![]() |
Harem Ve İddaların İç Yüzü... |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Harem Ve İddaların İç Yüzü..."Lady Montague'nin Türk kadınları hakkındaki görüşü şöyledir: 'Seyahatname yazarlarının¸ Türk kadınlarının esaretine acıdıklarını okurken şaşıyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harem-i Hümayun¸ adı üstünde girilmesi -birçok saray görevlisine bile- yasak olan¸ giren çıkanın izne tâabi ve sayılı olduğu¸ dış dünyaya kapalı bir mekândı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harem'e girip görenler ve burayla ilgili inceleme yapan Lady Montague¸ Ignatius Mouradgea D'Ohson¸ Sir Henry Blunt¸ Jean-Baptiste Tavernier¸ François Pétis de la Croix gibi seyyah¸ yazar¸ diplomat ve elçilik-konsolosluk mensubu kimselerin kanaatleri zaten müspettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Türklerin dini ve ahlakı hakkındaki bilgilerimiz pek eksiktir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sir Henry Blunt'un¸ 1634 yılında İstanbul ve Doğu Akdeniz'e gerçekleştirdiği seyahatin ardından kaleme aldığı seyahatnamesinde¸ Osmanlılar ve Harem'e dair Montague'ya paralel bilgiler aktarmıştır: "Sarayın¸ yabancıların ikinci avluya girmelerine izin verilen yerine kadarını gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1631'de bir seyyah grubuyla beraber İstanbul'a gelen Fransız Seyyah Jean-Baptiste Tavernier'in¸ Topkapı Sarayı'nda uzun yıllar içoğlanlığı yapmış iki kişiden dinledikleri ve Fransa elçisi Marcheville'in padişahın huzuruna kabulü sırasında maiyetine katılıp saraya girmesi sonucu yaptığı gözlemlere dayanarak¸ 1675 yılında İstanbul'u ve Osmanlı Devleti'ni anlatan "Büyük Padişahın Sarayının İçinden Yeni Hikâyeler" isimli eserindeki tespit ve müşahedeler de Harem'le ilgili fantezi üretmenin imkânsızlığını ispatlamaktadır: "Kadınlar dairesine ilişkin bir bölümü buraya¸ okuyucuya bu daireyi iyi bilmenin imkânsızlığını anlatabilmek için dâhil ediyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde¸ 1735'te İsveç'in İzmir Konsolosluğu'nda tercümanlıktan başlayıp 1796'da Osmanlı Devleti'nde İsveç elçiliği görevine kadar yükselen Ignatius Mouradgea D'Ohson¸ eski Harem sakinlerinin eşleri¸ cariyeler ve hizmetkârlar ile söyleşiler gerçekleştirerek ve araştırmalar yaparak¸ Osmanlı Harem'ine dair yirmi yıl boyunca topladığı mühim bilgileri 1790'da Paris'te neşrettiği üç ciltlik eserinin ikinci cildinde zikretmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() "Doktorlardan başka hiçbir erkek Harem'e ayak basamaz ![]() ![]() Başka bir yabancı kaynak da aynı gerçeği teyit etmektedir: "Padişahın kendilerine (elçilere) Dersaadet'ten (Saadet Kapısı: İstanbul) geçme izni verdiği yabancı ziyaretçiler¸ sıkı gözetim altında (Topkapı Sarayı'ndaki) kabul odasına kadar götürülüyorlardı ![]() ![]() Fransız gezgin-şarkiyatçı François Pétis de la Croix ise Batılı yazarların uydurduğu fantastik rüyaların asılsız olduğuna şöyle parmak basmıştır: "Osmanlı hükümdarlarının sarayı konusundaki merakınızı herkesten kolay giderebilirim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunların yanında¸ Osmanlı ordusunda uzun yıllar müşavir olarak vazife görmüş ve birçok devlet adamı ile yakın münasebet halinde olmuş Alman Mareşal Moltke'nin (1800-1891) şu sözleri de Harem'le ilgili Batı'da yazılıp çizilenleri tekzip etmektedir: "Saray¸ içine girilmesi katiyen imkânsız bir yerdir ![]() ![]() ![]() Fransız tarihçi Robert Anhegger'in eşi Mualla Anhegger'in¸ Harem'in 1960'lı yıllardaki restorasyonu sırasında görevliyken¸ büyük bir hayretle yaptığı inceleme ve gözlemler ise en az yukarıdakiler kadar çarpıcıdır: "Harem'in¸ Avrupalıların yüzyıllarca yazıp çizdiğiyle hiçbir alakası olmadığını fark ettim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() html ![]() |
![]() |
![]() |
|