Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
2012, çağ, foton, kuşağı, yeni

Foton Kuşağı Ve 2012 Yeni Çağ

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Foton Kuşağı Ve 2012 Yeni Çağ



Foton Kuşağı Etkisi

Karşımıza çıkan herhangi bir sağlam bilimsel veri yok Tüm kaynaklarda bilimsel bir kanıtın öne sürülmediğinden bahsediliyor, zira geçerli kanıtlar da yok deniliyor Elde olan tek şey birkaç bilim adamı ve astronomun tezlerinden ve araştırmalarından ibaret Zaten bu konu üzerinde araştırmalar yapan bilim adamları da bulundukları yerlerden uzaklaştırılmışlar Elde olan veriler, bilinen döngünün 26ooo yıl olduğu, bu geçişin belirtisi olan Schumann Rezonansı'nın değişimi ve Foton Kuşağı içerisinde bulunan yıldızların varlığından ibaret Açıkça bir kanıt ortaya konulamamış Foton Kuşağı güçlü elektromanyetik radyasyona sahiplik eden yoğun bir uzay boşluğu ve bazı x-ışınlarını da içermekte Galaksi içerisine akan manyetik bir ışık olarak ta tanımlayabiliriz

Edmun Halley tarafından keşfedildi

Keşif, ingiliz astronom Sir Edmund Halley'in (1656-1742) günlerinde başlayan Pleiades çalışmalarıyla başladı Halley, bu yıldız grubundaki 3 yıldızın Yunanlılar tarafından belirtilen yıldızlar arasında bulunmadığını ortaya çıkardı Yunan astronomlar ya da Halley yanılmış olabilir miydi? 1991 yılında yayınlanan bir makalede sunulan diagrama göre 6 yıldız; Merope, Atlas, Teygeta, Electra, Coeleno ve güneşimiz Pleiades'in bir yıldızı olan Alcyone'nin yörüngesindelerDaha sonra Halley şu sonuca vardı: Pleiades takımı belli bir hareket sistemiyle ilerliyordu Bu tez, Frederick Wilhelm tarafından onaylandı Pleiades, her yüzyıl için 55 saniye kesin bir hareketle döngüsüne devam ediyordu

Altı gün içinde Dünya'nın tamamen değişeceği iddia ediliyor

Foton Kuşağının merkez alanına girilmesiyle birlikte yaşanılması beklenen fiziksel ilk etkileşimler ise şu şekilde sıralanıyor yayınlanan bir çok raporda:

1 gün: 21 Aralık 2012'de kör bölgeye giriş, tüm canlıların beden tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının çalışmaması, tam karanlık
2 gün: Atmosfer basıncının düşmesi, herkesin kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş'in yeterli ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu)
3-4 gün: Atmosferin şafak vakti gibi sönük bir ışıkla aydınlanması, foton etkisinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların yeniden gökyüzünde belirmeleri

5-6 gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör bölgeden çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda yolculuk yapmaya başlaması, telepati, telekinezi gibi psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç)


Foton Kuşağı etkisine ilk kez Atlantis devrinde girildiği sanılıyor

Kuşağın başlangıç noktası, küçük bir atom parçası ve onun yörüngesinde olan bir grup elektrondan ibaret İngiliz fizikçi Paul Adrian Maurice Dirac, her bir partikül için bir anti-partikül bulunduğunu öne sürmüştü 1932'de Carl David Anderson bu anti-partikülü buldu ve ona "positron" adını verdi 1956'da anti-proton ve anti-nötron keşfedildi Bir anti-partkül şekillendiğinde, sıradan bir partiküller evreninde meydana gelir ve bu, bir elektronla buluşup çarpışmasından önce bir anlıktır Bu çiftin toplam kütlesi "Foton" formunda enerjiye dönüşür Bu yeni ve önceden görülmemiş bir enerji kaynağı gücü sunar

1961 yılında uydu kaynaklı araçlar tarafından bir foton kuşağı keşfedildi Bu kuşağın gezegenimizden 400 ışık yılı uzakta olduğu açıklandı Astronom Jose Comas Sola yedi yıldızlı Pleiades takımı üzerinde özel bir çalışma yaptı ve bir sistem oluşturduklarını keşfetti, ki bizim güneşimiz ve daha pek çok yıldız da bu sistemin parçalarıydılar ve her biri kendi gezegensel sistemlerine sahipti Güneşimiz bu sistem yörüngesini 24000 yılda tamamlıyor Bu 24000 yıl iki bölümde alınıyor; 10000 yılı karanlık (ya da Galaktik Gece), 2000 yıl ise Foton Kuşağı'nın ışığında geçirildiği sanılıyor Ve bazı bilim adamları tarafından, bulunduğumuz dönemin ışık bölgesine geçiş olduğu tahmin edilmekte Tahmin edildiğine göre böyle bir olay dünyanın oluşumundan beri bir kez deneyimlendi ve bu tarihin de Atlantis devrine rastladığı öne sürülüyor

Foton Kuşağı temel olarak 3 elementi içermekte İlki, "Null Zone" (sıfır bölgesi) Bu bölge, madde ve madde olmayan parçaların kuşağın proton parçalarını oluşturmak için çarpıştıkları bölge Burası ayrıca Pleiades yıldız sisteminin elektromanyetik alanlarının etkisiz bırakıldığı yer Bu süreç, bilinçlilik seviyelerimizi değiştirecek ve evren yapısına farklı bir açıdan bakmamızı sağlayacak Diğer bölme ise foton ırmağı ile sıfır bölgesinin (null zone) iç kenarı arasında olan akım alanı Bu bölgeye geçişle daha yüksek boyuta geçiş imkanına sahip olunacak



2012'de Işık devrine geçiş yapılacağı söyleniyor

Foton Kuşağı, Dünya ile çarpışmak üzere olan yoğun bir foton(ışık parçacıkları) enerji bandı olarak rapor ediliyor Ulaştığında 5 günlük bir karanlık, elektriksizlik, yoğun ufo inişleri, insanlık için psişik yeteneklerin ortaya çıkması, insan bedeninde oluşan değişimler (transformasyonlar) ve daha pek çok değişim beklenmekte Şu anda karanlık dönemin sonunda olduğumuz ve bu dönemin 2012'de son bularak 2000 yıllık "ışık" devrine geçiş yapılacağı söyleniyor Yıldız aktivasyonu güneş sistemimizin Pleiades (Alcyone yıldızı), Sirius, Arcturus, Orion ve Andromeda ile aynı sıraya dizilmesi ile başlayacak Yaşanılacağı tahmin edilen en büyük deneyim ise, bu kuşağa girildiğinde, şu anda bulunduğumuz 3 boyuttan 5 boyuta yükseleceğimiz Bu sıçrayış elbette ki beraberinde bir çok farklılık ve mutasyonlar getirecek Şimdiden deneyimlediğimiz olaylar da aslında bu sıçrayışı doğrular nitelikte: ciddi iklim değişiklikleri, kıta transferleri, vs Ayrıca bu kuşağa girildiğinde bilinçlilik boyutlarının her birine geçiş imkanına sahip olacağımız tahmin ediliyor Şu anda küresel bilinç değişiminin sonuçlarını da birebir deneyimliyoruz aslında Dünyayı kasıp kavuran savaş ortamı, toplumlar arası anlaşmazlıklar, politik sürtüşmeler ve olagelen olumsuzlukların da bu geçiş döneminde, ya da "null zone"da bulunmamızdan dolayı olduğunu düşünebiliriz


Bütün canlılardaki değişim

Yaşadığımız bu dönem ve beklenen değişimler kutsal kitaplarda, mitolojide ve bilim adamları tarafından da ayrıntılı şekilde incelenmişti Raporlara göre, Foton Kuşağı'na girildiğinde, gökyüzü ateş gibi gözükecek, ancak soğuk olacak Bu değişim ve yansımalar elbette ki içine girilen kuşağın etkileriyle birlikte ortaya çıkan kimyevi değişimler ve tranformasyonların sonucunda kendilerini açığa çıkaracaklardır Kuşağa ilk önce güneşimizin girmesi halinde ani bir karanlığın olması da söz konusu, ki bu sürenin 110 saat kadar sürmesi tahmin ediliyor Güneşsel radyasyon ve Foton Kuşağı'nın arasındaki etkileşim gökyüzünün yıldızlarla dolu gibi gözükmesine neden olacak Dünya bu kuşağa girdikçe tüm moleküller uyarılmış olacak ve atomlar mutasyona uğrayacaklar Bu duruma bağlı olarak fiziksel yapılarda (insanla birlikte hayvan ve bitki aleminde de) farklılıkların meydana gelmesi bekleniyor tabii ki


Null Zone ve Schumann Rezonansı

Bu kuşağa girmeden önce, yani bu zamanda, "Null Zone" (sıfır bölgesi) denilen zaman deneyimlenmekte Bu dönem boyunca sismik aktivite ve volkanik hareketlenme görülüyor Ayrıca iklim değişiklikleri ve buna bağlı olarak şiddetli tayfunlar, fırtınalar ve hortumlar gözlemleniyor "Null Zone", bir başka deyişle, madde ve madde olmayan bütün partiküllerin yok edildiği yer Oluşacağı beklenen bu foton etkisi çok önemli, zira bize yeni bir enerji kaynağı sunacak Bu kaynak, doğal olarak fosil yakıtlara bir son verecek ve bunun sonucunda da tahmin edildiği üzere daha yaşanılabilir bir dünya oluşturulmuş olacak Bu bölgeye geçişin kanıtı olarak gösterilen en güçlü kaynak ise Schumann Rezonansı Dünya'nın kalp atışı olarak nitelendirilen bu titreşim daha önceki zamanlarda 81 iken günümüzde 121'e yükselmiş durumda, ve hızla yükselmekte 130 olduğunda ise "Null Zone"un tamamlanmış olacağı rapor ediliyor Astrofiziksel hesaplamalara göre Foton Kuşağı'na saatte 208800 km hızla gireceğiz Kuşağın enerjisi fiziksel sonuçların yanında eterik ve spiritüel anlamda da kendini gösterecek

Bilimsel veriler, ciddi ve hızlı bir değişim olduğuna işaret ediyor

Rus bilim adamları tarafından açıklanan değişimler de galaksinin merkezinden gelen enerjinin varlığını teyit eder yönde DrAlexey NDmitriev'in çalışması gösteriyor ki gezegenlerin atmosferleri, gezegenlerin kendileriyle birlikte büyük bir hızla değişim geçiriyor Örneğin Mars atmosferi zamanla daha kalınlaşıyor; Ay, kendi atmosferini oluşturmakta Ya da bu tarz bir değişimi kendi gezegenimizde görebiliyoruz: atmosferdeki HO(hidroksit) oranı daha önce hiç ölçülmediği kadar fazla Bu oran küresel ısınma, florkarbon emilimleri ya da bu tarz oluşumlar sonucu oluşmuyor; sadece kendilerini gösteriyorlar İyonosfer tabakasında plazma jenerasyonu, magnetosferde magnetik fırtınalar, atmosferde ise siklonlar aracılığı ile enerji boşalımları oluşumları gözlemleniyor Daha önceden nadir rastlanan atmosferik yüksek enerji fenomenine artık daha sık ve yoğun rastlanmakta Gaz-plazma zarfının maddesel birleşimi de transforme olmaktadır Gezegenlerin manyetik alanları ya da parlaklıkları da hızla değişiyor, artıyor Jüpiter, Venüs, Uranüs ve Neptün, bu sonuçların alındığı gezegenlerden

Rus Ulusal Bilim Akademisi Foton Kuşağı üstüne çalışmalar yapıyor

Dünyamızda eyleme geçmiş olan transformasyonlar ise aşikar Gün be gün artan sismik aktivasyon, volkanik hareketlenmeler ve diğer bir çok doğal felaketler elbette ki gözlerden kaçmıyor DrDmitriev'in belirttiği ve dikkat çektiği nokta ise bu çeşit bir değişimin dünyada daha önce 10000 yıl önce görülmesi Burada göze çarpan ve bazı topluluklar tarafından ortaya atılan konu ise güneş ile dünyanın değişimleri arasındaki bağlantı Maalesef bu tarz konularda çoğu bilgi ifşa edilmiyor Bu tarz araştırmaların yapıldığı bir merkez de Sibirya'daki Rus Ulusal Bilim Akademisi Burada yapılan çalışmalar sonucu edinilen bilgi ise şöyle: Şu anda Güneş Sistemi'nde yaşanılan enerjisel değişimin tek olası sebebi farklı-daha yüksek olan bir enerji alanına giriyor olmamız olabilir Ve bu yüksek enerjiye geçişin sonucunda DNA spirallerinin kendileri de değişim geçirmekteler Şimdiye kadar hayatımızda yer alan bilim araştırmaları sonucu elde ettiğimiz bilgilerle ortaya çıkarılan 2 sarmallı DNA yapısı hızla mutasyona uğramaktadır Bu sıçrayışla da bu sarmalın 2'den 12'ye çıkacağı biliniyor Bu enerji emiliminin Güneş Sistemi'ndeki tüm maddelerin özünü değiştireceği bekleniyor, ki bir bir de deneyimliyoruz çevremizde

Aslında tüm bunlar, hücresel ya da ruhsal boyutta olsun, bize pek yabancı değil Çevremizde her an deneyimlediğimiz olayların dökümü sadece Kainata dikkatlice baktığımızda ve onu içsel sesimizle dinlediğimizde bunlardan farklı bir şey duymayacağımız da aşikar Hergün yaşadığımız ve gün geçtikçe artan doğal felaketler, politik sürtüşmeler, savaşlar, içsel değişimler binlerce yıldır beklenilen dönemin getirileri elbette Bunların hepsi asırlardır bekleniyordu; kutsal kitaplarda olsun, kadim medeniyetlerin yazıtlarında olsun her zaman karşımıza çıktılar Şimdi ise bu değişime tanık oluyoruz ve yeni dönemin getirdiği farklılıklara yaşamlarımızı adapte etmeye hazırlanıyoruz Zira başka seçeneğimiz de yok; ya değişimi kabul edecek ve "bir" olacağız, ya da eski enerji ile birlikte savrulmayı göze alacağız

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.