|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
bin, husayn, imran, konuşan, meleklerle, sahabi |
![]() |
Meleklerle Konuşan Sahâbî: İmrân Bin Husayn |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Meleklerle Konuşan Sahâbî: İmrân Bin Husaynİmrân bin Husayn, Hayber savaşında Müslüman oldu ![]() ![]() ![]() Eshâb-ı kirâm içinde çok faziletlere sahipti ![]() ![]() Duâsı kabûl olunan seçilmişlerdendir ![]() ![]() Daha hayırlı gelmedi Hazret-i Ömer halîfe olunca, Basra halkına İslâmiyeti öğretmek için İmrân bin Husayn’i gönderdi ![]() Hasan-i Basrî hazretleri, kendisinden çok hadis-i şerif öğrenmiş ve yemin ederek demiştir ki: - Basralılar için İmrân’dan daha hayırlı biri gelmemiştir ![]() Abdullah bin Amr, İmrân’i Basra kâdılığına tayin etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i İmrân bunun üzerine, Abdullah bin Amr’dan azlını isteyerek istifa etti ![]() Yakalandığı hastalığı sebebiyle ne oturabilir, ne de ayakta durabilirdi ![]() ![]() Orada günlerini geçirir, Rabbini zikrederdi ![]() ![]() Mutarrif bin Abdullah ile kardeşi A’lâ, ziyâretine gittiler ![]() ![]() Hazret-i İmrân, ona sordu: - Niçin ağlıyorsunuz? - Senin hâline ağlıyorum ![]() Hazret-i İmrân buyurdu ki: - Ağlama, ben ölünceye kadar da kimseye söyleme! Melekler benim ziyâretime gelip selâm veriyorlar ![]() Meleklerin selâmını alıyor, onlarla konuşuyorum ![]() ![]() Böyle bir hastalık hâlinde Melekleri gören bir kimse, bu dertlere râzı olmaz mı? Yalnız Kur’andan söyle! Bir gün İImrân bin Husayn’a birisi dedi ki: - Bize yalnız Kur’andan söyle! - Ey ahmak! Kur’an-ı kerimde namazların kaç rekât olduğunu bulabilir misin? Böyle söyleyerek, hadis-i şeriflerin ve âlimlerin açıklamalarının da lâzım olduğunu bildirdi ![]() İmrân bin Husayn 672 senesinde vefât etti ![]() ![]() Hazret-i İmrân bin Husayn, hasta yatağında bile ilim öğretirdi ![]() “Peygamber efendimiz, merhametten ayrılmamakla beraber, harp meydanlarında din düşmanlarına karşı şiddetli olurdu ![]() ![]() ![]() ![]() Size müjde olsun! Yine anlatır: "Birgün Peygamber efendimizin huzuruna Temim oğullarından bir grup gelmişti ![]() ![]() Temim oğulları, “Bizi müjdeledin ![]() ![]() ![]() - Ey Yemenliler! Madem ki, Temim oğulları îman etmeyi kabûl etmediler ![]() Yemenliler de dediler ki: - Kabûl ettik yâ Resûlallah! Zaten biz huzurunuza îman etmek için gelmiştik ![]() Peygamber efendimiz, onlara da insanların yaratılışını ve kıyâmetin kopmasını anlattıkları sırada, bir kimse gelerek bana dedi ki: - Yâ İmrân! Bindiğin deve, yularını sıyırarak kaçtı ![]() Ben de devemi bulmak için, hemen çıkıp baktım ![]() ![]() Hazret-i İmrân bin Husayn, hastalığı sırasında namazlarını nasıl kılacağını Peygamber efendimize sordu ![]() - Ayakta kıl! Gücün yetmezse, oturarak kıl! Buna da kudretin olmazsa, yan veya sırtüstü yatarak kıl! Fakirlere verdik Emîrlerden biri; İmrân bin Husayn’i zekât'ı toplamak üzere göndermişti ![]() ![]() - Mal için mi göndermiştin? Peygamber efendimiz zamanında aldığımız gibi aldık ve yine Onun zamanında dağıttığımız gibi dağıttık ![]() ![]() Bir sohbetinde de talebelerine buyurdu ki, Resûlullah efendimiz, bizlere buyurdular ki: (Ey Eshâbım! Kur’an-ı kerim okuyunuz! Kur’an-ı kerimin feyzi ile ihtiyaçlarınızı Allahü teâlânın ihsân deryasından isteyiniz! Sizden sonra bir sınıf Kur’an-ı kerim okuyucuları gelecektir ki, bunlar, Allahü teâlâdan değil, insanlardan menfaat sağlamak için Kur’an-ı kerim okuyacaklardır ![]() Hazret-i İmrân bin Husayn şöyle anlatır: Bir gün Peygamber efendimiz bana buyurdu ki: - Yâ İmrân, sen de bilirsin ki, biz seni çok severiz ![]() ![]() ![]() - Anam, babam, canım sana feda olsun yâ Resûlallah, gidelim ![]() Başka örtüm yok Kalktım, beraberce Fâtımatüz Zehrâ’nin evine gittik ![]() ![]() - Ve aleyküm selâm, sevgili babam yâ Resûlallah! Buyurunuz! - Kızım, yanımda İmrân bin Husayn da vardır ![]() - Babacığım, seni hak Peygamber olarak gönderen Allahü teâlâya yemin ederim ki, bu yün örtüden başka örtünecek bir şeyim yoktur ![]() - Kızım, işte onunla örtün! - Ey Babacığım! Başımı örtsem vücudum, vücudumu örtsem başım açık kalır ![]() - Bu örtüyü düz düzüne değil de, köşeleme, yâni uzunlamasına ört ki, vücudunun her tarafını kaplasın ![]() İmrân bin Husayn diyor ki: Ben dışardan bu konuşmaları işittikçe, gözlerimden yaş, ciğerlerimden kan geliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz, “Kızım, nasılsın, rahatsızlığın nasıl oldu?” diye hatırlarını sordular ![]() - Babacığım, bu gece çok rahatsızdım ![]() ![]() ![]() ![]() Müjdeler olsun ey kızım! Bu söz üzerine Allahü teâlânın habîbi, Resûl-i ekrem efendimizin mübârek gözlerinden yaşlar boşandı ![]() - Kızım, sakın hâlinden şikâyet etme! Allahü teâlâya yemin ederim ki, ben, yaratıkların en üstünü, Allahü teâlânın habîbi olduğum hâlde, üç gündür mideme bir lokma ekmek girmedi ![]() ![]() ![]() Resûlullah efendimiz, sonra mübârek elleriyle Hazret-i Fâtıma’nın omuzlarını tutarak buyurdu ki: - Müjdeler olsun ey kızım, sen Cennet kadınlarının hanım efendisisin! alıntı |
![]() |
![]() |
|