Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
egonun, mekanizmaları, savunma

Egonun Savunma Mekanizmaları...

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Egonun Savunma Mekanizmaları...



Yüksek düzeydeki savunma mekanizmaları:

Bu tür savunmalar ego’nun gerçeklik algısını ilkel düzeydeki mekanizmalar gibi distorsiyona uğratmazToplumsal uyumu sağlamaya yardımcı olurKişinin benlik saygısını düzenlemekte etkindirSemptom oluşumuna yol açmadan çatışmanın çözümünü sağlayan mekanizmalardır

1Altruism(Özgecilik):
Ego, kendi içgüdülerini doğrudan değil başkalarının yararını gözeten faaliyetler ile doyurma yolunu seçerÜlkesi adına savaşta canını verenlerden çocuğunun yararı için kendi temel ihtiyaçlarını görmezden gelen annelere, özgecilik mekanizması “bencil olmayan,fedakarca davranışların” temelini oluştururÖnemli bir nokta bu tür davranışların altında gizli,ikincil yararların gözetilmemesidir Bir ihtiyaç sahibine ya da kuruma yapılan yüklü bir bağış açık veya gizli biçimde bir kişinin toplumsal popülaritesini artırmak maksadıyla yapılmışsa özgeci bir davranış olarak nitelendirilmez

2Antisipasyon(beklenti oluşturma):
Stres yaratan durumlar karşısında uyum sağlayabilmek için “beklenti oluşturma” kapasitesi son derece önemlidirBilinç düzeyinde yer alan bir savunma mekanizmasıdırKişi içinde bulunduğu durumu gerçekçi bir şekilde değerlendirerek ihtiyaçlarını,sınırlarını,taleple rini gözden geçirir ve düzenler

3Asetizm(çilecilik):
İd’den kaynaklanan cinsel dürtülerin ve bunların türevlerinin baskısı altında bunalan ve bu itkileri doyurma veya yüceltme şansı bulamayan ego tüm arzulardan vazgeçmeye,tümüyle geri çekilmeye karar verebilirBu savunma mekanizması dinsel bir yönelime kapı aralayabilir

4Mizah(Humour):
Ego anksiyete yaratan olayların ciddiyetini azaltacak şekilde şaka yoluna başvurabilirKendi grandiöz (büyüklük) ihtiyaçlarıyla alay ederek ve tehditkar kişi ve durumları karikatürleştirerek tehditin büyüklüğünü ve ciddiyetini küçümseyebilirAsetizme yardımcı bir savunma mekanizması olarak da kullanılabilirSosyal ilişkiler esnasında espriye başvurmak ilişkilerdeki çatışmaları ve gerginliği azaltarak adaptasyon yeteneğini yükseltirDiğer bir bakışla mizah, ifadesi uygun olmayan düşlem ve düşüncelerin kişinin kendisini ve diğerlerini rahatsız etmeden ifade etmesini sağlayan bir mekanizmadırMizahi haliyle her kes tarafından hoşgörülebilen ifadelerle insanlar zihinlerinde uygunsuz/yasak düşlem ve düşünceleriyle meşgul olabilme fırsatı yaratmış olurlar

5Sublimasyon(yüceltme):
Cinsel güdülerin özellikle odipal dönemin sonundan gizil(latency) dönemin başından itibaren becerilere ve ideallere dönüştürülmesini sağlayan mekanizmadırHayat boyunca devam ederUygarlığın kurulması, yüceltme mekanizması sayesinde olmuştur denebilirKüçükken kesici aletlere meraklı ve hayvanlara eziyet eden birisi ilerde meslek olarak tıbbı ve cerrahiyi seçebilirBu seçim yasaklanan agresif dürtülerin toplumsal olarak kabul görebileceği bir hale dönüşümünü sağlayan sublimasyon mekanizmasının eseridirSanatsal yaratıcılığın da temelde uygun biçimde çözülemeyen odipal karmaşaya ve kastrasyon anksiyetesine bağlı olduğu ileri sürülmüştür
Düşük seviyede savunma mekanizmaları:
Bu tür mekanizmalar,çatışmanın çözümüne katkı sağlasa da semptom oluşumuna ve ya nevrotik davranış örüntülerinin kişiliğe kök salmasına neden olabilirler

6Bastırma (represyon):
Bastırma bilinç eşiğine ulaşan uygunsuz uyaran ve düşüncelerin gayri iradi ve otomatik olarak bilinçdışı alana sevk edilmesidir Psikonevrozlarda rol oynayan temel savunma mekanizmasıdırBir dış uyarandan kaçılabilmesine karşın bir iç uyarandan yani içgüdüden kaçılamazAma içgüdü bastırılabilir ya da kınanarak reddedilebilirFreud bastırmanın yargıya dayalı reddetmenin bir ön evresi olduğunu ifade etmiştirBastırma işlemi bilincin oluşumuyla birlikte bilinçdışı ve bilinç ayrıldığında ortaya çıkarİçgüdünün doyumu ile elde edilecek haz , içgüdünün ruhsal temsilcisi olan düşüncenin diğer istemlerle çatışması sonucu ortaya çıkacak hazsızlıktan daha ufak ise düşünce bastırılır yani bilinçdışına itilir
Birincil bastırma ile içgüdüye bağlı düşünce bastırılırBu işlemi takiben bastırılmış temsilcinin zihinsel türevleri,çağrışımlarla bastırılan düşünceye bağlı düşünceler de bastırılırBastırılan düşünce ve türevlerinin bilinçle ilişkisi kesilirAncak bastırılan düşünceler bilinçdışında örgütlenmeler , bağlantılar kurmaya, birikmeye ve gelişmeye devam ederlerPsikanalizin kullandığı serbest çağrışım tekniği bastırılmış materyale ulaşabilecek işte bu türden çağrışımlara açık olmayı gerektirir
Bastırma işlemini takiben bastırılan materyalin bilinçdışında tutulması için sürekli güç yani ruhsal enerji (libido) harcanması gerekirEğer bastırılan materyal çok zor baskı altında tutulabiliyorsa bilince dönmeye çalışabilirBastırılan düşüncenin bir “duygu kotası” vardırBu kota tamamen bastırılamayacak kadar yüksekse düşüncenin bastırılması işlemine ek olarak,duygusal enerji bilinç düzeyinde asıl düşünceyle çağrışım yapabilen ve onun yerine geçen bir nesneye bağlanabilir Başka bir ihtimal bu duygusal enerjinin bedensel bir semptoma dönüşmesidirHer iki durumda da “başarısız bastırma” söz konusudur ve bastırma işleminin keşfini de bu türden başarısız bastırmalara borçluyuz

7Somatizasyon:
Psişik çatışmaların bedensel bir dille sergilenmesidirSomatik konversiyon Freud’un tarif ettiği klasik histeri hastalığında görülen çoğu nörolojik hastalık belirtilerinin taklidine eşittirSomatizasyon açık bir fiziksel belirti ve bulgu gözlenmeksizin bir takım ağrı,yanma,sızlama tarzı şikayetlerde bulunulması halidirPsikosomatik hastalıklar ise psişik çatışmaların rol aldığına inanılan tıbbi olarak tespit edilebilen sedef hastalığı,mide ülseri,ülseratif kolit rahatsızlığı vb gibi hastalıklardır

8Yer değiştirme(Displacement):
Bir düşünce bastırıldıktan sonra bu düşünceye eşlik eden duygusal enerji dış dünyaya,ilk bağlandığı nesne ile ilk bakışta alakası olmayan bir nesneye iliştirilirFreud’un “küçük hans” vakası bastırma ile yer değiştirmenin birlikte bulunduğu bir nevroz öyküsüdürBu vakada(1909) Hans ,bir at tarafından ısırılma korkusu ile at fobisi geliştirmiş beş yaşında bir çocuktu Viyana’da posta servisleri at arabasıyla yapıldığından evin önünden sürekli geçen at arabalarından korku duyuyor ve bu yüzden sokağa çıkamıyorduAnaliz edildiğinde annesine duyduğu sevgi ve kıskançlık nedeniyle babası tarafından cezalandırma korkuları içinde bulunduğu anlaşıldıİğdiş edilme (=kastrasyon anksiyetesi ki atın ısırması ile temsil edilir) duyan çocuk babadan ve babasının sevgisinden vazgeçemediği için ona karşı duyduğu öfke ve korku duygularını bastırarak ,duyguların nicel bölümünü karışık bir ilişkiler yolunu izleyerek babanın yerini tutan atlara aktarmıştı(displacement)Böylece sadece atlardan kaçınması yetiyordu

9Yapma-bozma(doing-undoing):
Yapılan hatalı bir davranışın özür dilemek ve bir daha yapmamak suretiyle affedilebileceğini çocukluk çağında öğrenirizYani işlenen kabahat (doing) çocuk pişman olursa affedilir, kabahat konusu eylem “iptal edilerek” hiç yapılmamışçasına unutulur(undoing)İşte yapma bozma mekanizmasının kökeni bu bilişsel düşünce paternine dayanmaktadırObsesif kompülsif hastalıkta (takıntı-zorlantı bozukluğu) ve alkolizm,uyuşturucu ve kumar alışkanlığı gibi dürtüsel (impulsif) kontrolün sık sık kaybedildiği bozukluklarda yapma –bozma mekanizması devrededirObsesif-kompülsif bozuklukta Freud , yasak fikrilerin çekirdeğinin pregenital dönem esnasında oluştuğunu ve hemen bastırıldıklarını düşünürAncak ergenlik dönemine girilirken cinsel uyanım ve bireyselliğin gelişimi ile “bastırılmış olan geri dönme” itkisi öne çıkarErgen içinde bulunduğu genital organizasyondan daha erken psikoseksüel gelişim evrelerine ,”anal evreye” gerilemeye uğrar ve ego kendisini “anal” döneme ait sorunlar (şiddet,sadizm ve kontrol) ile uğraşırken bulurNesneye karşı sevgi itkilerinin yerini nefret itkileri almıştırİd’den kaynaklanan ”Sadistik,şiddet içeren dürtüler” bilince çıkmak üzere ego’ya baskı uyguladığında bilinçte hissedilen “anksiyete” duygusudur İşte anksiyetenin ego’da hissedilmesi-ki Freud buna “sinyal anksiyetesi” olarak adlandırır- ego’nun süperegoyu’da tatmin edecek şekilde savunma mekanizmalarını harekete geçirmesine neden olur

Kişi, agresif dürtüler sebebiyle olduğu kadar anal veya odipal dönemde filizlenmiş ensest dürtüleri yüzünden de süperego’nun kınamasıyla karşı karşıya kalabilir Bilinç alanında hissedilen, ensest duyguları gibi yasaklanmış arzular değil, bu arzuların süperego’nun yorumu ile “kirli niteliği”dir Kendisini “kirlenmiş” hisseden nevrotik birey, kirlenme duygusunu gidermek için ellerini defalarca yıkamaya, sürekli gusül abdesti almaya,evin cam -çerçevesini sürekli silip,parkeleri ovalamaya kalkarBütün bu eylemler mantıksız olduğu ve sonuç vermeyeceği bilindiği halde ,yapılmadığında artan anksiyete duygusu yüzünden tekrar tekrar yapılır

Temeldeki saldırgan dürtüler ile sembolü arasındaki bağlantıyı sağlayan ,bu tür nevroza özgü “büyüsel düşünce” biçimidirBöylece nevrotiğin içinde artan anksiyete ,elektrik düğmesini kapatmasını ister Elektrik düğmesinin kapatılması büyüsel düşünce mantığında , önemli bir figürün (ebeveynin-kardeşin,bir aile büyüğünün) ölümü anlamına gelmektedirDüğme kapatıldıktan sonra (doing), süperego tarafından bilinçdışı olarak yayılan suçluluk duygusu nevrotiği düğmeyi açmaya zorlarBu şekilde ölüm iptal edilir(undoing)Bu döngü arka arkaya , bilinçsiz olarak gün boyunca devam edebilir

10Zıt tepkiler oluşturma(Reaksiyon-formasyon):
Obsesif nevrozun gerisinde yatan savunma mekanizmalarından birisidirBilinçdışı agresif dürtüler,ensestiöz arzular ve fallik dönemde gerçekleşen mastürbatuar eylemler yüzünden süper ego kınaması (suçlaması) altında olan nevrotik birey ,bu kınamadan kurtulmak için dürtüsel eğilimlerinin tam tersi yönünde hareket ederŞiddete karşı ya da katı ahlaki ilkeleri savunan birisi haline gelebilirKınamalar,kirlenme yönünde duyumsamalara dönüşmüşse nevrotik aşırı bir hijyen peşinde koşarak bir temizlik abidesine dönebilir

11İzolasyon (Yalıtma):
Obsesif nevrozda yürürlükte bulunan bir diğer mekanizma “izolasyon”durEgo, gerçekleşen anal/sadistik gerilemeden sonra bu döneme ait erotojen olduğu kadar saldırgan dürtülerle de baş etmek zorundadırÖncelikle bunu saldırgan düşünceleri duygularından ayırarak(izolasyon) yaparDuygusundan ayrılmış düşünceler bilinçte kuvvetsizce var olabilir ve pek bir anlam ifade etmemeleri nedeniyle ego için anksiyete duygusu uyandıracak kadar tehlikeli değildirler Zira duygularından arındırılmış düşüncelerin çağrışım zinciri içinde tamamen bastırılmış düşünceleri uyandırmaları ve gerçek anlama yönelmeleri mümkün olamazObsesif nevrozun klinik olarak kendini gösterebilmesi için izolasyona uğrayan ve bastırılan duygusal içeriğin kuvvetlenerek geri dönmeye kalkması gerekir

12Özdeşleşme:
Freud,ego’nun id’e karşı, ancak kendisini bir sevgi nesnesi olarak sunması ve libido ile dolması halinde Eros’un bir temsilcisi haline gelebileceğini söylerO halde, ego id tarafından dış dünyaya yöneltilen libidinal yatırımları kendisine çekmek üzere, dış nesnelerin içsel bir temsilcisini oluşturmalı, başka bir deyişle “özdeşleşmeler” kurma yoluyla id’in sevgisini isteme talebinde bulmalıdırAncak ego’nun bu durumda ,id’in ölüm içgüdülerinden kaynaklanan saldırılarına maruz kaldığını da görmekteyiz
Süperego’nun oluşumu da özdeşleşme mekanizmasının bir sonucudurOdipal dönemin sonunda (oğlan) karşı cinse (anne) olan ensestiöz arzulardan vazgeçerek aynı cinsten (baba) ebeveyn ile özdeşleşme sonucu gerçekleşir
Özdeşleşmeden önce ,özdeşleşmeyi hazırlayan bir mekanizmada İdealizasyon’dur

13İntrojeksiyon(içe alma):
Sevilen veya nefret edilen objelerin kısmi veya bütün olarak içe alınmasıdır Freud “Yas ve Melankoli” eserinde özdeşleşmenin depresyonun oluşum mekanizması içindeki yerini göstermiştirKaybedilmeye tahammül edilemeyen ama bir şekilde (ayrılık,ölüm sebebiyle) kaybedilen nesne ego’nun içine alınarak (introjeksiyon) korunurBu nesneye karşı geliştirilen duygular ambivalandırYani hem nefret hem de sevgi içerirBu yüzden saldırgan duygular egonun içindeki nesneye ve dolayısıyla egoya yöneltilirDepresyonun öz suçlamaları ve hazsızlığı içe dönmüş bu saldırıdan kaynaklanırİçe alınan nesneye karşı ambivalan duygular kuvvetli değilse introjeksiyon işlemi sonrası yas dönemi yaşanır ama melankoli gelişmez İnkorporasyon ve internalizasyon isimli benzer iki mekanizma daha bulunmaktadır İnkorporasyon,genellikle oral bir nitelik taşır ve kanibalistik (yam yamsı) fantezilerle ilişkilidirİlkel kabilelerde öldürülen düşmanların gücü kendilerine geçsin diye kalpler çıkartılarak yenirdiBu gün de geçerli bir anane olan ölü ardından yemek verilmesi alışkanlığı, şamanist inançlardan yadigar olup,yakınların ölenin ruhunu (gücünü) içe alma arzularını temsil edilmektedir İnternalizasyonda içe alınan nesne daha bütünsel olduğundan daha organize,daha gelişmiş bir mekanizmadır

Düşük düzeydeki savunma mekanizmaları
Bu mekanizmalar da diğerleri gibi içinde bulunulan şartlara uyum sağlamaya,ruhsal acıdan kurtulmaya yöneliktirAncak kullanımları gerçeği ileri düzeyde tahrif ederDolayısıyla arzu edildiği gibi ruhsal denge etkili biçimde düzenlenemez ve sosyal uyum bozulur

14Yansıtma (projeksiyon):
İntrojeksiyonun tersine bilinçdışı dürtüler ve düşünceler dışsal nesnelere yansıtılır “Kıskançlık ve paranoyada” bastırma ve inkar ile işleyen üçüncü mekanizmadır
“Yansıtılmış kıskançlıkta” erkek ya da kadın kendi içinde yaşanan sadakatsizlik eğilim ve itkilerini kendilerine yakıştıramaz ve bastırırlar Bastırıldıkları yerden bilince doğru akmak isteyen itkiler ile yüzleşmemek için ”dikkatlerini eşlerinin bilinçdışına çevirirler”Böylece eşlerinde bilinçdışı sadakatsizlik itkilerini yakalayacak delilleri toplamaya başlarlar
“Sanrısal kıskançlık” ise paranoya benzeri bir tablodurTemelinde kıskanç erkek için yüzeye çıkan eşcinselliğin ergenlik döneminde panikle bastırılması yatarBastırıldıktan sonra bu itkiye karşı savunma mekanizmaları çalışırTemel önerme şöyledir:Karısının baktığı o adamı,aslında adamın “kendisi sevmiyordur”,kadın seviyordurBöylece aslında sevgi nesnesi olan birden azılı düşman haline gelir
Kötülük görme paranoyası (perseküsyon paranoyası) Freud’a göre sevgi isteği ile başlarAncak çevrelerindeki kişiler bu sevgiyi vereceklerine, kayıtsızca davranırlarDost olmuyorlarsa ,dost olmak için yapmaları gerekenleri yapmıyorlarsa o halde düşmandırlarAlınma sanrıları bu fikre dayanır Eşcinsel arzular ve bu arzuların örselenmesi söz konusu olduğundan dolayı düşman daima paranoya sahibi ile aynı cinstendir

15Yansıtmalı özdeşim (projektif identifikasyon):
Bu mekanizma özdeşleşme (idantifikasyon) amacıyla iç dünyadaki hisleri kıskanılan (envy-haset edilen) birisine yöneltmek ,onu yansıtılan niteliklere sahipmiş gibi hayal ettikten sonra onunla özdeşleşmektir

16İnkar (denial):
Bilinç alanına girmesine tahammül edilemeyen duygu,düşünce ve anılar inkar edilerek hiç yaşanmamış addedilirlerÇocuklarda görülen,gerçeklikle uyumlu olmayan bir savunma mekanizmasıdırÖlen birisinin öldüğünün kabul edilmeyip bir süre sonra döneceğinin iddia edilmesi,teşhis edilen ağır bir kanser tanısının sanki hiç konulmamış gibi davranılması inkar örneklerindendir

17Bölme(splitting):
En ilkel savunma mekanizmalarındandırNesne ilişkileri teorisine göre yoğun olarak yaşamın ilk iki yılında kullanılırBebek kendisine haz veren iyi nesneler ile hazsızlık yaratan kötü nesneleri psişik yapısında ayrı ayrı kompartımanlara yerleştirirBöylece haz veren iyi nesneler kötü olanların yıkıcılığından korunmuş olurGelişim sürdükçe çocuk ebeveyninin davranışına göre ayırdığı kendisine ait iyi ve kötü nitelikleri de “iyi ve kötü ben” olarak ayırırYıllar geçtikçe çocuk saf iyi ve saf kötü olmadığını ,başta annesi olmak üzere dışsal nesnelerin iyi ve kötü görünen yanları olduğunu anlarBöylece bölünme ortadan kalkar ve iyi-kötü özelliklerin tek bir nesneye ait olduğu kabul edilirBorderline kişilik bozukluğu ve narsisitik kişilik örgütlenmesinde (sınır kişilik) bölünme mekanizması erişkin hayatta kullanılmaya devam edilirBu tür hastalar dünyayı siyah-beyaz olarak görür ve kendi benliklerini de bütün ve devamlılığa sahip tek bir ben gibi görmezlerİdeal nesneler ve ideal ben değerleri ile değersiz nesneler ve değersiz ben değerleri ayrı kompartımanlarda tutulmaya devam edilir

18Regresyon (gerileme):
Psikoseksüel gelişim evrelerinden gelişimsel bakımdan daha üst bir basamakta olandan daha altta olana dönüşe gerileme denirBulunulan basamakta ihtiyaçların karşılanamaması, basamağın gerektirdiği ego performansının gösterilememesi(ego zayıflığı),evrenin gerektirdiği modda cinsel dürtülerin doyurulamaması gerilemeye yol açar
Obsesif nevrozun başlangıcında , genital dönemden anal sadistik evreye bir gerileme söz konusudurBir çocuğun yeni doğan kardeşine gösterilen ilgiyi kıskanmasının ardından gece altına kaçırmaların başlaması çocuğun sfinkter kontrolünün kazandığı anal evreye gerilediğini gösterirParmağını emmeye başlayan büyük bir çocuk oral devreye regrese olmuşturAlkolizm de ve yeme bozukluklarında patolojinin altında oral devreye gerileme görülür

19Çözülme (dissociation):
Diğer savunma mekanizmaları ile başa çıkılamayan anksiyete varlığında devreye girerHastanın düşünce ve duygulanımı birbirinden ayrılırZihinsel düzensizlik görülürOrientasyon kaybı ve şuurda bulanma hali görülebilirKişi nerede olduğunu ne yaşadığını hatırlamayabilirGerçeklik duygusu ileri derecede hasar görür ve psikotik bir tablonun habercisi olabilir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.