Prof. Dr. Sinsi
|
Utangaçlıktan Girişkenliğe...
Sosyal Kaygı Nedir?
Sosyal Kaygı, bir ya da bir den fazla sosyal ortamdaki korkudur Sosyal ortamdaki korkular başlıca, kalabalık ortamlarda konuşmak, yeni kişilerle tanışmak, kalabalık bir yerde yemek yemek, önemli birine soru sormak ve katılmadığı bir fikre hayır demek gibi korkuları içerir
Sosyal Kaygısı olan kişiler, diğerlerinin kendisine kötü davranabileceği, küsebileceği, kendisini yalnız bırakabileceği gibi endişeleri sıkça yaşarlar Sosyal ortamda iken, diğerlerinin kendisindeki kaygı tepkilerini (kızarma, titreme, terleme gibi) farkedeceklerini düşünürler Üstelik bu düşünce kaygılarını daha da arttırır O yüzden, sosyal ortamlarda ya geride dururlar ya da hiç sosyal ortamlara girmek istemezler Ancak, sosyal ortamlardan uzak durmak, iletişim ve davranış becerilerininde zayıf kalmasına, nerde ne zaman nasıl davranması gerektiği konusunda bilgi eksikliğine götürür Böylece, “kendini doğrulayan kehaneti” aslında biraz da gerçekleştirmiş olurlar
Aşırı derecede utangaçlıktan dolayı sosyal kaygı sorunu kişinin yaşamını ciddi şekilde etkileyebilir Öte taraftan kaygı, sadece bazı durumlara özgü de olabilir, sunum yapma durumları gibi Sosyal kaygısı yüksek olan kişiler, kendilerini yalnız hissederler ve genellikle “onay arama” davranışı içindedirler
Kimlerin sosyal Kaygıları Olur:
Sosyal kaygı, günümüzün rekabetçi, ve “seçilen kişi” olmanın sıkça vurgulandığı ortamlarda, oldukça yoğundur Bir çok insanın durumu, utangaçlık olarak ifade edilir Kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin yaklaşık iki katıdır Ancak, erkekler bu konuda daha çok yardım alma eğilimi içindedirler Sosyal kaygı genellikle ergenlik döneminde başlar ve kaçınma devam ettikçe problem şiddetlenir
Sosyal Kaygının Sebepleri:
Genetik Sosyal kaygısı olan kişilerin akrabalarında ve yakın çevrelerinde de benzer problemlere rastlanmaktadır, ancak bu durum öğrenme kuramı ile de açıklanabilir
Erken dönem deneyimleri Sosyal kaygısı olan bir çok kişi geçmişte utandırıldıklarını ve küçük düşürüldüklerini bildirir Bu durum, aynı şeyin tekrarlanabileceği korkusunu beraberinde getirir Bu yüzden sosyal ortamlardan uzak durmayı yeğlerler Ancak tüm kaygı bozukluklarındaki gibi, kaçınma, kaygının daha da güçlenmesine sebep olur
Olumsuz Düşünme Sosyal kaygısı olanların çoğu, sosyal ortamlarda kendileri hakkında olumsuz düşünürler, “benle dalga geçecekler”, k”kaygılı olduğumu anlayacaklar”, “ kendim,i küçük düşürüreceğim”, “ben sıkıcıyım” gibi 
Sosyal beceri eksikliği Giriş kısmında da belirttiğim gibi, sosyal kaygısı olan bir çok kişi sosyal ortamlardan kaçındığı için, sosyal becerileri gelişmemiştir Sosyal becerileri öğrenebileceği sosyal ortamlardan uzak kalmıştır Bir çok sosyal kaygılı kişi de, bu becerileri olmasına rağmen kaygılarından dolayı kullanamamaktadır
Bilişsel-Davranışsal Terapi Sosyal Kaygıda Nasıl İşler?
Bilisel Davranışçı Terapi (BDT) korkuya sebep olan düşünceleri farketmenizi ve değiştirmenizi sağlar Kendi olumsuz düşüncelerinizi farketmenizi ve olumlu düşüncelerle kendisnizi desteklemenize yön verir Kaçınılan durumların aşamalı bir listesi çıkarılır ve en basitten en korkulana doğru sosyal ortamlarda kendinizi göstermenize destek verir Böylece korkuların yersiz olduğu öğrenilir Ayrıca, eğer sosyal beceri eksiklikleri varsa, terapi seanslarında sosyal beceri eğtimleri yapılır (rol oynamalar aracılığı ile)
Ayrıca, korkuların anlamı, yalnızlık, ilk korkulan durumlar, bu durumlarla ilgili ifade edilmemiş öfke, tamamlanmamış süreçler, korkuların ve kişinin kendisiyle ilgili olumsuz varsayımlarının gerçekliği konuları da Bilişsel Davranışsal Terapiye ek olarak Şema Odaklı olarak da çalışılabilir
Orta düzey kaygısı olan veya kaygısı sadece sunum yapma gibi özgül bir alanla sınırlı olan danışanlarla 20 veya daha az seans yeterli olur, ancak çekingen kişilik bozukluğu gibi kişilik sorunu haline gelmiş kişilerle daha derinlemesine ve uzun süreli çalışmak gerekir
Kaynak:
Beck AT, Emery G, Greenberg RL (1985) Anxiety Disorders and Phobias: A Cognitive Perspective New York: Basic Books
Leary, M R , & Kowalski, R M (1995) Social Anxiety London: Guildford Press
Leary, M R , Kowalski, R M, Campbell, C D (1988) Self-presentational concerns and social anxiety: the role of generalized impression expectancies Journal of Research in Personality, 22, 308-321
Clark, D M , & Wells, A (1995) A cognitive model of social phobia In R G Heimberg, M R Liebowitz, D A Hope, & F R Schneier (Eds ), Social phobia: Diagnosis, assessment, and treatment (pg 41-68) Guilford Press: New York
|