Bastırma... |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bastırma...İnsanı tedirgin eden bilgi ve anılan bellekten atma çabası İnsanlar yaşanılan süresince gerek kendileriyle ve gerek çevreleriyle çeşitli çatışmalara girerler Bu çatışmalar onları tedirgin eder, kendilerine duydukları güveni yitirmelerine neden olur Ama ruhsal yapı, bu hoş olmayan ve sıkıntı veren çatışmalara karşı kendini savunur, kendiliğinden işleyen bu ruhsal etkinliğe savunma düzeneği denir Bastırma, bu güçlü savunma işlemlerinden biridir Bizi rahatsız eden düşünce, bilgi ve anıları çok zaman farkına bile varmadan kafamızdan (belleğimizden, bilincimizden) kovar, bastırır ve rahatlarız Bu bastırma sonucunda bunları tümüyle unuttuğumuz da olur Bastırma bir anlamda gerçeklere gözlerini yumma demektir Bastırma işleminde canımızı sıkan düşüncelere ketvurduğumuz halde bastırma bir ketvurma değildir, bunları birbirine karıştırmamak gerekir Ünlü bilgin Charles Darwin'in kendi görüşlerini desteklemeyen düşünceleri hemen ve kolaylıkla unutuverdiği bilinmektedir Kimileri de uyuklamaya başlayarak ya da büsbütün uyuyarak kendilerine sıkıntı veren düşünceleri bastırırlar Bastırmalar sonunda kimi hastalıkların da ortaya çıktığı saptanmıştır; örneğin bellek yitimi, uyurgezerlik, çok kişiliklilik vb gibi hastalıklara neden olan bastırmalar görülmüştür Çünkü bastırılanlar doğrudan doğruya dilegelemezlerse dolaylı olarak dile gelme yolları ararlar, buysa psikonörotik sonuçlara yolaçar Öğrenme sürecinde de bastırma, bir eğitim yöntemi olarak kullanılmaktadır Daha önce öğrenilmiş olan yanlış bilgilerin ya da zararlı davranışların unutulması istendiğinde cezalandırma yoluyla bastırma gerçekleştirilir Örneğin bir fare kutudaki yiyeceği almak için bir manivelaya basmaya koşullandırılmışsa ve bu koşullandırmanın artık yokedilmesi gerekiyorsa fare manivelaya her basışında bir elektrik şokuyla cezalandırılır Bu yöntem, benzer biçimde, çocukların öğreniminde de uygulanmaktadır Ne var ki cezalandırmanın davranışları ancak geçici olarak bastırdıktan, sürekli olarak ortadan kaldıramadıkları saptanmıştır Freudcu ruhbilimciler bastırmayı, bilinçaltına itilme olarak tanımlarlar Bu ruhbilimcilere göre bilinçaltı ya da bilinçdışına itilen dürtüler, yeniden bilince gelmek için fırsat beklerler Bu anlayışa göre bilinçaltında bu fırsatı bekleyen pek çok dürtü vardır, bunların bilince çıkmasına eneği olunmak için bastırmanın her an güçlendirilmesi gerekir Örneğin çocuğu olmayan bir insan bir savunma tepkisi olarak tüm çocuklara karşı aşırı bir nefret duygusu oluşturabilir Bastırma, kimi ruhbilimcilerce savunma düzeninin temeli sayılmıştır Motivasyon çalışmalarında insanın temel güdüleri arasında sayılan başarı güdüsü (need for achievemeni), kabaca bir işi en iyi şekilde yapma eğilimi olarak tanımlanabilir Psikolojik temelli modernleşme teorisyenlerinden McClelland (1961) başarı güdüsünün, belirli bir toplumdaki dağılım ve düzeyinin, modernleşme olgusunu ve ekonomik kalkınmayı açıklayan temel faktör olduğunu öne sürmüştür Ayrımcılık- Ayrımcılık (discrimination), Latince ayırma anlamına gelen discriminatio sözcüğünden gelmektedir Terim felsefi (doğruyu yanlıştan ayırma), ekonomik (fiyatların ayrımı) kullanımları dışında toplum alanına aktarıldığında, avantajsız bazı sosyal kesimlerin deri rengi, isim farkı, cinsiyet, din gibi nedenlerle ayrımını ifade etmekte ve ideolojik bir konotasyon kazanmaktadır Ayrımcılık sosyal psikoloji vokabülerinde, bir bireyin sadece belirli bir gruba aidiyeti dolayısıyla olumsuz muamele ve davranışlara maruz kalması olgusunu ifade etmektedir Ayrımcılık, önyargıların davranışa dönüşmesi olarak tanımlanabilir Ayrımcılık, farklı konularda ve farklı gruplara karşı söz konusu olabilir: Örneğin etnik ayrımcılık, yabancı veya göçmen işçi düşmanlığı, mezhepçilik, cinsiyetçilik, vb Ayna Etkisi- Literatürde diyadik etki olarak adlandırılan bu olgu, bir çift ya da ikili oluşturan bireylerden birinin davranışının diğerinde, benzeri davranışı meydana getirme eğilimidir Bu terim, genellikle, kendini açma olgusunun karşılıklılığını ifade etmek için kullanılmaktadır |
|