![]() |
Düşünmeye Alışmak Gerek!! |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Düşünmeye Alışmak Gerek!!DÜŞÜNMEYE ALIŞMAK GEREK * Nasıl ki kaslarımız hareket ettikçe gelişiyorsa, Düşünce Gücü de düşünme alıştırması yapa yapa gelişir ![]() ![]() ![]() * Düşünceyi dış dünyaya yöneltmek ve onu düzenlemek için kullanmanın yanı sıra, asıl zor olan ve yapılması şart olan, düşünceyi kendi gönlümüze yöneltmektir ![]() ![]() O zaman kendimizi gerçeğe değil, gerçeği kendimize uydurmaya çalışırız ![]() *Zihnimiz kendi haline bırakıldığı zaman başıboş dolaşan enerji girdaplarıyla dolar ![]() ![]() ![]() " Alışkanlığın kısır döngüsü " diyebileceğimiz bu dinamik, şöyle gelişir: Diyelim siz matematiksel zekanızın olmadığına inanmışsınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YANLIŞ KABULLENİŞLERİN ACIMASIZ EGEMENLİĞİ Otomatik olarak, kabul ettiğimiz bir çok yargı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer hayatımızı mutlu ve verimli kılmak istiyorsak bu " Yanlış Yargılar Hegomonyasından " kurtulmanız gerekiyor ![]() ![]() Kim mutsuz olmak ister ki ? dediğinizi duyar gibi oluyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ülkemizde hem eğitim sistemimiz, hem de kültürel kalıplarımız düşünmeyi teşvik edici değil düşünmeyi iğdiş edici bir yapıdadır ![]() Bu yüzden akıl dışı, gerçek dışı bir değerler sistemi kök salmıştır beyinlerimizin içine ![]() Bu yüzden insan hayatı mutluluğa, başarıya değil; mutsuzluğa ve başarısızlığa mahkumdur ![]() Bir yandan da düşünmeye başlamış, tartışan araştıran bir yeni dalga da oluşmuyor değil hiç şüphesiz ![]() Bu iki kafa yapısı arasında gittikçe artıp gelen bir çarpışma ve tartışma anaforu oluşmakta ![]() BEYNİN VE BİLİNÇALTININ SONSUZ POTANSİYELİ İnsan düşünce ve bilgi gücü neredeyse SONSUZ diyebileceğimiz bir potansiyele sahiptir ![]() ![]() Araştırmacılar, ortalama her beyinde 10 ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sayıyı daha bir gözönüne getirebilmek için şöyle bir örnek verebiliriz ![]() ![]() Herhangi bir dakikada beynimizde 100 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beyin üzerinde araştırmalar yapan Profesör Anokhin, beynini tümüyle kullanan bir insanın şimdi ve şimdiye kadar yaşamadığına ikna olmuş ![]() Beynini birazcık kullanan insanlar neletr yapabiliyor bir de buna bakalım ![]() ![]() ![]() Christian Friedrich Heinecken iki yaşında İncil'in tarihini tüm gerçeklerini kapsayacak ölçüde biliyordu ![]() ![]() ![]() Paul Charles Morphy 1837'de New Orleans'ta doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu liste daha da uzatılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BİLİNÇALTI: BİLGELİK DEPOSU Bizim bilinçaltımız hem bu hayatımızın bütün bütün duygu ve düşüncelerimizin, anılarımızın deposudur, hem de bütün geçmiş hayatlarımızın ![]() ![]() Bizim YÜKSEK BENLİK diyebileceğimiz bu bilgelik merkezi, şimdiki bilincimiz tarafından perdelenmedikçe ortaya çıkartılıp kullanılabilir ![]() YÜKSEK BENLİĞİMİZ bize çeşitli şekillerde ulaşmaya çalışır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle oldukça düşünce bize dışarıdan değil, belli bir çabayla zorlayarak değil, sakin ve gevşemiş haldeyken gelir ![]() Bir çok önemli buluşun ve bir çok büyük Sanat eserinin uykudayken küçük ipuçlarıyla gelmesi bu yüzdendir ![]() DÜŞÜNCEYİ KENDİMİZİ ANALİZ İÇİN KULLANMAK Dış dünyayı anlamak, iyi satranç oynamak, kitap ezberlemek, dil öğrenmek amacıyla düşünme gücümüzü kullanmak bir ölçüde kolaydır ![]() ![]() ![]() Biz doğumumumuzdan başlayarak, hatta doğumdan önceki hayatlarımızda, hep kendi benliğimizle başbaşa olduğumuz yanlışlarımızı kanıksarız ![]() ![]() ![]() Hatta daha da ilerisi bu Benliği ideal bir Benlik olarak kabul ederiz ![]() ![]() ![]() Gerçekte BİZ Hatalarımız değiliz, BİZ değişen duygularımız değiliz, BİZ değişen kararlarımız değiliz, BİZ değişen bedenimiz değiliz, BİZ değişen düşüncelerimiz değiliz, Bütün bunların ötesinde, değişmeyen bir Benliğimiz daha var ![]() Gözlem yapan izleyen Ben'imiz ![]() Kendimizi bu bilinçle algıladığımız zaman duygularımızı, düşüncelerimizi, yaptıklarımızı dışarıdan seyredip gözlemleyerek düzeltme şansımız olabilir ![]() ARINDIRILMAMIŞ GÖNÜL;ÇARPIK DÜŞÜNÜR ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan dış dünyaya bakarken, kendi duygusal gözlüğünün müsaade ettiği biçimde algılar herşeyi ![]() ![]() ![]() ![]() Kızgın birinin bakışı, hep sinir bozucu şeylere odaklanır ![]() ![]() Buraya kadar bir ölçüde çok bilinen bir gerçeği söylemiş oluyorum belki ![]() ![]() Şanssız olduğunu düşünenin işleri hep ters gider ![]() ![]() ![]() KENDİNİ İYİ TANIMANIN GÜCÜ Kendini çok iyi tanıyan biri, olayları, insanları çok iyi gözlemleyebilecek güce ulaşır ![]() ![]() ![]() Böyle olunca da, o kişi için dünya, olanaklar, güzellikler ve fırsatlar dünyasıdır ![]() Bu kişide yapıcı yaratıcı yetenekler filizlenmeye başlar ![]() ![]() ![]() ![]() İşte o zaman, beş duyunun ötesinde bir görüş ve algılayış alanına adım atılmış olur ![]() Gözün görme sınırları ötesinde bir görüş, kulağın duyma eşiğinin çok ötesinde bir işitme yeteneği olduğu çıkar ortaya, insanın kendi aklı Evrensel Akıl'la birliktre çalışmaya başlar ![]() HAYAL GÜCÜ: SEZGİSEL DÜŞÜNCENİN ÇİÇEĞİ Hayal gücü insanın düşüncelerinin mükemmel bir şekilde resimleştirilmiş halidir ![]() ![]() Hayal gücü düşünmekten öte bir şeydir ![]() Kelimelerle değil şekillerle düşünmeye başladığı zaman insan beyni fikir oluşturmakla kalmaz, daha da ilerisi YARATMAYA başlar ![]() Eğer bu Hayaller gücü ve devamlı bir arzuyla desteklenirse, bir de kafamızdaki fotoğraf bir de sesler ve renklerle zenginleştirilirse gerçekleşme olaslığı artar ![]() Bu konuda günümüzde bir çok araştırma yapılmaktadır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|