07-16-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Celali İsyanları...
Celâlî İsyanları, 16 ve 17 yüzyıllarda, Osmanlı yönetimindeki Anadolu'da toplumsal ve ekonomik yapının bozulmasından kaynaklanan ayaklanmaların tümüne verilen addır Bu ayaklanmaların adı, bu kapsamdaki ayaklanmaların ilkinin önderi olan Şeyh Celâl’den gelir Bozoklu (Yozgat) olan Şeyh Celâl, Mehdi olduğu iddiasıyla[kaynak belirtilmeli] 1519'da Osmanlı yönetimine başkaldırdı Tokat yöresinde başlayan Şeyh Celâl ayaklanması, Anadolu Alevileri ve göçebe yaşayan diğer gruplar arasında destek buldu ve devletin ağır vergi yükü altında ezilen binlerce çiftçinin de katılmasıyla hızla yayıldı Ayaklanma aynı yıl kanlı bir biçimde bastırıldı
Celâlî isyanlarının nedenleri
16 yüzyıl ortalarında Osmanlı Devleti'nde ekonomik ve toplumsal bunalım baş gösterdi Anadolu ve Akdeniz üzerinden geçen uluslararası ticaret yollarının coğrafi keşifler sonucunda yön değiştirmesi de bunda etkili oldu Osmanlı Devleti, bu ticaret yollarının kendi topraklarından geçtiği dönemlerde sağladığı kazancı yitirdi Öte yandan Avrupa devletlerinin güçlenmesi karşısında fetihlerin durmasıyla ganimet gelirleri de ortadan kalktı Devlet, gereksinim duyduğu geliri sağlayabilmek için vergileri artırdı Osmanlı Yönetiminin Babadan-Oğula geçmemesinde titizlikle durduğu tımar sistemi saltanat haline geldi Oluşan bu yarı-feodal durum, vergileri ödeyemeyen köylülerin topraklarını terk etmesine, kasaba ve kentlere iş için göç etmesine yol açtı Geçim yolu bulamayanlar ise eşkıyalığa başladılar ya da eşkıyaya katıldılar Bütün bunların sonucunda Osmanlı toplumsal ve ekonomik düzenin alt üst oldu İşsizlik ve geçim sıkıntısı, medrese öğrencisinden askerine kadar toplumun bütün kesimlerine yansıdı Ayrıca Anadolu'da yaşayan Alevi halk Osmanlı Devletinin teokratik olmasına karşı çıkıyordu Bu yüzden sık sık Osmanlı ile arası ters düşüyordu
Anadolu'da ilk büyük Celâlî Hareketleri, medrese öğrencilerinin (suhte ya da softa) hareketi olarak ortaya çıktı Medrese öğrencileri ve medrese bitirip iş bulamayanlar Yozgat, Amasya, Adıyaman , Sivas ve Malatya yörelerinde büyük ayaklanmalar başlattılar Bu ayaklanmalar tarihe Suhte ayaklanmaları olarak geçti Daha sonra, asker sınıfından levent ve sekbanlar ayaklandılar Bu arada Osmanlı Devleti'nin yerel yöneticileri, güç kullanarak halktan vergi toplamaya başladılar Yerel yöneticilerin zulmü merkezi hükümet tarafından önü alınamaz duruma gelince, III Murat (1574-1595), III Mehmet (1595-1603) ve I Ahmet (1603-1617) soygunlara, yöneticilere ve memurlara karşı köylülerin silahla mücadele etmesini isteyen fermanlar çıkardılar Bu dönemin önemli ismi şeyhülislam Mustafa Sunullah Efendi olmuş ve devşirme sadrazamlara karşı verdiği fetvalar ile Anadolu'daki Türk varlığının yaşamasını sağlamıştır
Destekleyen Gruplar
Anadolu'da meydana gelen Celâlî isyanlarına sadece çiftçiler ve işsizler destek vermemiştir Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'nın Laiklik çalışmaları Alevîlerden büyük destek almıştır Osmanlı devletinin teokratik olmasına karşı çıkan Alevîler Celâli isyanına destek vermiştir
Anadolu'daki önemli Celâlî ayaklanmaları ve önderleri
İlk Celâlî önderlerinden biri Bolu ve Gerede yöresinde 1581'de ortaya çıkan Köroğlu Ruşen'di Köroğlu, soyguncu devlet yöneticilerine ve beylere karşı mücadele etti Yaşamı ve serüvenleri, halk arasında derin izler bıraktı ve Köroğlu Destanı’na konu oldu
16 yüzyılın sonlarına değin Celâlî ayaklanmaları, daha çok yöresel bir özellik taşıyordu 1598'de Sivas ve Maraş bölgesinde çıkan Karayazıcı Ayaklanması, Celâlî hareketlerinin niteliğini değiştirdi Sekban askerlerinin komutanıyken ayaklanan Karayazıcı’ya, dirlikleri ellerinden alınan sipahiler, topraklarını terk eden köylüler, işsiz kalan sekbanlar, yönetimden hoşnut olmayan beyler ve paşalar da katıldı 20 bin kişilik bir ayaklanmacı ordusunu yöneten Karayazıcı, büyük kentlere bile baskınlar düzenleyip çekiliyordu Karayazıcı üzerine gönderilen Osmanlı ordusu karşısında Tokat'a çekildi ve 1601'de öldü
Karayazıcı'nın ölümünden sonra ayaklanmacıların başına kardeşi Deli Hasan geçti Osmanlı Devleti, Orta Anadolu'ya egemen olan Deli Hasan kuvvetlerini bastıramayınca, onunla anlaşma yolunu seçti Deli Hasan’ı paşa unvanıyla Bosna beylerbeyliğine atadı Ancak devletin bu tavrı öbür Celâlî önderlerini cesaretlendirdi 1603-1607 arasında Celâlî ayaklanmaları bütün Anadolu'ya yayıldı Tavil Ahmed, Canbulatoğlu ve Kalenderoğlu gibi Celâlî önderler devlet otoritesini ortadan kaldırdılar Anadolu’daki köylüler canlarını kurtarmak için yerleşim yerlerini terk ederek dağlara sığınmak zorunda kaldılar Osmanlı tarihine bu dönem "Büyük Kaçgun" olarak geçmiştir
Sonunda Osmanlı Devleti, Celâlîleri kesin olarak ortadan kaldırmaya karar verdi Sadrazam Kuyucu Murat Paşa büyük bir orduyla 1606’da Anadolu'ya geçti 1610 yılına kadar isyancı Celâlîleri ve adamlarını acımasızca öldürerek cesetlerini açtırdığı kuyulara doldurttu Bu dönemde öldürttüğü insan sayısının 65 bin civarında olduğu rivayet edilir
Erzurum beylerbeyi Abaza Mehmed Paşa 1622'de yeni bir ayaklanma başlattı ve bu ayaklanma ancak 1627’de bastırılabildi Sultan I İbrahim döneminde (1640-1648) Sivas Valisi Vardar Ali Paşa ve Isparta yöresinde Kara Haydaroğlu ile Katırcıoğlu ayaklanmaları çıktı Ama Osmanlı Devleti, ayaklanmacılara karşı siyasetini belli ölçülerde değiştirdi ve onları denetim altına alma yolunu kullandı Katırcıoğlu, Karaman beylerbeyliğiyle ödüllendirilerek etkisiz hale getirildi 1658'de ayaklanan Abaza Hasan Paşa'ya da devlet görevi verildi Anadolu'da 17 yüzyıl ortalarından sonra görülen yerel Celâlî toplulukları da II Viyana Kuşatması'ndan sonra Avusturya ve müttefiklerine karşı yürütülen savaşlarda asker olarak orduya alındı
Celâlî ayaklanmalarının sonuçları
Celâlî ayaklanmaları, Osmanlı toprak düzenini büyük ölçüde değiştirdi Ağır vergiler yüzünden ya da “Büyük Kaçgun” sırasında yerlerinden olan çiftçilerin toprakları mültezimlerin ya da yerel yöneticilerin eline geçti Vergiler yüzünden borca giren köylüler, işledikleri toprakları sonunda tefecilere kaptırdılar
Osmanlı toprak düzeninin bel kemiği olan Tımar Sistemi bozuldu Büyük nüfus hareketleri ortaya çıktı ve kentlere büyük göçler oldu Tarımsal üretim geriledi ve kıtlık tarım ürünleri fiyatlarının yükselmesine yol açtı On binlerce insan yaşamını yitirdi ve pek çok yerleşim yeri yıkıma uğradı İsyandan sonraki kıyımdan kaçabilenler İran'a kaçarlarken, saklananlar İç ve Doğu Anadolu Alevilerinin temelini oluşturmuşlardır ve atalarıdırlar, Saklanmayan ve kaçmayan kalabalık Türkmen aşiretleri ise bugünki Bulgaristan ve Makedonya topraklarına sürgün edilmişlerdir, o vakte kadar yalnız Batı Anadoludan yapılan iskanlarla az bir Türk nüfusuna sahip olan Balkanlarda bu tarihten itibaren Türkler çoğalmıştır
Köylü çiftbozan olmuştur yani tarlasını bırakıp, işlemeyip göç etmek istemiştir, böyle köylülere çiftbozan adlı ceza vergisi uygulanırdı
|
|
|