Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
boyu, iki, moğolların, tarihi, türklerin

Türklerin Ve Moğolların Tarihi İki Boyu

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Ve Moğolların Tarihi İki Boyu



Yüzlerce sene Türklerle beraber yaşayan sayıca ve kültürce Türklerden daha aşağı olan ve bu yüzden de ister-istemez Türklerden etkilenmek zorunda kalan Moğollar 10 asırdan sonra hem toplum yapısıyla hem de devlet teşkilatı açısından Türkleri taklit ettiler Ayrıca bunun dışında bir yol izlemeleri de mümkün değildi Çünkü kendilerinden önceki en mükemmel örnek olarak iki toplum ve devlet teşkilatı söz konusu idi ki; bunlardan birisi Çin diğeri de Türklerdi Çin sistemini benimsemeleri onların yaradılışına aykırıydı Bulundukları coğrafyayı geçim vasıtalarını ve hakim oldukları halkları göz önüne alınca Çin usulünde yapılanmanın hiçbir anlamı yoktu Zaten Türk-Moğol Devletinin kuruluşundan kısa bir süre sonra Kubilay Kağan'ın düştüğü hata bunu ispatlamaktadır O zaman karşılarında yegane numune olarak Türk devlet teşkilatı ile toplum düzeni bulunuyordu; neticede onlar da bunu seçtiler

"7-8 Aralık 2006 tarihinde İstanbul'da yapılan Çingiz Kağan ve Oğullarının İcraatlarının Türk Dünyasındaki Akisleri Uluslar Arası Sempozyumunda sunulan bildiri metnidir

Türklerle uzun yıllar birlikte yaşayarak onlardan tarihi ve kültürel pek çok şeyi alan Moğolların etnik oluşumuyla alâkalı destanlara baktığımızda karşımıza iki önemli kabile çıkar Bunlardan birisi Nirunlar diğeri de DürliginlerdirBu iki topluluğu biz daha çok Ergenekon Destanı'nın Moğollara uyarlanmış nüshalarında görüyoruz Onların geçtiği yer ise söz konusu destan hakkında bizlere bilgi sunan Cami'üt-Tevarih'tir Dolayısıyla ilk önce bu eserdeki ilgili kısımlara bir göz atacağız Kitabın dördüncü bölümünde "Eski Zamanlarda Moğol Olan Türk Boyları" bahsinde şunlar anlatılmaktadır: "Moğol kabileleri iki kısma ayrılırlar; Nirun ve Dürliginler Nirun'dan maksat Alan-koa neslinden gelenler; Dürliginler de geriye kalanlardır** Buradan da anlaşılacağı üzere Nirunlar Dürliginlerden biraz daha yukarıdadır

Yeri gelmişken Alan-koa'dan da biraz bahsetmek lazım Bir nev'i Oğuz Kağan Destanı ve Çingiz-name niteliğinde olan meşhur Han-name'yi incelediğimizde2; Çingiz Han'ın büyük büyük annesi ve Buyan Han'ın kızı Alan-koa büyüyünce babasından ayrı bir çadır ister Gece olup evinde uyumaya başlayınca çadırının tünlüğünden parlak bir ışık içeri girer Bunun ardından onun kaldığı yere bir kurt gidip-gelmeye başlar* Daha sonra Alankoa kendini hamile bulur Nihayet anlar ki gece çadıra giren ışık içindeki kurttan gebe kalmıştır Moğolların Gizli Tarihi'nde de kocası Dobunmergen'in ölümünden sonra Alan-koa'nın eşsiz olduğu halde üç erkek çocuk doğurduğu yazılıdır Neticede kadın sırrını anasına söyler ama kadın bunun neden kaynaklandığı hususunda kuşkulanır

Anası çocuğunu kontrol ettiğinde onun hâlâ kız olduğunu görür ve bunun ilahi bir şeyden geldiğine karar verir3 Nirunlar işte Alan-koa'nın doğurduğu çocuklar olup; bunlar asiller diğerleri de geriye kalan Moğollardır4 Nirunlara Kıyat-Börçiginler de denir ki Çingiz Han onlardandır Yine Cami'üt-Tevarih'e baktığımızda Dürliginler Ergenekon'da çoğalanların neslidir cümlesiyle karşılaşmaktayız5 Bununla beraber Ergenekon Destanı'nın Moğollara uyarlanmış varyantında Dürligin'i şahıs adı olarak da görmek mümkündürBurada Kıyat Han otuz yıl hanlık yaptıktan sonra ölür ve yerine oğlu Dürligin geçer O da yirmi yıllık hükümdarlığının ardından vefat etmiştir deniyor" İlginç olan ise Moğolların Gizli Tarihi'nde Nirun ve Dürliginlerin adının geçmemesidir

İşin aslına bakılırsa Reşideddin tarafından kaleme alınan Oğuz Kağan ve Ergenekon Destanları Moğollara ve Çingiz Han'a yeni bir nesep uydurmak amacıyla değiştirilmiştir Bugün bu durum aşağı-yukarı kabul gören bir hakikattir Oğuz Kağan ve Ergenekon (veya Türeyiş) Destanı'nın gerçeklerinin nasıl olduğunu farklı kaynakların yardımıyla ortaya koyabiliriz Mesela Moğolların Gizli Tarihi'nin giriş kısmında Oğuz Kağan Destanı'nda Oğuz'un çocuklarına okları teker teker ve sonra da birlikte kırdırma teşebbüsünün bir benzeri anlatılır Buna göre Alan-koa bir ilkbahar günü beş oğluna bir ziyafet hazırlar Yemek esnasında onlara birer ok vererekkırmalarını söyler Onlar teker teker zorlanmadan okları parçalarlar Anaları sonradan beş oku bağlayarak kırmalarını ister Ancak beş çocuk sırayla bunu yapmayı denerlerse de başaramazlar Bunun üzerine Alan-koa tıpkı Oğuz Kağan gibi çocuklarına şöyle nasihatta bulunur: "Sizler benim vücudumdan dünyaya geldiniz

Eğer ayrı ayrı hareket ederseniz deminki beş yalnız ok misali kolayca parçalanırsınız Ancak bir araya bağlanmış beş ok gibi davranırsanız size kimse zarar veremez"Zaten bundan sonra da Alan-koa'nın öldüğünü görüyoruz7 Durum böyle olunca şunlar da söylenebilir: Uydurma Moğol geleneğine göre Moğol kavminin teşekkülünde ve yükselmesinde iki kabile söz konusudur Bunlardan birisi Nirunlar diğeri de Dürliginler Yani Nirunlar Bozkurt'un (Kök Börü) çocukları Dürliginler de Asya halkları arasında mühim bir yeri olan Arslan'ın ahfadıdır

Ergenekon Destanı'nın Moğollara tasarlanmış şeklinde karşımıza Nirunlar (Börüler) ve Dürliginler (Arslanlar) diye iki aile çıkıyorsa; o zaman Türklerde de bu adlar ile anılan iki kabilenin olması gerekiyor Bunu ispatlayabilmemiz için de elbette tarihi kaynaklan incelememiz lazımdır Eski Türk toplumunda ilk sosyal birlik olan oguşyani aile bütün toplumun çekirdeği durumundadır8 Kan akrabalığı esasına dayanır Türkler dünyanın dört-bir tarafına dağılmalarına rağmen varlıklarını koruduysalar buaile yapısına verdikleri önemden ileri gelir Bunun bir delili de Türk dilinde başka hiçbir millette olmadığı kadar çok akrabalık adına rastlanmasıdır Türk tarihine ve kültürüne baktığımızda Türk devletinin yükselmesinde ve gelişmesinde zaman zaman birtakım liderlerin ön plana çıktıklarını görürüz Mesela Bumin ve İstemi Bilge ile Köl Tigin daha sonraları Tuğrul ve Çağrı gibi Bu durum bütün Türk tarihi için geçerlidir

Bazen millete ve devlete öncülük edenler şahıslarsa bazen da aileler bu işi üstlenir: Yaglakarlar Yağmalar Çigiller Kınıklar Kayılar vs gibi İslam öncesi Türk tarihinin kaynaklarında ise devlet kurucusu iki aile ile karşılaşıyoruz Bunlardan birisi Börülüler (A-shih-na) diğeri de Arslanlardır (A-shih-te)

Bugüne kadar A-shih-te ailesi üzerinde pek durulmamışsa da A-shihnaların kimliği hususunda üç aşağı beş-yukarı birtakım tahminler yapıldığını biliyoruz Biz Türklerdeiki hayvanın kültürümüzde mühim bir yeri vardır Bunlardan birisi kurt (börü) diğeri de arşlarıdır ki (veya bars=tonga) Aşina'nın kurt ile alâkasını aşağı-yukarı herkes kabul ediyor Arslan da büyük bir ihtimalle A-shih-te (Aşite) ailesinin sembolüdür Bu Türk kültür hayatı için gayet normal bir hadisedir Çünkü Türk boylarına ad verme gelenekleri içinde hayvan isimlerine de rastlıyoruz (Ak Koyunlu Kara Koyunlu Kara Keçili Sarı Keçili Alayuntlu vs)

Aşitelere (A-shih-te) baktığımızda devamlı Börülülerin (Aşinalar) yanında bulunan ve onlara yardımcı olan bu ailenin Börülülerin (Aşinalar) akrabası olduğu çok kuvvetli bir ihtimaldir Kök Türkler çağında Aşina Nishu-fu'yu kağan ilan eden A-shih-te ileri gelenleri Kutlug'un yanında da Tunyukuk (Tonıkök/ veya Tonga-yukuk?) vasıtasıyla görülmektedir

Bilindiği gibi Tunyukuk'un adı Çin kaynaklarında A-shih-te Yüan-chen şeklinde yazılıdır9 Dolayısıyla bu önemli ailenin üzerinde araştırmacıların ciddi incelemelerde bulunmaları şarttır Bu şekilde kısa bir açıklama yaptıktan sonra Kök Türk Kağanlığı dönemi olayları sırasında mühim vazifelerde bulunan daha doğrusu Kök Türk Kaganlığı'nın yeniden yükselişi ve toparlanışında adları sıkça geçen iki Aşite beyinin faaliyetlerini kısaca bir hatırlayalım

Kök Türk Kağanlığı 7 yüzyılın ortalarında doğusundan batısına kuzeyinden güneyine kadar büyük bir kargaşa içine düşmüştü Devlet içeriden ve dışarıdan ihanetlere maruz kalıyor halk perişan bir halde yaşıyordu Elbette ki bu asil millet sahipsiz değildi Her şeyden önce Tanrı onu gözetiyor ve kolluyordu Aklını başına alması için birtakım belaları üzerine musallat ettiyse de kitabelerin ifadesine göre yine onu yükseltecek olan Tanrı'nın iradesiydi İşte bu aşamada devletleri ve milletleri için gözlerini hiçbir şeyden esirgemeyen delilerin ortaya çıktığını görüyoruz Bir milletin hayatında nekadar çok deli varsa o millet o kadar büyüktür Tabiî ki biz burada "deli" kavramını müspet manada kullanmaktayız A-shih-te Fengchi ve A-shih-te Wen-fu da bizim tarihimizin şanlı delilerindendir*

Sene 671 artık Kök Türk aksakalları arasına girmiş olan Aşina Tu-chi (belki Tugçu?) halkı etrafına toplamaya başladı ve 676 kendini kağan ilan etti Fakat 679'da o tuzağa düşürülünce esir olarak Çin'e gitmek zorunda kaldı Aşina Tugçu çok ihtiyatsız davranmıştı Üzerine gönderilen Çin ordusunun maksadını anlayamadı O bu gelenlerin İran'a yürüdüklerini sanıyordu Nihayet 679'da A-shih-te Feng-chih ve A-shih-te Wen-fu adlı iki lider halkı ile beraber Çin'e karşı ayaklandılar ve Börülü (Aşina) soyundan Çin kaynaklarında adı A-shih-na Ni-shu-fu şeklinde yazılan Kök Türk beyini kağan yaptılar Diğer Kök Türk ileri gelenleri de bu ayaklanmayı destekledi Böylece baş kaldıranların sayısı yüz bine kadar çıktı Ancak felaketler Türklerin peşini bir türlü bırakmıyordu İl Kağan döneminden beri Türk topraklarında yaşanan kıtlığın ardı-arkası kesilmiyordu Bu hareketi bastırmak için yola çıkan Çin ordusu Türkler tarafından bozguna uğratıldı

Sonradan ayaklanmanın liderlerinden A-shih-te Feng-chih'in esir alınması ve Kök Türkler arasında çıkan bir anlaşmazlık sırasında A-shih-na Ni-shufu'nun öldürülmesi isyanı durduramadı Bu kez Aşina Fu-nien kendisini kağan ilan etti ve A-shih-te Wen-fu ile birleşerek Çin'e saldırdı Büyük bir Çin ordusunu bozguna uğrattılar Nihayet Çin geleneksel politikasını uygulayarak ikisinin arasını açmayı başardı Bundan dolayı zayıfladılar ve Çinli askerler tarafından tutuklandılar10 Aşina Fu-nien ve A-shih-te Wen-fu başta olmak üzere 54 Türk beyinin başları kesildi Aslında Çin imparatoru isyan edenler teslim olduğu takdirde öldürülmeyeceklerine dair söz vermiş olmasına rağmenbu vaadini tutmadı Aşina Ni-shu-fu ve Aşina Fu-nien'in ölümleriyle neticelenen hareketler kitabelerde; Türk milleti şöyle demiş: "Devlet sahibi idim devletim şimdi hani? Kimin devleti için kazanıyorum Kağanlı millet idim kağanım hani? Hangi kağanın işini gücünü çeviriyorum" dedikten sonra Çin imparatoruna düşman oldu Ancak bundan sonra kendilerini düzene sokamadıklarından yine boyun eğdiler" şeklinde ifade olunmaktadır

Yazıtlardan da anlaşılacağı üzere işini-gücünü Çin adına yapan Kök Türkler daha önceden de söylediğimiz gibi başsız olmayıp Çin imparatorluğunun kuvvetleri tarafından bozulsalar da birbiri ardı sıra kağanlar çıkarmışlar ve varlıklarını sürdürmüşlerdir12 Bunlar bir yana yukarıda da belirttiğimiz üzere Moğol an'anesindeki Nirun ve Dürligin ailesinin tam karşılığını Türkçe ve Çince kaynaklarda Börüler (Aşina) ve Arslanlar (Aşiteler) şeklinde görmekteyiz13

Yüzlerce sene Türklerle beraber yaşayan sayıca ve kültürce Türkler'den daha aşağı olan ve bu yüzden de ister-istemez Türklerden etkilenmek zorunda kalan Moğollar10 asırdan sonra hem toplum yapısıyla hem de devlet teşkilatı açısından Türkleri taklit ettiler Ayrıca bunun dışında bir yol izlemeleri de mümkün değildi Çünkü kendilerinden önceki en mükemmel örnek olarak iki toplum ve devlet teşkilatı söz konusu idi ki; bunlardan birisi Çin diğeri de Türklerdi Çin sistemini benimsemeleri onların yaradılışına aykırıydı Bulundukları coğrafyayı geçim vasıtalarını ve hakim oldukları halkları göz önüne alınca Çin usulünde yapılanmanın hiçbir anlamı yoktu Zaten Türk-Moğol Devletinin kuruluşundan kısa bir süre sonra Kubilay Kağan'ın düştüğü hata bunu ispatlamaktadır O zaman karşılarında yegane numune olarak Türk devlet teşkilatı ile toplum düzeni bulunuyordu; neticede onlar da bunu seçtiler

Böyle olunca Türklere ait pek çok şey Moğol toplumuna da yansıdı Her şeyden önce Çingiz Han'ın Moğolları Türk nüfus ile kıyaslandığında o kadar azdı ki Çingiz Han mecburen Türklere de kendisini kabullendirmek durumundaydı O vakit muhtemelen etrafındaki Uygur Türkü danışmanlar vasıtasıyla ona bir şecere uyduruldu bu da; Türklerin türeyişi ve Oğuz Kağan destanlarının bir kopyasıydı İşte bu soy kütüklerin tanzimi sırasında devlet adamlarıyla alimler Türk devletinin teşekkülünde ve yükselişinde iki aileyle karşılaştılar Bunlardan birincisi bütün Türk kökenli halklar tarafından saygı duyulan ve sevilen idareci kabile Börülüler (Aşina) diğeri de onlara daima yardımcı olan bazen da mesela 8 asırdan sonra iktidar mevkiine geçmeyi başaran Arslanlardı (Aşite) İşte Moğollar da milli destanlarını oluştururlarken bu iki aileyi örnek alarak herhalde Nirun ve Dürligin adındaki bu sülaleleri ön plana çıkarmışlardır

* Prof Dr AÜ Dil ve Tarih-Coğrajya Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi

Dipnotlar

1 Reşideddin Fazlullah Cami'üt-Tevarih Çev AGölpınarh İstanbul (tarihsiz) s131
2Hannâme ve Cami'iit-Tevarih'teki kayıtlar herhalde Moğolların Gizli Tarihi'nden nakildir
* Gizli Tarih'te bu kısım köpeğe benzeyen bir hayvan olarak çevrilmişse de bunun kurt olduğu kesindir
3 Moğolların Gizli Tarihi Çev ATemir 2 baskı Ankara 1986 s7-8; OŞGökyay "Hannâme" Necati Lugal Armağanı Ankara 1968 s314-316
4 Reşideddin age s131; RGrousset Bozkır İmparatorluğu Çev RÜzmen İstanbul 1980 s190
5 Reşideddin age s132-134
6 BahaeddinÖgel Türk Mitolojisi C 1 Ankara 1971s4I0
7 Moğolların Gizli Tarihi s8
8 Oguş için bakınız SÇağatay "İl Ulus ve Yönetenler" DTCF Cumhuriyetin 50Yıldönümü Anma Kitabı Ankara 1974 s285; İKafesoğlu Türk Milli Kültürü 2 baskıİstanbul 1983 215; Aİnan Makaleler ve İncelemeler 2 baskı Ankara 1987 s630-631
9 > MTLiu Die Chinesischen Nachrichten zur Geschichte der Ost-Türken (T'u-kiie) II Buch NVİesbaden 1958 s596; BÖgcl Sino-Turciea Taipei 1964 s30-35; ÖgelTürk Mitolojisi s79; SGClauson "Some Notes on the Inscription of Tonyuquq" Studia Turcica Budapest 1971 s126; MMori "A-shih-te Yüan-Chen ve Tonyuquq" İslam Tetkikleri Enstitüsü Dergisi C 5 İstanbul 1973
* Eski Türklerde gözünü budaktan esirgemeyen devlet ve millet adına yapılan savaşlarda er meydanına ilk önce çıkan kişilere "deli alpler" veya "deli bahadırlar" deniyordu Bakınız JBarbaro Anadolu'ya ve İran'a Seyahat Çev T Gündüz İstanbul 2005 s 31
10 SGömeç Kök Türk Tarihi 2 baskı Ankara 1999 s39^10
11 Bakınız Kol Tigin Yazıtı Doğu tarafı 9-10; Bilge Kağan Yazıtı Doğu tarafı 8-9: Türk kara kamag bodun anca tinüş: "lltig bodun enim İlim amlı kanı? Kimke ilig kazganur men" tir ermiş "Kaganlıg budun erlim kağanım kanı? Ne kaganka işig-küçig ebirür men" tir ermiş Anca tip Tabgaç kaganka yağı bohnış Yağı bolıp itünii yaralunu ıımaduk yana içikmiş
12 SGömeç "Türk Tarihinin Kahramanları: 14- İki Aşite Beyi" Orkun Sayı 65 İstanbul 2003
13 SGömeç "Kök Börüler ve Arslanlar" Göktürk Devleti'nin 1450 Kuruluş Yıldönümü Sempozyum Bildirileri Ankara 2001 s77-85 İslam kaynaklarını da incelediğimizdeözellikle Batı Türklerinin sembolünün "arslan"
olduğu görülecektir (Bakınız İbn Bibi age C II s154)

KAYNAKLAR

Barbaro J Anadolu'ya ve İran'a Seyahat Çev T Gündüz İstanbul 2005
Clauson SG "Some Notes on the Inscription of Tonyuquq" Studia Turcica Budapest 1971
12 SGömeç "Türk Tarihinin Kahramanları: 14- İki Aşite Beyi" Orkun Sayı 65 İstanbul 2003
13 SGömeç "Kök Börüler ve Arslanlar" Göktürk Devleti'nin 1450 Kuruluş Yıldönümü Sempozyum Bildirileri Ankara 2001 s77-85
İslam kaynaklarını da incelediğimizde özellikle Batı Türklerinin sembolünün "arslan" olduğu görülecektir (Bakınız İbn Bibi age C II s154)
Çağatay S "İl Ulus ve Yönetenler" DTCF Cumhuriyetin 50 Yıldönümü Anma Kitabı Ankara 1974
Gökyay OŞ "Hannâme" Necati Lugal Armağanı Ankara 1968
Gömeç S Kök Türk Tarihi 2 baskı Ankara 1999
Gömeç S "Kök Börüler ve Arslanlar" Göktürk Devleti'nin 1450 Kuruluş Yıldönümü Sempozyum Bildirileri Ankara 2001
Gömeç S "Türk Tarihinin Kahramanları: 14- İki Aşite Beyi" Orkun Sayı 65 İstanbul 2003
Grousset R Bozkır İmparatorluğu Çev RÜzmen İstanbul 1980
İnan A Makaleler ve İncelemeler 2 baskı Ankara 1987
Kafesoğlu İ Türk Milli Kültürü 2 baskı İstanbul 1983
Liu MT Die Chinesischen Nachrichten zur Geschichte der Ost-Türken (T'uküe) IIBuchWiesbaden 1958
Moğolların Gizli Tarihi Çev ATemir 2 baskı Ankara 1986
Mori M "A-shih-te Yüan-Chen ve Tonyuquq" İslam Tetkikleri Enstitüsü Dergisi C 5 İstanbul 1973
Ögel B Sino-TurcicaTaipei 1964
ÖgelB Türk Mitolojisi C 1 Ankara 1971
Reşideddin Fazlullah Cami'üt-Tevarih Çev AGölpınarlı İstanbul (tarihsiz)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.