Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
artvin, gezi, rehberi

Artvin Gezi Rehberi

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Artvin Gezi Rehberi






Her Kafkasör Şenliği'nde Artvin'in caddelerinde ve Kafkasör Yaylası'nda coşku ve heyecan rüzgârı eser Her yıl haziran ayının üçüncü haftası, Türkiye'nin her yöresine dağılmış Artvinliler için buluşma zamanıdır Çevre il ve ilçelerden gelenlerin katılımıyla Artvin, en hareketli günlerini yaşar Daha çok bağa güreşleriyle bilinen şenliğin bir diğer vazgeçilmezi de halk oyunları ekipleri Gürcistan ve Batum'dan gelen ekipler Artvin'e Kafkasya'nın havasını taşır





YÜZEY ŞEKİLLERİ Artvin toprakları oldukça engebelidir Kıyı boyunda ve Çoruh ile onun bazı kollarının tabanında yer alan küçük düz alanlar dışında, vadilerle derin biçimde yarılmış, dağlık ya da tepelik bir yereyi vardır Kuzey Anadolu Dağları'nın kıyı şeridi, Artvin ilinin batı kesiminde uzanır Bu dağların en yüksek kesimleri Artvin-Rize-Erzurum il sınırlarının bir- biriyle kesiştiği alanda yer alır Bunlardan 3932 yüksekliğindeki Kaçkar Dağı, Doğu Karadeniz Sıradağları’na bağlı kıyı dağlarının da en yüksek noktasını oluşturur Pazar kentinin yaklaşık 40 km güneydoğusundaki Kaçkar Da- ğı’nın doruğu Artvin ilinin sınırları içindedir Kaçkar Dağı’nın temeli, Kretase Dönemi’ne ait kalker ve şistlerden oluşmuştur En yüksek bölümünde yaygın biçimde granit ve granodiyoritli kütleler ile bazaltlar bulunur Pleyisto- sen Dönem'de buzulların oyduğu buz yalaklarının ve ayrıca donma ve çözül-me olayları sonucu dağın doruğu testere dişlerini andıran girintili çıkıntılı bir görünüm almıştır Buzulların oluşturduğu yüzey şekillerinin en çok görülenleri, tekne vadiler, hörgüç kayalar, çeşitli büyüklükteki buz yalakları ve “moren” denilen buzul taşlarıdır Bazı buz yalaklarının içinde su toplanması sonucu buzyalağı gölleri oluşmuştur Kaçkar Dağı’nın yüksek kesimle-rinde ladin ve köknarların bir arada bu-lunduğu ormanlar vardır Orman üst sı-nırı 2000 m’ye kadar çıkar Dağın ku-zeye bakan yamacında 2000 m yük-seklikteki Aşağı Kavran Yaylası’nın ya-kınlarına kadar kızılağaçlar görülür Güneydeki yamaç ise sarıçam orman-larıyla kaplıdır Her iki yamaçta da en yüksek kesimler çayırlıktır Kaçkar Dağı’nın doğu ve güney ya-maçlarından çıkan sular, Çoruh Irmağı’nın kollarına katılır Bu dağın yüksek yaylaları yaz aylarında oldukça kalabalık bir nüfus ba-rındırır Büyüleyici doğa görünümleriyle karşılaşılan Kaçkar Dağı’nın buzyalağı göllerinde alabalık avlanır
Dağ, dağcılık sporu açısından uluslararası düzeyde ilgi görür, ilin Çoruh yarma vadisinin doğusundaki en önemli engebesi ise Karçal Dağları’dır Kuzey Anadolu Sıradağları’nın ikinci sırası olan iç sıradağlar, Artvin ilinin doğusunda, kuzeydoğu- güneybatı doğrultusunda uzanır Bu sıradağın Artvin sınırları içindeki en önemli bölümü Artvin-Kars il sınırı üzerindeki Yalnızçam Dağları’dır Ziyaret Dağı (Torotepe’de 2543 m), Çadır Dağı, eski adıyla Kordevan (Eğripınar doruğunda 3054 m) ve Eğrikır Dağı, eski adıyla Kamera (2710 m) gibi dorukların yer aldığı bir dizi olan bu dağlar, Artvin ile Kars illeri arasında kısmen doğal bir sınır oluşturur Bu sıradağların temelleri Birinci (Paleozoik) Zaman’a ait kristalin kayaç- lardan oluşmuştur Bu katmanın üstü ise İkinci (Mezozoik) Zaman'a ait örtüden oluşur En üstte de volkanik kökenli andezit, dasit, bazalt ve tüfler bulunur Dağların kuzey yamaçlarında birikip akan sular Çoruh Irmağı’na ulaşır Oltu Çayı’nın bazı kaynakları ile Okçular Deresi bu yöreden doğar Okçular Deresi, Şavşat’tan geçerek Berta Suyu aracılığıyla Çoruh Irmağı’na ulaşır Aynı dağların güney yamaçlarından inen akarsular ise Kura Irmağı’nı besler
Yalnızçam Dağları’nın yüksek ke-simlerinde de Dördüncü (Kuvaterner) Dönem’e ait buzullaşmaların izleri gö-rülür Örneğin, Çadır Dağı’nın 2800-2900 yüksekliklerinde eski buzulların oyduğu “sirk” denilen buzyalağı göllerine rastlanır Aynı dağın kuzey yamaçlarında “U” biçiminde eski buzul vadileri ve fazla belirgin olmayan “moren” denilen buzultaş yığınları vardır Dağların kuzey yamaçları dik, gü-ney yamaçları ise hafif eğimlidir Ardanuç-Ardahan karayolunun geçtiği yörede bulunan Bülbülan Yaylası ünlüdür Artvin’i Şavşat üzerinden Ar-dahan ve Kars’a bağlayan yol kuzey-doğu kesiminde 2640 m yükseklikteki Çam Geçidi’ni aşar Yine Artvin’i bu kez Ardanuç üzerinden yine Kars’a bağlayan yol ise güneybatı kesiminde 2650 yükseklikteki Yalnızçam Geçidi’-ni geçer

İKLİM Artvin, yüzölçümü bakımından kü-çük olmakla birlikte, büyük bir iklim çeşitliliği gösterir Karadeniz kıyısında kışları ılık, her mevsim bol yağışlı bir iklim hüküm sürer Örneğin, Hopa’da en soğuk ay ortalaması 8,4°C, en sıcak ay ortalaması 22°C’dir Sıcaklı-ğın şimdiye kadar en çok 18 Ocak 1964 ve 2 Şubat 1967 günlerinde -4,8°C’ye düştüğü, 4 Haziran 1966’da42,2°C’ye yükseldiği saptanmıştır Yıllık yağış ortalaması 2069 mm’dir Arhavi’de ise yıllık yağış ortalaması 2267 mm’ye ulaşır Kıyıların arkasında yükselen dağ larda Kışlar süreKli olarak Karlı, yazlar ise oldukça serin geçer Çoruh Vadisi’nin derin tabanında, kıyıya oranla daha az yağışlı, kışları pek sert geçmeyen bir iklim görülür Bü vadinin aşağı bölümlerinde ise, ya-ğışlar azalır ve kışlar sertleşir Bunun la birlikte Çoruh ağzından ve hemen dolayındaki^alçak alandan içeri giren deniz havas kışların daha soğuk geç-mesine engelolur Bu yörede en soğuk ay ortalaması 3,4°C, en sıcak ay orta-laması ise 21,1<“C'dir Bugüne kadar saptanan en düşük sıcaklık 14 Ocak 1950’de -16,1 °C’dir En yüksek sıcak-lık ise 18 Ağustos 1961’de 431>C ola-rak saptanmıştır Yıllık yağış tutarı 645 mm’dir










BİTKİ ÖRTÜSÜ Kışlar süreKli olarak Karlı, yazlar ise oldukça serin geçer Çoruh Vadisi’nin derin tabanında, kıyıya oranla daha az yağışlı, kışları pek sert geçmeyen bir iklim görülür Bü vadinin aşağı bölümlerinde ise, ya-ğışlar azalır ve kışlar sertleşir Bunun la birlikte Çoruh ağzından ve hemen dolayındaki^alçak alandan içeri giren deniz havas kışların daha soğuk geç-mesine engelolur Bu yörede en soğuk ay ortalaması 3,4°C, en sıcak ay orta-laması ise 21,1 °C'dir Bugüne kadar saptanan en düşük sıcaklık 14 Ocak 1950’de -16,1 °C’dir En yüksek sıcak-lık ise 18 Ağustos 1961’de 43 °C olarak saptanmıştır Yıllık yağış tutarı 645 mm’dir
AKARSULAR Artvin’in en önemli akarsuyu, 1956’ya kadar ile adını vermiş olan Çoruh Irmağı’dır Anadolu’dan doğup Karadeniz’e dökülen akarsuların en doğuda olanı Çoruh Irmağı’dır Uzunluğu 466 km olan Çoruh’un 442 km’lik bölümü Türkiye sınırları içindedir Çoruh Irmağı, Erzurum-Kars platosunun kuzeybatısındaki Mescit Dağj’- nın batı yamaçlarından doğar Önce doğu-batı doğrultusunda akan Çoruh Irmağı, Bayburt önlerinde bir yay çize-rek kuzeye yönelir Bayburt’un içinden geçtikten sonra, kuzeydeki Düzüker Ovası’nda, batıdan gelen Gökçedere ile Başpınar Deresi’nin birleşmesinden oluşan Mam Suyu kolunu alır Daha sonra doğuya yönelerek Kuzey Anadolu Dağları’nın birinci ve ikinci sı-raları arasında derin bir vadide akar Her iki tarafındaki dağların 3000 m’yi aşan yükseklikleri arasındaki Çoruh Vadisi, Türkiye’nin en derine gömül-müş vadilerinden biridir
Çoruh Irmağı, doğuda Yusufeli’ni geçtikten sonra, en önemli kolu olan 151 km’lik Oltu Çayı ile birleşir Oltu Çayı, daha önce, Tortum Gölü’nün ayağı olan 120 km uzunluğundaki Totum Çayı’nı kendisine katar Oltu kav-şağından sonra kuzeye yönelen Çoruh Irmağı, kıyı dağlarını derin boğazlarla dikine yarar Erzurum’u Artvin’e bağlayan karayolu bu boğazdan geçer Çoruh Irmağı, Artvin yakınlarında, Şavşat ve Ardanuç çevresinin sularını toplayan Berta Suyu ile birleşir, eğimli bir yüzeyde kurulu Artvin kentinin aşağı mahallelerinden geçerek Borçka’nın ortasından akar ve Muratlı (eski adıyla Maradit) yakınlarında Türkiye topraklarından çıkar Bundan sonraki 24 km’lik uzunluğu Türkiye sı-nırları dışında kalan Çoruh Irmağı Sov- yetler Birliği’ndeki Batum’un güneybatısında kıyıları düzleşmiş küçük bir delta oluşturarak Karadeniz’e ulaşur Kış ayl&ı ı suyu az olan Çoruh Irmağı, Nisan ayından başlayarak ilk-bahar yağmurları ve dağlardaki karla-rın erimesiyle kabarır Mayıs ayında suların yüksekliği iyice artar Yalnız Mayıs ayıda taşıdığı su, bütün kış mevsimi boyunca taşıdığı suyun iki katına yakındır Yaz ayları boyunca yüksek ölçüde su taşıyan Çoruh Irmağı'nın suları sonbaharda azalmaya başlar Su Toplama âfanT20000 km:!’ye yakın olan Çoruh Irmağı’nın ortalama akımı 200 m3/sn’dir Irmağın Karadeniz’e bir yılda boşalttığı su miktarı 550 milyon m3’ü bulur Çoruh Irmağı’nın Artvin ili sınırları içinde kalan en önemli kolu, Şavşat yöresinden gelen Berta Suyu’dur Art-vin ilinde ayrıca, Karadeniz boyunca, kıyı dağlarının denize yönelik yamaç-larından inen Arhavi ve Hopa çayları gibi çok uzunca olmayan akarsular da vardır
NÜFUS VE KENTLER 21 Ekim 1990 tarihinde yapılan son nüfus sayımının sonuçlarına göre Art-vin ilinin nüfusu 212833’tür (Nüfus, geçmiş yıllara göre düşmüştür Örne-ğin, ilin nüfusu 1975 yılında 228026, 1985 yılında 226338 idi) Buna göre ilin nüfus yoğunluğu 29’dur (1975’te 31, 1985’te 30 idi) Bu rakam ilin iç kesimlerindeki ilçelerde ortalamanın altına düşmekte (Şavşat’ta 25, Ardanuç’ta 18, Yusufeli’nde 16), kıyı kesimlerindeki ilçelerde ise ortalamanın birkaç katına çıkmaktadır (Arhavi’de 58, Hopa’da 107)
1990 sayımına göre Artvin ilinde nüfusları 10000’i aşân üç kent (Artvin Hopa ve Arhavi) vardır, bu üç kentte yaşayan nüfus tüm ilde yaşayan nüfu-sun % 196’sını oluşturur
ARTVİN KENTİ Doğu Karadeniz dağlarını derin bir şekilde yaran Çoruh vadisinin sol ya-macında meyilli bir arazide kurulmuş olan Artvin kenti, Borçka’ya değin olan kesimde Çoruh vadisini izleyen, Borç-ka’dan sora da Doğu Karadeniz kıyı dağlarnı CanK„narar GeçıC ~oe aşar 68 km’lik biryolla Karadeniz Kıyısındaki Hopa’ya bağlanır Bu yol Artvin'den güneye doğru bir süre daha Çoruh va-disini izleyerek Erzurum’a ulaşır Art-vin’in Artvin’in hemen yakınında, doğudan gelen Berta Suyu’nun Çoruh Irmağı’na karışması, bu akarsuyu izleyerek Ardahan üzerinden Kars’a ulaşan karayolunun Erzurum’u Hopa’ya bağlayan ana yol ile Artvin dolaylarında Kesişmesini sağlar ve Kenti önemli bir Kavşak durumuna getirir Borçka’dan ayrılan nitelikli bir yol da Çoruh vadisini izleyerek Batum’a ulaşır Bu yollara, yakın dönemlere değin, ulaşımda önemli bir rol oynayan, sonradan öne-mini yitiren Çoruh Irmağl’nın aşağı ke-simindeki akarsu taşımacılığı da ekle-nebilir
Doğal yolların birbiriyle böyie bir noktada yer alan Artvin, geçmişi pek uzun olmayan Ortaçağ kentidir Çev-resinde yapılan kazılar, yörede MÖ 2000 yıllarına ait bazı yerleşmeler bu-lunduğunu ortaya çıkarmıştır Bölgeye daha sonraları MÖ 9 yüzyılda Urar- tular’ın girdiği anlaşıimaktadır Artvin çevresi Ortaçağ'da Bizans ve İslam orduları arasında birkaç kez el değiştirdi Bizanslılar'ın egemen olduğu bir sırada, bugünkü Artvin kentinin çekirdeğini oluşturan Livane Kalesi yapıldı (939) 1068’den başlayarak Artvin ve çevresi, Selçuklu egemenliği altına girdi Daha sonra yöre, bir süre Gürcüler’in eline geçtiyse de yeniden Selçuklu topraklarına katıldı Selçuklu döneminde Artvin yöresi Azerbaycan Atabegleri yönetiminde bir uç beyliği idi 13 yüzyılda Moğol ve ilhan- lı istilalarına uğradıktan sonra 15 yüz-yılda Akkoyunlu Karayülük Osman Bey Çoruh boylarına kadar ulaştı Daha sonra da Uzun Haşan bu toprakları AKkoyunlu imparatorluğu’na kattı Ama yerel yöneticiler olan Atabegler yönetimlerine devam ettiler Daha sonra bölge yeniden Gürcü istilasına uğ-rayınca Artvin beyleri o sırada Trabzon valisi olan Şehzade Selim’den yardım istediler ve geleceğin Yavuz Sultan Selim’i sayesinde Gürcüler’i topraklarından çıkardılar 15 yüzyılın başlarında Artvin ve çevresi Osmaniı Devleti’nin koruması altında yarı bağımsız bir yönetime sa-hipti Kanuni döneminde, Erzurum Beylerbeyi Dulkadırlı Mehmed Han’ın 1536-37 harekâtı sırasında Artvin’in de içinde bulunduğu yöre ele geçirildi ve Artvin ile Yusufeli’ni içine alan Livane sancağı kurularak Erzurum beylerbey-liğine bağlandı 1579’da Çıldır eyaletinin oluşturulmasından sonra Artvin, bu eyalete bağlanan Livane sancağının merkezi oldu Artvin 19 yüzyıl başlarında iki kez Rus işgaline uğradı Daha sonra Artvin, Trabzon eyaletinin Batum sancağına bağlı Livane kazasının merkezi olau ve bu durum 1877-78 Osmanlı- Rus Savaşı sonrasına değin sürdü 3 Mart 1878’de imzalanan Ayastefanos Antlaşması'na göre Batum Ruslar’a bıakılınca Batum sancağına bağlı Artvin de Ruslar’aterkediidi Yine 1879’dâ yapılan bir antlaşmaya göre de Artvin’-de yaşayanların serbestçe göç etmelerine izin verildi Bu yıllarda özellikle Kocaeli yöresine pek çok Artvinli göç etti 1 Dünya Savaşı sonuna değin sü-ren Rus egemenliği sırasında yerli halk, örgütlendi ve Ruslar’a karşı zaman zaman direnişe geçti Kasım 1914’te yüzbaşı İsmail Hakkı Bey ko-mutasındaki Melo SınırTaburu kent ve çevresindeki Rus birliklerini bozguna uğrattı ve Ruslar’ı Artvin’den çıkmak zorunda bıraktı 2 Kasım 1914 tarihin-de Rus işgalinden kurtulan Artvin dört ay kadar sonra Ruslar tarafından yeniden işgal edildi Çarlık yönetimi yı-kılınca Sovyet hükümeti ile 18 Aralık 1917’de imzalanan Erzincan Ateşkes Antlaşması uyarınca Ruslar Artvin’den çıktılar Ama 30 Ekim 1918’de im-zalanan Mondros MütareKesf'ne göre Osmanlı ordusunun 1914’ten önceki sınırlarına çekilmesi gerektiğinden Artvin boşaltıldı ve 17 Aralık 1918’de ingilizler tarafından işgal edildi İngiliz işgali Nisan 1920’ye değin sürdü, ingilizier çekilirken kenti Gürcistan’a bıraktılar Kazım KarabekirPaşa komutasındaki 15 Kolordu’nun 30 Ekim 1920'de Kars’ı kurtarmasından sonra Artvin diplomatik yoldan kurtarıldı, 27 Şubat 1921'de Türkiye topraklarına katıldı Dört buçuk ay boyunca Ardahan sancağına bağlı kalan Artvin, 7 Temmuz 1921'li yasayla, kendi adını taşıyan sancak kurulunca Artvin kenti, bu yeni sancağın merkezi oldu 1924'te Türkiye’nin yönetim örgütünde yapılan değişiklikle sancaklar il haline ge-tirilirken Artvin kenti yeni kurulan ve avnı adı taşıyan ilin merkezi oldu Bu il, 1 Haziran 1933 tarihli yasayla kaldı-rıldı; Artvin de bir ilçe merkezi olarak, aynı yasayla kurulan ve merkezi Rize olan Çoruh iline bağlandı Çoruh ili, 4 Ocak 1936 tarihli yasayla kaldırılıp yeni birÇoruh ili kuruluncadaArtvin bu yeni ilin merkezi oldu 17 Şubat 1956 tarihli yasayla Artvin’in merkez olduğu ile verilen Çoruh adı kaldırıldı ve ile merkezinin adı verildi Kentin nüfusu, 1925’te yapılan de-neme niteliğindeki bir yerel nüfus sa- yınmnda 2139 olarak saptanmıştır 1927'de yapılan ilk genel sayımua nüfus henüz 2943 idi Bu sayı önceleri çok yavaş artarak 1970’e kadar 10000’in altında kaldı 1970’te 13109 olan nüfus 1985’te 18720’yi buldu 1990 sayımında da 20000’i biraz geçti (20306) Kentte faal nüfusun % 40 kadarını yönetim hizmetlerinde çalı-şanlar oluşturur Ticaretle uğraşanla-rın oranı ise % 8 dolayındadır Bu da kentte ve çevresinde önemli bir sana-yileşme olmadığım gösterir Artvin’in tek sanayi kuruluşu lif-ievha fabrika-sıdır Kent dışındaki eski bir park, son yıllarda sanayi çarşısına dönüştürül-müştür Ayrıca burada küçük çapta onarım ve kaynak işleri ve mobilya üretilmektedir Sanayileşme olmadığı için, köyden kente nüfus akışı da hızlı değildir


YÖRESEL YEMEKLER Yöresel yemeklerden en çok yapı-lanlar şunlardır:
Çorbalar: Kavut, herle, uruva, pü- şürük, tutmaç, ovmaç
Hamur işleri: Hınkel, erişte, katmer, düğmeç, pişi, lokma, cerbegaz, siron
Tatlılar: Hasuta, ballı katmer, ballı fetir, dana gözü, zürbiyet, kaysefe
Diğer yemekler: Kuymak, herise, harşo, kelecoş, kaygana, pürçük, ne- pürşen, purçuko, keşkek
Kaymak: Taze peynir, tereyağda ya da sade yağda eritilerek hazırlanır
Nepürşen: Asma yaprağı etle pişi-rilerek yapılır
Purçuko: Taze fasulye iplere dizi-lerek kurutulur Parça et katılarak bol suyla pişirilir
Hınkel: Mayasız hamur, küçük kü-çük parçalara ayrılır İçine kıyma ya da kavurma konur Bohça şeklinde birleş-tirilir Suda pişirilir
Cerbegaz: Katı hamur pişirilir, içi çıkarılır Üzerine bol tereyağı ve yoğurt dökülür
Kaysefe: Kurutulmuş eriğin üstüne pekmez ve dövülmüş ceviz serpile-rek hazırlanır
Zürbiyet: Kızdırılmış tereyağına bal, pekmez eklenerek hazırlanır ve sıcak yenir

SPOR Artvin’de en yaygın spor dalı fut-boldur 1956’da kurulan Artvinspor ile 1960’ta kurulan Hopaspor’un daha sonra Üçüncü Lig’e alınmalarıyla fut-bolseverlerin sayısı daha da arttı
ilde yeterli spor tesisleri bulunma-dığından, spor etkinlikleri pek gelişe-memiştir Örneğin bayanlar, sporla he-men hiç uğraşmaz Artvin’deki bayan sporcu sayısı 1989 yılında 60 iken 1990’da 65’e çıktı ve 1991’de 65’te kaldı Erkek sporcu sayısı ise 1989’da 3399 iken, 1991 ’de ancak 3493’e çıktı
Artvin’de merkezde Artvinspor’un maçlarını oynadığı 5000 kişilik bir stad, 750, kişilik bir spor salonu, hizmet binası ve lojman, Arhavi’de yapımı sü-ren 500 kişilik bir antrenman salonu, Hopa’da 1500 kişilik bir stat, yapımı süren 1500 kişilik bir spor salonu, Yu-sufeli’de ise 250 kişilik spor salonu ve karakucak güreş sahası vardır
İldeki 3552 lisanslı sporcu, futbol, basketbol, voleybol, boks, güreş, hent-bol ve atleizm dallarında etkinlik gös- ? temektedir
Artvin’de spor özellikle okullarda yaygındır ve profesyonel futbolcuların dışındaki sporcuların yarıdan çoğu öğ-rencidir Kırsal kesimlerde ve özellikle Yusufeli’de karakucak güreşleri yay-gındır Şavşat ve Ardanuç’ta da kara-kucak güreşleri düzenlenir Öte yan-dan, serbest ve grekoromen stilde de Osman Kanbur, Burhan Pandüi, Nuri Çakıcı, Mehmet Sosanoğlu, Memiş Yı-kılmaz, Dursun Ali Akdere, Cemil Yıl-maz ve İbrahim Kuşam gibi başarılı gü-reşçiler Artvin’de yetişti
Artvin’de 1970’lerde basketbol ve atletizm gelişmeye başladı 1972’de başlatılan Atatürk Kır Koşuları, zaman-la komşu illerin sporcuları da katılmaya başladığından ilde spor yaşamının canlanmasına katkıda bulundu
ildeki yaygın sporlardan biri de bokstur, il içinde yapılan karşılaşma

--- Sonraki mesaj ---



İşhan Müzesi: Yusufeli ilçesinin Dağyolu köyündedir Bir yayla üzerine kurulu köyde çeşitli kaynak suları da vardır Büyük bir kubbesi olan işhan Kilisesi’nin taş oyma işçiliği çok güzeldir
Altıparmak (Barhal) Müzesi: Kaçkar Dağları’nın güneş yamaçlarındaki Al-tıparmak köyündedir Köyde yeşillikler içinde turistik pansiyonlar vardır 9 yüzyılda Gürcüler tarafından yapılan kilise, bazilika tipindedir
Dört Müzesi: Yusufeli ilçesinin Tek- kale köyündedir Köyün girişindeki ka-yalar üzerinde dört ayrı kilise olduğu için bu adı almıştır
Bulanık (Rabat) Müzesi: Ardanuç’- un güneydoğusundaki Bulanık köyün- dedir, içindeki gizli geçitlerden Bulanık Deresi’ne değin inilebilmektedir
Hamamlı Müzesi: Ardanuç’un ku-zeyindeki Hamamlı köyündedir Gürcüler tarafından 10 yüzyılda yapılan kilisenin giriş bölümünde güneş saati vardır
Çevizli (Tibet) Müzesi: Şavşat’ın Cevizli köyündedir 10 yüzyılda Gür-cüler tarafından yaptırılan kilisenin pencere üstlerinde koç başları rölyefleri ve Hz İsa kabartması yer alır 1920 yılına kadar cami olarak kullanılın kilise, 900 mJ’lik bir alanı kaplar Kubbesi yıkıktır
Köprülü Müzesi: Şavşat’ın Köprülü köyündedir Bir tepe üzerine inşa edilmiştir
Ardanuç Kalesi: Güpcüler tarafından yapılmış görkemli bir kaledir, iç kale bölümünde Ardanuç Kilisesi yer alır Kilise 9 yüzyılda merkezi planlı olarak yapılmıştır
Artvin Kalesi: Çoruh Irmağı’nın kı-yısında, Artvin kentinin eteğinde ve gi-riştedir 937 yılında Bagratlı Kralı Aşot
I (Büyük) tarafından yaptırılmıştır Ka-lıntıları üzerine OsmanlIlar 16 yüzyılda şimdiki kaleyi inşa etmişlerdir Kale ırmağın kıyısında sağlam bir şekilde yükselmektedir
İskender Paşa Camii: 1551 yılında yaptırılan cami, Ardanuç’tadır Ahşap işlemeleri dikkat çekicidir
İÇMELERİ VE KAPLICALARI Artvin çevresinde çok sayıda şifalı su vardır “Çermik” diye adlandırılan kaynakların çoğunun çevresinde yeterli konaklama tesisi yoktur Artvin'deki içme ya da kaplıcaların en ünlüleri Otingo Çermiği, Zeytinlik Çermiği, llıcı Köyü Çermiği ve Ciskaro Maden Suyu’dur Ayrıca ilde Yalnızhasan ve Acısu adlı madensuları da vardır Bunların dışında Borçka ilçesinde Erenköy içmesi, Baler Kaplıcası, Oruçlu İçmesi, Şavşat ilçesinde Ciritdüzü, Meşeli Maden Suyu ve Çoraklı içmesi yer alır Otingo çermiği: Borçka ilçesine bağlı Balcı köyündedir Çermik ilçe merkezine otomobille 1,5 saat uzaklıktadır Soğuksu Deresi’nin ortasından geçen sıcak suyun, birçok hastalığı iyileştirdiğine inanılır
Zeytinlik çermiği: Zeytinlik bucağında yer alan çermik, Artvin-Erzurum yoluna 15 dakika uzaklıktadır Mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelen su, ol-dukça soğuktur
İlıca Köyü Çermiği: Şavşat ilçesinin
12 km batısında Ilıca köyündedir Otel, lokanta gibi tesisleri bulunan çermiğin suyu romatizmalı hastalara iyi gel-mektedir
Ciskaro Madensuyu: Artvin’e 20 km uzaklıktadır Romatizmalı kişiler tedaviye gitmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Artvin Gezi Rehberi

Eski 07-17-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Artvin Gezi Rehberi




Artvin İli Tarihi Yerleri


Artvin (Livane) Kalesi

Artvin Köprübaşı mevkiinde bulunan Kale’nin, 10yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir 16yy Osmanlı döneminde tekrar onarım görmüştür İçinde su deposu (sarnıç) ve küçük kilise (şapel) bulunmaktadır

Ardanuç (Gevhernik) Kalesi

Ardanuç ilçesi, Adakale mevkiinde yer almaktadır Kalenin ilk yapılaşması MÖ ki dönemlerde başlamıştır Bagratlı Krallığı, Çıldır Atabekleri ve Osmanlıların yönetim yeri olarak kullanılmıştır Yöredeki en önemli kalelerden birisi olup, iç kalesi ve etrafı surlarla çevrili şehir yapısı ile tek örnektir Geçmiş dönemlere ait çeşitli kalıntıların yanı sıra Kanuni Sultan Süleyman’a ait kitabesi ile de dikkat çekmektedir Ardanuç Adakale mevkii, Gevhernik Kalesi, İskenderpaşa Camii ve Türbeleri ile tarihi bir mekândır

Şavşat (Satlel) Kalesi

Şavşat ilçesi Söğütlü Mahallesi’nde bulunmaktadır IX yy da Bagratlı Krallığınca inşa edilmiş olup, Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır Günümüzde terk edilmiş olan kalenin sur duvarlarının büyük bir bölümü ayaktadır

Çarşı Merkez Camii

Büyük bir bölümü baştan sona kadar yenilenen ve çeşitli onarımlar geçiren cami, ilk olarak Hicri 1277-1278 (M1860-1861) tarihinde, Artvin halkı tarafından inşa edilmiştir 1954 yılında temele kadar yıkılarak 1957-1958 yılları arasında aynı yerde bu günkü cami ibadete açılmıştır

Salihbey (Çayağzı) Camii

Osmanlıca olan Kitabesine göre cami, Hicri 1207 (M1792) tarihinde Livana Sancakbeylerinden Salip Bey tarafından yaptırılmıştır

Zeytinlik Camii ve Türbeleri

Yapı, kitabesine göre Hicri 1272 (M1857) tarihinde Saliha Hanım tarafından yaptırılmıştır Kuzey yönündeki rüzgârla yıkılan ve aynı zamanda minare olarak da kullanıldığı söylenen çınarın ardından, kuzeydoğu köşesine bu günkü minare eklenmiştir Yakın zamanda herhangi bir onarım görmeyen yapı, orijinalliğini muhafaza ederek işlevini sürdürmektedir

Oruçlu Camii

Hicri 1325 (M1907) tarihinde Ali Hamza oğlu İsmail Çoruh tarafından yaptırılmıştır Cami halen tamirat geçirmeden işlevini sürdürmektedir

İskenderpaşa Camii ve Türbeleri

Ardanuç ilçesi, Adakale mevkiinde bulunmaktadır İlk yapımı Hz Osman (644-656) döneminde yapılmış, 1553 yılında Osmanlılar döneminde tamir edilerek tekrar ibadete açılmıştır Yanında Osmanlı dönemine ait Hatice Hanım, Ali Paşa ve Süleyman Paşa’ya ait türbeler bulunmaktadır Yörenin ilk camisi olması açısından önem taşımakta olup günümüze sağlam olarak gelmiştir

Arhavi Ortacalar Merkez Camii

Kapının üzerinde bulunan kitabesine göre yapı, Hicri 1170 (M1757) tarihinde yapılmıştır 1908 yılında ahşap tavanla birlikte ahşap minberi yapılmıştır 1955’te minaresi eklenmiştir Kısmen onarım geçiren cami ibadete açıktır

Borçka Muratlı Camii

Kapının üzerindeki kitabeye göre yapı muhtemelen Hicri 1262 (M1846) yılında Ahmet Usta tarafından inşa edilmiştir Çeşitli onarımlar dışında halkın katkılarıyla kısmi onarımdan geçirilerek ibadete açık tutulmaktadır

Ortahopa Camii

Yapı, muhtemelen 19 yüzyıl sonlarında inşa edilmiştir Deniz kıyısına yakın düz bir alan üzerinde bulunan yapının doğu, kuzey ve güney yönde haziresi, batı cephesinin kuzey köşesinde minaresi yer almaktadır

Şavşat Kocabey Camii

Harime giriş sağlayan kapı üzerinde bulunan kitabesine göre cami, Hicri 1318 (M1890) yılında Kani oğlu Ali Usta, Torunoğlu Hasan Usta ve Piroğlu Ali Usta tarafından inşa edilmiştir Kısmi onarımlar geçiren cami, ibadete açıktır

Yusufeli Demirkent Camii

Kitabesi bulunmayan yapının, 19 yüzyıl da kiliseden camiye çevrildiği tahmin edilmektedir Yapı, köyün merkezinde bulunmaktadır Tavanı düz ahşap olup, orta yerinde süslemeli göbeği bulunmaktadır Ahşap minberi başta olmak üzere iç mekânın tüm ahşap birimleri zengin ağaç oymacılığına sahiptir Günümüzde ibadete açıktır

Arhavi ilçesi Ortacalar Bucağına 25 km kala Arılı ve Küçükköy yol ayrımında bulunmaktadır Birbirine dik gelecek şekilde planlanan iki köprüden meydana gelmektedir Her ikisi de tek gözlü ve yolunun eğimli olduğu taş köprüler grubuna girmektedir Günümüze sağlam olarak ulaşmışlardır

Ardanuç Ferhatlı Kalesi

Ardanuç ilçesine 5 km mesafede bulunan kale İberya Kralı Vahtang tarafından 5yüzyıl da yaptırılmıştır Yapı Ardanuç ilçesine çıkmadan Ardanuç suyunun kenarında, vadi paralelinde yükselen anakaya üzerine inşa edilmiştir

Muratlı Camii

Borçka ilçesi, Muratlı (Maradit) köyünde bulunmaktadır 1846 yılında yaptırılmıştır Tümüyle ahşap olan yapının içteki ahşap elemanları çeşitli süslemelere sahiptir Özellikle cümle kapı kanatları, minberi ve mihrabı ağaç oymacılığının güzel örneklerindendir

Esenköy Camii

Murgul ilçesi, Esenköy’de bulunmaktadır 1863 yılında inşa edilmiştir Tümüyle ahşap olan yapı, yöresel mimari özellikleriyle ilgi çekmektedir

Kocabey Camii

Şavşat ilçesi, Kocabey köyünde bulunmaktadır 1890 yılında inşa edilmiştir Cephelerinin yanı sıra, son cemaat yeri, portal ve mihrabı orijinal dokusunu korumaktadır

Demirkent Camii

Yusufeli ilçesi, Demirkent köyü içindedir Kiliseden çevrilme caminin ahşap elemanları yöredeki orijinal dokuyu koruyan tek örnektir

Barhal (Altıparmak) Kilisesi

Yusufeli ilçesi Sarıgöl bucağı Altıparmak köyündedir Kilise, 9 yüzyıl da Kral David Magistros zamanında yapılarak Vaftizci Yahya‘ya adandığı yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır 1677 yılında Hacı Şerif Efendi tarafından onartılarak camiye çevrilmiştir Kilise, yontma taş ve kesme taştan yapılan kiremitlerden çatısı bağlanmış, harçsız bir zemine dayanmadan “Lambalı” denilen planda yapılmıştır Yapı, dıştan 2840X1865 cm boyutlarında, üç nefli bazilikaldir Gri renkli düzgün kesilmiş taşlarla örtülmüş cepheler güney ve kuzeyde eş boyutlu, doğu ve batıda ortadan yanlara doğru açılan köre kemerlerle hareketlendirilmiştir Pencere üstündeki alçak kabartma tekniğinde yapılmış bitkisel figürlü süslemeler iyi durumdadır Yusufeli ilçesinden 30 kmlik yolla gidilmektedir

İşhan Manastır Kilisesi

Yusufeli ilçesine bağlı İşhan köyü içerisindedir Kiliseye Oltu güzergâhı üzerinden Artvin-Erzurum bağlantılı Devlet Karayolunun 92 kmsinden kuzey yönüne ayrılan 7 kmlik yol ile gidilmektedir 951 tarihli el yazmasına göre Kilise; Rahip Khandza’nın (759-861) yeğeni ve öğrencisi Rahip Seba tarafından, Kral Andernese’nin desteği ve maddi katkısı ile yaptırılmıştır Manastırın yapımına 955 yılında Gürcü Kralı David zamanında başlanmış, 1027 yılında Bagratlı Kralı Magistros tarafından bitirilmiştir Güneybatıda Meryem Ana Şapeli bulunmaktadır 35 m uzunluğunda 2075 cm genişliğinde olan yapı, kubbeli bazilikal plan tipindedir

Dört Kilise

Yusufeli ilçesinin 4 km güneybatısında Tekkale köyünde olup köyden 7 km sonra mezra yolu üzerinde bulunmaktadır Manastır’ın 9 yyda Gürcü Kralı David tarafından yaptırıldığı, yapı topluluğuna bakıldığında bir Rahibe Okulu olduğu anlaşılmaktadır Manastır; çan kulesi, yemekhane, seminer odası ve şapelden oluşmaktadır Kilise, plan açısından Barhal Kilisesi’ne benzemektedir Yöredeki Ortaçağ dönemi manastır oluşumunu en iyi biçimde yansıtmaktadır

Dolishane (Hamamlı) Kilisesi

Merkez ilçeye bağlı Hamalı köyünde bulunmaktadır Artvin-Şavşat karayolunun Berta köprüsü mevkiinden kuzeybatı yönüne doğru 6 kmlik yol ile gidilmektedir Kilise; 10 yy ortalarında Bagratlı Kralı Sumbath tarafından inşa edilmiştir Güney cephesinde bulunan “Güneş Saati” ünik olup dönemin özelliğini yansıtmaktadır 17 yüzyıl sonlarında camiye çevrilmiş ve bir süre cami olarak kullanılmıştır

Porta Manastır Kilisesi

Artvin Merkez ilçeye bağlı Pırnallı köyünün Bağlı mevkiinde bulunmaktadır Kral 1Aşot’un torunu Prens Khaouli tarafından 896-918 tarihleri arasında yaptırılmış, Kral Gürgen (918-941)’in saltanat yıllarında son şeklini almış olduğu kabul edilmektedir Bir çan kulesi, bir şapel ve bir çeşmeden oluşmaktadır Manastırın yerleşim planına bakıldığında Tao Klarjheti bölgesinin o dönemlerdeki en önemli kültür ve dini merkezi olduğu anlaşılmaktadır

Tibeti Kilisesi

Şavşat İlçesi Cevizli köyünde olup İlçe merkezine 14 km uzaklıktadır Yazılı kaynaklara göre yapı, 899-914 yılları arasında bölgeye hakim olan Bagratlı Prenslerinden Aşot Koukhi döneminde yaptırıldığı anlaşılmaktadır Yontma taştan yapılmış dört yüzeyden ibaret olan çatısının her yüzeyinde “Koç heykeli” bulunmaktadır İç mekânda “Havari” figürleri mevcuttur Düzgün taş işçiliği ve bitkisel plastik süslemeleri ile dikkat çekmektedir

Yeni Rabat Kilisesi

Ardanuç İlçesine bağlı 17 km mesafedeki Bulanık köyü, Çamlık (Rabat)mahallesinde bulunmaktadır Yapı yöredeki Kiliselerle benzerlik göstermektedir Ortaçağ döneminde bölgeye hakim olan Bagratlı Krallığınca yaptırıldığı tahmin edilmektedir

Ortaçağ mimarisinde özellikle içteki planı dışa yansıtan üçgen nişler kullanılmıştır Üçgen nişler bölge mimarisinde çok ender olarak kubbe kasnağında kullanılır Nişlerin sayılarının pencere açıklarından fazla olmasına bu kilisede rastlanır Her iki cephesinde kabartma bitki motifi bezeli kesme taşlar bulunmaktadır

İbriga Şapeli

Borçka ilçesine 20 km mesafedeki İbrikli köyündedir 450x440 boyutlarında kubbeli bir yapıdır Cepheler düzgün kesilmiş, iç beden duvarları ise kaba işlenmiş taşlarla örtülüdür Kubbedeki pandantiflerde ve beden duvarının üst bölmelerinde freskoların farklı dönemlerde yapıldıkları veya farklı ustaların eseri oldukları sanılmaktadır

Köprülü Kilise

Şavşat ilçesinin 7 km kuzeybatısında yer alan Köprülü köyündedir Bölgedeki kiliselerin merkezi sayıldığı tahmin edilmektedir Kıpçaklı beylerinden Zor Tana tarafından yaptırılan kilisenin bugün yalnızca kalıntıları vardır

Berta Köprüsü

Eski Ardanuç-Şavşat yol ayrımında bulunmaktadır Osmanlı-lar tarafından yaptırılmış olup uzunluğu 64 mdir Üç gözlü ve yolunun düz olduğu köprüler sınıfındadır Günümüze sağlam olarak gelmiştir

Borçka Demirciler Köprüsü

18 yüzyıl da yapıldığı sanılmaktadır Borçka ilçesi Handüzü Mahallesinde bulunmaktadır Yapı, tek gözlü ve yolunun eğimli olduğu köprüler grubuna girmekte olup sivri kemerlerle belirlenmiştir

Borçka Düzköy Köprüsü

Yapı, Borçka-Hopa karayolu üzerinde Hopa yönünden gelen derenin üzerinde bulunmakta olup, tek gözlü ve yolunun eğimli olduğu köprüler grubuna girmektedir

Arhavi Ortacalar Çifte Köprü

Arhavi ilçesi Ortacalar Bucağına 25 km kala Arılı ve Küçükköy yol ayrımında bulunmaktadır Birbirine dik gelecek şekilde planlanan iki köprüden meydana gelmektedir Her ikisi de tek gözlü ve yolunun eğimli olduğu taş köprüler grubuna girmektedir Günümüze sağlam olarak ulaşmışlardır

Çelebi Efendi Çeşmesi

Artvin Orta Mahalle’de bulunmaktadır Yapı, 1783 yılında Asma Sultanın kâhyası Çelebi Efendi tarafından yaptırılmıştır Günümüze bir bölümü ulaşabilmiştir


--- Sonraki mesaj ---













Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.