Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı’Da Kadın Sultanlar: Kösem Sultan
Aklı ve zekası, güzelliği, hayrat ve hasenatı ile meşhur, saliha, temiz bir hanım olan Kösem Mahpeyker Haseki, 28 yaşında saltanat vekili oldu Kimilerine göre Moralı Ortodoks bir rahibin kızı Anastasya, kimilerine göre de Bosnalı ve Osmanlı Devleti’nin saltanat vekili Mahpeyker Valide Sultanıydı Daha hasekiliği zamanında kendisine Kösem (sürüler önünde, rehber olarak giden) denilmiştir
3I Ahmed’in dikkatini çekmeyi başaran Kösem Sultan, kısa sürede kendinden kıdemli hasekilerin önüne geçer, sarayın en güçlü kadını olur Murad, Süleyman, İbrahim ve Kasım adlı şehzadeler ile Ayşe ve Fatma sultanları dünyaya getirir
Çok şefkatli olan Mahpeyker Sultan, çevresindeki fakirlere bir daha kimseye muhtaç kalmayacak şekilde yardım etmiştir Her sene Receb-i Şerif ayında kıyafet değiştirip araba ile hapishanelere gider, borç yüzünden hapse düşünlerin borçlarını ödeyerek onları hapisten kurtarmıştır Katiller hariç bütün mahkûmlara yardım elini uzatmıştır
Yaptırdığı hayır işlerinin başında Üsküdar’daki Çinili Camii, Boğaziçi’nde Anadolu Kavağı, Sultan Selim civarında Valide Medresesi Mescidi’ni yaptırdı Mekke ve Medine’deki fakirlere yardımlarda bulunmuştur
Osmanlı tarihinde, oğulları IV Murad ve İbrahim ile torunu IV Mehmet döneminde uzun yıllar devlet idaresini ele almıştır
Osmanlı kadın sultanlarının en meşhurlarından biri olan Kösem Sultan, zaman zaman Valide-i Muazzama, Sahibet-ül Makam, Valide-i Atika, Valide-i Kebire sıfatıyla anılır
I Ahmed döneminde siyasi işlere fazla karışmayan Kösem Sultan, yine de çoğu zaman sözünü yerine getirtmiştir I Ahmed’in ölümüyle adet üzere eski saraya gider Ancak I Mustafa ve II Osman döneminde etrafına tesir etmiş, devlet işlerine karışmaya başlamıştır I Mustafa’nın ikinci saltanat döneminde tahtan indirilişinde önemli etkisi olur
murad-4Ve oğlu IV Murad’ın tahta çıkmasıyla Kösem Sultan, Valide Sultan olarak Topkapı Sarayına yerleşir IV Murad’ın daha 11 yaşında olması, iktidar ihtirası olan Kösem Valide Sultan için bulunmaz bir fırsat olmuştur Padişahın yaşının küçüklüğünü kullanarak devleti perde arkasından idare etmeye başlar
Mahpeyker Kösem Sultanın büyük nüfuz ve iktidarı, IV Murad’ın idareyi tam olarak eline almasına kadar sürmüştür IV Murat idareyi tam olarak eline alınca da uzun süre etkisi altında kaldığı annesinin fikirlerine genel olarak kıymet vermeye devam etmiştir
IV Murad’ın, Kasım ve Süleymanı katlettirmesine mani olamayan Kösem Sultan, İbrahim’i ise aciz ve saltanat sürme iktidarından yoksun olduğunu ileri sürerek koruyabilmiştir
Kimi tarihçilere göre Sultan IV Murad, Osmanoğulları hanedanlığının devamının kesilmemesi için kardeşi İbrahim’i sağ bırakır
Kimi tarihçilere göre de, IV Murad’ın İbrahim’i de öldürerek Kırım Hanının tahta geçirmeyi düşündüğünü ancak buna Kösem Sultanın mani olduğunu bildirirler
ibrahimIV Murad ölünce, padişahın öldüğü haberi İbrahim’e verilir Ancak son üç yılında her an öldürülme korkusuyla yaşayan Sultan İbrahim, bunun bir oyun olduğunu düşünerek tahtta gözü olmadığını söyleyip, ağabeyinin sağlığını diler
Bunun üzerine Kösem Sultan, korkudan kapısını dahi kilitlemiş olan İbrahim’in odasına gelerek ona padişahın öldüğünü, tahta geçme sırasının kendisine geldiği söyler Sultan İbrahim zoraki odasından çıkarılır
IV Muradın yattığı odaya gelip Murad’ın cesedini görmesine rağmen, hala bunun bir oyun olabileceği düşünerek tahtta gözü olmadığını bir kez daha söyler
IV Murad’ın ölümünden sonra Osmanlı başkentinde yeni bir çekişme başlar Kapıkulu, ulema, vezirler ve saray erkanı iktidarda daha fazla söz sahibi olmanın mücadelesini verirler IV Murad ve Sultan İbrahim’in annesi Valide Kösem Sultan, oğlu İbrahim’in saltanatı sırasında devlet işlerine daha fazla karışmaya başlar
İbrahim’in ruhsal sıkıntısına çare olmak hem de erkek evlad sahibi olabilmesi için saraya üfürükçüler davet edilmiştir Hele bunlardan bir tanesi vardır ki, İbrahim’in saltanatı sırasında çok ünlenmiştir Safranbolulu Cinci Hoca lakaplı Hüseyin Efendi’dir Cinci Hocanın üfürmeleri sonucu sultanın günden güne iyileşmesi Cinci Hocanın ününe ün katar Cinci Hocanın saraydaki etkinliği o kadar artar ki, Cinci Hoca artık devlet idaresine dahi karışmaya başlar Rüşvet almak ve medrese hocalıklarını satmak yoluyla epeyce zenginleşir IV Mehmed’in cülusünün dağıtımında hazinede para olmadığı için, sadrazam tarafından, kendisinden yardım dahi istenecek bir zenginliği vardır Cinci Hocanın öldürülmesi ve mal varlığının hazineye aktarılması sonrasında cülus olarak askere dağıtılan paralar halk arasında uzun bir süre “Cinci Hoca Akçesi” diye anılmıştır
Kösem Sultan, Zihni zaafından ve tecrübesizliğinden ıstırap ettiği oğlunu avutmak ve Osmanoğullarını, hanedanlığın sona erme tehlikesinden korumak amacıyla padişaha sürekli yeni cariyeler takdim etmiştir
Zamanla sayıları artan hasekiler ve cariyeler , hazineye bir hayli yük olmuştur Sarayda kadınlar arasında nüfuz çatışmaları başlamıştır Kösem Sultana karşı cephe alanlar olmuştur Şekerpare adındaki kadın, Kösem Sultana karşı kafa tutar bir davranışından dolayı Kösem Sultandan şiddetli bir dayak dahi yemiştir
Ruhi rahatsızlıkları nedeniyle Sultan İbrahim’e söz geçirmekte zorlanan ve iktidarda etkisiz kaldığını gören Kösem Sultan, Topkapı Sarayından uzaklaşır, ancak devlet işleriyle uğraşmaya devam eder
Sadrazam Salih Paşa, İbrahim’in tahammül edilmez bir hal aldığını, devlet işlerinin iyi gitmediğini, İbrahim’in tahtan indirilerek yerine Mehmed’i tahta çıkarmak lazım geldiğini Kösem Sultana gizlice iletir Sultan İbrahim tarafından bu durumun öğrenilmesi sadrazamın sonunu getirir Kösem Sultan da Florya’daki İskender Çelebi bahçesine sürülür
Sultan İbrahim daha da ileri giderek, annesini Rodos’a sürdürmek istemişse de buna engel olunmuştur
Saraydan uzaklaştırılan Kösem Sultan boş durmaz Oğlunun bu hareketine karşılık Ocak Ağalarının ve yeteneksiz vezirlerin sebep olduğu yolsuzluklardan oğlunu sorumlu tutup, oğluna karşı propaganda hareketine girişir
1Gözlerini iktidar ihtirası bürüyen Kösem Sultan daha da ileri giderek, Sadrazam Ahmet Paşaya, “Bu beni ve seni sağ komaz, alem harap oluyor; devlet elden gidiyor bunun hakkından gelelim de şehzadeyi cülus ettirelim ” diyerek planını açıklar
Sadrazam Ahmet Paşanın bu oyuna alet olmak istememesi üzerine, Kösem Sultan tekrar ümidini Ocak Ağalarına bağlar Ocak Ağaları da ilk hedef olarak Sadrazamı azlettirerek, onun yerine kendilerine yakın ve işlerini yaptırabilecekleri birini sadrazamlığa getirtmek isterler Daha sonra padişahı tahttan indirmeyi planlarlar Halkın sevgisini kazanmış padişaha karşı doğrudan cephe almaktan çekinmişlerdir Çünkü halk, Genç Osman’a yapılanları unutmamış ve bundan dolayı da Ocağa karşı kin beslemektedir
Ağalar ve askerler anlaşarak sadrazamın azli ve katli için Şeyhülislamın kapısını çaldılar ve ondan fetva istediler Durumu öğrenen padişah, Şeyhülislama bir haseki göndererek durumun aslını öğrenmek ister ve askerlerin dağılmasını söyler Ancak Şeyhülislam haseki vasıtasıyla Padişaha, sadrazamın teslimi için haber gönderir Bununla da yetinmeyen Şeyhülislam makamına yakışmayacak bir tarzda Padişahın sadrazamı teslim etmemesi halinde sonunun iyi olmayacağı yönünde tehditvari bir haber de gönderir
Ocak Ağaları, askerler ve Şeyhülislam’ın işbirliği sonucu sadrazamlığa Mehmet Paşa getirilir Padişah Sultan İbrahim, Mehmet Paşa’ya, Ahmet Paşayı sadrazamlıktan azlettiğini, ancak ona bir şey yapılmamasını söyler Yeni Sadrazam Mehmet Paşa ise, Ocağın bunu kabul etmeyeceğini, Ahmet Paşa’nın öldürülmesini istediklerini söyler Padişah da kendisine kızarak, tüm olanlardan kendisinin sorumlu olduğunu, askerin dağılmasından sonra kendisiyle hesaplaşacağını söyler Korkuya kapılan sadrazam, evine kapanıp sadaret mührünü Ocak Ağalarına teslim eder Ağalar da kendisine padişahtan korkmamasını, esas amaçlarının padişahı tahttan indirmek olduğunu, endişelenmesine gerek olmadığını sadrazama iletirler
Eski sadrazam can korkusuyla saklanmak ister ancak birçok kapıdan geri çevrilir Sonunda kendisine kapısını açan birini bulur ancak onun da ihanetine uğrar ve bu kişi tarafından yeri isyancılara bildirilir Ahmet Paşa isyancılar tarafından öldürülür ve cesedi At Meydanında çınar ağacının altına çıplak olarak bırakılır
YenicerileSultan İbrahim, sarayda on iki bin muhafızı silahlandırdığını, dağılmadıkları takdirde üzerlerine yürüyeceğini isyancılara bildirir Bundan çekinen ve korkan isyancılara destek Valide Kösem Sultan’dan gelir İsyancılara korkmamaları gerektiğini, saray muhafızların komutanı ile işbirliği içinde olduğunu, padişahı tahttan indirmeleri için onlara saraya gelmelerini bildirir
Saraya gelen isyancıları Kösem Sultan karşılar ve hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranır Vaziyet hakkında bilgi ister ve Sultan İbrahim’i savunur gibi görünür Sonunda Şeyhülislamın da fetvasıyla 7 yaşındaki Mehmed’in cülusüne karar verilir Hal kararı padişaha ulema ve askerler tarafından bildirilir Hal’lini kabul etmeyen Sultan İbrahim ulemaya tepki gösterir ancak zorla tahttan indirilir ve hapsedilir
Ruhsal sıkıntısı olan Sultan İbrahim yapılan haksızlıklar yüzünden mahbesinde büsbütün sıkılmıştır Zindandan farkı olmayan mahbesinde gece gündüz feryadı figan eden Sultan İbrahim’e bu mahbesi dahi çok görülerek, mahbesin kapısı ve pencereleri Kösem Sultan tarafından ördürülerek tam bir mezara çevrilir Sultan İbrahim’in feryatları saray halkını sabaha kadar uyutmaz Saray halkı onun bu durumuna gözyaşları döker
Saltanat makamının üç-beş ocak ağasının elinde oyuncak olduğunu düşünen halk, saray ağaları ve askerin bir kısmı; bu olaya sebep olan Kösem Sultan, Ocak Ağaları ve ulema aleyhinde kin beslemeye başlar Sultan İbrahim’in tekrar tahta çıkarılma fikri seslendirilir Bu durum Sultan İbrahim’i tahttan indiren işbirlikçileri korkutur ve kendilerinin yaşaması için Sultan İbrahim’in öldürülmesinin şart olduğu kararlaştırılır
Kösem Sultanın işbirlikçileri Sadrazam Sofu Mehmed, Şeyhülislam Abdürrahim ve yandaşları, Sultan İbrahim’in katli için saraya gelirler Saray halkı cinayete seyirci olmak istemeyip kaçışır Hatta Sultan İbrahim’i katledecek olan Cellad Kara Ali dahi kaçmış, ancak yakalanarak Sadrazam tarafından dövülmüş, Sultan İbrahim’in hapsedildiği yere kadar da sürüklenerek götürülmüştür
Elinde Kur’an-ı Kerim ile isyancıları karşılayan Sultan İbrahim Şeyhülislama “Bak’a Abdürrahim, Yusuf Paşa bana senin için dinsiz, imansız, fitnekar bir heriftir, sağ bırakma demişti; seni öldürmedim; çünkü Allah’tan korktum; meğer sen beni öldürecekmişsin İşte Kitabullah, beni ne hüküm ile öldürürsünüz, zalimler!” diye bağırır Ve Sultan oracıkta canice öldürülür
Sultan İbrahim’in öldürülmesi büyük üzüntüye sebep olur Çünkü halk dertlerini dinleyen, türbelere giden, şeyhlerle sık sık görüşen padişahını sevmektedir Ve şairler, katledilen Sultanın dili olur Tarihçi solakzade Hemdemi,
“Nasib oldu şehadet akıbet ol şah-ı mazluma,
Ne çare bu imiş hod ta ezel takdir-i yezdani”
beytiyle Sultan İbrahim’in katledilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirmiştir
Sultan İbrahim’i tahttan indiren ve onu katledenler bu olayı meşru göstermek için onu “DELİ” olarak damgalamışlar ve kadın düşkünü olarak göstermeye çalışmışlardır
Tarihimizde “DELİ” diye anılan Sultan İbrahim bu lakabını Can düşmanı olan Şeyhülislam Karaçelebizade Abdülaziz Efendinin Ravzatü’l Ebrar adlı tarihinden mülhem olarak II Meşrutiyet devrinde yaşamış bazı tarihçilerin, özellikle Mizancı Murad’ın işgüzarlıklarına borçludur M Çağatay Uluçay’ın “Sultan İbrahim deli mi yoksa hasta mıydı?” başlıklı incelemesinden ve dönemindeki faaliyetlerden Sultan İbrahim’in ruhi bir rahatsızlığının olduğu ancak kesinlikle deli olmadığı anlaşılıyor
Sultan İbrahim tahta çıktığında sarayın yiyici takımını dağıtmış, etrafındakilerin fazla servet edinmesine mani olmuştur Halk arasındaki bir gezintisinde, fırın önünde ekmek kuyruğu bekleyenleri görünce, bu duruma razı olmamış ve sadrazamdan bu durumu çözmesini emretmiştir Sultan İbrahim bazı hatlarında reayanın sıkıntılarından duyduğu ızdırabı ve bazen sabahlara kadar uyuyamadığını da dile getirmiştir
Kösem Sultan, Sultan İbrahim’in tahtan indirilmesi ve Mehmed’in tahta çıkmasından sonra, adet üzere eski saraya taşınması gerekirken, IV Mehmed’in annesi Turhan Sultanın gençliğini ve tecrübesizliği bahane ederek yeni sarayda kalmaya devam etmiştir
İktidar hırsı her geçen gün artan Kösem Sultan, 7 yaşındaki IV Mehmed’in tahta çıkmasıyla bu defa padişahın annesi Valide Turhan Sultan ile mücadele edecektir
IV Mehmed’in ilk yıllarında eski gücüne kavuşan Kösem Sultan “Valide-i Muazzama” diye hürmet görmüştür Yeniçeri ocağından aldığı destek ile hükümdar gibi saltanat sürmüştür
Ancak , Turhan Sultan valide sultanlık sırasının kendisine geldiğini, Büyük Validenin artık kenara çekilmesi gerektiğini düşünür ve yavaş yavaş devlet işlerine karışmaya başlar Böylece Valide Sultan ile Büyük Valide Sultanı karşı karşıya gelir Saray ağaları arasında dahi bu iki kadın yüzünden iki cephe oluşur İki cephe arasında zıtlaşmalar ve kavgalar saray içinde huzursuzluğu artırır Hatta bu çatışma ortamında devlet işlerine yeterli derecede önem verilememiş ve Anadolu’da yer yer isyanlar çıkmıştır
Sadrazam Siyavuş Paşa ile ocak ağalarının arası da açıktır Bu ortamda hem ocak ağaları hem de sarayda can korkusuna düşen Kösem Sultan, işi kökünden halletmeye karar verirler Turhan Sultandan kurtulmak için IV Mehmed’i tahttan indirerek yerine Süleyman’ı çıkarmayı düşünürler Süleyman tahta çıkarsa Kösem Sultan kendisine rakip bir valide sultanın olmayacağını düşünür Çünkü Süleyman’ın annesi Dilaşub Sultan, kendisine karşı koyabilecek bir kişilikte ve güçte değildir
Ve plan hazırlanır Kösem Sultan gece sarayın kapılarını açık bıraktıracak, Yeniçeri ağaları adamlarıyla birlikte içeri girecek Süleyman’ı tahta çıkaracaklardır Turhan Sultan ve adamlarını alıp götürecekler, IV Mehmed’i de zehirli şerbet ile zehirleyeceklerdir
Ancak Yeniçeri Ağaları ve Kösem Sultan tarafından hazırlanan bu plan Padişah ve annesi tarafından öğrenilir Planın ortaya çıkması üzerine Turhan Sultan, derhal harekete geçer ve adamları tarafından Kösem Sultanın öldürülmesi için hazırlık yapılır Kösem Sultan odasında yandaşları Yeniçeri ağalarını beklerken kapıda Turhan Sultanın adamlarını görür, can havliyle kaçmağa çalışır ancak son çırpınışlar fayda etmez Zülüflü baltacılardan Küçük Mehmed celladı olur ve Kösem Sultanı oracıkta boğar
Osmanlı Devleti’inde birçok padişahtan daha çok iktiar sürmüş olan Kösem Sultan, eşi I Ahmed’in türbesine gömülmüştür
|