Horon Oyunları... |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Horon Oyunları...HORON: İnsan topluluklarının insanlık tarihi kadar eski, gelenek ve göreneklerinden biri de horondur, insanların karakter yapılarının yaşantı biçimine yansıması ile birden fazla insanların isteği dahilinde birtakım hareketlerin oluşturduğu ahenk biçimidir Horon genellikle davul, zurna, kemence veya az da olsa kaval eşliğinde insanların kol kola tutuşarak sağa doğru hareket etmek suretiyle, çalgı aletlerinin ritmine uyularak dizlerin gevşeyip toplanmasıyla oluşturulan kıvrak ve canlık hareketler topluluğu sonucu meydana gelir "Horon tepme" şeklinde konuşulur Komutla oynandığı gibi kız (ba*yan) horonlarında komuta bağlı kalınmadanda oynanır Yayla şenliklerinde şenlik merkezine doğru gidilirken, tek ayak hareketleriyle ileri doğru canlı fakat az yol alınarak hareket edilir Erkek insanların büyük bir kısmı, gençlerin ise tam***** yakını kurulan horon halkasına katılır Figürler genelde birbirine benzemekte olup sıksara, horipsin ve adı konmayan figürler horon tepenin becerisine bağlı olarak uygulanır Ayak hareketlerine bağlı omuzların titrek hareketlerine özen gösterilir Erkek horonlarında sıksara oynanırken komutla (genelde çalgıcılar komut eder) kollar yukarı kaldırılır 3-5 dakikada böyle tepildikten (oynandıktan) sonra aşağı alma figürü 3 kez tekrarlanır Bu figürde dizlerin yere değdirildiği de görülür Horonlarda topluluğun coşku ve neşeye dayalı esprisi hakimdir Bu zamanlarda insanların daha coşkulu daha mutlu oldukları Horonun oynandığı yer, bir evin içi, bir tarla, bir yayla çimenide olabilir İnsanlar arasında kendiliğinden oluşan kurallı ahenkler manzumesidir Bölgemizde horonun atik, kıvrak ve çabuk hareketleri, suyun kaynaması hamsinin kıvrak hareketleri insanlarının atik ve çevik olduğunu anımsatır Kızlı erkekli olduğu gibi sade kız; sade erkeklerce de oynanabilir Kız ve erkek horonları oynanırken becerikli ve gönüllü kişilerce mahalli türkü eşliğinde de oynanabilir Bölgedeki yayla şenliklerinde en çok adını duyurmakla birlikte yöredeki hemen hemen her insan tarafından oynandığı için ekip kurmak suretiyle oynanması fazla ilgi çekmez Bu bakımdan folklor yarışmalarında fazla adını duyurduğu söylenemez Bayanlar, zaten folklorik kıyafet giyen giysilerle erkekler de ise beyaz gömlek üzerine siyah veya lacivert yelek ve pan*tolon beyaz çorap siyah ayakkabı giydikleri bunları tabanca ve köstekli saatle süslenerek oluşan görüntüler hakimdir Tura, (Yesir) oyunu: ilçemizin, Simenli, SütpınarSayvançatak ve Çamlıca köylerinde genellikle dini bayram günleri ile "otçular hafta*sı" şenliklerinde yaylalarda oynandığı başlangıcı belli olmayan "Tura" (Yesir) oyunu oynanmaktadır Bölgemizde bekar gençlerin birebir konuşmaları uygunsuz kabul edildiğinde bu oyunda evlenecek gençlerin birbirlerini daha iyi tanıma sonucu evlenme ile sonuçlandığı da görülür Oyun oynanacak yerde olanlar ikiye ayrılırlar Bu ikiye ayrılmayı A ve B kalesi olarak da adlandırırız, ikiye ayrıl*manın eşit olmasına dikkat ederlerse de bile bir tarafa iki-üç kişinin fazla olması herhangi bir yanlışlık sayılmaz ve oyun oynanır -A- kalesinden çıkan bir kişi oyun alanına doğru ilerler Bunu -B- kalesinden çıkan bir kişi vurur (yani elle temas eder), vurulan kişi -B- kalesine geçer Vurulmadan geri dönüş yapabilirse yine -A- kalesinin oyuncusu olarak oyuna devam eder -A- kalesinden çıkan kişiyi -B- kalesinden vurmaya gelen kişi yine -A- kalesindekilerce takip edilir, eğer takip so*nu -B- kalesinden çıkan vurulursa vurulan kişi o zaman -A- kalesinde bekler Oyun bazen kaleleierin birinde adam sayısının bire-ikiye inmesi ile yeniden taksim olunarak devam eder veya iki, üç kişiye inmesi beklenemez, kaleleie*rin birinde azalma olursa, azalan taraftan birisi çok azaldık gelin yine paylaşalım ve oynayalım der Eşit olacak paylaşma yapılır ve oyuna devam edilir Oyun her iki taraf veya taraflardan birisi çok yorulduklarını ifade ederse sona erer (Bu oyunlarda bekar kız ve erkekler evlenmek için anlaşmada yaparlar Sonunda kızı istetir*ler, vermezlerse çok azalmasına rağmen kaçıp alma ile evlenme olayları olmuştur Oyun esnasında kalesinden çıkanı vurmaya gelen olmazsa, kalesinden çıkan kişi karşı tarafı tahrik etmek için vursanıza gibi sözcüklerde söyler (var mı vuracak gibi) |
|