Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açıklamarı, irkçılığın, psikanalitik, psikolojik, sosyal

İrkçılığın Psikolojik Sosyal Psikolojik Psikanalitik Açıklamarı

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İrkçılığın Psikolojik Sosyal Psikolojik Psikanalitik Açıklamarı



Irkçılığın Psikolojik Sosyal Psikolojik Psikanalitik Açıklamarı

Irkçılık bazı yazarlarca, korku, nefret, güvensizlik, dayanışma, fazla enerji, tutku gibi psikolojik ve sosyal psikolojik etmenlerle açıklanır Pek çok açıklama bu başlık altında toplanabilir, ortaya atıldıkları tarih sırasına göre üç örnek ile yetiniyoruz Bunlardan Reich'ınki psikanalitik olarak bir; Adorno ve arkadaşlarının açıklaması psikolojik ve sosyal psikolojik olarak iki; Krech ve Crutchfield'in açıklamaları psikolojik, sosyal psikolojik ve psikanalitik olarak üç boyutu da içeren açıklamalardır

a Wilhelm Reich'ın Orta Sınıf İnsanının Bastırılmış Cinselliğinin Ürünü Olarak Irkçılık Kuramı

Wilhelm Reich (1897-1957) Faşizmin Kitle Ruhu Anlayışı adlı yapıtında, ırkçılığı faşizmin bir öğesi, ancak (s 112'de) «Alman faşizminin tutunduğu ana menteşe ırk kuramıdır»211 diyecek kadar önemli, asal bir öğesi olarak görür Reich bir öğretinin ekonomik temelinin onun somut dayanağını açıkladığını, ama bize onun akıldışı çekirdeği konusunda bir şey öğretmediğini (s 118'de) söyler Bir öğretinin maddesel, ekonomik temeli iki yönlüdür Öğreti dolaylı yoldan toplumun ekonomik yapısına bağlıdır; dolaysız yoldan bu öğretiyi üreten ve toplumun ekonomik yapısıyla belirlenen insanların kendilerine özgü zihinsel yapılarına bağlıdır Böylece, akıl dışı, ideolojik bir ortamda yetişen insanlar, akıldışı «kişilik yapıları» kazanırlar

Reich'a göre emperyalizmin görüş açısını anlamak için onu doğuran ekonomik temele bakmalıyız O zaman faşist ırk kuramı ile ulusçu öğretinin, ekonomik güçlüklerle karsılaşan bir egemen katmanın emperyalist amaçlarına bağlı oldukları görülür Ancak bu ekonomik etmenler öğretinin özünü oluşturmaz, yalnızca yeşereceği toprağı oluştururlar Faşist öğretinin akıldışı çekirdeği, faşist kişilik yapısıdır

Reich, yapıtının (1942 yılında yapılan) birinci baskısında faşizmi, bir siyasal ideolojiyi örgütlü bir biçimde temsil eden siyasal partilerden biri gibi gördüğünü söyler Her katmandan, her ırktan, her ulustan ve mezhepten insanları kapsayan hekimlik deneyimi, ona bu eski görüşünün yanlışlığını göstermiştir; faşizmin, orta sınıf insanının kişilik yapısının siyasal alanda örgütlenmiş görünümünden başka bir şey olmadığını öğretmiştir Faşist kişilik yapısı belli partilere, ırklara, uluslara özgü değildir Dahası, kişilik çözümlemesi alanında yaptığı deneylerle, faşist duyarlılığın ve düşüncenin bazı öğelerini taşımayan tek canlının [insanın] bulunmadığı, sonucuna varmıştır Irksal önyargıların etkilerinin genişliği, dünyanın dört bir yanına yayılmış bulunmaları, bunların kaynağının insan beynindeki akıldışı kesim olduğunu göstermektedir Öyle ki, ırklar kuramı faşizmin uydurduğu bir şey değildir; tam tersine, ırksal nefret, bu nefretin siyasal alanda dile getiriliş biçimi olan faşizmi doğurmuştur Irkçı öğreti orgazm güçsüzlüğü çeken insanın kişiliğinde dışa vuran biyolojik bir hastalıktır Faşizm, makineci buyurgan uygarlıkla onan makineci gizemci öğretisi tarafından ezilen insanın temel coşkusal tutumudur, bir «coşkusal veba»dır

Ne var ki bu hastalığın kökleri derindedir Bu bakımdan faşizm, ilk güdüleri, biyolojik güdüleri, binlerce yıldır baskı altında tutulan sıradan bireyin akıldışı kişilik yapısının dile gelmesidir Buraya kadar düşüncelerini daha çok kendi sözlerinden izlediğimiz, bundan sonra izlemekte güçlük çekip yaptıklarını daha çok yorumlama yoluna gideceğimiz Reich, faşizmi, nesnel koşullar bakımından ekonomik bunalıma ve emperyalist eğilime bağlayan (Marksist), öznel koşullar bakımından cinsel güdüleri bastırılmış insanın akıldışı, gizemci kişilik yapısına bağlayan (Freudçu) bir sentezle açıklamaya çalışmaktadır Bu iki olgu arasındaki bağlantıyı, anlayabildiğimiz kadar, ırkçılık kuramının sağladığını düşünmektedir Ekonomik ve psikolojik öğelere bu ideolojik öğenin de katılmasıyla Faşizm, Reich'a göre, bir kitle eylemine dönüşmüştür Hitler, geleneksel toplumsal yapılar arasında, özellikle aile içinde sıkışıp kalan cinsel enerjiyi açığa çıkarmış, harekete geçirmiştir212

Reich yapıtının üçüncü baskısına yazdığı önsözde (s 20' de) on yıl önceye (birinci baskının yapıldığı yıla) oranla ırkçı kuramın biyolojik gizemcilikten başka bir şey olmadığının daha iyi görüldüğünü söyler Irkçılık kuramının dile getirdiği bu biyolojik gizemcilik şöyle işler: Saf Aryan ırkı düşüncesinin içindeki saflık kavramıyla, ırkın karışması korkusu yaratılarak, cinsel imsak yüceltilmiş, daha doğrusu geleneksel cinsel baskılama ideolojik bir biçim verilmiş olur Naziler arasında cinsel ilişkilere ancak ırk, ulus, parti gibi belli kültür değerlerine katkıda bulunmak için izin verilmesiyle de, cinsel enerji parti yararına kullanılmış olur Cinsel baskının biriktirdiği öfke ise, imsakçı davranmayan, ırkı karışık halklarla, kendilerinden Aryan ırkının saflığını bozma tehlikesi gelen Yahudiler'e yöneltilir Bu öfke kendini Yahudiler'e eziyet etmek gibi sadist biçimlerde ortaya koyabilir Irkçı kuram içinde Cermen kanının Yahudi kanıyla zehirlendiği görüşü, Alman düşünüşünün de Yahudi Marx tarafından zehirlendiği çağrışımını yaptırmaktadır

Öte yandan efendiler ırkının üstünlüğüne inanmak, nasyonal sosyalist kitlelerin, kendilerini bu ırkın simgesi olarak sunulan führer ile özdeştirmelerine varır Böylece, bir yandan yığın içindeki önemsiz kimselerin führer oldukları düşüne kaptıracak kadar körleşmelerine; öte yandan führere bağlanarak tutsaklıklarını seve seve benimsemelerine yol açar Irkçı öğretide ırkların karışması kavramının toplumun egemen sınıfıyla ezilen sınıfların karışmaması kavramını gizleyişinde, sınıflı toplumda cinsel baskının oynadığı önemli rolü görürüz

Cinsel baskı sonucunda biriken enerjileri böylece yücelten ya da saptıran nasyonal sosyalizmin ırk kuramının çekirdeği, ataerkil ailenin cinsel baskı ile bilinçaltına soktuğu «doğal cinsel yaşam ile orgazm işlevi karşısında duyulan öldürücü korkudur» Böylece Reich Alman faşizminin tutunduğu ana menteşenin ırk kuramı olduğunu ortaya koymuş olduğunu düşünür

Reich 'a göre, Naziler'in emperyalizme hizmet eden ırkçılık öğretisi, tüm çelişkileriyle ve saçmalıklarıyla, akıldışı kökenlidir; olguları kendi kanıtlarına göre eğer büker Böyle özünde irrasyonel olan bir düşünüşü rasyonel kanıtlarla çürütemezsiniz Onu çürütmek için akıldışı işlevlerini günışığına çıkarmak gerekir İki akıldışı işlevi vardır: 1 emperyalist özlemlere biyolojik bir kanıt kazandırmak, 2 ulusçu duyarlılığın bilinçdışı duygusal güdülerini dile getirip bazı ruhsal eğilimleri gizlemek

b Adorno ve arkadaşları’nın Etnosantrizm ve Yetkeci Kişiliğin Bir Ürünü Olarak Irkçılık Kuramı

Reich ırkçılığı, kökleri binlerce yıl gerilere dayanan cinsel duyguların bastırılmasıyla ilişkilendirdiği faşizmin, coşkusal veba dediği faşizmin dayanağı olan bir hastalık gibi görürken, faşizmi ve ırkçılığı Reich gibi kişilik yapısı ile açıklamaya çalışan Adorno ve arkadaşları, onu bir hastalık olarak görmezler213

Adorno ve arkadaşları, The Authoritarian Personality (1950) [Yetkeci Kişilik] adlı yapıtlarında, siyasal ve ekonomik güçlerin etnosantrizmin hem kurumsal hem de bireysel psikolojik biçimlerinin gelişmesinde yaşamsal bir rol oynadığını (s 151'de) kabul ederler Önyargıların toplumun genel örgütlenmesinin [düzeninin] ürünü olduğunu ve ancak toplumun değişmesiyle değişebileceklerini (s 975'de) teslim ederler Ama etnosantrizm dedikleri ırkçı düşünüş ve tutumun yalnız açıklanmasını değil, engellenmesini, önlenebildiği kadar önlenmesini de (s vıı'de) amaçladıkları için, konunun bu boyutlarını dışarıda bırakıp, kendi grubuna olumlu, öteki gruplara olumsuz önyargılarla bakan etnosantrik kişilik yapısı üzerinde dururlar Freudcu bir kişilik yapısı kuramına (s 5'de) dayanarak, etnosantrik (etnik benmerkezci) kişilik yapısının öğelerini açıklamaya girişirler Vardıkları sonuç (s 150'de) etnosantrik davranışın, düşüncenin her noktasına işleyen katı bir içgrup (ingroup, benim grubum) dışgrup (cut group, başka gruplar) ayrımına dayandığı, dışgruplara karşı basmakalıplaşmış olumsuz, düşmanca hayaller, içgruba karşı basmakalıplaşmış olumlu boyuneğici tutumlar takındığı, gruplar arası ilişkilerde içgrubun haklı olarak başat konumda olması, dışgrupların ona boyun eğmesi biçiminde sıradüzenci, yetkeci bir görüşü içerdiğidir Böylece, «yetkeci kişilik» dedikleri bir tipi ortaya çıkarırlar Bu yeni «antropolojik» tür, eski bağnaz tipten farklı olarak, yüksek düzeyde endüstrileşmiş bir toplumun irrasyonel ve antirasyonel inançlarını biraraya getirebilmektedir Aynı zamanda hem aydınlanmış hem boş inançlıdır; bireyci olmaktan onur duyar, ama öteki insanlara benzememekten korkar Öte yandan erke ve yetkeye körükörüne boyuneğme eğilimindedir

«Potansiyel faşist» dedikleri, etnosantrik düşünüş ve tutumları olan bu kişilik yapısı; hemen her toplumda görülebilir Toplumsal durum ve koşullar (s vıı) ile içinde yaşanılan toplumsal ve siyasal düzen (s 975) bu potansiyel faşist kişilik yapısının o ya da bu ölçüde su yüzüne çıkmasına yol açabilir Öte yandan, yetkeci kişilik yapısı ile etnosantrik önyargılar ve benimsenen ideoloji arasında bağlantı vardır Öyle anlaşılıyor ki, Adorno ve arkadaşlarının yorumuna göre, etnosantrik (ırkçı) düşünüş ve tutumlar, bir yanda kişilik yapısı ve toplumsal ve siyasal düzen ile öte yanda önyargılarla ideolojinin, bazı toplumsal koşulların ve olayların katalizörlüğü ile birleşerek, egemen düşünüş ve tutumlar durumuna gelmesiyle doğmaktadır

Etnosantrik (ırkçı) eğilimlerin belli (sıradüzenci) dünya görüşleri ile birlikte görüldüğünü, sağ toplumsal ve siyasal ideolojilerin bir parçası olduğunu söyledikleri halde, (s 104' te) etnosantrizmin gruplarda ve gruplar arası ilişkilerde varlığını sürdüren bir «ideolojik sistem» olduğunu da söyler1er Sonuç olarak, antisemitizmi, ırkçılığı da içeren bir kapsamı olan «etnosantrizm» Adorno ve arkadaşları için, kişilik yapısı yetkeci olan potansiyel faşist kişilerde görülen düşünüş ve davranış biçimidir214

c Krech ve Crutchfield'ın Psikolojik, Sosyal Psikolojik,Psikanalitik Bir Hastalık Olarak Irkçılık Kuramı

David Krech ve Richard S Crutchfield, Sosyal Psikoloji Teori ve Sorunlar adlı yapıtlarında (s 505 vd'de) Amerika’da ırkçılığa Sosyal psikolojik açıdan yaklaşan bilim çevrelerinin tipik tutumunu yansıtmaktadırlar Bu yazarlara göre ırkçılık bir önyargıdır Ancak Adorno ve arkadaşlarından farklı olarak, bu önyargıyı (s 505'te) bir «hastalık» olarak görmektedirler Böyle görmeleri onu düzenin normal bir ürünü olarak görmediklerini gösterir Irkçılığın tarihsel kaynaklarının önemini kabul ederler ve karmaşık bir biçim almış olan bu sorunun zenciler bakımından yalın ve asal bir ekonomik uygulama ile [kölelikle] başladığından kuşku duymazlar Irkçılığın tarihsel açıklamasında ise Tannebaum'un daha önce ele aldığımız «tarihsel rastlantı» kuramını benimser görünürler Ancak, kitaplarının konusu gereği, sorunu bir bireysel psikoloji ve Sosyal psikoloji sorunu olarak ele alırlar Böyle alınca da ırkçılığı, «başıbozukluk ve saldırganlık», «paranoia», «engellenen gereksinimlerin yolaçtığı saldırganlığı destekleyen bir önyargı», «bastırılmış gerilimlerin hizmetine giren önyargı», «belirsiz bunalım durumlarına hazır yorum olarak önyargı», vb psikolojik, sosyal psikoloji, psikanalitik açılardan incelemeye, yorumlamaya girişirler

Irk önyargısının Amerikan halkının heterojenliği gibi çevresel desteklerine de değindikten sonra, ırka bakarak fark, gözetmenin Amerikan toplumunun öteki kesimleri yanı sıra işçi (sendika) hareketinde, silahlı kuvvetlerde de her zaman görüldüğünü anlatıp, (s 56l'de) bu «hastalığın» tüm sınıflarına yayılmış olarak Amerikan halkının 0'inde bulunduğunu söylerler215 ve yapıtlarının bir bölümünü ırk önyargısının denetlenmesine ayırırlar

210 Collette Guilaum'in araştırmasında, ırkçılığın genellikle bireysel bir eğilim olarak görüldüğünü ve psikolojik terimlerle yorumlandığını gösterip, bunun ırkçılığın küçük görülmesi, rastlantısal bir olaymış gibi açıklanması tehlikesini içinde taşıdığı yolunda uyarıda bulunuluyor (James D Hallovan «Mass Media and Race: A Research Approach», Race as News, s 10'da)

211 Reich, Faşizmin Kitle Ruhu Anlayışı, özellikle s 7-28'deki “Üçüncü Basıma Önsüz” ve s 112-137'de III Bölüm: Irk Kuramı

212 Roger Daudonn, “Wilhelm Reich'ın Çevresinde Faşizmin Gidip Gelmeleri ve Faşizmin Kitle Ruhu Anlayışı”, Maria A Macciocchi, Faşizmin Analizi, çev Cemal Süreyya, İstanbul, 1977, Payel Yayınları içinde, s 286

213 Adorno ve arkadaşlari, The Authoritarian Personality, s 7

214 Adorno ve arkadaşları The Authoritarian Personality, özellikle Daniel J Levinson tarafında yazılan IV ve V bölümler

215 Krech ve Crutchfield, Sosyal Psikoloji Teori ve Sorunlar, özellikle XII ve XIII, bölümler Bu yapıtta, s 54'de 1931 yılında Guilford'un yedi Amerikan üniversitesinde yaptığı ırksal tercih hiyerarşisi sonuçları verilmektedir En beğenilenden en beğenilmeyene doğru 15 etnik -grup söyle - sıralanmıştır: 1 İngilizler, 2 Almanlar, 3 Fransızlar, 4 İsviçreliler, 5 İspanyollar, 6 İtalyanlar, 7 Ruslar, 8 Yahudiler, 9 Yunanlılar, 10 Japonlar, 1l Meksikalılar, 12 Hintliler, 13 Zenciler, 14 Çinliler, 15 Türkler

Kaynak:
Alâeddin Şenel (1984): Irk ve Irkçılık Düşüncesi, Bilim ve Sanat: Ankara, s 136-142

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.