Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hazin, hikayesi, kuşunun, şahin

Şahin Kuşunun Hazin Hikâyesi

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şahin Kuşunun Hazin Hikâyesi




Mevlânâ Hazretleri Mesnevî’de bir hikâye anlatır“ Yaralı şahin kuşu, bir yaşlı kadının bahçesine kondu Yaşlı kadın perişan görünümlü şahine acıdı, merhamet etti yanına aldı Aç şahinin önüne çocukları için hazırladığı hamur bulamacını koydu Şahinin, önüne konan tasa gagasını daldırması ile başını sallayarak geri çekmesi bir oldu Çünkü şahin et yerdi, hamur bulamacını yiyemedi Yaşlı kadın, şahinin bu hâlini görünce üzüldü: «-Vah!» dedi, «Gagan uzamış, kıvrım kıvrım olmuş Yumuşacık bir hamur bulamacını bile yiyemez olmuşsun Senin önceki sahibin hiç mi Allah’tan korkmazdı ki, şu gaganı düzeltmemiş hiç!» dedi ve eline aldığı kör makas ile şahinin gagasını kesmeye çalıştı Şahin yaşlı kadının elinden kurtulmak için çırpınsa da, nâfile, kaçamadı
Yaşlı kadın şahinin gagasını kesti Şahin çırpınırken, yaşlı kadın, şahinin kanatlarını gördü: «-Vah!» dedi, «Senin eski sahibin sana hiç bakmamış, şu kanatların ne hâle gelmiş, kimi uzun, kimi kısa kalmış!» diyerek, şahinin o güzelim kanatlarını elindeki makasla düzeltmeye başladı Şahin acı ile kıvrandı, çırpındı… Çâresizce pençelerini kadının koluna attı ve tırnaklarını kadının koluna geçirdi Yaşlı kadın, şahinin kanatlarını -güya- düzeltirken koluna batan tırnakları gördü: «-Vah vah! Önceki sahibin nasıl merhametsizmiş ki, bir kere bile tırnaklarını kesmemiş Tırnakların ne de çirkin olmuş» dedi ve elindeki makas ile şahinin avlanmakta kullandığı pençelerini söküp attı Câhil ve yaşlı bu kadının elinde rezil olan şahinin gözleri doldu Yaşlı kadın, şahinin bu hâlini görünce hiddetlendi: “-Kimseye iyilik yaramıyor ki!” dedi, “Ben iyilik yapıyorum, kuş ağlıyor” diye söylendi Sonra da elindeki kuşu:“-Git hadi, bildiğin yere!” diyerek kaldırdı havaya attı Şahin çırpındı uçmak için… Ama kanatları kesikti, uçamadı… Acı ile yere inmek istedi, tırnakları sökülmüştü yere de konamadı… Kendini yan üzeri bir kulübeciğin arkasına attı Koca koca avları, gökyüzünde süzüle süzüle avlayan cesur şahin kuşu, câhil kadının elinde korkak bir kargaya dönüşmüştü
Çocuğu Tanımadan, Çocuk Terbiyesi Olmaz
Birçok anne-baba, çocuklarını yeterince tanıyamadıkları için, ellerindeki “şahin” bakışlı çocukları, kargaya çeviriyorlar da, farkında değiller Hâlbuki çocuk terbiyesinin birinci ve en önemli maddesi, çocuğu tanımaktır Hiçbir çocuk, bir diğeri ile aynı değildir Nasıl ki, gökyüzünden dökülen milyarlarca kar tanesi görünüşte birbirine benzediği hâlde, aslında hiçbiri bir diğerinin aynı değildir; tıpkı bunu gibi, her çocuk da bir diğerinden farklı karaktere sahiptir Bu çocuklar öz kardeş bile olsalar… Eğer çocukların bu farklılıkları göz önüne alınmadan, çocukların karakterleri tanınmadan çocuk terbiyesine girişilir ise, o takdirde, şahin karakterli bir çocuk, bir süre sonra korkak bir kargaya dönüşme riski taşır
Çocuğunuzu Yeniden Keşfedin
Albert Einstein’ı bilirsiniz Hani dünyanın en zeki adamı olarak kabul edilen ünlü Alman fizikçi…Albert Einstein’ı, çocukluk yıllarında ne öğretmenleri, ne de âilesi yeterince keşfedebilmişti Öğretmeni, Einstein’ı her defasında babasına şikâyet ediyor: “-Çocuğunuz öğrenim zorluğu çekiyor, bu da diğer çocuklara öğreteceğim konuların hızını kesiyor!” diyordu Einstein’ın babası, artık okulun bu baskılarından bunaldığı için, oğlunu okuldan aldı ve “hiç olmazsa bir mesleği olsun” diyerek meslek okuluna kayıt ettirdi 12 yaşına kadar oğlunun eğitim problemleriyle boğuşan baba, elindeki çocuğunun dünyanın en zeki insanı olduğunu bilseydi, her sinirlendiğinde: “-Senin kadar aptal bir çocuk daha dünyaya gelmemiştir!” diye bağırıp çağırmazdı Einstein okulda başarısızdı, çünkü öğretmenin öğretmeye çalıştığı konular onun ilgisini çekmiyordu O dönemde tarım toplumu olan Almanya’da; “İnek nasıl sağılır, toprak nasıl gübrelenir, ağaç nasıl budanır?” konuları çocuklara öğretiliyordu Einstein için bunlar anlamsız şeylerdi O yüzden dikkatini veremiyordu bir türlü anlatılan derslere… O, kâinâttaki ince dengenin nasıl kurulduğunu, maddenin ötesindeki mânânın nasıl şekillendiğini merak ediyordu
Yıllar sonra onun farklılığı fark edildiğinde, bilim dünyası onun her konuşması karşısında nefeslerini kesip onu dinlemeye başlamıştı başlamasına, ama ne yazık ki, her çocuk Einstein kadar şanslı değildi!
Derslerinde başarısız olan binlerce çocuk, bir ömür boyu karga muâmelesi yapılarak; tırnakları, gagası, kanatları yolunarak; şahini şahin yapan tüm özellikler kopartılıyor da kimsecikler fark etmiyor bile…Tıpkı Van Gogh’un fark edilmediği gibi… Dünyaca ünlü ressam Van Gogh’un tabloları bu gün paha biçilemeyecek kadar değerli olduğu hâlde, yaşadığı dönemde kimsecikler dönüp onun yaptığı resimlere bakmıyordu bile… Hatta eşi ona bir gün:“-Bırak şu gereksiz işleri de, git adam gibi bir işte çalış! Evinin ihtiyacını karşıla, evde yemek yapacak bir şeyimiz kalmadı” dediğinde, öyle sinirlenmişti ki, atölyesinde bulunan onlarca tabloyu o gün sokak ortasında bir parça ekmek karşılığında satmıştı Dün bir ekmek karşılığında satılan o tablolar, bu gün kimin elinde ise, o kişi dev bir hazinenin sahibi durumunda…
Başarısızlık, Daha Çok Dikkat Çekmemeli…
Çocuğunun eğitimi konusunda tavsiyeler isteyen bir anne: “-Kızım, Tarih ve İngilizce’de çok zayıf İstemeye istemeye özel derse gönderiyorum Bu da onu çok yoruyor Onu motive edebilmem için ne tavsiye edersiniz?” diye sormuştu Bense bu anneye, kızının hangi derslerde iyi olduğunu sormuş ve anneden “matematik” dersinde kızının çok başarılı olduğu cevabını almıştım “-Peki, neden kızınızı matematikte özel derse yazdırmıyorsunuz?” diye sorduğumda ise anne, omuz silkerek: “-Gerek görmüyoruz, çünkü kızım çocukluğundan beri matematik dersinden hep on üzerinde on alır” demişti
Şaşırmıştım, annenin “Gerek görmüyoruz!” deyişine… Kızı matematik dersinde bu kadar başarılı olan bir anne, kızının başarısız olduğu derslere gösterdiği önem kadar, başarılı olduğu derse önem vermiyorduHâlbuki bu çocuğun kabiliyeti, açık bir şekilde matematik sahasında ortaya çıkmış olmasına rağmen, anne, kızının bu başarısını, “Gerek yok!” diye geçiştiriyordu Hâlbuki çocuklara başarısız oldukları sahalarda ekstra yardımlarda bulunulduğu gibi, belki de daha önemlisi, başarılı olduğu sahalarda destek gösterilmelidir Ancak, ve ne yazık ki, günümüz eğitim sistemi, “her şeyden bir şey” öğretmeye yönelik olduğu için, “bir şeyden her şeyi bilmeye” kabiliyetli çocuklar arada kaybolup gitmektedir Hâlbuki anne-babalar, çocuklarının başarısızlığına dikkat çektiği ve özen gösterdiği kadar (ve hatta daha da fazla) çocuklarının başarılı oldukları sahalara da dikkat çekmeli ve o sahalarda yollarını açmalı, destek vermelidir
Çocuğu En İyi Tanıyan Annedir
Hiç kimse, bir çocuğun kabiliyetini keşfetme konusunda anne-baba kadar bilgiye sahip olamaz Özellikle anneler, çocuklarının doğduğu ilk günden son güne kadar hangi kabiliyetlerinin olduğunu anlayabilecek özel donanıma sahiptirler Yeter ki, bu donanımı “empati: karşısındakinin yerine kendini koyma” kanallarını tıkamadan kullanabilsinler Tabiî ki, her anne-baba iyi niyetlidir ve çocuklarının geleceğini en iyi biçimde şekillenmesini ister Ancak iyi niyet, her zaman iyi netice vermez… Nitekim Mevlânâ’nın hikâyesindeki yaşlı kadın da iyi niyetliydi, bahçesine konan şahinin gagasını, kanatlarını ve pençesini iyi niyetle kesti Ancak o güzelim şahin, iyi niyetli, ama bilgisiz yaşlı kadının elinde rezil olmaktan kendini kurtaramadı



kadinveailecom dan alıntıdır




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.