Yavaş Şehir: Akyaka

Yavaş şehir (cittaslow) seçilen Akyaka, yemyeşil dağları, akvaryum gibi berrak denizi ve eski Muğla mimarisini yaşatan zarif evleriyle Gökova Körfezi’nin en güzel sırrı



Yerel değerlere sahip çıkarak çevreye saygılı bir yaşam tarzını hedefleyen Yavaş Şehirler Birliği’nin yeni üyesi Akyaka, bu unvana çok yakışıyor Bozulmamış kent dokusu ve egzoz dumanından uzak sakin sokaklarıyla gerçek bir huzur mekânı burası Gökova Körfezi’nin doğusunda yer alan Akyaka’nın sırtı Sakartepe Dağı’na yüzü Akdeniz’e bakıyor 1970’li yıllara kadar gözlerden uzak bir balıkçı köyü olan yöre, büyük kentlerden gelen sanatçı ruhlar tarafından keşfedilmiş O yıllarda doktor tavsiyesine uyarak eşiyle birlikte bölgeye gelenlerden biri de gazeteci, şair ve mimar Nail Çakırhan Akyaka’dan iki dönüm toprak satın alan Çakırhan, hızla hayallerindeki evi inşa etmeye başlamış

Geleneksel Muğla mimarisini modern detaylarla harmanlayan Çakırhan Evi, harikulade estetiği ile görenlerde büyük hayranlık uyandırmış 1983 yılında Çakırhan’a dönemin en saygın mimarlık ödüllerinden Ağa Han Uluslararası Mimarlık Ödülü verilmiş Yeni gelenlere mimari model olan evin benzerleri hızla çoğalmış ve Akyaka’nın bugünkü özgün mimarisi ortaya çıkmış 1988 yılında Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Akyaka, günümüzde Muğla’nın gözde turizm merkezlerinden biri Palmiye ağaçlarının sıralandığı egzotik sahilde keyifli bir kahvaltının ardından çevre gezisine başlıyoruz



Rodos'un karşı kıyısı
Antik çağlarda “Rodos Karşı Yakası” olarak anılan bölgede İdima adında bir Karya kenti kurulmuş Akyaka’nın girişindeki kaya mezarları da o dönemlerden kalma Yanı başımızda usul usul akan Azmak Çayı, şaşırtıcı derecede berrak ve buz gibi Toros Dağları’nın kaynaklarıyla beslenen çayın mineral yüklü sularının çeşitli cilt hastalıklarına şifa olduğu söyleniyor Kıyılarında kır kahvelerinin sıralandığı Azmak’ın sığ suları tekne ve kano gezileri için de ideal Ayrıca limandan kalkan teknelerle Gökova Körfezi’nin en güzel kıyılarında gezinmek elinizde

Mavi Yolculuk kavramının ortaya çıktığı yer olan Akyaka’da limandan her gün gezi tekneleri kalkıyor Bizde bir tekneye atlayıp uçsuz bucaksız maviliklere açılıyoruz Civardaki deniz turlarının ilginç duraklarından biri de Mağara

Akvaryum berraklığındaki koyda, denizin içinde mağarayı andıran derin kovuklar bulunuyor Kapıkomşusu İncekum ise öğle yemekleri için tercih edilen küçük bir kumsal Biraz daha ilerideki Sedir Adası bölgenin hazinelerinden Mavi yolculuk teknelerinin uğrak yerlerinden biri olan ada, antik tiyatrosu, agorası, tapınağı, sur ve liman kalıntılarıyla görülmeye değer Ada, antik çağlardan Bizans dönemine kadar kesintisiz yerleşim alanı olarak kullanılmış

Zeytin ağaçları arasındaki antik tiyatroyu gezdikten sonra adanın kuzeybatısındaki Kleopatra Plajı’na uğruyoruz Rivayete göre ünlü Mısır Kraliçesi, güzelliğini bu kumlara borçluymuş Okluk Koyu, İngiliz Limanı, Çınar Koyu, Soğuksu derken güneş ağır ağır alçalıyor Gökova Körfezi ise muhteşem bir kızıllığa bürünüyor Bizse mavi yolculuğun öncüleri olan Halikarnas Balıkçısı ve Azra Erhat’a hak vermeden edemiyoruz: “Roma’yı görmeden ölme derler, Gökova’yı görmeden yaşama…”



Salyangoz kentler
1999 yılında İtalya’da kurulan Yavaş Şehirler Birliği’nin sembolü bir salyangoz Yavaş Şehir olmak için gürültü kirliliğini ve hızlı trafiği kesmek, yeşil alanları ve yaya bölgelerini artırmak, yerel üretim yapan çiftçileri ve bu ürünleri satanları desteklemek, yerel estetik öğeleri korumak gibi 50’den fazla kritere uymak gerekiyor

Türkiye’nin Yavaş Şehirleri ise şöyle: Akyaka, Gökçeada, Seferihisar, Taraklı ve Yenipazar





skylife dergisinden