Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
biçimi, işyeri, mobbing, stresinin, yıldırma, özgün

İşyeri Stresinin Özgün Bir Biçimi : Yıldırma (Mobbing)...

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İşyeri Stresinin Özgün Bir Biçimi : Yıldırma (Mobbing)...



"Yıldırma"yı salt bireysel bir sorun ya da işyerinde kişilere odaklı, sınırlı bir sorun olarak ele almak doğru değil Sınıfsal bir karakteri olduğu, ırksal, sınıfsal ve cinsiyete dayalı eşitsizlikleri içeren bir süreç olduğu görülmelidir

Türkiye Psikiyatri Derneği'nin (TPD) ekonomik kriz ve ruh sağlığı üzerine yaptığı analizde yer alan metnin "yıldırma"yla (mobbing) ilgili bölümünü yayımlıyoruz
İngilizce "yıldırma" (mobbing) kavramı, "mob" kökünden gelmektedir "Mob" sözcüğü, İngilizce'de yasal olmayan biçimde şiddet uygulayan kalabalık veya "çete" anlamındadır Bir eylem biçimi olarak mobbing sözcüğü ise, psikolojik şiddet, kuşatma, topluca saldırma, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamına gelmektedir
Tarihçe

Yıldırma kavramı, ilk kez 1984'te İsveç'te "İş Hayatında Güvenlik ve Sağlık" konulu bir raporun kapsamında Heinz Leymann tarafından ortaya atılmış, 1993'te İsveç'te çıkarılan "İşyerinde Kişilerin Mağdur Edilmesi" adlı kanunla da ilk kez yasal bir nitelik kazanmıştır
Türkçe'de işyerinde uygulanan "zorbalık, duygusal taciz ya da yıldırma" sözcükleriyle adlandırılan "mobbing", özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine ruhsal yollar kullanılarak, uzun süreli sistemli baskı uygulaması, duygusal saldırı ve yıpratma yaratması olarak tanımlanmaktadır

Haksız yere suçlama, dedikodu yoluyla saygınlığını zedeleme, küçük düşürme ve doğrudan veya dolaylı şiddet uygulayarak, bir kişiyi işi bırakmaya zorlama amaçlı kötü niyetli bir girişimler olarak tanımlanmaktadır "Yıldırma" son yıllarda sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere bir çok disiplinin üzerine çalıştığı bir konu haline gelmiştir
Dünyada giderek artan bir ilgiyle araştırılan yıldırma kavramı ülkemizde henüz yeterince tanınan bir olgu değildir

"Yıldırma"nın nedenleri
"Yıldırma"yı salt bireysel bir sorun ya da işyerinde kişilere odaklı ya da sınırlı bir sorun olarak ele almak doğru değildir 1970'lerden sonra yaşanan ekonomik değişimin, işyerlerindeki çalışma ortamının niteliğinde yarattığı değişikliklerin, özellikle kapitalist kar anlayışının ve rekabetin, post-fordist olarak tanımlanan esnek üretim biçimlerinin yarattığı güvencesiz istihdam biçiminin ve kapitalist rekabetin geliştirdiği, perçinlediği bir durum olarak görmek gereklidir

Bu ekonomik ve politik zeminde yaşanan krizler, yarattığı işsizlik, aşırı çalışma, çalışanlar üzerinde yıldırma davranışlarının ve baskının artmasına zemin hazırlamaktadır Çalışmalar yüksek işsizlik oranlarının ve çalışanların değersiz görülmesinin "yıldırma"nın artmasına neden olduğunu göstermektedir Özetle son yirmi yıla damgasını vuran ve başta sağlık olmak üzere tüm sektörlerde yaşama geçirilen neoliberal politikaların doğal bir sonucu olarak "yıldırma" ortaya çıkmakta ve artmaktadır

"Yıldırma"nın en fazla, aşırı iş yükünden kaynaklanan doyumsuzluk, çalışma ortamının demokratik olmayan niteliği, varolan liderlik biçimi, özellikle çoğul roller ile ortaya çıkan rol belirsizliği ve rol çatışması ile bağlantılı olduğuna dikkat çekilmiştir Bu anlamda kapitalist kültürün egemen kıldığı toplumsal değerlerin "yıldırma"yı tetiklediğini ve giderek artan oranda fiziksel ve duygusal tahribat yarattığını öne sürmek abartı sayılmaz Böyle bakıldığında "yıldırma"nın sınıfsal bir karakteri olduğu, ırksal, sınıfsal ve cinsiyete dayalı eşitsizlikleri içeren bir süreç olduğu görülmelidir

Dünya Sağlık Örgütü de "yıldırma"nın ortaya çıkmasını kolaylaştıran iş ortamlarının özelliklerini tanımlamıştır Özellikle rol tanımlarının iyi yapılmadığı, işbirliği ve dayanışmanın kurulamadığı ortamların yatkınlık yarattığı ifade edilmektedir Özellikle ortaya çıkan sorun ve çatışmaların uygun problem çözme beceriyle çözülmemesi, aksine gizlenmesi bunu artıran etkenler olarak görülmektedir Bu yapı neo-liberal politikaların biçimlediği iş ortamının bir ürünü olarak görülmelidir

Yaygınlığı
Bu alandaki sınırlı veriler hem AB'de hem de Avrupa'da "yıldırma"nın sıra dışı bir durum olmadığını göstermiştir ABD'de yaklaşık 6 çalışandan birinin (yüzde 168) işyerinde yıldırma mağduru olduğu, bu sayının yüzde 11 olduğu aktarılmaktadır ABD'de kamu çalışanlarını kapsayan bir araştırmada, kadın çalışanların yüzde 42'sinin, erkek çalışanların ise yüzde 15'inin son iki yılda işyerinde duygusal tacize ve zorbalığa maruz kaldığı, İsveç'te ise intiharların yüzde 15'inin "yıldırma" kaynaklı olduğu belirtilmektedir

Bazı meslek gruplarında "yıldırma" daha sık görülmektedir Tayvan'da sağlık çalışanlarında yapılan bir çalışmada "yıldırma" yaygınlığı son bir yıl için yüzde 509 bulunmuş, sözel ve fiziksel şiddetten daha yüksek oranda görüldüğü belirtilmiştir Bosna'da yine sağlık çalışanlarında yapılan bir çalışmada bireylerin yüzde 76 oranında "yıldırma" davranışlarına maruz kaldıkları bildirilirken, yüzde 26'sında bunun ısrarlı ve yineleyici olduğu saptanmıştır Ayrıca bu durumun ruhsal bozukluk gelişimi ile ilişkili olduğu da belirtilmiştir Yine ülkemizde hemşirelerde yapılan bir çalışmada son bir yıl içinde "yıldırma" davranışına maruz kalma oranı yüzde 865 olduğu belirtilmiştir

Kimler yıldırma yapar?
Bu kişilerin antipatik özellikler taşıdığı, aşırı denetleyici, korkak ve sinirli, daima güçlü olma isteği içinde olan, kötü niyetli ve hileli eylemlere başvurmaktan çekinmeyen kişiler olduğu belirtilmektedir Aşırı özsever bir kişiliğe sahip oldukları, toplumsal ilişkileri zayıf, korktuğu kişileri denetim altında tutmak için güç kullanan, kendini diğer insanlardan sürekli üstün gören bir tutum ve davranış sergiledikleri belirtilmektedir
Tehdit altındayken yalnızca kendilerini düşündükleri, kendi kurallarını işyerinin kurallar haline getirmeye çalıştıkları, bunun için baskı ve şiddet uygulayabildikleri, bu amaçla sürekli bir disiplin kurmaya çalıştıkları, korku yaratarak egemenlik kurdukları aktarılmaktadır Aynı zamanda ön yargılı, duygusal tepkiler sergileyen, bireyin sahip olduğu etnik dinsel vs özelliklerini yıldırma için gerekçe sayan bir tutum sergiledikleri ifade edilmektedir

Kimler maruz kalır?
Yapılan araştırmalar mağdur olanların da sıklıkla zeki, yetenekli, yaratıcı özellikler gösteren, farklı görüşlere alternatif yaklaşımlar geliştirebilen, başarılı ve başarıyı amaçlayan, dürüst, güvenilir, işyerinde politik davranmayan,destekleyici iletişim tarzını kullanan kişiler olduğunu göstermektedir İşlerini benimseyerek yapan, Meslek etiği ilke ve kurallarına uyan kişilerdir

Sıklıkla çalışanların yöneticilerden daha fazla yıldırmaya maruz kaldıkları görülmektedir Yaşlı olanlar gençlere göre daha fazla yıldırma kurbanı olmaktadırlar
"Yıldırma"nın yarattığı ruhsal bozukluklar

"Yıldırma"nın uygulama biçimi süresi ve şiddeti ile bağlantılı olarak bir çok ruhsal bozukluk ortaya çıkabilir Sıkıntı, öfke, karamsarlık, uyku sorunları, depresif belirtiler, anksiyete belirtileri, davranış sorunları görülebilir

Depresyon, anksiyete ve davranış sorunlarının birlikte bulunabildiği uyum bozuklukları, depresyon, yaygın anksiyete ve panik bozukluğu gibi anksiyete bozukları, kendini bedensel belirtilerle ifade eden somatoform bozukluklar (somatizasyon, konversiyon, ağrı bozuklukları), ortaya çıkmasında ve seyrinde ruhsal etkenlerin rol oynadığı psikosomatik hastalıklar (cilt hastalıkları, hipertansiyon vs) görülebilir Bunun yanında bir tür kendini iyileştirme çabası olarak, alkol, madde ya da ilaca yönelmeolabilir

Madde kullanım bozuklukları gelişebilir
Bireyin fizik bütünlüğünü tehdit eden, onu çaresiz bırakan, dehşet duygusu yaratan yaşantılara bağlı gelişen "Travma Sonrası Stres Bozukluğu" (TTSB) ortaya çıkabilecek en ciddi ruhsal bozukluklardan biridir İnsan eliyle bilerek oluşturulan travmalar (işkence, tecavüz, savaş travması gibi) sonucu ortaya çıkanlarda süreğenleşme, işlevselliği bozma, yetiyitimi yaratma niteliği çok daha yüksektir "Yıldırma" da insan eliyle bilerek oluşturulan bir travma olarak TTSB için dikkat çekici, çağdaş bir travma biçimi olarak dikkati çekmektedir

Neler yapılabilir?
Sıklıkla "yıldırma" kurbanlarına, yeni bir iş araması, yardım alması, kendini yalıtmaması, özgüvenini geliştirmesi, olasılıkları hatırlaması, yaraları sarmaya çalışması, yasal işlem yapması önerilmektedir

"Yıldırma"nın ruhsal bütünlüğe yönelik bir saldırı olduğu düşünülürse buna uygun başa çıkma beceriler geliştirmenin büyük önem taşıdığını vurgulamamız gerekir Sorunu arkadaşlarla paylaşmaktan profesyonel yardım aramaya varan bir yelpazede yardım almak gerekebilir Bu çabalar sorunun kalıcılaşmasını önleme yanında bireyin başa çıkmasını, örselenmeden kurtulmasını sağlayabilir …

"Yıldırma" mağduruna işyerinde taciz uygulayan kişiye itiraz etmek, işyerinde zorbaca davranışlara, tacize uğradığını tanıklarla saptamak, verilen talimatları yazılı olarak belgelemek, maruz kalınan tacizi belgeli olarak yetkililere ya da üst yöneticilere iletmek, gereğinde arkadaşlarla paylaşmak ve profesyonel yardım almak önerilen durumlardır
Öncelikle işyerinde yaşanan olayın adını koymak ve bununla yüzleşmek önerilmektedir

1 Çalışma ortamının düzenlenmesi, ast üstü ilişkisinin bir ezen ezilen ilişkisine dönüştürülmemesi, ekip çalışmasının ana çalışma yaklaşımı olmasını sağlanması gereklidir

2 Demokratik ve dayanışmayı temel alan bir işbölümü yapılmalıdır Roller belirginleşmeli, sınırlar belirginleştirilmeli ve role uygun kişiler yetkilendirilmelidir

3 Bireylerin rahatlamasını, kendini yargılanmadan özgürce ifade etmesini sağlayan, duygusal ifadeye izin veren bir ortam yaratılmalıdır

4 Aşırı çalışmaya son verilmelidir

5 Güvenli, zarar verici uyaranlardan arınmış, sağlıklı bir fiziksel ortam yaratılmalıdır

6 Çalışanların özlük hakları sağlanmalıdır

7 "Yıldırma"yı önleyici etik kurallar geliştirilmelidir

8 Çalışanların iletişim becerileri geliştirilmelidir Problem çözme becerileri kazandırılmalıdır

9 İşyeri sağlık birimleri aracılığıyla koruyucu ruh sağlığı uygulamaları (bilgilendirme, eğitimi, danışma) yapılmalıdır

10 "Yıldırma" ile ilgili hukuksal girişimler engellenmemeli, adaletin tecelli edilmesi sağlanmalıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.