Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kaşıktaki, yağ

Kaşıktaki Yağ

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kaşıktaki Yağ



Bir tüccar mutluluğun gizini öğrenmesi için oğlunu insanların en bilgesinin yanına yollamış


Delikanlı bir çölde kırk gün yürüdükten sonra, sonunda bir tepenin üzerinde bulunan güzel şatoya varmış Söz konusu bilge burada yaşıyormuş


Bir ermişle karşılaşmayı bekleyen bizim kahraman, girdiği salonda hummalı bir manzarayla karşılaşmış


Tüccarlar girip çıkıyor, insanlar bir köşede sohbet ediyor, bir orkestra tatlı ezgiler çalıyormuş Dünyanın dört bir yanından gelmiş lezzetli yiyeceklerle dolu bir masa da varmış


Bilge sırayla bu insanlarla konuşuyormuş ve bizim delikanlı kendi sırasının gelmesi için iki saat beklemek zorunda kalmış


Delikanlının ziyaret nedenini açıklamasını dikkatle dinlemiş bilge, ama mutluluğun gizini açıklayacak zamanı olmadığını söylemiş ona Gidip sarayda dolaşmasını, kendisini iki saat sonra görmeye gelmesini salık vermiş


“Ama, sizden bir ricada bulunacağım,” diye eklemiş, delikanlının eline bir kaşık verip, sonra bu kaşığa iki damla sıvı yağ koymuş “Sarayı dolaşırken bu kaşığı elinizde tutacak ve yağı dökmeyeceksiniz


Delikanlı sarayın merdivenlerini inip çıkmaya başlamış, gözünü kaşıktan ayırmıyormuş İki saat sonra bilgenin huzuruna çıkmış


“Güzel” demiş bilge, “Peki, yemek salonumdaki Acem halılarını gördünüz mü? Bahçıvanbaşının yaratmak için on yıl çalıştığı bahçeyi gördünüz mü? Kütüphanemdeki güzel parşömenleri fark ettiniz mi?”


Utanan delikanlı hiçbir şey göremediğini itiraf etmek zorunda kalmış Çünkü bilgenin kendisine verdiği iki damla yağı dökmemeye çabalamış, başka bir şeye dikkat edememiş


“Öyleyse git, evrenin harikalarını tanı” demiş ona bilge “Oturduğu evi tanımadan bir insana güvenemezsin


İçi rahatlayan delikanlı kaşığı alıp sarayı gezmeye çıkmış Bu kez, duvarlara asılmış, tavanları süsleyen sanat yapıtlarına dikkat ediyormuş Bahçeleri, çevredeki dağları, çiçeklerin güzelliğini, bulundukları yerlere yakışan sanat yapıtlarının zarafetini görmüş


Bilgenin yanına dönünce, gördüklerini tüm ayrıntılarıyla anlatmış “Peki sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede?” diye sormuş bilge


Kaşığa bakan delikanlı, iki damla yağın dökülmüş olduğunu görmüş


“Peki” demiş bunun üzerine bilgeler bilgesi, “Sana verebileceğim tek öğüt var

Mutluluğun gizi dünyanın tüm harikalarını görmektir, ama kaşıktaki iki damla yağı unutmadan

Alıntı Yaparak Cevapla

Kaşıktaki Yağ

Eski 07-16-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kaşıktaki Yağ






Simyacı isimli romanda anlatılan bir hikâye de, farkı fark etmek hadisesini, çok güzel ortaya konmaktadır

“Genç bir adam yaşlı ama bilge kralın sarayına gider Bilgeliği arayan gence, kral; içinde sıvı yağ bulunan bir kaşık verir ve gençten, yağı dökmeden sarayı dolaşmasını ister Genç kaşıkta bulunan yağı dökmeden sarayı dolaşıp kralın huzuruna gelir Kral gence sorar:

“Salondaki acem halılarını gördün mü?” Genç görmediğini belirtir Kral gence kütüphanesini, tablolarını, sarayın güzel bahçelerini görüp görmediğini sorar ve gençten hep ‘hayır!’ cevabı alır Bunun üzerine kral gence sarayı bir kez daha dolaşmasını ve sarayın güzelliklerini görmesini ister Genç sarayı tekrar dolaşır ve bütün güzellikleri görür Ancak bu arada, elindeki kaşıkta bulunan yağ da dökülmüştür Kral gence şöyle der: “bilgelik; yağı dökmeden, dünyaya bakabilmek ve ondan faydalanmaktır

Kaşıktaki yağ, insanların görevlerini ve çevresine karşı olan sorumluluklarını temsil etmektedir Saraydaki güzellikler ise, dünyayı ve hayatı yaşamayı ve yaşamaktan keyf almayı sembolize eder Bu zaviyeden insanlar üçe ayrılır Birinci grup, elindeki kaşıkta bulunan yağı dökmeyen, ancak meşru olan dünya nimetlerinden de yeterince faydalanamayan ve hayatın mânâsını anlayamayanlar; ikinci grup anlık zevklerin peşinde koşarken, kaşığı kaybeden ve yağı dökenler; üçüncü grupta ise, kaşıklarındaki yağı dökmeden, görev ve sorumluluklarını aksatmadan; dünyaya bakabilen ve onun mânâsını anlama gayreti içinde nimetlerinden meşru olarak istifade edebilenler yer almaktadır

Farklı bir açıdan bakılırsa, saraydaki güzellikler, parayı ve parayla satın alınan şeyleri temsil eder Kaşıktaki birkaç damla yağ ise parayla satın alınamayan ahlâk, fazilet, izzet, şahsiyet, istikamet, emniyet, dürüstlük gibi insanî değerleri temsil eder Hikaye bu şekilde yorumlanırsa; hayatın bilgeliği, paraya ve parayla elde edilebilen şeylere sahip olunduğunda, parayla satın alınamayan şeylerin (sevgi, fedakârlık, karşılıksız verme, iyilik etme, paylaşma, vefa, dostluklar, dürüstlük vb), hâlâ kaybedilmemiş olması ve parayla satın alınamayan bu değerleri yeniden üreterek gelecek nesillere taşıyabilmekdir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.