Prof. Dr. Sinsi
|
Bircok İnsanin Adını Ve Yerini Bilmedigi Ülke Bhutan
Bircok İnsanin Adını Ve Yerini Bilmedigi Ülke Bhutan Gizemli yerler beni hep çekmiştir İçimdeki keşif ateşi bu kez rotamı Bhutana çevirmeme sebep oldu Neden mi? Çünkü çoğumuzun adını, bazılarımızın ise yerini dahi bilmediği bu minik ülke, yılda sadece belirli sayıda turistin sınırlarından içeri girmesine izin veriyor Aslında turizmin önemli bir gelir kaynağı olduğunu bilmelerine karşın,

ülkelerindeki huzur ortamının bozulmasından ve yeni yetişen nesillerin geleneklerden uzaklaşmasından endişe ediyorlar Düşünün ki yılda şimdilik sadece 10-20 bin arasında turist, önceden vize bildirimi yapmak suretiyle Bhutana gelebiliyor Her turist ziyaret ettiği gün başına 100 dolar vergi ödemek zorunda Komşularından Hindistan hariç, tüm dünya ülkelerinin vatandaşları için vize zorunluluğu var

Uçak yavaş yavaş alçalmaya başladığında, aşağıda her noktası yemyeşil olan bir yer kabuğu parçası görüyorsunuz Budizmin en önemli merkezlerinden biri olan bu sevgi ve barış ülkesinin % 78inin orman ve yeşilliklerden ibaret olduğunu öğrendiğimizde hayranlığımız bir kat daha artıyor Gökyüzüne doğru kıvrımlar oluşturan dağların üzerinde süzülerek, ülkenin tek hava meydanına iniyoruz Burası Bhutanın en sevimli şehri, Paro

Hava meydanından başlayan yol boyunca ve Paro şehrinin her yerinde, 31 yaşındaki yakışıklı Kral Jigme Khesar Namgyel Wangchuck ile Kraliyet ailesinin posterleri asılı 700 bin nüfuslu Bhutan, 2008 yılında demokrasiye geçmiş olmasına rağmen krallıkla yönetilmeyi kabullenmiş Nüfusun % 80inin Budist olduğu ülkede halk dinine son derece bağlı İnançlı, aynı zamanda gelenek ve göreneklerine saygılı insanların yaşadığı Bhutanı bir sevgi ve barış ülkesi olarak tanımlamak yanlış olmasa gerek Budizm inançlarına göre aynı Hindistanda olduğu gibi ölüler yakılıyor ve kalıntılar varsıllıklarına göre ya Tsa Tsa denilen stubalara gömülüyor ya da külleri Ganj nehrine dökülen akarsulara savruluyor

Tam 32 yıl krallık yaptıktan sonra kendi arzusuyla monarşiden demokrasiye geçmeye karar veren IV Kral Jigme Singye Wangchuck, 2008 yılında tahtını oğluna devrediyor Dört kızkardeşle evlenerek eşlerinin aynı zamanda birbirleriyle elti olmasına neden olan bu hükümdarın, 6 kız ve 5 erkek toplam 11 çocuğu bulunuyor Oğullarından biri olan bugünkü kral Jigme Khesar Namgyel Wangchuck ise tam bir masal perisi olan nişanlısıyla evleneceği günün hazırlıklarıyla meşguldü gezimiz sırasında

Bhutanlı rehberimiz Çin ve ve Hindistan arasında çok küçük bir sandviç olarak tanımladığı şirin ülkesinin, 103 yıldır hiçbir ülkeyle savaşmadığını büyük bir gururla anlatıyor Aylık kişi başı ortalama gelir 350 dolar civarında Rehberimizin en yoğun dönemlerde aylık ücreti 380 dolar Turizmin ölü olduğu sezonlarda ise yarım maaşla gayet iyi geçinebildiğini, ayrıca ilkokul öğretmeni olan eşinin de yaklaşık aynı ücreti aldığını anlatıyor

Bhutan lisanına Dzongkha deniliyor Karşınızdaki erkek ise ismin önüne Ap, kadın ise Am takıları eklenerek hitap ediliyor Ülkenin çoğu bölgesinde cep telefonlarımız çalışmıyor Rehberimizin sayesinde edindiğimiz geçici sim kartı ile sadece özel ve önemli konuşmalar yapabiliyoruz Ülkenin en büyük gelir kaynağı Himalayalardan gelen coşkulu yeraltı sularının toplandığı devasa bir hidro elektrik santralı Komşularına elektrik satarak geçinen bu küçük Asya ülkesi, ikinci santralın inşaatına başlamış geçtiğimiz yıllarda
Soyları Moğol kökünden gelen Bhutan halkının milli sporu okçuluk Paru şehrini gezerken özel bir okçuluk yarışması olduğunu öğreniyoruz Etrafı çevrili açık bir alanda, 150 metre mesafeden bir metrelik hedef tahtasına atış yapan sporcuların gösterisini keyifle seyrediyoruz
Sessiz, sakin ve son derece muntazam kurulmuş bir köy havasındaki Paro şehri, havaalanı avantajı ile Bhutanın dünyaya açılan kapısı konumunda Denizden 2 200 metre yüksekte bulunan kentin nüfusu sadece 60 bin civarında Şehirdeki ilk günümüzde güzel bir tesadüfle karşılaşıyoruz Yılda bir kez düzenlenen Thiumphu Tshechu Festivali, Budizm ile insanların yaşamlarının nasıl iç içe geçtiğini gözlemlemek açısından mükemmel bir örnek Sokaklarda dolaşırken türüne sadece Bhutanda rastlanan ve Takin adı verilen öküz başlı keçiye de rastlıyoruz
Dünyanın en yüksek üçüncü tepesi olan 7 314 metrelik Jomolahri zirvesi, nefes kesen görüntüsüyle otelimizin karşısından gökyüzüne yükseliyor Budistler için kutsal olan bu tepeye Bhutan tarafından tırmanış yasak Çin tarafından ise tırmanmaya çalışan herkesin kaybolduğu veya bir daha geri dönemedikleri rivayet ediliyor Paro şehri ve tepeleri manastırlarla çevrilmiş durumda Rehberimizin anlattığına göre; 7 yüzyılda Buddha Kaychu (State of future Buddha) tarafından, 108 adet manastır bir gün içerisinde yaptırılmış Yüksek dağ zirvelerindeki manastırlara Dvadakme Temple denildiğini, Paro Dzong kalesinin 17 yüzyılda Buddha Zhadrung tarafından yaplmış olduğunu yine rehberimizden öğreniyoruz
Bir sonraki gün, yapacağımız yürüyüş için rehberimizle birlikte sırt çantalarımızı hazırlıyoruz Toplam 900 metrelik tırmanışla, gidiş-dönüş yaklaşık 12 kilometrelik bir trekking etkinliği yapacağız Molalar dahil 7 saat sürecek bu yürüyüş esnasında, 3 100 metrelik bir zirvede bulunan Tiger Nest Manastırını da ziyaret edeceğiz Sabah saat 05:30da enerjisi yüksek bir kahvaltı yaptıktan sonra tırmanış noktasına kadar araçla gidiyor ve sırt çantalarımızı yüklenip tırmanışa başlıyoruz Kış sezonunun başı olmasına rağmen, dağ havasında öğlen sıcağının ne demek olduğunu irtifa kazandıkça anlıyoruz İlk 500 metrenin ardından genişçe bir düzlüğe ulaşıp yolu yarılamış olmanın keyfiyle suyumuzdan birkaç yudum içip tırmanışa devam ediyoruz Yürüyüş sırasında yükseklik hastalığına yakalanmış turistlerle karşılaştıkça, spor ve beslenmenin yararlarıyla beraber uyarıların ne kadar doğru oluğunu çok daha iyi kavrıyoruz Etkinliğin ikinci etabı ise merdivenlerle başlıyor Toplam 800 basamak merdiveni çıkarken, dağ yamaçlarını ve şelale misali yüzlerce metreden dökülen suları büyük bir hayranlık ve heyecan içinde seyrederek yükseliyoruz Yaklaşık 3,5 saat sonra varabildiğimiz Tiger Nestin hikayesini dinlemeye burada başlıyoruz
Budizm'in en kutsal mekanlarından biri olan Takshang Manastırı, Paro Vadisinin 900 metre üzerinde konumlanıyor Bu heybetli yapı, bir uçurumun kenarında bulunan dev bir kayanın üzerine 1692 yılında inşa edilmiş Padma Sambhava'nın dişi bir kaplan sırtında bu tepeye gelerek Budizm öğretilerini Bhutana taşıdığına inanılıyor Bu nedenledir ki manastır, Kaplan Yuvası olarak da anılıyor 1998de çıkan bir yangınla ana yapı hasara uğramış, ancak tekrar orjinaline sadık kalınarak restore edilmiş Bu yararlı bilgileri edindikten sonra aynı yolu kullanarak geri dönüyoruz

Parodaki ikinci günümüze 17 yüzyılda Ngawang Namgyalın Tibetlilere karşı kazandığı zaferin sembolü olarak inşa ettirdigi Drukgyel Dzong (Kale) gezisiyle başlıyoruz Tarihi ve stratejik önem taşıyan bu müstahkem manastır, uzun yıllar boyunca zamana inat tüm görkemiyle ayakta kalmayı başarmış Ne yazık ki 1951de çıkan bir yangınla büyük oranda tahrip olmuş Dönüş yolu üzerindeki uğrak noktamız en eski ve kutsal Budist tapınaklarından biri olan Kyichu Lhaklang
Paro şehir merkezi eski kovboy filmlerinin setini andırıyor Geniş bir cadde üzerinde ikişer katlı bitişik nizam yöre mimarisine uyumlu binalar yer alıyor Bu şirin yapıların girişlerinde dükkanlar, küçük mağazalar ve barlar bulunuyor Rehberimiz, yeni nesil gençlerin ciddi cezası olmasına rağmen şehrin her alanında doğal şekilde üreyen marihuana yapraklarını içtiklerini ve artan alkol bağımlılıklarını üzülerek anlatıyor Gelişmiş ya da gelişmekte olan her ülke benzer sorunlarla karşı karşıya ne yazık ki
Bhutan gezimizin ikinci ve son durağı, ülkenin başkenti olan Thimpu Paroya iki saatlik mesafede bulunan şehre, doğanın özene bezene yeşile boyadığı virajlı dağ yollarından geçerek ulaşıyoruz Thimpu şehri, Paro'ya kıyasla çok daha gelişmiş durumda Nüfusu 200 bine erişen başkentte, yüksek katlı apartmanlar, alışveriş mekanları ve irili ufaklı oteller dikkat çekiyor
Kraliyet ailesi ve hükümet üyeleri de bu şehirde yaşıyor İktidar ve zenginlik, yollarda zaman zaman göze çarpan Mercedes veya Range Rover marka araçların varlığıyla kendini hissettiriyor 32 yıl iktidarda kalarak ülkeyi yöneten IV Kral, şehrin dışındaki sarayında yaşarken, dört Ana Kraliçe şehrin en gözde yerindeki özel korunaklı sarayda ikamet ediyor ve ikişer gün arayla kralı ziyarete gidiyorlar
Genç Kral ve müstakbel eşinin düğünü için Thimpu meydanlarında kutlama hazırlıkları yapıldığına tanık oluyoruz Halkın çoğunun heyecanla beklediği bu düğün törenine Bhutan içinden 700 seçkin davetlinin katılacağını, daha sonra kralın 35 bin kişiye yemek dağıttıracağını ve düğün töreni sonrasında kral ve kraliçenin Bhutanın diğer tüm önemli şehirlerini bizzat ziyaret edeceğini öğreniyoruz şaşkınlıkla
Rehberimiz o güne mahsus sokak pazarını gezmemizi tavsiye ediyor Önce sebze meyve pazarında bir süre dolaşıyor, yörenin çok önemli bir ürünü olan ve tüm evlerin damlarında kurutulan meşhur kırmızı pul biberlerden torba torba alıyoruz Daha sonra her tür eşyanın satıldığı diğer bölüme geçerek sevdiklerimize hediyelik birşeyler satın alıyoruz
Ertesi sabah şehre hakim konumdaki en yüksek tepede henüz inşaatı devam eden ve 51 metreyle ?dünyanın en büyük Buddha heykeli ünvanına sahip heykeli görmeye karar veriyoruz Çinli bir mimar tarafindan alt kaidesi yapılan heykelin çevre düzenlemesi hala devam ediyor Yaklaşık 10 km yolu ormanlık alan içinden yürüyerek tepeye 2,5 saatte varıyoruz Dev Buddha heykelinin önünde yaşlı rahiplerin saygıyla Buddhayı selamlamalarını, ziyarete gelen her turistin birlikte fotoğraf çekme isteklerini sabırla kabul edişlerini ve yüzlerinden eksilmeyen tebessümleri ilgiyle izliyoruz Tavır ve davranışlarına eşlik eden naif gülümsemeleriyle, her biri gerçek bir ermiş izlenimi yaratıyor insanda
Daha sonra aracımıza binip 3050 metre yüksekliğindeki Dochula Geçidinde Hintli teröristlerle savaşarak şehit olan askerler için yapılmış 108 Stupas özel mezarlığının ve Queen Templeın bulunduğu tepeye geliyoruz Ardından 17 yüzyılda yapılan ve bugün rahiplerin (monk) yetiştirildiği yatılı okul olarak kullanılan Simtokha Dzong kalesini ziyaret ediyoruz Bir salonda kafası kazıtılmış ve yaşları 20-25 arası değişen bir örnek giyinmiş rahip talebelerin Masterlar tarafindan yönetildiği töreni izliyoruz ilgiyle Krallığın en eski kalesi ve günümüzde Budist çalışmaların sürdürüldüğü bir okul olan Simtokha Dzong gezisini tamamladıktan sonra, rehberimiz Bhutanın farklı bölgelerinde kutlanan Tchechu festivalleri hakkında bilgi veriyor Festival ay takviminin her 10 günü, Tibet, Nepal ve Bhutanda 8 yüzyılda Budizm Nyingma okullarını kuran Guru Rimpochenin anısına düzenlenmekte Thimpudaki Tchechu Festivalinin, bir Lotus çiçeğinden doğduğu kabul edilen Guru Rimpochenin doğum günü anısına kutlandığı bilgisini alıyoruz
Festival boyunca rengarenk kıyafetler ve maskelerle dans eden keşişleri görebilmek mümkün Davul ve ziller eşliğinde yapılan bu danslarda her figürün bir sembolik anlamı olduğunu öğreniyoruz Genel inanışa göre, bu festivallere katılanlar bir erdem kazanıyor Dini maskelerin ruhu arındırdığına ve kötü ruhlardan uzaklaştırdığına inanılıyor Akşam saatlerinde otelimize vardığımızda rengarenk kıyafetleri ve maskeleriyle dans eden ekibi otelin avlusunda görünce, ruhumuzun arınacağına inanarak kendimizi müzik ve dansın akışına bırakıp seyretmeye dalıyoruz
Sabah erkenden tekrar Paro üzerinden Hindistanın bir başka tepesi Darjeelinge yolculuğumuz baslayacak 
alıntı
Bayıldım           
|