Tunceli Tarihi Ve Turistik Yerleri |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tunceli Tarihi Ve Turistik YerleriBAĞIN (Dedebağ) KAPLICASI Videodaki görüntüler eskidir Yeni halini bende görmedim ancak geçen yıl motel yapıldığını duydum Mazgirt İlçesi, Dedebağ Köyündeki kaplıca, ilçe merkezine 65 km uzaklıkta, Peri Suyu kenarındadır Öncelikli kaplıca sınıfına giren Bağın Kaplıcasında tek kaynaktan çıkan suyun akım değeri 5 lt/sn, sıcaklığı 35 oC, PH değeri 50 dır Kaplıca suyu kalsiıum sülfatlı, sodyum sülfatlı ve klorür bikarbonatlı sular grubundandır Banyo uygulamalarına elverişli olan bu sular, romatizmal hastalıklar, kırık-çıkık ve kadın hastalıkları tedavisinde olumlu etki yapmaktadır Kaplıca suyu içme olarak, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelir Metabolizma rahatsızlıklarında, banyo olarak damarları genişletir, romatizma, nevralji ve kadın hastalıklarına faydalıdır Kaplıca alanında, tek katlı olarak yapılan 30 yataklı konaklama tesisi ile bir yeme-içme tesisi ve çay bahçesi bulunmakta olup halen bu alanda inşaat çalışmaları devam etmektedir Peri Suyu kenarında dik bir yamaç üzerinde yer alan kaplıca alanının çevresi bitki örtüsü bakımından çok zayıf olmakla birlikte, Peri Suyunun iki yamacındaki dik kaya yamaçları, doğal peyzaj açısından çok etkileyicidir Pertek Kalesi Tunceli ili Pertek ilçesinin 3 km güneybatısında, Eski Pertekin güneybatısında kayalık bir tepe üzerinde, Murat Nehri kıyısında bulunan bu kale Keban Barajının yapımından sonra etrafı sularla çevrili bir ada görünümünü almıştır Kale Mengücekoğulları tarafından XI yüzyılda yapılmıştır Bazı kaynaklarda da Selçuklular zamanında yapıldığı yazılıdır Daha sonra Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır Osmanlı döneminde Halit Bin Velid tarafından onarılmış, daha önce kalede bulunan karakuş heykeli kaldırılarak Arapça yazılmış bir kitabe konulmuştur Evliya Çelebi?ye göre Pertek sözcüğü Moğolca Karakuş anlamına gelmektedir Buradaki Karakuş heykeli kale burçları üzerinde bulunuyordu Kale kesme ve moloz taştan yapılmıştır Çevresindeki kayalardan da savunma amaçlı olarak yararlanılmıştır Kale iç içe iki surdan meydana gelmiştir Kuzeybatısındaki bir kapıdan iç kaleye girilmektedir Güney duvarında da yer yer taşlar arasında mavi renkte çini parçaları ile karşılaşılmıştır Günümüze kale içerisindeki büyük bir sarnıç ile küçük yapılara ait kalıntılar gelebilmiştir Kalenin eteklerinde Pertek Beyi Baysungurun yaptırdığı Baysungur Camisi (1577), Çelebi Ali Camisi (1568) ve Bağdat Savaşı sırasında yapılmış olan Murat Kervansarayı bulunuyordu Mazgirt Kalesi Tunceli ili Mazgirt ilçesinde bulunan bu kale MÖ IX yüzyılda yöreye hâkim olan Urartular tarafından yapılmıştır Kale içerisinde bulunan bir Urartu kitabesine dayanılarak da kalenin Urartu Kralı IIRusas zamanında yapıldığı sanılmaktadır Kale kayalardan ve moloz taşlardan yararlanılarak yapılmıştır Kale girişi bir mağaradan olup, buraya taş bir merdivenle çıkılmaktadır Sur duvarları moloz taşlardan yapılmıştır Yer yer de kayalardan yararlanılmıştır Kale içerisinde yapı kalıntıları ile geç devirlere ait yel değirmeni kalıntıları bulunmaktadır Sağman Kalesi Tunceli ili Pertek ilçesi Sağman Köyünde bulunan bu kale sarp bir tepe üzerinde yapılmıştır Kitabesi günümüze gelemediğinden ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Kalenin yapımında moloz taş kullanılmış, ayrıca çevresindeki kayalardan da yararlanılmıştır Tam bir planı çıkarılamamakla beraber çevreyi kontrol eden gözetleme kalesi niteliğinde olduğu sanılmaktadır Yuvarlak burçlarından biri iyi durumda günümüze gelebilmiştir Yelmaniye Camisi Tunceli ili Çemişgezek ilçesi Medrese Mahallesi’nde bulunan Yelmaniye Camisi kitabesinden öğrenildiğine göre, Timur devrinde Taceddin Yalman tarafından yaptırılmıştır Ancak kitabenin tarih kısmı okunamamıştır Bununla birlikte, caminin 800–809 (1397–1406) yıllarında yaptırıldığı anlaşılmaktadır Bunun yanı sıra caminin duvarındaki kitabe de zamanla bozulduğundan okunamamıştır Bu nedenle mimarı hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır Caminin giriş kapısı üzerindeki kısmen okunabilen kitabesi: “Emere bi-imaret…… El-mübâreke el-Melik el-Adil Taceddin Yalman ibn-i Keykubât ibni Halid el-Kürdi fi eyyâmi Timur Han……hallet Allahu devlete-himâ …… Muharrem el-harâm fi sene…… ve semâne-mie” Yelmaniye Camisi halk arasında Eski Cami olarak da tanınmıştır Değişik dönemlerde yapılan onarımlar ve yapılan eklerle orijinalliğinden kısmen uzaklaşmıştır Ancak yapının güneyindeki bazı temel kalıntıları caminin bir külliye olarak yapıldığına işaret etmektedir Eğimli bir arazide kesme taştan yapılan caminin giriş kısmı iyi bir durumda günümüze gelebilmiştir Ancak günümüze gelen kalıntılar yapının tam olarak orijinal planını ortaya koymaktan uzaktır Cami mimari ve süsleme yönünden de üzerinde durulması gereken bir eserdir Selçuklu ve Beylikler devrinde yapılmış bazı camilerle de benzerlikleri bulunmaktadır Anıtsal giriş kapısından sonra arazi konumuna uyulduğundan ötürü birkaç basamakla ana mekâna çıkılmaktadır Girişin iki yanında duvara dayalı sekizgen birer sütun bulunmaktadır Bu sütunların gövdeleri ve kapının çevresi taş oymalarla bezenmiştir Buradaki sütunlar taşıyıcı özelliğinden çok cepheye hareket sağlamayı amaçlamaktadır Kalıntılar yapının haçvari bir planı olduğunu ortaya koymaktadır Ortada bir kubbe dört yanında da bunu destekleyen tonozlar ve güneyde de mihrap yer almaktadır Mihrap taştan olup, geometrik geçmeler, çini üzerine yazılmış yazıların yanı sıra XIV yüzyılda uygulanan motifler burada da tekrarlanmıştır Mihrabın sağında minber bulunmaktadır Giriş kısmında yukarıya çıkan bir merdiven ve girişin solundaki bir oda dikkati çekmektedir Ulukale Camisi (Çemişgezek) Tunceli ili Çemişgezek ilçesinde, Ulukale Köyü’nde bulunan bu caminin kitabesi günümüze gelememiştir Bununla beraber eski kayıtlarda ve Prof Dr Metin Sözen’den öğrenildiğine göre, Diyarbakır’da valilik yapan Yusuf Paşa’nın vakfı olup, h1208 (1793–1794) yılında yaptırılmıştır Kesme taştan yapılmış olan camiye XIX yüzyılda eklenen beş bölümlü, yuvarlak kemerli ve tonoz örtülü son cemaat yerinden girilmektedir Giriş kapısı eksen üzerinde olmayıp, kısmen yana kaydırılmıştır İbadet mekânının ortasında üç kalın paye bulunmaktadır Yapı enine olarak dört, mihrap yönünde dikey olarak da iki sahna ayrılmıştır Ortadaki payeler, doğu ve batı duvarlarını kemerlerle bağlamıştır Cami eğimli bir arazide yapıldığından ibadet mekânını aydınlatan pencereler batı duvarına açılmış, doğu duvarındaki tek pencere ise yukarıya alınmıştır İbadet mekânının ortasındaki üç payeden ötürü giriş kapısı gibi mihrap da doğuya kaydırılmıştır İbadet mekânının üzeri tonozla örtülüdür Mihraba yakın bölümün üzeri kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Yanındaki taş kaideli, çokgen gövdeli ve tek şerefeli minaresi daha geç dönemde yapılmıştır Süleymaniye (Kale) Camisi (Çemişgezek) Tunceli ili Çemişgezek ilçesi Kale Mahallesi’nde bulunan bu caminin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Orijinal yapısından kalan çinili minaresi ise tamamen sıvanmış ve özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir Bu bakımdan minareden yola çıkarak tarihlendirmek de mümkün olamamıştır Cami kesme taş ve moloz taştan dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır Üzeri toprak dam ve çatı ile örtülüdür İbadet mekânında dikkati çeken bir özellik görülmemektedir Bu cami XVIII yüzyılda yeniden yapılırcasına onarılmış ve orijinalliğini bütünüyle yitirmiştir Minaresi kesme taştan, oldukça kalın ve yuvarlak gövdeli tek şerefelidir Kaynaklarda minarenin çini ile kaplı olduğu belirtilmektedir Elti Hatun Camisi (Mazgirt) Tunceli ili Mazgirt ilçesinde bulunan Elti Hatun Camisi’nin kitabesi günümüze gelememiştir Yapı üslubundan Akkoyunlu dönemine ait olduğu anlaşılmaktadır Son cemaat yerinin kuzey duvarındaki çeşme üzerinde Elti Hatun adına 1252 yılında yaptırıldığı yazılıdır Bu çeşme kitabesine dayanılarak caminin de aynı tarihte yapıldığı sanılmaktadır Cami kesme taştan yapılmış olup, son cemaat yerinin ibadet mekânından daha yüksek oluşu dikkat çekicidir Son cemaat yerindeki iç içe iki niş şeklinde bir kapıdan ibadet mekânına girilmektedir İbadet mekânı dikdörtgen planlı olup, üzeri tonozlu ve dıştan da çatı ile örtülmüştür İbadet mekânı sütunlarla üç sahna ayrılmıştır İçerisini aydınlatan pencereler oldukça düzensizdir Caminin yanında taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli minaresi bulunmaktadır Caminin içerisinde Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın annesi ve küçük kardeşinin türbesi bulunmaktadır Aşağı (Çelebi Ali) Camisi (Pertek) Tunceli ili Pertek ilçesinde bulunan bu cami 1570 yılında Çelebi Ali tarafından yapılmıştır Cami baraj gölünün yapımı nedeniyle Eski Pertek’ten Yeni Pertek’e taşınmıştır Kesme taş ve moloz taştan yapılan cami kareye yakın dikdörtgen planlıdır Ön kısmında iki renkli taşların alternatif dizilerek meydana getirilmiş üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır İbadet mekânının üzeri içten kubbe, dıştan da kasnaklı bir külahla örtülmüştür İbadet mekânı duvarlardaki sivri kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır Mihrap yarım yuvarlak bir niş şeklindedir Camide dikkat çeken herhangi bir bezeme bulunmamaktadır Yanındaki minaresi kesme taş kaideli, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir Minarenin şerefe altı mukarnaslıdır Yukarı (Baysungur) Camisi (Pertek) Tunceli ili Pertek ilçesinde bulunan bu caminin Harput Müzesi’nde bulunan kitabesine göre cami, Baysungur tarafından 1572 yılında yaptırılmıştır Kesme taştan yapılan cami plan olarak Çelebi Ali Camisi’ne benzemektedir Caminin önünde üç bölümlü ve üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır Son cemaat yeri ile minare iki renkli taştan yapılmıştır Son cemaat yerinden ibadet mekânına giriş kapısı taş işçiliği yönünden son derece dikkat çekicidir Stalaktitli olan giriş kapısının çevresi geometrik desenlerle bezenmiştir İbadet mekânı kareye yakın dikdörtgen planlıdır Üzeri tromplu merkezi bir kubbe ile örtülüdür Mihrap yarım yuvarlak niş şeklinde olup, özenli bir taş işçiliği göstermektedir İbadet mekânını aydınlatan pencereler dikdörtgen sövelidir Yanındaki minaresi kesme taş kaide üzerine iki renkli taştan yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir Taş kaide duvarla kaynaştırılmış olup, caminin saçak hattına kadar yükseltilmiştir Sağman Camisi (Pertek) Tunceli Pertek ilçesi, Sağman Köyü’nde bulunan bu caminin kitabesi bulunmamakla beraber kaynaklardan Keyhüsrev Bey’in oğlu Salih Bey tarafından 1555 yılında yaptırıldığı öğrenilmektedir Kesme taştan ve renkli taşlardan yapılan cami kare planlı olup, üzeri kasnaklı bir kubbe ile örtülüdür Son cemaat yerindeki giriş kapısı mukarnaslı olup, Selçuklu taş işçiliğinin güzel örneğini yansıtmaktadır Mihrap ve minber herhangi bir özellik taşımamaktadır Caminin yanındaki minaresi kesme taş kaideli, yuvarlak gövdelidir Diğer minarelere göre farklı olarak minareye dışarıdan çıkılmaktadır Minare gövdesi üzerinde alçı bezemeler dikkati çekmektedir Ayrıca çeşitli yerlerden toplanan çiniler bu minare üzerine yerleştirilmiştir Caminin yanında altıgen planlı renkli taştan bir türbe bulunmaktadır Bu türbenin kime ait olduğu bilinmemektedir Büyük olasılıkla Salih Bey’in burada olduğu gömülü olduğu sanılmaktadır |
|