![]() |
Mikroorganizmalar Ve Bitkiler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mikroorganizmalar Ve BitkilerCanlıların Harika Dünyaları Canlıların harika dünyaları bizleri şaşkınlıklardan şaşkınlıklara uğratır, bizleri bir kez daha yaratılış mucizesine hayran bırakır, Bir Yaratıcı İradenin var olduğu konusundaki kanaatimizi pekiştirip, güçlendirir ![]() Öyleki bu kanaatimiz gelişen bilim ve teknolojinin paralelinde öğrendiklerimizle büyümekte, derinleşmekte, genişlemekte sonuçta imanımız bir kat daha güçlenmektedir ![]() Sıkça gözlemlediğimiz artık inkarı mümkün olmayan maddesel sistemli düzenliliklerle beraber asla rastlantısal oluşumların birikimsel sonucu olamayacak kadar mükemmel olan canlıların harika dünyaları bizleri bu büyük gerçeğe götürmektedir ![]() Bu konuda bir kaç örnek verecek, oluşan kanaatimizi dolaysıyla imanımızı bir kat daha güçlendireceğiz ![]() Bu bölümdeki örneklerimiz evrim teorisi savunucularınca ilkel ya da başat oldukları iddia edilenlerden rast gele seçilmiş kimi canlıları kapsayacaktır ![]() Seçim, yazdığımız gibi rast geledir ![]() ![]() Bu çabamızdaki amacımız iddia edildiği gibi canlılığın rastlantılarla oluşup oluşamayacağı sorusunun doğru cevabını bulmaktır ![]() ![]() Bu küçük araştırmamızda şunu defalarca görüp, şahit olduk ki hiçbir canlı ilkel ya da az gelişmiş değildir ![]() Nasıl mükemmel ve eksiksiz var edilmişlerse o şekilde (belki de tersinim sonucu bazı meziyetlerini zayıflatmış ya da kaybetmiş olarak) yaşamlarını devam ettirmektedirler ![]() ![]() Milyonlarca tür ve en az bir o kadarda olan çeşitleriyle dünyamızı tıka basa doldurmuş tüm canlılar ister tek, ister çok hücreli olsun yaşamalarına ve üremelerine uygun harika yapılışlara sahiptirler ![]() ![]() Farklı fakat mükemmel yaşam avantajlarına sahiptirler ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bölümümüzde canlıların harika yapılarından kısaca bahsedecek, yapılarının rastlantılarla oluşup oluşamayacağı sorusuna cevaplar arayacağız ![]() Devamı var ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Mikroorganizmalar Ve Bitkiler |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mikroorganizmalar Ve BitkilerCanlılardaki Moleküler Planlamalar İster ilkel ister gelişkin kabul edilsin, tüm canlılarda şaşılası bir moleküler planlamalar vardır ![]() ![]() Tersinim teorisi canlı vücutlarını basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünsel kurgusu olarak tanımlar ![]() Basite indirgenemez kompleks sistemler: Evrim teorisi materyalizme dayandığından basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünlüğünde olan canlılığında maddeye indirgenebileceğini savunur ![]() Onlara göre canlıların basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünlüğünde olması maddeye indirgemeye engel değildir ![]() ![]() Diğer ifade ile kompleks sistemler diye bir olgu yoktur ![]() ![]() Oluşumlarda herhangi bir irade ve bilgi söz konusu değildir ve olamaz ![]() Charles Darwin Türlerin Kökeni kitabında bu konuda şöyle yazmaktadır: -Eğer birbirini takip eden çok sayıda küçük değişiklikle kompleks bir organın oluşmasının imkânsız olduğu gösterilse, teorim kesinlikle yıkılmış olacaktır ![]() Görüleceği gibi Charles Darwin'in en büyük korkusu canlılardaki kompleks sistemlerin varlığının kanıtlanmasıdır ![]() ![]() Bu nedenle evrimciler tüm güçleriyle bilimsel bulguları göz ardı etmeyi göze alarak kompleks sistemleri ret ve inkar etmektedirler ![]() Evrim teorisi, canlılardaki tüm sistemlerinin, önceden belirlenmiş bir plan olmadan rastlantılarla ortaya çıktığı iddiasındadır ![]() Bu rastlantılar arasından, canlıya fayda sağlayanların kalıcı hale geldiğini, böylece sistemlerin çok basit bir formdan başlayarak uzun süreçler içinde aşama aşama geliştiğini öne sürmektedir ![]() Fakat bu fark edileceği gibi: Yapmanın zor bozmanın kolay olduğu, uzun süreçli oluşumlarda amacın en baştan bilinmesi gerekliliği ilkelerine terstir ![]() Eğer siz ne yapacağınızı, nereye gideceğinizi diğer ifade ile amacınızı en baştan bilmez, amacınıza uygun hareket etmezseniz aradan milyar seneler geçse bile boşu boşuna dolanır durursunuz ![]() Bir evrimciye göre canlılık doğal olarak kendisine faydalı olanları bilme, alma, saklama ve faydalı yönde kullanma iradesine sahiptir ![]() Tersinim teorisi bu mantığa, evrimi Yaratıcı iradenin yerine konulması olarak yorumlar ![]() ![]() **** Evrim teorisine göre canlılar ilk dönemlerde çok basit yapılardaydı ![]() ![]() Zaman içinde daha da güçlenip gelişen canlılar kademeli oluşumlarla gözler, kulaklar, kanatlar kazanmışlardır ![]() Fakat bu (pek çok nedenlerden dolayı) olası değildir ![]() ![]() Bu olası olmamayı tanımlama ve açıklama için: a)-Basite indirgenemez kompleks sistemlerin, b)-Basite indirgenemez kompleks sistemler kurgusunun, c)-Basite indirgenemez kompleks sistemlerin kurgusal bütünlüğünün ne olduğunu belirtmede yarar vardır ![]() Basite indirgenemez kompleks sistemler bir çok parçadan oluşan, aynı amaca yönelik olarak birbirlerini bütünleyen; parçalardan birinin olmaması, yanlış yerde olması, eksik ya da fazla olması gibi nedenlerle amaca ulaşılamayan ya da eksik veya yanlış yerlere ulaşılan sistemlerdir ![]() Örneklemek gerekirse mekanik bir saat pek çok çarklardan, zembereklerden, yaylardan oluşur ve zamanı ölçme amacına göre planlanmıştır ![]() Parçalarından bir ya da bir kaçının olmaması, amaca uygun olarak biribirini bütünlememesi, yanlış yerde olması gibi nedenlerle saat ya çalışmaz ya da zamanı yanlış gösterir yani amaca ulaşılmış olmaz ![]() Bu nedenle saat denen cihaza basite indirgenemez kompleks bir sistemdir diyebilmekteyiz ![]() Konumuz canlılar olduğuna göre canlılardan örneklemek gerekirse; bir canlı gözü, kulağı, derisi, dili ve burnu gibi duyu organları da diğer organları gibi (birden fazla, aynı amaca yönelik parçalara gerek duyulduğundan) basite indirgenemez kompleks sistemler içerir ve görme, duyma, dokunma, tatma gibi çeşitli amaçlara yöneliktir ![]() Bu organlardan herhangi birinin herhangi bir parçasının olmaması, amaca yönelik olarak birbirlerini bütünlememesi, yanlış yerde bulunması ya da eksik veya hatalı olması gibi nedenlerle duyu organları var oluş amaçlarını gerektiği gibi gerçekleştiremez ![]() Fakat duyu organları bütün parçalarıyla yerli yerinde olsa da amaç; bu organların basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünselliğinde olması nedeniyle gerçekleşemez ![]() Amacın gerçekleşmesi için merkezi sinir sistemi gibi başka, başka; basite indirgenemez kompleks sistemlere de ihtiyaç vardır ![]() Amaca ulaşmak için birden fazla basite indirgenemez kompleks sistemlerin bir arada çalışması gerekiyorsa bu sistemlere, basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünselliği denilir ![]() Fakat canlılarda amaca ulaşılsa dahi bir sürede olsa devamlılık da gerekir ![]() Duyu organlarıyla birlikte merkezi sinir sistemi de oluşup bir araya geldiğinde görme, tatma, işitme vb ![]() ![]() ![]() Devamlılığın sağlanabilmesi için bunların dışında dolaşım, solunum, sindirim, boşaltım, savunma gibi basite indirgenemez kompleks sistemlere ve bu sistemlerin meydana getirdikleri bütünselliklere ihtiyaç oluşur ![]() Bu nedenle canlı vücutları basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünlüğünde olan; bütünsellikleri bir araya gelmesiyle oluşmuş, basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünsel kurgusudur ![]() Her organ bu bütünsel kurgunun içindedir ![]() ![]() ![]() Canlı vücutlarının bu özelliği kademeli gelişimi öngören evrim teorisini tamamen geçersiz kılar ![]() Pennsylvania Lehigh Üniversitesinden biyokimya profesörü Michael J ![]() ![]() Behe ve onun gibi bilinçli tasarım teorisini savunan birçok bilim adamı tarafından ayrıntılarıyla ortaya konan insan gözü, gözün biyokimyasal sistemi, kan pıhtılaşma sistemi, bakteri kamçısı, hücre içi organeller, DNA ve onu işleyen enzimler gibi pek çok basite indirgenemez kompleks sistemler evrim teorisinin geçersizliğini gerçeğe dönüştürmektedir ![]() Michael J ![]() ![]() İlerdeki bölümlerde canlı vücutlarındaki basite indirgenemez kompleks sistemlerinden yeteri kadar bahsederek okuyucunun bu konudaki kanaatlerini netleştirmeye çalışacağız ![]() Devamı var ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Mikroorganizmalar Ve Bitkiler |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mikroorganizmalar Ve BitkilerCanlılardaki Moleküler Planlamalar-2 Evrim taraftarları teorileri lehinde bir varsayım öne sürmek istiyorlarsa her şeyden önce canlıların rastlantılarla ortaya çıktıkları iddialarını bilimsel delillerle kanıtlamak zorundadırlar ![]() Aksi halde teori daha en baştan geçersiz olur, bir varsayım olmaktan öteye bilimsel bir değer taşımaz ![]() Örneğin Charles Darwin tarafından da canlıların en başatı olarak tarif edilen insanın solunum sistemi, beslenme sistemi, duyma sistemi, boşaltım sistemi gibi yapıların en koyu evrim teorisi avunucuları tarafından bile kabul edilen basite indirgenemez kompleks sistemler bütünselliğinin nasıl olup da evrim mekanizmalarıyla rastlantılarla ortaya çıktığını bilimsel deliller göstererek açıklamalıdırlar ![]() Aksi halde, eğer birbirini takip eden çok sayıda küçük değişiklikle kompleks bir organın oluşmasının imkânsız olduğu gösterilse, teorim kesinlikle yıkılmış olacaktır diyen Darwin'in endişeleri gerçekleşmiş, evrim teorisi temelinden çökmüş olacaktır ![]() Teorilerine dinsel bir inançla bağlı olan evrim teorisi taraftarlarının teori aleyhine gördükleri görüşlere karşı çıkmaları gayet doğaldır ![]() ![]() Darwin’in kara kutusu kitabının yazarı Behe evrim teorisine ret eden yazılarına karşı eleştirilerde bulunan evrim teorisi taraftarı Jery Coyne ve Allen Orr gibi bazı bilim insanlarına verdiği cevap da şunları yazmaktadır ![]() -Profesör Orr, indirgenemez komplekslik kavramı hakkında yanlış bir görüşe sahip ![]() ![]() ![]() Darwin'in Kara Kutusu'nda indirgenemez kompleksliği şöyle tanımladım: İyi uyumlu ve temel fonksiyon için birbiriyle etkileşim içindeki pek çok parçadan oluşan ve bu parçaların herhangi birinin eksiltilmesinin sistemin fonksiyonunun durmasına neden olacağı bir sistem ![]() Orr ise bu terimi yüzeysel bir şekilde kullanmakta ve eğer bir parça çıkarırsan, organizma ölür şeklinde anlamaktadır ![]() ![]() ![]() Orr, benim bazı sistemlerin doğal seleksiyonla evrimleşmiş olabileceği, ama bazıları için bunun mümkün olmadığı şeklindeki düşüncemi çok şaşırtıcı bulmakta ![]() ![]() ![]() Kısacası, bazı sistemler diğerlerinden daha komplekstir ve dolayısıyla daha indirgenemezdir ![]() ![]() ![]() Aslında, her sistemin detaylarını incelediğinizde, benim yaptığım gibi, Darwinizm'in zorlukları pek çok yerde ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() Görünen odur ki, Orr, (yaşama getirilecek) açıklamanın özünün, evrimcilerin kavramlar üzerine kondurdukları etiketleri bilmeyle olacağını sanmaktadır ![]() ![]() Michael J ![]() ![]() Teoriyi en baştan doğru kabul edip bulguları buna uydurma çabalarının artık işe yaramadığını bilmelidirler ![]() Evrim teorisi savunucularından Profesör Jerry A ![]() ![]() Evrim bir gerçektir ![]() ![]() Evrim teorisi taraftarlarını böylesine ürkütüp, hırçınlaştıran gerçek, bilimsel bulguların evrime ret etmesine karşın ortaya teori paralelinde görüş ya da görüşler koyamamalarıdır ![]() Bakınız Prof ![]() -Coyne, eğer bir biyokimyasal sistem doğal seleksiyonla açıklanırsa, bilinçli tasarım savunucularının bir diğer sisteme atlayacaklarından ve bu nedenle Bilinçli Tasarım teorisinin yanlışlanamaz olduğundan yakınmaktadır ![]() Eğer Darwinistler herhangi bir kompleks biyokimyasal sistemi açıklayabilmiş olsalardı, bu yakınmanın bir haklılık payı olabilirdi ![]() ![]() ![]() Oysaki bugüne kadar doğal seleksiyon kompleksliğe sahip fonksiyonel sistemlerin hiçbirinin kökenini açıklamayı başaramamıştır ![]() Michael J Behe ile Profesör Coyne, Orr gibi evrim teorisi taraftarları bilim insanları arasında son derece ilginç tartışmalar olmuştur ![]() Prof ![]() ![]() Demek ki daha önce evrilmiş yapıtaşları da söz konusu demektedir ![]() Demektedir ama var oldukları iddia edilen daha önce evrilmiş yapı taşlarının daha önce nasıl evrilmiş olduğu konusunda herhangi bir bilgi verememektedir ![]() Behe, yaratılış (bilinçli tasarım) teorisine karşı yöneltilen bu itirazı şöyle yanıtlar: -Orr, bir fare kapanının (Behe'nin indirgenemez kompleksliği açıklamak için kullandığı örnek) parçalarının başka bir şey olarak oluşmaya başlamış ve sonradan şu anki yapılarına dönüşmüş olabileceklerini söylemektedir ![]() Bu gibi argümanları Darwin'in Kara Kutusu'nun 66 ![]() ![]() Özetle, bu yaklaşımın (evrimcilere) kazandırdığı bir şey yoktur ![]() ![]() ![]() Devamı var ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Mikroorganizmalar Ve Bitkiler |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mikroorganizmalar Ve BitkilerMoleküler Biyoloji Evrime Ne Diyor? Dna gibi makromoleküllerin oluşması daha da ilginci oluşurken içinde bulunacağı canlının bütün bilgilerini taşıması evrim teorisini ret eden, teoriyi içinden çıkılması mümkün olmayan derin kuyulara atan bir gerçektir ![]() Fakat evrim teorisi taraftarları işlerine gelmeyen gerçekleri bilmezlikten, görmezlikten gelmekte ya da bu gerçekleri eğip, bükerek teori lehine yorumlamakta gayet ustadırlar ![]() Fakat maddeye indirgenemeyen bilginin maddeye dayanan varsayımlarla açıklanamayacağı ortadadır ![]() Ortadadır ama bu mantığa uygun olarak evrimciler gerçekte evrim teorisinin öngördüğü canlılığın oluşumu şemalarına tamamen ters düşen DNA veya protein dizilimi karşılaştırmalarının anatomi üzerine bina edilen sınıflandırma ile ![]() ![]() ![]() ![]() Evrim teorisi, 19 ![]() ![]() ![]() Bu şema, canlıların anatomik benzerliklerine göre çıkarılmış, en çok benzer görülen canlılar birbirlerine en yakın evrimsel akrabalar olarak tanımlanmıştır ![]() Fakat bu tanımlama ardı önü düşünülmeden yapılmıştır ![]() ![]() Doğal olarak benzerlikler evrimin kanıtları ise benzersizliklerde anti evrimin (tersinimin) kanıtları olacaktır ![]() ![]() Fosil kayıtlarından gelen bilgiler çoğu kez bu şemaya uyum göstermese de, bazı noktalar karanlıkta bırakılarak, evrimcilerce öngörülen hayat ağacı şeması büyük ölçüde tamamlanmıştır denilebilir ![]() Fakat bir şeyi iddia etmek başka, bilimsel kanıtlar göstererek kanıtlamak başkadır ![]() ![]() ![]() Canlılık tarihinin belki de itiraz edilemeyen tek kanıtları olan fosiller evrim teorisinin bu varsayımlarını yalanlamakta, kesin bir dille ret etmektedir ![]() Dış görünüme ve fosillere dayanan bu şemanın test edilmesi ise, canlıların moleküler yapılarının (protein dizilimlerinin, DNA dizilimlerinin ve rRNA dizilimlerinin) birbirleriyle karşılaştırılması ile başlamıştır ![]() 1970'lerde başlayan, ancak asıl olarak 90'lı yıllarda gelişen ve sekans (dizilim) analizi olarak bilinen yöntemlerle, farklı canlı türlerinin ortak proteinleri, ortak genleri veya ortak rRNA'ları (ribozomal RNA'ları) karşılaştırılmıştır ![]() Evrim teorisi savunucuları bu çalışmaların sonucunda teorilerine göre birbirlerine yakın akraba saydıkları canlıların molekül yapılarının, birbirine çok benzer çıkacağını ummuşlardır ![]() Ama sonuçlar onlar için tam bir hayal kırıklığı olmuştur ![]() Moleküler biyolojinin sonuçları, tek bir örnekten değil de farklı örneklerin bir arada incelenip topluca yorumlanmasıyla anlaşılabilir ![]() Bu toplu sonuçlar incelendiğinde ise, moleküler karşılaştırmaların benzer anatomi üzerinde bina edilen sınıflandırmaları altüst ettiği ortaya çıkmaktadır ![]() Proteinler, rRNA veya genler üzerindeki karşılaştırmalar, evrim teorisine göre birbirinin yakın akrabası sayılan canlılarda benzer olmaları gerektiği halde birbirinden çok uzak çıkmaktadır ![]() 1996 yılında 88 proteinin dizilimi üzerinde yapılan karşılaştırmalar; tavşanları kemirgenler yerine primatlara yakın çıkarmıştır ![]() ![]() ![]() 1998 yılında 19 farklı hayvan türünün 13 geni üzerinde yapılan analizler, denizkestanelerini (hiçbir evrimsel yakınlıkları iddia edilemeyen) kordalılar filumuna yakın göstermiştir ![]() 1998 yılında 12 farklı protein temel alınarak yapılan karşılaştırmalar inekleri balinalara, atlardan daha yakın çıkarmıştır ![]() ![]() ![]() Görüleceği gibi biyomoleküler benzerliklerin canlıların aynı hamurdan var edildiklerini kanıtlama dışında evrim yönünden herhangi bir anlam ifade etmez ![]() Illinois Üniversitesinden ünlü biyolog Carl Woese filogeni (evrimsel akrabalık) kavramının moleküler bulgular karşısında anlamını yitirdiğini şöyle kabul eder: -Şimdiye kadar üretilen pek çok bireysel protein filogenilerinden hiçbir kapsamlı organizmal filogeni çıkmamıştır ![]() Filogenetik uygunsuzluklar, evrensel ağacın (evrimsel soyağacının) her yerinde görülebilir; köklerinden ana dallarına ve ana gruplamaları oluşturan grupların kendi aralarında ![]() = = = Moleküler karşılaştırmalar evrim teorisini desteklemez ![]() ![]() 1999 yılında Science dergisinde yayınlanan Elizabeth Pennisi imzalı makaleye Hayat Ağacını Yerinden Sökmenin Zamanı mı Geldi? başlığı atılmıştır ![]() Elizabeth Pennisi makalesinde, Darwinist biyologların evrim ağacını aydınlatmak için yürüttükleri genetik analiz ve karşılaştırmaların tam aksi yönde sonuç verdiği belirtilmekte, yeni verilerin evrimsel tabloyu kararttığı ifade etmekteydi ![]() Elizabeth Pennisi sözü geçen makalesini şunları yazarak devam ediyor ![]() -Bir yıl önce, bir düzineden fazla mikro organizmanın yeni dizinlenmiş genomlarını inceleyen biyologlar, bu bilgilerin yaşamın erken zamanlarının tarihi hakkındaki kabul edilmiş çizgileri destekleyeceğini ummuşlardı ![]() Ama gördükleri şey onları şaşkına düşürdü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çoğu evrim teorisi taraftarı biyolog, yaşamın başlangıcını üç temel üzerinde bulabileceklerini düşünüyorlardı ![]() ![]() ![]() DNA dizilimleri, başka türlü genlerin karşılaştırılmasının yolunu açtığında, araştırmacılar basitçe bu ağaca (evrim ağacına) daha fazla detay ekleyeceklerini umuyorlardı ![]() ![]() Aksine, (genetik) karşılaştırmalar, hem rRNA ağacıyla hem de birbirleriyle çelişki içinde bulunan pek çok farklı hayat ağacı versiyonu ortaya çıkardı ![]() Canlılık moleküler düzeyde incelendikçe, evrim teorisinin homoloji varsayımları birer birer çökmektedir ![]() Amerikalı moleküler biyolog Jonathan Wells, 2000 yılındaki durumu şöyle özetler: -Farklı moleküller üzerine kurulu olan ağaçlardaki uyumsuzluklar ve moleküler analizler sonucunda ortaya çıkan garip sonuçlar, moleküler filogeniyi bir krize sürüklemiş durumdadır ![]() Sonuçta evrimcilerin en güvendikleri dağlara da kar yağmış görünüyor ![]() Devamı var ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Mikroorganizmalar Ve Bitkiler |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mikroorganizmalar Ve BitkilerCanlılık? Bu Meçhul ![]() Yapılan bilimsel araştırmaların ulaştığı sonuç; bir kitabın selüloz ve mürekkepten meydana geldiği fakat selüloz ve mürekkep yığını olmadığı gibi canlılığında maddelerle ifade bulduğu fakat asla madde olmadığı, salt maddeyle ifade edilemeyeceğidir ![]() Selüloz ve mürekkeple ifade bulan kitaptaki anlam gibi canlılıkta biyomoleküllerle ifade bulur, eyleme geçer ![]() Bir bakıma vücut canlılığın içinde bulunmaya, eylem yapmaya uygun olarak tanzim edilmiş bir mekandır ![]() Bu tanzim edilme öylesine ince planlamalar, düzenler, sistemler, ayrıntılar ihtiva eder ki çok büyük bir ilmin ve kudretin eseri olmalıdır ![]() Bir canlı hücresi insanoğlunun tarihi boyunca karşılaştığı en kompleks yapıdır ve hala sırlarını yeterince çözebilmiş değiliz ![]() Bu nedenle bir canlı hücresinin rastlantılarla oluştuğu iddiası akıl, mantık ve bilimin inkârıyla eşdeğerdir ![]() Canlı hücreleri ve evrim: Canlılar hücre denilen yapı taşlarından var edilmiştir ![]() ![]() Belki de evrim teorisi savunucularının tüm canlıların tek bir ata hücreden evrimleşmiş zannetmelerinin en büyük nedeni budur ![]() ![]() Bu benzerlik sadece aynı malzemeden (doksan iki elementin en tanesinden ve bunların bileşiklerinden) var edilmeleri nedeniyledir ![]() Nitekim canlılarda kalp, beyin, göz, kulak gibi pek çok benzer organlar olduğu halde yapıları tamamen farklıdır ve türden türe geçiş mümkün değildir ![]() ![]() Ökaryot hücre - - prokaryot hücre Görüleceği gibi iki hücre arasında rastlantılarla giderilemeyecek kadar derin farklılıklar vardır ![]() Her iki hücre türünün aynı dönemlerde öncesiz olarak ortaya çıkması evrim teorisinin açıklamaktan aciz kaldığı bu nedenle dinmeyen baş ağrılarından biridir ![]() ilk canlılığın nasıl ortaya çıktığı konusunda yapılan fosil araştırmalarında üç buçuk milyar yaşlarındaki kaya katmalarında tek hücreli canlı fosillerine rastlanmıştır ![]() Fakat aynı dönemlerde (ilk canlı hücresi ile çok hücrelilerin ortaya çıktığı dönem= yaklaşık üç milyar yıl) ortaya çıkmış ve yaşamış bu canlı hücreleri yapı olarak birbirlerinden tamamen farklı iki türdür ve günümüzdekilerle aynıdır ![]() ![]() Yukarıdaki resimde de görüleceği gibi evrimleşme yönünden de öncelerinde herhangi bir canlı bulunmadığından şu hücre şundan evrimleşmiştir diye iddia edilememektedir ![]() Evrim teorisi savunucularının bu konuda teorileri paralelindeki tek savunuları daha ilkel kabul ettikleri prokaryot hücrelerin bir araya gelerek (birbirlerini yutma yöntemiyle) ökaryot hücreleri meydana getirdiği yönündeki varsayımlarıdır ![]() Fakat prokaryot ve ökaryot hücreler arasında öylesine derin benzersizlikler vardır ki böyle bir oluşum mümkün görünmemektedir ![]() Nitekim böyle bir oluşumun gerçekleştiği konusunda her hangi bir bilimsel bulguda yoktur ![]() Bir bakıma evrim teorisi canlılık konusundaki daha ilk adımda içinden çıkamadığı, teorinin paralelinde yanıtlayamadığı büyük bir problem ile karşı karşıyadır ![]() Bu arada ister prokaryot isterse ökaryot olsun tüm canlı hücrelerinin insanoğlunun bu zamana kadar rastladığı hala sırlarını çözemediği en kompleks yapılar olduklarını da bir kez daha hatırlatalım ![]() Evrimi bu gerçeği göz önüne alarak bir kez daha sorgulayalım Devamı var ![]() |
![]() |
![]() |
|