve tanımaz olabilir?! Resûlullah efendimiz, seni, bana sordu ![]() ![]() ![]() - Onun gibi bir adam, İslâmiyeti bilmez ve tanımaz olabilir mi? Keşke o, bütün savaş ve çabalarını Müslümanların yanında, müşriklere karşı gösterseydi, kendisi için ne kadar hayırlı olurdu! Biz, kendisini başkalarına tercih eder, üstün tutardık! Ey kardeşim! En elverişli, en yararlı yerlerde kaçırmış bulunduğun fırsatlara acele yetiş!) Bana, kardeşimin bu mektubu gelince, gitmek için, acele ettim ![]() ![]() ![]() Hâlid bin Velid şöyle anlatır: Kardeşimin mektubu bana ulaşınca, Müslüman olma arzûsu bende çok kuvvetlendi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bana kim arkadaş olabilir? Ben Resûlullaha gitmek için hazırlanırken, “Acaba oraya giderken bana kim arkadaş olabilir” diye düşünüyordum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ona da aynı şekilde, Müslüman olmak üzere, Peygamberimize gideceğimi, kendisinin de gelmesini söyledim ![]() ![]() ![]() ![]() Hep beraber Medîne’ye vardık ![]() ![]() - Acele et! Çünkü Peygamberimize sizin geldiğiniz haber verilmiş ve O da çok sevinmiştir ![]() ![]() Ben de acele ile O yüce Peygamberin huzuruna vardım ![]() ![]() - Allahtan başka ilâh olmadığına ve senin de Allahın Peygamberi olduğuna şehâdet ediyorum ![]() - Sana hidâyet veren, doğru yolu gösteren Allaha hamd olsun ![]() ![]() Günahlarını bağışla! Sonra günahlarımın affı için, Allahü teâlâya duâ etmesini istedim ![]() - İslâmiyet, kendisinden önce işlenmiş olan günahları söküp atar ![]() Sonra da ellerini açarak duâ buyurdular: - Yâ Rabbî! Hâlid’in, kullarını, senin yolundan çevirmek için gösterdiği bütün çabalarından ileri gelen günahlarını bağışla! Peygamber efendimiz, bana, kendi evinin yanında bir yer verdi ![]() ![]() ![]() - Görmüş olduğun o ferahlık yer, Allahü teâlânın, seni, müşriklikten İslâmiyete erdirmesidir ![]() Hazret-i Hâlid bin Velid’in Müslüman olması, hicretin sekizinci yılında oldu ![]() ![]() Hazret-i Hâlid bin Velid, Müslüman olduktan sonra, ilk olarak Mûte gazâsında bulundu ![]() - Cihâda çıkacak olan şu insanlara Hazret-i Zeyd bin Hârise’yi kumandan tâyin ettim ![]() ![]() ![]() ![]() Birini kumandan seçin! Mûte harbi başladı ![]() ![]() ![]() ![]() - Aranızdan birini kendinize kumandan olarak seçiniz ve ona tâbi olunuz! Ona dediler ki: - Biz seni kumandan seçtik ![]() Bunun üzerine, “Ben bu işi yapamam” dedi ve Hazret-i Hâlid bin Velid’e dönerek dedi ki: - Yâ Hâlid! Senin savaş tecrüben, askerî bilgin, askeri heyecanlandırarak harekete geçirmen benden fazladır ![]() Böylece Hazret-i Hâlid bin Velid sancağı aldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Hâlid bin Velid, şaşılacak derecede askerî dehâya ve savaş tecrübelerine sahip bir kahramandı ![]() ![]() ![]() Rum askerleri, daha önce tanımış oldukları kişilerle karşılaşmayınca, hepsi birden şaşırdılar ![]() ![]() Hazret-i Hâlid bin Velid’in kumandasındaki mücâhidler, Rum askerlerinin morallerinin bozulmasından istifade edip, hücûma geçtiler ![]() ![]() Başarının sırrı Başkumandan Hazret-i Hâlid bin Velid’in elinde, o gün dokuz kılıç parçalandı ![]() ![]() ![]() Hâlid bin Velîd hazretleri, başında sarığı arasında bir sakal-ı şerîf taşırdı ![]() ![]() Bütün savaşlarda muzaffer olmasının sebebini sorduklarında, sarığını çıkarıp, içindeki mübârek sakal-ı şerîfi gösterir ve onun sayesinde zafer kazandığını söylerdi ![]() Peygamber efendimiz Hazret-i Hâlid bin Velid’i Benî Huzeyme kabîlesini İslâma dâvet için gönderdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allaha hamd ederim Hazret-i Hâlid bin Velid, Hâris bin Kâ’b oğullarının İslâma gelmesi üzerine, Peygamber efendimize bir mektup gönderdi ![]() "Bismillâhirrahmânirrahîm ![]() Kendisinden başka ilâh olmayan Allahü teâlâya hamd ederim ![]() ![]() ![]() Ben de, emr-i şerîfleriniz üzere hareket ederek, Hâris bin Kâ’b oğullarına üçgün nasîhat edip, İslâmı tebliğ ettim ![]() Süvârilerim, “Ey Benî Hârisler! Selâmete ermek isterseniz, Müslüman olunuz!” diye onları İslâma dâvet ettiler ![]() ![]() ![]() Yâ Resûlallah! Bundan sonra, nasıl hareket etmem gerektiği hakkında ikinci bir emr-i şerîfiniz gelinceye kadar burada bekleyeceğim ![]() ![]() Peygamber efendimiz de, Hazret-i Hâlid bin Velid’in mektubuna şöyle cevap yazdırdılar: “Bismillâhirrahmânirrahîm ![]() ![]() ![]() Âhiret azâbıyla korkut! Allahü teâlânın ve Resûlünün emirlerine göre hareket ederlerse, onları âhiret nîmetleriyle müjdele! Eğer aykırı hareket ederlerse âhiret azâblarıyla korkut! Sonra buraya gel! Onların elçileri de seninle beraber gelsin! Vesselâmü aleyke ve rahmetullahi ve berekâtühü ![]() Hazret-i Hâlid bin Velid, Peygamber efendimizin vefâtlarından sonra, Hazret-i Ebû Bekir devrinde ortaya çıkan ve Peygamberlik iddiasında bulunan bâzı kimseler üzerine yürüdü ![]() ![]() Yemâme’de Müseylemet-ül-Kezzab’in ordusunu dağıttı ![]() ![]() ![]() Hâlid bin Velid, Peygamber efendimizin vefâtından sonra mürted olanlarla ve zekât vermek istemeyenlerle uğraştı ![]() Hâlid bin Velid, Hazret-i Ebû Bekir tarafından, İslâmın yayılması için, Irak tarafina gönderildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Hâlid bin Velid’in kumandanlarından Hazret-i Ka’ka bin Amr fevkalâde kahramanlıklar gösterdi ve kalın zincirlerle yapılmış istihkâmları kırdı ![]() ![]() Hazret-i Hâlid bin Velid, Kesker’de, İran’ın büyük bir ordusunu âni gece baskınıyla hezimete uğrattı ![]() ![]() ![]() ![]() İslâma dâvet ediyorum Hâlid bin Velid, Hîre üzerine yürüdü ![]() ![]() ![]() - Öldürmezseniz göndeririz! Hazret-i Hâlid bin Velid öldürmeyeceklerini söyleyince, Abdülmesih bin Hayyam ile Hîre vâlisi, Hazret-i Hâlid’in huzuruna geldiler ![]() - Sizi Allaha ve İslâma dâvet ediyorum ![]() ![]() ![]() ![]() Bunları söylerken Abdülmesih’in elinde bir şişe görerek, şişedekinin ne olduğunu sordu ![]() - Yâ Hâlid! Bu zehirdir ![]() ![]() ![]() Hâlid bin Velid, zehiri Abdülmesih’in elinden aldı ve “Bismillâhillezî lâ yedurru ma’asmihi sey’ün fil’erdi velâ fissemâi ve hüves-semî’ul-alîm" diyerek sonuna kadar içti ![]() Cizye vermeye hazırız! Abdülmesih ve Hîre vâlisi, Hâlid bin Velid’i hemen ölecek diye boş yere beklediler ![]() ![]() ![]() - Ben, kendilerine zehir tesir etmeyen bir kavmin yanından geliyorum ![]() Sonra kavmiyle istişâre edip, tekrar Hazret-i Hâlid bin Velid’in yanına gelerek dedi ki: - Biz, sizinle harp edemeyiz, fakat dîninize de giremeyiz! Size cizye vermeye hazırız! Bundan sonra, 90 bin dinar üzerinden sulh anlaşması yaptılar ![]() Hazret-i Hâlid bin Velid buraları emniyet altına aldıktan sonra, Anbar kalesini muhasara etti ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Hâlid bin Velid, Hîrelilerle yaptığı sulhnâmeyi bitirince, İran hükümdarına ve erkânına bir mektup yazdı ![]() "Bismillâhirrahmânirrahîm ![]() ![]() Selâm, hidâyete kavuşanlara olsun! Allahü teâlâya hamdederim ![]() ![]() Yaptığınız bütün çalışmalarınızı dağıtan, topluluğunuzu parçalayan, sözlerinizde sizi ihtilâfa düşüren, gücünüzü, kuvvetinizi zayıflatan, mülk ve hâkimiyetinizi elinizden alan Allahü teâlâya sonsuz şükürler olsun ![]() Fırat’a yöneldi Bu mektubu, İran’a gönderilmek üzere Hîrelilere teslim etti ![]() Hazret-i Hâlid bin Velid, bundan sonra, yavaş yavaş Fırat tarafına ilerledi ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra, Halîfe Hazret-i Ebû Bekir, Hâlid bin Velid’e, Şam tarafına hareket etmesini emretti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu İslâm ordusu, Ecnadeyn’de yapılan savaşta da galip geldikten sonra, Şam civarına geldiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hâlid bin Velid geceleri uyumayıp vaziyeti araştırırdı ![]() ![]() ![]() Şam’da yapılan ikinci karşılaşmada, Rumların bütün orduları yok edilinceye kadar savaş devam etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yermük zaferi Müslüman kumandanlar, Hâlid bin Velid’i başkumandan seçtiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rum kumandanlarından Yorgi, Hazret-i Hâlid bin Velid’e gelip Müslüman oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Allahın kılıcı Hazret-i Hâlid, bütün gücü ile Haçlı ordusunun merkezine yüklendi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hâlid bin Velid, 642 yılında Humus’ta hastalandı ![]() ![]() ![]() ![]() “- Nice kılıçlar elimde parçalandı ![]() ![]() ![]() Garip olarak şehîd oldular Resûlullahın hiçbir Eshâbı, rahat yatağında ölmedi ![]() ![]() Ah Hâlid! Şehîd olamayan Hâlid! Harp, benim etimi çiğneyemedi ![]() ![]() ![]() Ömrü, Dîn-i İslâmı yaymak için savaşlarda at koşturan kimsenin sonu, böyle yatak üzerinde mi olacak? Ölümü her zaman, harp meydanında, atımın üzerinde, düşmana Allah için kılıç sallarken şehîd olarak beklerdim ![]() Hazret-i Hâlid bundan sonra Yermük savaşını hatırlayarak buyurdu ki: “- Ah Yermük günü! İnsan kanlarının vâdide sel gibi aktığı Yermük! Şiddetli bir kırağının olduğu gece, gökten boşanan yağmura karşı, kalkanımın altında gecelediğimi unutamıyorum ![]() ![]() Ah Yermük harbi! Üç bin yiğitle, yüzbin kâfire karşı zafer kazandığımız Mûte’yi bile unutturdun! Ey yakınlarım! Cihâda sarılın! Bu topraklar ancak cihâd etmekle korunabilir ![]() ![]() ![]() Şimdi, kendimi at kişnemeleri arasında, Allah Allah nidâlarıyla insanlara dar gelen Yermük Vâdisi’nde hissediyorum ![]() ![]() Beni ayağa kaldırın! Hazret-i Hâlid biraz sustuktan sonra, “Vasiyetimi bildiriyorum, beni ayağa kaldırın!” deyince, ayağa kaldırdılar ![]() “Beni bırakınız! Şimdiye kadar hep taşıdığım kılıcım, artık beni taşısın” diyerek kılıcına dayandı ![]() Bundan sonra, “Ölümü, savaştaymışım gibi ayakta karşılayacağım ![]() ![]() Mezarımı, bu kılıcımla kazınız! Kahramanlar kılıç şakırtısından zevk alır” dedi ve yatağına düşüp Kelime-i şehâdet getirerek vefât etti ![]() alıntı |
![]() |
![]() |
|