Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinema, Müzik & Online Videolar > Radyo, Sinema ve Tiyatro

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
terimleri, tiyatro

Tiyatro Terimleri

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tiyatro Terimleri



-A-


Açılmak: Oyuncunun gövdesiyle seyirciye dönmesi


Agora: Pazar yeri Antik tiyatro yapısı ortaya çıkmadan ve Diyonizos Şenlikleri Atina’daki Akropolis’in güneydoğu yamacına alınmadan önce oyunlar pazar yerinin basamaklı tarafında oynanırdı Seyirciler basamaklara otururdu


Alegori: Belli bir kavram düşünce yada ahlak kategorisinin kişileştirme yoluyla canlandırmak, alegoriyi simgeden ayırmak gerekir, çünkü simge kişisel de özeti verirken alagort genelde özeti verir; alegoride tüm ayrıntılar imgesel bütünlük içindedir


Agon: Antik tiyatroda, tragedya ozanları, oyuncular ve dithyrambas koroları arasında yapılan yarışmalar… Yunan tragedyasında, savsöz ve karşı savsözün öneri ve karşı önerinin, yanıt ve karşı yanıtın, atışma biçimi içinde yer olduğu söz kapışması sahnesi…Çatışma


Agon: 1 Yarışma

2 Antik Yunan komedyasında düşünceleri birbirine karşıt olan iki oyun kişisinin tartışmaya girdiği bölüm


3 Antik tiyatroda sanatçılar, ezgiciler, yazarlar ve oyuncular arasında değerlendirme ile sonuçlanan yarışma


Antrakt: Tiyatro oyununun oynanışı esnasında; sahnenin düzenlenmesi, oyuncunun diğer perde için hazırlanması ve seyircinin dinlenebilmesi amacıyla verilen kısa ara


Avangart Tiyatro: Genel geçerlik kazanmış anlatım yeni biçim ve anlatım denemeleriyle kökten aşmaya yönelik tiyatro hareketleri; deneysel yenilikçi tiyatro uygulamaları


Altın Çağ: Doruğunu aydınlanma çağı’nda bulunan,XVII yüzyıl ortalarında XVIII yüzyıla dek gelişen bir süreç içinde yetişmiş olan büyük oyun yazarları ve yapıtları için kullanılan değim İngiltere’de Shakespeare, Marlowe, Ben Jonson; Fransa’da da Corneille,Racine, Moliere; İspanya’da Lope de Vega Calderon ve Tirso de Molina ‘Altın Çağ’ sürecindeki yazarlardır


Anagnorisis: Tanıma Aristoteles’in Poetika adlı yapıtında bir oyun kişisinin gerçek kimliğini öğrenme


Anarşi Tiyatrosu: Fransada komün’ ün 1881 de dağılması sonrasında, birinci dünya savaşı’na kadar ki ekonomik bunalım döneminde siyasal baş tanımazlikta (anarşizmle) ilgili tiyatro etkinlikleri Kent soylu topluma karşı duran ve işçi sınıfının devrim kavgasını savunan bu tür tiyatronun başlıca yazarları arasında Octave Mirbeau ve Darien gibi militan yazarlar ve Louise Michel ve Jean Grave gibi tazar militanlar vardır Bunlar daha çok propaganda ile uğraşmışlardırbu tiyatronun oyuncuları amatörlerden ve militanlardan oluşuyordu


Anlamsızlık Tiyatrosu: İnsanın doğaya ve yaşama olan giderek artan uyumsuzluğunu, doğadan kopmuşluğunu ve yabancılaşmasını bir insanlık durumuymuş gibi kabul eden, bunun içinde alışa gelinmiş mantıksal gelişimi bozarak, öznelci idealizmin bir sonucu olarak değer tanımazlığa eğilimli,ikinci dünya savaşı sonrasında, özellikte Fransa’da yaygınlaşan tiyatro anlayışı


Anonim Oyun; Kimin yazdığı belli olmayan oyundur Örneğin bir çok commedia dell’arte senaryosu, Orta çağdaki dinsel oyunların bir bölümü ve bizde pabuççu Ahmet in maceraları anonim oyunlar arasındadır


Anti Tiyatro: Kabul edilmiş ve bilinen tiyatro kurallarının her yönden dışına çıkan ve tiyatroya karşı tiyatro yapmayı amaçlayan deneyci yazarların savundukları bir anlayış bunların başında Samuel Beckett, Eugene İonesco, Jean Genet gibi yazarlar gelir


Antik Komedya; İÖ 486 yılında başlayan ve aşağı yukarı İÖ 200 yılına kadar süren bir dönem içindeki yunan ve Latin komedyaları için kullanılan terim yunan komedyasının üç evresi vardır; eski komedya (aristofanes), orta komedya (antifanes, aleksis) ve yani komedya (menandros) Latin komedyasının iki ustası Plautus ile Terentius’tur


Antik Tragedya; İÖ VI yüzyılda yunanlı Thespis ile başlayan ve İS I yüzyılda Latin Seneca ile son bulan yediyüz yıllık bir süreç içinde yazılmış tragedyalardan her biri En büyükleri Aiskhülos, sofokles ve Övripides’tir


Antik Yunan tiyatrosu; İÖ II yüzyıla dek uzanan bir süreç içindeki eski yunan tiyatrosu

Apar; 1-Oyuncunun rol gereği seyircinin duyacağı biçimde ama öbür oyuncuların duymadığı var sayımla düşüncelerini söylemesi

2-oyuncunun doğrudan seyirciye dönerek konuşması

Araba Sahne; araba üzerine kurulan sahne türü bu ilk kez orta çağda ortaya çıkmış ve kilise’nin dinsel amaçlarına uygun olarak kullanılmıştır


Ara Dansı; Bir büyük oyunun bölüm aralarında kısa danslı skeç yada salt dans


Ara Oyun;Büyük bir oyunun sahneleri arasına konulan gösterilen oyundaki gelişmeyi anlamlandıran kesim Rönesansta iki oyun yada gösteri arasında oynanan mitologya konulu oyun


Arkalik tiyatro;1- tiyatronun kaynağını ortaya çıkaran tiyatronun henüz örgütlenmediği estetize edilmediği ve herhangi bir betiğe dayanmadığı dönemdeki törensel gösterilerin tümüne verilen ad

2- Antik yunan tiyatrosunun ilk evresi

3- ilk antik tiyatro yapılarının İÖ 1700yılına dek gerilere giden tarihi süreci İÖ 1700 yıllarında Girit’teki ‘knossos basamakları adıyla birleşik zeminli düz doğrulu oyun alanı ve izleyici yeri buna bir örnektir MÖ VI yüzyıldaki arkalik Diyonizos tiyatrosu 26 mx28m boyutları ve ortada sunak yeri olan yamuk bir duvarla sınırlanmıştı seyirci tepenin eteği ile sınırlı tahta banklarda otururdu

Arkitektura Tiyatro tarihi içinde aynı adı taşıyan iki önemli kitabın adı

1- İÖ 16 13 yılları arasında Vitrivüs tarafından yazılan on ciltlik mimarlığa ilişkin yapıt beşinci cilt roma tiyatro yapısı üzerindeydi bu kitap 1484?te bulunduğu nda Rönesans mimarları bunun antik Yunan tiyatro binası olduğunu sanarak o planları örnek aldılar

2 -Sebastaono Serlionun 1551?de yazdığı sahne uygulayımına ve milarlığına ilişkin yapıt serlio bu yaptığında ilk kez sahnedeki görüntü (perspektif)sorununu bilimsel bir yolla çözümlemiş tragedya komedya ve satür oyunları için dekor örnekleri vermiştir

Arlekino: Rönesansta 1550 yılarında ortaya çıkan İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunun en önemli uşak tipi hırsız ama iyi yürekli yalancı ama şirin tahta bir hançer kimseye zararı olmaz renk renk yamaları olan giysisi vardır sonradan bu yamalar baklava biçimi almıştır


Asal Düğüm: Noktası Baş oyun kişisinin en çok direndiği ya da güç harcadığı yer aksiyon yönelişini gösteren orta bölümün başlangıcı ilk asal düğüm ve bitimi de son asal düğüm noktaları ile sağlanır ilk asal düğün noktası ana çalıştırma başlatır son al düğüm noktası bu çalışmayı sonuca ulaştırır ana çalışma ise eğer kişiler ön plandaysa baş oyun kişisinin yönelişine eğer olaylar ön plandaysa ana olayın gelişimine göre saptanır


Atellan Güldürüsü: Roma imparatorluğu”nda adını bir taşra kentinden alan kökeni dinsel kutlamalara değin geri giden flüt eşliğinde mimik dansı ve güldürüsü antik yunan tiyatrosunda filyöakes güldürüsünün etkisinde açık saçık doğaçlamaları ve kalın çizgili güldürü içeren oyun türü ( palliata güldürüsü )


Auto Sacramentale: İspanyadaki ilk dinsel oyunlara verilen ad bu oyunlarda kutsal kitaptan öyküler ve ermişlerin yaşamları alegorik oyun kişilerle sahneye getirilmiştir Rönesansta löpe de vega ve tirso di molina ünlü İspanyol yazarları bir çok Auto yazmışlardır


-B-


Balet Opera: Tanınmış melodilerle söylenen şiirli operaİngiltere’de XVIII yüzyılda İtalyan operasına bir tepki olarak çıkmıştır Bunun en iyi örneği, ilk temsili 1728?de Londra’daki Lincoln’s Fields tiyatrosunda verilen ve müzik düzenlemesini Pepusch’un yaptığı John Gay’in Dilenci Operası (The Beggar’s Opera) dırBertolt Brecht bu yapıttan esinlenerek müziğini Kurt Weillin bestelediği Üç Kuruşluk Opera’yı yazmıştır


Barok Tiyatro: Aşağı yukarı 1590 ile 1750 yıları arasındaki süreçte egemen olan bir sanat ve kültür anlayışı En önemli anlatımını mimarlık müzik alanında bulmuştur Ancak resim, heykel ve tiyatroyu da etkilemiştir


Başlangıç Müziği: Bir opera gösterisinde perde açılmadan ya da açılırken çalınan giriş müziği


Başoyuncu: Bir oyunun belkemiğini kuran oyun kişisi


Başrol: Bir oyunun gelişmesine asal katkısı olan rol


Belediye Tiyatrosu: Belediyeden ödenek alarak çalışan ve belediye hizmetlerinden birini gören tiyatro


Belgesel Tiyatro: Yaşanmış önemli bir olayın belgelere dayanarak tiyatro sahnesi için uyarlanmasıyla ortaya çıkan gösteri


Benzetmeci Tiyatro: Seyirci daha çok duygusal açıdan sahnede olan bitenlere kaptıran, seyirciyi oyununun kahramanıyla özdeşleştiren yanılsamacı tiyatro İki asal tiyatro anlayışlarından biri Öteki için bkz Gösterimci Tiyatro


Besteci: Bir müzik yapıtını yaratan kişi


Biçimci tiyatro: İçeriği ikinci plana atarak biçimi önemseyen tiyatro anlayışı Biçimin özerkliğini ve önceliğini öne sürerek bir biçimi ve biçimi var ederek belirli bir sahne, oyun düzeni uygulayımını benimseyen anlayış Öncü tiyatrolar, dadacı tiyatro, gerçeküstücüsü tiyatro, anti tiyatro vb biçimci tiyatro kapsamına girer


Bildirge Tiyatrosu: Güncel konuları belli bir tutumda yansıtan ve seyirciyi etki altına almayı amaçlayan güdümlü tiyatro


Bilgisayarlı Karartıcı: Bilgisayar yoluyla sahne ışıklarının saptandığı, gerçekleştirildiği ve denetlendiği elektronik karartıcı Butür karatıcıların ilk evrelerinde kuşaklı ve delikli kartla çalışanları vardı Şimdi doğrudan otomatik yada elle bilgisayar denetimli ışıklama yapılabilmektedir


Bilinç: Stanislavski”nin oyunculuk dizgesinde, insanın kendi tarafından denetleme bilir yanı


Bilinçaltı: Stanislavskki dizgesinde insanın denetimi dışındaki duygusal tepkileri kapsayan iç mekanizma için kullanılan sözcük


Bilmezcilik: Oyun kişilerinden birinin, bilmez gibi davranıp başkasının ağzından söz almak için bildiği bir şeyi bilmiyormuş gibi göstermesi


Bireşim Tiyatrosu: Tüm sanatların bir uyum içinde kaynaştırıldığı ve bundan bireşimsel bir bütün ortaya çıkarıldığı tiyatro


Biyomekanik Oyunculuk: Sovyet yönetmen Meyelhold’un oyunculuk estetiği Bu oyunculukta hareket sözden daha önemlidir Anlam, hareket ve tavırlarla verilir Bu anlayışta oyuncunun şarkı söyleyecek güzel bir sesi, her türlü akrobatik hareketi yapabilecek esnek bir bedeni olması gerekir Asal olan, canlandırarak değil, belirterek oynamasıdır


Biomekanik Yöntem: Meyerhold’un kurgusal tutumuna uygun olarak groteski, kara gülmeceyi ve simgeleri kullanarak ortaya çıkardığı sahneleme yöntemine verilen ad


Boğumlanma: Konuşma organlarımızın (dudak, dil, damak uzamı, yanaklar, alt çene) boğazımdan çıkan sese biçim vermek için topluca çalışması Sessiz harflerin bir tümcenin başında ve sonunda kesin, belirgin bir biçimde ve sesli harflerin yüksekliğine, vurgularına, renklerine dikkat edilerek söylenmesi


Bölge Tiyatrosu : Büyük kentler dışında, çeşitli yörelerde kurulmuş, aynı zamanda gezici olan ödenekli tiyatrolara verilen ad


Bölüm:Bir tiyatro metninde olay dizisinin ana kesimlerini oluşturan ve kendi içinde bütünlüğü olan bölüm


Budama: Bir oyun sahnelenirken kesilmesi gerekli dizelerin ya da kesimlerin çıkartılmasıBudama, oyunun bütünlüğünü bozmayacak ve oyuncuya rahat gelecek bir biçimde yapılırYoruma uygun budama da başlı başına bir sanattır Kötü budamalar oyunu bozar


Bulvar Komedyası: XIXyüzyılda, Fransa’da kentsoylu melodramlarından çıkmış, sıradan seyircinin duygularına yönelik gişe başarısını önde tutan güldürü


Bulvar Tiyatrosu: XIX Yüzyılda, kentsoylu seyircinin sevdiği, içerik açısından hafif, insanların küçük mutluluklarını acılarını gösteren oyunlar oynayan tiyatro Örn:Bizde Dormen Tiyatrosu


Burlesk: Kalın çizgili, kişileri ve olayları karikatürleştirerek veren ve genellikle yerici, taşlayıcı, abartılı güldürü türü ” şakacı” sözcüğünden gelir ABD’ inde bu tür, kaba saba ve açık saçık gösteri durumunu almıştır


Büyüleyici ‘Eğer’: Stanislavs’ kinin oyunculuk dizgesinin yaratıcılığa ilişkin çalışmasında, bir oyuncunun kendi yaşantısı olmayan bir rolü ‘eğer’ sözcüğü ile değerlendirip o rolün gerekli havasına daha iyi girebilmesi için adeta kendini büyülemesi


-C-Ç-


Canlı Gazete : Gazete başlıklarının konularına dayanan ABD’ de ortaya çıkmış bir tiyatro biçimi Kısa, etkileyici sahnelerle günlük olayları eleştiren ve toplumsal sorunlara değinen gösteri Buna ‘gazete tiyatrosu’ da denir


Canlı Karagöz (OO) : 1-Halk dilinde Orta Oyunu’na verilen ad

2- XIV Yüzyıl sonlarında, gölge oyunu tipleri ve giysileri ile sahnede oyuncular tarafından oynanan oyun

Cep Tiyatrosu: Sahnenin seyirciye çok yakın ilişkide olduğu az kişi alan tiyatrolara verilen ad


Cezvit Tiyatrosu: XVIIyüzyıl ortasından XVIIIyüzyıla değin süre gelen dinsel öğreti tiyatrosu Barok tiyatro biçimini benimsemiştirLuther’in din reformuna karşı gerçekleştirilmiş olan ve yalnızca katoliklere özgü gerici bir tiyatro anlayışıdır


Ciddi Komedya: Kentsoylu komedyası için Diderot’nun kullandığı bir terim Ciddi komedya soyluluğun yüksek komedya anlayışına ve aynı zamanda halkın kaba güldürü anlayışına karşı ortaya konulmuş bir türdür


Comedya: İspanyolcada, tam uzunlukta ‘oyun’ anlamında kullanılmıştır XVIIyüzyıl İspanyol tiyatrosunun altın çağına ilişkin olan Comedya kavramı Bunun alt türleri vardı Bunlardan biri, Lope de Vega’nın buluşu olan ve çeşitli serüvenleri içeren comedya de capa y espada (pelerin ve kılıç oyunu) dur


Commedya del ”Arte”: ”Usta işi oyun”’ anlamına gelen İtalyan doğaçlama tiyatrosu Başlangıcı 1550?ye dayanan bu tiyatro bir seneryo üzerinden dogaçlamalara gidilerek oynanan, müziklı, tartımlı bir halk komedyası türüdür Oyundaki gülmece, oyun oynandığı sırada ve o anda oyuncular tarafindan uydurulur Gerek sahne teknigi, gerekse tipleri açısından Avrupa tiyatrosu ve Türk tiyatrosu etkilemiştir Bu etkisini bugüne kadar da sürdürmüştür


Curcuna (OO) : 1- Orta Oyun’un başlangıcında ya da bu oyundan bağımsız olarak ortaya çıkan o gün oynayacak olan tiplerin müzik eşligindeki dansları

2- soytarıların açık saçık hareketlerle gülünç danslar yaptikları gösteri


Curcunabaz (OO) : Curcuna içinde dans edip soytarılıklar yapan sivri külahlı, bazen yüzleri maskeli oyunculara verilen ad


Cüce (OO) : Orta Oyun’da curcunada ve atışmalarda ortaya çıkan ve Kavuklu’yu kızdıran tip Bu tipe ‘ Kavuklu Arkası ‘ da denir Gölge Oyunu’nda özdeşi Beberuhi ‘ dir


Çadır Tiyatrosu: Oyun yeri büyük bir çadırın içinde olan tiyatro Ülkemizde bu terim açık saçık gösterilerin yer aldığı, oradan buradan toplama adamlarla tiyatro gitmeyen küçük taşra kasabalarında oynayıp salt para kazanma amacıyla kurulan derme çatma korsan topluluklar için kullanılmaktadır


Çatışma: 1- Olay dizisinin gelişmesinde basamakları ortaya çıkaran kişiler arasındaki iç ve dış çatışmalar

2- Bir oyun kişisinin kendi içindeki bunalımı


Çene Yarışı (OO) : 1-Orta Oyun’da Pişekar ile Kavuklu arasında yarışmalı söyleşme

2-Kavuklu’nun alt dudağını burnuna deydirme becerisi; bunun için Kavuklu’yu oynayan sanatçılar alt dişlerini çektirir takma yaptırırlardı Böylece takma dişi çıkartınca çene daha çok yukarı kalkabiliyordu


Çerçeve Sahne: oyun yeri ile seyirciyi,düz bir bağlantı çizgisi üzerinde bir çerçeve ve perde ile ayıran büyüklerinde orkestra çukuru olan İtalyan türü sahne


Çerçeve Oyunu: Kişileri ve öyküyü arka planda bırakarak yaşamın görünüşünü genişlemesine veren yada bir dönemi genellemesine gösteren oyun türü; Kişilerin alın yazisini çerçevelerini etkisi ile açiklayan oyun


Canlı Gazete : Gazete başlıklarının konularına dayanan ABD’ de ortaya çıkmış bir tiyatro biçimi Kısa, etkileyici sahnelerle günlük olayları eleştiren ve toplumsal sorunlara değinen gösteri Buna ‘gazete tiyatrosu’ da denir


Canlı Karagöz (OO) : 1-Halk dilinde Orta Oyunu’na verilen ad

2- XIV Yüzyıl sonlarında, gölge oyunu tipleri ve giysileri ile sahnede oyuncular tarafından oynanan oyun


Cep Tiyatrosu: Sahnenin seyirciye çok yakın ilişkide olduğu az kişi alan tiyatrolara verilen ad


Cezvit Tiyatrosu: XVIIyüzyıl ortasından XVIIIyüzyıla değin süre gelen dinsel öğreti tiyatrosu Barok tiyatro biçimini benimsemiştirLuther’in din reformuna karşı gerçekleştirilmiş olan ve yalnızca katoliklere özgü gerici bir tiyatro anlayışıdır


Ciddi Komedya: Kentsoylu komedyası için Diderot’nun kullandığı bir terim Ciddi komedya soyluluğun yüksek komedya anlayışına ve aynı zamanda halkın kaba güldürü anlayışına karşı ortaya konulmuş bir türdür


Comedya: İspanyolcada, tam uzunlukta ‘oyun’ anlamında kullanılmıştır XVIIyüzyıl İspanyol tiyatrosunun altın çağına ilişkin olan Comedya kavramı Bunun alt türleri vardı Bunlardan biri, Lope de Vega’nın buluşu olan ve çeşitli serüvenleri içeren comedya de capa y espada (pelerin ve kılıç oyunu) dur


Commedya del ”Arte”: ”Usta işi oyun”’ anlamına gelen İtalyan doğaçlama tiyatrosu Başlangıcı 1550?ye dayanan bu tiyatro bir seneryo üzerinden dogaçlamalara gidilerek oynanan, müziklı, tartımlı bir halk komedyası türüdür Oyundaki gülmece, oyun oynandığı sırada ve o anda oyuncular tarafindan uydurulur Gerek sahne teknigi, gerekse tipleri açısından Avrupa tiyatrosu ve Türk tiyatrosu etkilemiştir Bu etkisini bugüne kadar da sürdürmüştür


Curcuna (OO) : 1- Orta Oyun’un başlangıcında ya da bu oyundan bağımsız olarak ortaya çıkan o gün oynayacak olan tiplerin müzik eşligindeki dansları

2- soytarıların açık saçık hareketlerle gülünç danslar yaptikları gösteri


Curcunabaz (OO) : Curcuna içinde dans edip soytarılıklar yapan sivri külahlı, bazen yüzleri maskeli oyunculara verilen ad


Cüce (OO) : Orta Oyun’da curcunada ve atışmalarda ortaya çıkan ve Kavuklu’yu kızdıran tip Bu tipe ‘ Kavuklu Arkası ‘ da denir Gölge Oyunu’nda özdeşi Beberuhi ‘ dir


Çadır Tiyatrosu: Oyun yeri büyük bir çadırın içinde olan tiyatro Ülkemizde bu terim açık saçık gösterilerin yer aldığı, oradan buradan toplama adamlarla tiyatro gitmeyen küçük taşra kasabalarında oynayıp salt para kazanma amacıyla kurulan derme çatma korsan topluluklar için kullanılmaktadır


Çatışma: 1- Olay dizisinin gelişmesinde basamakları ortaya çıkaran kişiler arasındaki iç ve dış çatışmalar

2- Bir oyun kişisinin kendi içindeki bunalımı


Çene Yarışı (OO) : 1-Orta Oyun’da Pişekar ile Kavuklu arasında yarışmalı söyleşme

2-Kavuklu’nun alt dudağını burnuna deydirme becerisi; bunun için Kavuklu’yu oynayan sanatçılar alt dişlerini çektirir takma yaptırırlardı Böylece takma dişi çıkartınca çene daha çok yukarı kalkabiliyordu


Çerçeve Sahne: oyun yeri ile seyirciyi,düz bir bağlantı çizgisi üzerinde bir çerçeve ve perde ile ayıran büyüklerinde orkestra çukuru olan İtalyan türü sahne


Çerçeve Oyunu: Kişileri ve öyküyü arka planda bırakarak yaşamın görünüşünü genişlemesine veren yada bir dönemi genellemesine gösteren oyun türü; Kişilerin alın yazisini çerçevelerini etkisi ile açiklayan oyun


Çevresel Tiyatro: Genellikle yaz aylarında, açık havada gösteriler düzenleyen tiyatro Çevresel tiyatro kavramı içinde alanlarda, kalabalıkların, yaşadıkları çevrelerde düzenlenen nispeten kısa oyunlardan kurulu gösteriler içeren tiyatroÖrn’Happening ‘ Richart schecehner bu tiyatro için şu ilkeleri önermiştir

1-Yaşam ile sanat arasındaki geleneksel uzaklık kaldırılmalıdır

2- Oyun alanı izleyici ile birlikte kullanılmalıdır

3- Birkaç odak noktası olmalıdır

4- Oyuncu,görsel işitsel öğeler kadar önem taşımalıdır

5- Sahnede belirleyici etki sözle gelmelidir

6- Oyun için ilginç alanlar seçilmeli, seyirci buralara alıştırılmalıdır


Çiçek Yolu: Sahneden seyirci salonunun ortasından geçen, salonun arkasına denk uzayan ve seyircileri ikiye ayıran oyun yükseltisi Dünya tiyatrolarına Japon Kabuki tiyatrosundan geçmiştir Bunu batıda ilk kez Alman yönetmen Max Reinhardt kullanmıştır


Çifte Kavuklu (OO) : Orta Oyunu’nda ustalık gösterisi yapmak üzere iki Kavuklu’nun bulunması;bunlar aralarında yarışırlardı


Çin Tiyatrosu: Büyük ölçüde simgelere baş vurarak ezgi,dans,akrobasi ve sözsüz oyun sanhatlarının belirleştiren ve seyirciye Doğu tiyatrosuna özgü göstermeci nitelikleriyle yönelen tiyatroŞiirli konuşmaları ve simgelerden oluşan bir dekoru vardır Oyuncular rolü yaşayıp canlandırmazlar,onu yansıtırlar seyirci rolün ne olduğu ile değil, nasıl oynandığı ile ilgilenir Sovyet yönetmen m Meyerhold, sonra da Epik tiyatro kuramcısı Brecht, ünlü Çinli oyuncu Mei Lang Fan yoluyla Çin tiyatrosundan etkilenmişlerdir


Çocuk Tiyatrosu: İlk öğretim öncesinden ergenlik yaşına değin, çocuklar için yapılan tiyatroGelişmiş ülkelerde çocuk tiyatroları genellikle dört yaş öbeğinde ele alınır; bunlar beş ile yedi, ile dokuz, dokuz ile onbir ve onbir ile ondört yaş öbekleridirÇocuk tiyatroları çeşitlidir;

1- Çerçeve sahne içinde çocukların çocuklar için hazırlandıkları gösteriler;

2- Çerçeve sahne içinde çocukların yetişkinler için oynadıkları oyunlar;

3- Yetişkin oyuncuların çocuklar için oynadığı oyunlar; a) Profesyonel oyuncuların büyük tiyatrolarda, çok sayıda seyirci önünde oynadıkları büyük yapımlar; b) Profesyonel oyuncuların küçük bir alan içinde çocukların arasında ve onlarla birlikte oynadıkları oyunlar;

4- Çocukların seyirci ortasında oynadıkları oyunlar;

5- Eğitmenlerin çocuklarla birlikte geliştirdikleri oyunlar;

6- Okulda eğitim amaçlı çocuklarla hazırlanan oyunlar


Çok Amaçlı Sahne: Değişik sahne-seyirci ilişkilerini sağlayacak biçimde yapılmış sahne Bazen ortada, bazen yanlarda, bazen önde yada hem önde hem ortada yada yanlarda ve benzeri biçimde çaşitlilik içinde kullanılmaya el verişli sahne yapısı


Çözüm: Bir oyunun gelişimi içinde atılan düğümlerin çözülmeye başladığı kesim


Çözüm Sahnesi: Oyun konusunun tamamlanıp sonuca ulaştırıldığı yer


-D-


Dadacılık:XXyüzyıl başlarında, Tristan Tzara ve Richard Hülsenbeck’in yayımladıkları bildiriye (1916) başlamış ve yedi yıl kadar sürmüş olan, dil ve estetik kurallarını,bunların denetlemesini, mantık dizgesini tanımamış ve sözcük anlamlarına değer vermemiş bir akım Alabildiğine bağımsız çağrışımlarla ilkel ve doğrudan anlatım biçimi arayan bir sanat çığırıdırbebeklerin ”dah dah” seslerinden ” dada”yı üretmişlerdirBunlarda değer tanımazlıkta birlikte bir başkaldırı da vardır (bkzGerçeküstücü tiyatro)


Dağar Tiyatrosu: Bir tiyatro dönemi içinde oynaması uygun gördüğü oyun demetini, ilerdede oynaya bilecek biçimde, önceden belirleyen drama turgi anlayışını benimseyen tiyatro


Dakikalama: Oyunun süresini hesaplayabilmek için her bölümün kaçar dakika sürdüğünü saptama


Değişebilir Dekor: Bir oyunda çabucak değiştirilebilecek biçimde hazırlanmış dekor

Değişebilir Sahne: İstenilen biçime sokulabilen sahne biçimi

Değişken Pano: Dekor değişiminde kullanılan çok çabuk değişe bilen pano Bu, ya arkalı önlü kullanılabilinir ya da çeşitli kasnaklanmış levhalar takılıp çıkarılarak gerçekleştirilebilinir


Değişken Ses: Tiz ve pes uzamlara kolayca inip çıkabilen ses


Değişken Seğir Yeri: Değişik gösteriler ve amaçlar için kullanılabilen, seyir yeri biçiminin değiştirilmesiyle değişik oyun alanları elde edilebilen salon


Dekor: Oyun konusunun geçtiği yeri, çevreyi ve atmosferi biçim, kalıp, renk, ışıklama ve bazende simgelerle canlandıran tamamlanmış sanatsal yapım


Dekor Birimi: Dekor parçası


Dekor Tasarımcısı: Bir oyunun o dekorunu önce kağıt üzerinde tasarlayan, sonra renklendirip taslağını ve maketini yapan ve sahne üzerinde gerçekleştirilmesini denetleyen dekorun hazırlanmasını yöneten sanatçı


Delikanlıbaşı (Kö:O) : Anadolu’da köy oyunlarını yöneten kişiye verilen ad


Deneme Tiyatrosu: Yeni denemelerin yapıldığı, genç oyun yazarlarının, yönetmenlerinin ve oyuncularının değişik biçimler denendikleri toplulukBurada daha çok genç tiyatro adamları denenir


B>Deneysel Oyun: Bilinenin dışında, yeniliklerin denendiği oyun


Deney Tiyatrosu: Sahne üzerinde yeni denemelerde bulunan ve sahne plastiği açısından yeni tiyatroya verilen ad Deney Tiyatrosu’nun Deneme Tiyatrosu’na olan farkı, burada tiyatroya ilişkin her türlü deneyin yapılmasıdırBunlar, oyunculuk tekniği yada sahne tasarımı gibi, bir çok alanda estetik ve teknik deneyler olabilir Buradaki deneyler daha çok kavramların uygulanmaya aktarılmasıyla ilintilidir


Denge: Yönetmenin, sahne üzerinde tasarladığı oyun düzeninin temel öğelerinde biri Göz, dengesiz bir görünümü (bilinçsiz olsun olmasın) sezinlediği için sahne üzerindeki oyuncuları, özellikle kalabalık sahnelerde iyi dengelemek gerekir Sahne üzerinde denge iki ana bölümde ele alınır;

1- Fiziksel Denge bakışık (simetrik) ve bakışıksız (asimetrik) olmak üzere iki çeşittir

2- Güzel duygusal (estetik) Denge: sahne üzerinde kalabalığı anlam açısından uyumlu bir duruma getirmek içindir


Denyo (OO) : Orta Oyunu’nda budala tipiDenilo da denir Yaygaracı, acıma duygusuyla şımartılmış,küstah,arsız,küfürbaz,yüzsü z ve sırnaşıktırMahallenin delisi


Devlet Tiyatrosu: Devletten ödenek alan, kültür ve sanat alanında kamu hizmeti ile sorumlu olan geniş olanaklı tiyatro


Drama: Şiirsel, anlatısal ya da diyaloglar halinde yazılan ve yazınsal metnin, oyun kişilerinin söyleminden oluştuğu edebiyat türü Drama; yalnızca Batı tiyatrosunun yüzyıllardır ürettiği; tiyatro yazınında kendini kabul ettirmiş yapıtların ortak özelliği değil, her çeşit tiyatro ürününün ortak özelliğini gösteren bir terim olarak ele alınmalıdır


Dramaturg: Tiyatroda, repertuar politikasını saptamaya yardımcı olan, repertuar hazırlayan, oyun metinlerini okuyarak; gerekirse çevirisini yaparak, oyunları inceleyen, analiz eden ve bu konuda detaylı raporlar hazırlayan dramaturg; rejisöre, oyunun yorumu konusunda öneriler sunabilir Oyuncu ve tasarım sanatçılarına malzeme sunmak da dramaturgun görevleri arasındadır


Doğaçlama: 1-Betiğe dayanmayan içe doğduğu gibi oynama ve konuşma

2-Oyun sırasında, beklenmedik bir ters durum karşısında durumu kurtarmak için betikte olmayan hareketler yapıp sözler söyleme

Güldürmek amacıyla daha önceden saptanmamış hareketlere ve sözlere

3-Daha önceden saptanmış betik üzerinde doğaçlamalara gitme (Örn: Orta Oyunu, Commedia dell’Arte)

4-Güldürmek amacıyla daha önceden saptanmamış hareketlere ve sözlere yönelme; bu sonuncusu tiyatro sanatı açısından olumsuzdur


Doğaçlama Tiyatrosu :1-Bir betiğe dayanmadan önceden saptanmış bir gelişim çizgisi üstünde doğaçtan oynan ve örgüsü önceden bilindiği için, oyuncuların bu örgüyü izleyip anlık buluşlarla geliştirdikleri gösterileri içeren tiyatro


Doğalcı Tiyatro :XIXyüzyılda, Romantizm’e karşı ortaya çıkan, doğa bilimleri açısından insanları katılımsal, çevresel ve toplumsal ilişkilerine göre inceleyen bu akım içindeki tiyatronun özellikleri kapsamında, yaşam gerçeğini en küçük ayrıntılarına dek işlemek yer alırTartışma açacak konular ele alınırken, küçük adamı gerçeği doğabilimsel açıdan gösterilmeye çalışılırBu akım üzerinde düşünürAuguste Comte’un pozitivist düşüncelerinin ve Charles Darwin’in Türlerin Kökeni ve Doğal Seçme kuramlarının etkisi görülür


Dolantı Komedyası :Kurgu ustalığının önemli olduğu bu komedyada olaylar ve güldürü öğesi yazarın tasarladığı bir dolantıdan ortaya çıkar Bu komedya daha çok olaylar yoluyla gelişir


Dolaşıcı Topluluk :Kent kent ,ilçe ilçe dolaşarak oyunlar oynayan taşra topluluğu


Doruk Nokta :Bir oyunun geriliminde ve gelişiminde kesin noktası Kişilerin ön planda olduğu oyunlarda baş oyun kişisinin, olayların ön planda olduğu oyunlarda ana olayın yönelişindeki kesin dönüm noktası Bu noktadan sonra çözüm gelir


Dördüncü Duvar :Sahnenin seyirciye açılan yanıBu deyimi, ilk kez Fransız yönetmen André Antoine ortaya atmıştırAntoine sahnenin seyirciye açılan ağzını saydam bir duvar varsayarak oyuncuların seyircileri görmemeleri ve böylece dikkatlerini tamamen kendi oyunlarına toplamaları gerektiğini belirtmiştir


Dörtleme :1-Antik tiyatroda yazarın yarışmaya katılmak için yazmak zorunda olduğu üç tragedya ile bir satır oyunun tümüne verilen ad

2-Bir öykünün dört evresini içeren dört oyunun tümü


Dışa Vurumcu Tiyatro: Tipik bir Orta Avrupa, daha doğrusu bir Alman tiyatro akımı içinde sayılabilecek bu yöneliş doğalcıların aşırı doğa kopyacılığına, izlenimciler ve simgecilerin içedönük gizemciliğine ve statik oyunlarına bir tepki olarak Almanya’da ortaya çıkmış ve 1910 ile 1924 yılları arasında etkin olmuş bir akımEtkileri çeşitli ülkelerde kırklı yıllara kadar hissedilmiştirÇıkışı o dönemdeki Almanya’nın toplumsal ve ekonomik durumundan kaynaklanmıştır Baskıcı otoriteye baş kaldırıyı, daha iyi bir düzen istediğini içeren akımda çeşitli eğilimler yer alır Oyun yapılarında sürekli bir akış yerine, kısa tablolar vardır; şiirli konuşmalardan makine tıkırtılarına değin uzanan bir konuşma örgüsü görülür Oyun kişileri bireyi değil, bir yığını, bir toplumsal sınıfı ya da topluluğu yansılar Düşünceyi iletmede gergi üzerine düşürülen resimlere, yazılara ve sinema filmlerine baş vurulur Epik Tiyatro’yu etkilemiştir


Dikkat çemberleri :Stanistlavski’nin oyunculuk dizgesinde, dikkatin odaklanmasını kolaylaştırmak için saptanan bölgeler Dikkati odaklamada üç bölge kullanılır;


1-Küçük dikkat çemberi; yakındaki bir nesneye dikkati odaklama;


2-Orta dikkat çemberi; az uzaktaki bir nesneye dikkati odaklama;


3-Geniş dikkat çemberi: sahnenin uzağındaki bir esneye dikkatli odaklanma


Dilsiz Oyunu (Kö:O) :Anadolu köylü oyunlarında sözsüz bir oyun;bu oyuna Samıt ya da Lal da denir


Dip Müziği :Bir oyunda, hareket ve sözlerin yanısıra,duygusal etkiyi arttırmak için yer alan destekleyici müzik


Dip Perdesi :Sahne gerisine konulan resimli kumaş perde


Dip Resmi :Bir sahne dekorundaki çeşitli öğelere derinlik vermesi için görünür yere kurulan resimli dekor parçası Örnek: kapı açıldığında görünmesi için kapı arkasına konulan resim,pencere açıldığında görünmesi gereken resim Bu aynı zamanda,seyircinin kulisi görmesini engeller


Dişi Konuşma (arg) oğaçlama tiyatrosunda ya da Orta Oyunu’nda Nekre’nin (komiğin) ya da Kavuklu’nun nükte yapması için laf açmak


Dişi Söz (arg) oğaçlama tiyatrosunda ya da Orta Oyunu’nda Nekre’nin (komiğin Kavuklu’nun nükte yapmasını sağlayan sözcük


Ditramb :Tanrı Diyonizos onuruna söylenen,onun yaşamından acı ve tatlı serüvenlerinden sözeden, bazen ciddi bazen da açık saçık ezgiler


Diyalektik Oyun iyalektik yönle yazılmış oyun En belirgin özelliği,gerçekliği yeniden yansıtırken tarihsel süreci gözönüne almasıdırAksiyon, iç ve dış çelişkileri ön plana çıkartarak olumlu ve olumsuzu iç içe, aynı anda gösterirBu Diyalektik gelişme sonucu çözüm seyirciye bırakılır Çözüm için veriler oyunda hazırlanır ve seyircinin bu verilere dayanarak düşünmesi hedeflenir Diyalektik oyun, kapalı ve açık biçimde olabilir Önemli olan biçem değil gerçekliğin diyalektik yoldan dramatik ya da tiyatral bir biçimde aktarılmasıdır Bu oyunlar Brecht’in etkisiyle, onun ölümünden sonra en çok genç Alman yazarları tarafından tartışılmıştır


Diyalektik Tiyatro :Brecht, yazarlık yaşamının son yıllarında, kuramlarını belirlediği tiyatrosu için Epik kavramının yetersiz kaldığını ve tiyatrosunun insanları güldürürken düşündüren bir Diyalektik Tiyatro olduğunu belirtmiştir Brecht, oyunlarındaki diyalektiğinin anahtarını şu sözlerle verir; ”Duygusallık çoğu kez yıkıma götürdüğü halde, temelde insanın iyi yanını yansılar öte yanda akılcı tutum, bir insanı kötü yapabildiği halde, bozuk düzende, toplum içinde ayakta kalabilmesinin bir koşuşudur” Yazar doğru bir düzenin gelmesiyle akıl -duygu çatışmasının yok olacağına ve her ikisinin da dengeli bir yolda birbirini destekleyeceğine inanır


Diyazinos :Anadolu ve Yunan mitologyasında, doğanın yenileyicisi ve yaşamın simgesi olan şarap ve coşku Tanrısı Zeus ile Samele’nin oğlu Diyonizos’un simgesi bir üflemeli çalgı olan Anlos’tur (bkz Baküs)


Diyonizya :Tanrı Dionizos adına kutlanan törenlere verilen ad Bunlar üç çeşitti; -Küçük Diyonizya- ya da Kent Diyonizyası ,-Küçük Diyonizyası- ya da Kır Diyonizyası ve birde - Lenaya-,üzüm töreniBüyük Diyonizya, baharda, Nisan aynıda yapılır, altı gün sürerdi; bunun dört günü tiyatro gösterilerine ayrılırdıKüçük Diyonizya ve Lenaya ise bağ bozumu sırasında kutlanırdı

Dört Tragedya Çeşitli Yun) Aristoles’e göre,tragedyanın karmaşık, aktörsel, yalın ve yıkımsal olan dört türü


Dram :Yunanca da ”bir şey yapmak, oynamak” anlamına gelir Yazın tarihçilerine göre, lirik ve epik yanında, üçüncü bir yazın alanıdır 1-sahnede oynanmak üzere, konuşmalar ve hareketlerle gelişen, karşıt oluşların çatışmasıyla gelişen ve sonuçlanan oyun

2-Halk dilinde ciddi oyun


Dramatik :1-Dram’a yani oyun türüne ilişkin olan

2-İçinde gerilim,çatışma çeşitli olaylar ve karşıtlıklar bulunan, insanla ve insan ilişkileriyle gelişen herhangi yapıt ya da olay


Dramatik Olay ramatik bir durum taratan olay Herşeyden önce insanla ilgili olan ve insan üzerinde bizi düşünmeye yönelten olay İnsanların kendilerine, birbirlerine ya da bir duruma karşı olan tuttumlarında değişiklik getiren ya da bu değişikliklere karşı çıkan bir eylemin başlangıcı


Dramatik Oyuncu :Sözlü tiyatro oyuncusu


Dramatik Tiyatro :1-Konuşmanın, hareketlere desteklendiği tiyatro

2-Epik Tiyatro’nun çıkışından sonra, estetik nitelikleri ve yanılsamacı yanı gözönüne alınarak duygusal boşalım sağlayışından dolayı ”Aristolesçi Tiyatro” olarakta alınmıştır (bkz Benzetmeci Tiyatro)


Dram Sanatı :İnsana ilişkin olan her şeyi sanatsal bir yaratışla canlandıran üretim ve yapımDram sanatının birbirinden ayrılmayacak temel öğeleri, yansılama,canlandırma ve eylemdir Bu üç temel öğenin bulunduğu bir kısa bölüm,beş dakikalık konuşma, bir sözsüz oyun,sinema filmi, televizyon dizisi,opera betikçesi, hatta bir oratoryo dram sanatının kapsamı içindededir Dram sanatı, tiyatro olgusunun yazınsal yanıdır (bkz Tiyatro Sanatı )


Duman Kutusu :Sahnede duman sağlamaya yarayan kutu Bu kutunun içinde, gereğine göre, bazen yavaş yanan barut, bazen sıvı parafin, bazen da ‘ kuru buz ‘ denilen katı karbondioksit kullanılır


Durak Yöntemi :Tiyatro yapıtının, sürekli gelişimi sağlayan bölümlere değil, kendi başına, tamamlanmış birimlere ve duraklara kurulduğu yöntem İlk kez Orta Çağ’ın dinsel oyunlarında izlenen bu yönteme çağımızda dışavurumcu oyunlarda, belgesel tiyatroda ve Epik Tiyatro yapıtlarında rastlanır


Duruma Uyma :Stanistlavski oyunculuk düzgesinde, oyuncunun erişmek istediği amacı düşünerek canlandıracağı hareketleri tam anlamıyla değerlendirebilmek için durumla kendisini uydurması Duruma uyma, oyuncunun karşısındaki oyuncuya ve başka engellere göre gerçekleştirilir bunun için de, oyuncu ”nasıl?” sorusunu sorar


Durum değiştirmek :Oyuncunun gövdesel olarak bir görünüşten başka bir görünüşe geçmesi


Durum Komedyası :Gülünç olanı karakterden değil, durumlardan geliştiren komedya biçimi Nesnel bir bakışla,yani toplumsal olguların yansıtılması ile ele alındığında içerik açısından yoğun olabilen bu komedya biçimi, öznel açıdan salt güldürmek amacıyla işlendiğinde daha çok kurgu ustalığı ile belirir


Duru Ses :Tını yönünden pürüzsüz ses


Duygu Belleği :Stanistlavski oyunculuk düzgesinde, oyuncunun geçmişteki deneyimlerini,hazırladığı rolü doğru bir biçimde ortaya çıkarmasında duygu belleğine başvururOyuncunun, bir melodiyi, bir sesi, bir yüzü,acı bir olayı ya da mutlu bir anı anımsayarak rolündeki hareketleri ve konuşmayı saptaması duygu belleği yoluyla olur Örnek: ünlü İngiliz aktrise Dame Ellen Terry gençliğinde duyduğu kilise çanlarını anımsayarak ağlayabiliyordu


Duvar Duyurusu :Oynanacak oyunların tanıtılıp yaygınlaştırılmasına yarayan, bazen resimli, bazen grafiksel bir görünümü olan duvar duyurusu


Düğüm :Bir oyunda gerilim arttığı, işlerin karıştığı, çapraştığı yerDüğüm öğesi, çatışmalardan,çevrilen dolaplardan,bir takım gözlerden elde edildiği gibi, kişilerin karakter özellikleriyle de yaratılabir


Dükkan doğ ve OO) 1- Doğaçlamaya dayanan Türk tiyatrosu argosunda tiyatro yapısı

2-Orta Oyun’da iş yerini belirten, yalnızca iki alçak kanadı bulunan 1 arşınlık (yaklaşık 68-70 cm) bir peykeÖnünde aralıksız bir alçak iskemle bulunur


Düşçülük :XX yüzyıl başlarında ortaya çıkan, öyküleri düşteki gibi silik, karışık, usdışı ve fantezi yanı zengin olan kısa süren bir sanat eğilimi


Düşünce Oyunu :Bir ana düşünce çerçevesinde geliştirilen oyun Olay dizisi, kişiler ve konuşma örgüsü yalnızca ortaya konulmuş olan ana düşünce için vardır Sahneleme olanağı az olan, daha çok okunmaya elverişli bir anlayış benimser


Düzeltme :Oyun seyirci karşısına çıkartıldıktan sonra görülen bazı aksaklıkları düzeltmek için yapılan ek çalışma


Düzen Açıklaması :Yazarın oyun betiğinde, yere, girişlere, çıkışlara,dekora,giysilere,donatımlıklara, müziğe,çeşitli etmenlere,kişilerin görüşlerine ve davranışlarına ilişkin genellikle ayraç içinde yaptığı açıklama


Düzenleyici :Sahne yeklisinin yardımcısı Çalışmalarda ve gösteriler sırasında oyun düzeni ile saptanmış işleri ( oyuncuların girişlerini, müzik ışıklama repliklerini , dekor değişimini, perdenin zamanında açılıp kapanmasını denetler) Aynı zamanda, gerektiğinde sahne gerisinden uygulayım işliklerine ve giysiliklerine bağlantı kurmakla görevli




Alıntı Yaparak Cevapla

Tiyatro Terimleri

Eski 07-16-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tiyatro Terimleri



-E-F-



Edil: 1-Roma tiyatrosunda oyunları parasal ve yönetsel açıdan koruyanlara verilen ad

2-Oyunları denetleyip gosteri gunlerini ve daha baska kayıtları saptayanlara verilen ad


Edilgen Kahraman:Baska oyun kişilerinin etkisiyle hareket eden oyun kişisi


Efe: Orta Oyunu ile Türk gölge oyununda olumlu kabadayı tipiBunlara Zeybek de denirHeybetli görünüşleri ve mertlikleri ile kavgaları ayırır,sorunları çözümler


Egitsel Oyun: (OO) Egitimi amaç edinen oyun biçimi


Ek Oyun: Rönesans’ta,İngiltere’de asal oyuna ek olarak oynanan ve genellikle güldürücü olan kısa yapıt


Eleştiri: Bir yapıtı ,dünya görüşü,sanatsallığı,topluma katkısı,sahnelenmesi,oyunculuğu ve plastik tasarım değerler açısından değerlendirme işlemi


Eleştirmen: Eleştiri yazan kimseBir yapıtı kendi değerlendirmesi ile ele alan yazarEleştirmenin yazdığı alanda bir dünya görüşü,geniş bilgisi,sanata karşı olağanüstü bir duyarlılığı ve algılama yetkisi olması gerekir


Elestirmenler Birliği: Eleştirmenlerin biraraya geldikleri birlikBunların bazısı tiyatronun çeşitli dallarında ödüllü yarışmalar düzenler,bazısı da o dönemin oyunlarına ödüller verir


Epik Tiyatro: Yanılsamacı tiyatronun seyirciyi sahnedeki karakter ve olaya özdeşleştiren duygusal yaşantısı karşısına,maddeci diyalektiğin tarih bakışı açısını sağlayan ve seyirciyi gözlemde bulunan bir üçüncü kişi durumuna getirerek onun usçul yönelişte karar vermesini sağlayan tiyatro anlayışı


Eşzamanlı Sahne: İlk kez Orta Cağ’ın dinsel oyunlarıyla ortaya cıkan ,seyirciye göre solda cennet,sağda cehennem olmak üzere,bu iki kavram arasındaki yerleri (kilise,tapınak,ermişlerin yeri vb) aynı oyun alanı uzerinde,yerleşik biçimde kapsayan sahne türü


Eylem Oyunu: Karakterler yoluyla değil de,dış eylemle gelişen oyunKişilerin yapılarından gelmeyen ,durumların gerektirdiği ya da istem dışı davranışlardan,eylemlerden gelişen oyunBu oyunlarda olaylar ön plandadır


Fabula: Latincede yapıt,öykü,söylence ve masal anlamlarına gelirAristoteles’e göre ,fabel bir eyleme öykünme ,olayların birbirine nedenlere bağlı olarak düğümlenişidir


Fars: Güldürü oğesi daha cok hareketlerden ve nuktelereden cıkan oyun;düşünceden çok göze ve duyulara yönelirVurgu kişiyi karikatürleştirerek ve olayları abartarak elde edilir


Fısıldayıcı Defteri: Fısıldayıcının elinde bulunan,betikle birlikte oyuncuların sahnedeki durumlarını gosteren defter


Figüran: Bır oyunun kalabalık sahnelerini doldurmak icin kullanılan,bazan birkac söz soyleyen,coğu kez de konuşmayan kişi


Fiziksel Hareketler Yöntemi: Stanislavski oyunculuk dizgesinde psikofiziksel işlemin fiziksel yanıDuyguyu yakalmak icin fiziksel hareketten yararlanma olgusuBu çalışmanın dokuz oğesi vardır

1-Büyüleyici “eğer”,

2- Belirli Ortam,

3- İmgelem,

4- Dikkati Odaklama,

5- Gercek ve İnanma,

6- Duygu-Düşünce Alışverişi,

7- Duruma Uyma,

8- Hız (Dış)-Tartım(iç),

9- Duygu Belleği


FuriDoğ) Türk doğaçlama tiyatrosunda alkış anlamına gelen argo sözcük


Fuaye: Oyun başlamadan önce ve antrakt esnasında seyircinin çeşitli ihtiyaçlarını karşıladığı bir çeşit bekleme salonu


-G-


Gazete Tiyatrosu: Günlük ve geçmiş olayları gazete haberleri biçiminde; belgesel olarak canlı bir uyarma ve propaganda tiyatrosu Gündelik yaşamda yer alan siyasal ve toplumsal sorunları eleştirel bir bakış açısından verebilmek için, siyasal kabare türünden ve kurgu tekniğinden yararlanır Önemli bir gazete haberini sahneye projeksiyonla yansıtıp, yeniden canlandırarak yorumlar


Gag : Bir skeçte,revüde ya da bir eğlence gösterisinde herkesin gülebileceği bir nükteyi kapsayan sözler ya da durumlar


Gala : Daha çok opera için kullanılan,protokolün çağrıldığı ve resmi giysi ile gidilmesi zorunlu gösteri gecesi


Galeri : 1-Latin tiyatrosunda yüksek ve uzun takma saç

2- Tiyatro yapılarında ikinci asma kat


Geleneksel Gösteri : çağdaş tiyatro kavramına karşıt kavramı getiren tiyatroBir toplumun kendine özgü yapısının oluşturduğu ve o toplumun yapısında değişiklik sureciyle yakın ilintisi içinde sürmüş,daha sonraki dönemlerde kalıplaşarak donmuş ve kendi özelliklerini korumuş tiyatro


Geleneksel Türk Tiyatrosu :Türk toplumuna özgü gösterim türlerini kapsayan halk tiyatrosu ve köy tiyatrosu geleneklerini içeren tiyatroBunun kapsamına gölge ve kukla oyunu,orta oyunu,meddahlık,dramatik danslar ve konulu savaş oyunları girer


Gençlik Tiyatrosu :1-Orta öğretimdeki gençler tarafından kurulan,yönetilen ve gerçekleştirilen tiyatro

2-15 yaş sınırı göz önüne alınarak profesyoneller tarafında oynanan ,eğitsel yanı ağırlıklı gençlik tiyatrosuGelişmiş ülkelerde profesyonel gençlik tiyatrolarına devlet ödeneği sağlanır


Gerçekçi Tiyatro :Gerçekçiliğin sınırları çok geniş bir alana yayılırHele kavram olarak esnek olduğu oranda belirsizdirGerçekçilik deyince,bazen nesnel gerçekçiliği kabul eden,bazen da anlatımı ve biçemi belirleyen bir yöntemi anlatmak isteriz

1- Tutum olarak : Sofokles’ten,Shakespear’e',Tolstoy’dan Brecht ‘e kadar,birtakım soyut sanat anlayışları dışında,tüm sanat gerçekçi sanattır

2- Yöntem olarak : İçeriği,biçemi ve biçimi gerçekçiliğe giren yapıtlar,aşamalar dizisine dayanan kapalı bir toplumun değil,açık bir kentsoylu toplumun sanat anlayışıdırGerçekçi tiyatro,gerçekliği nesnel,somut ve dolayımsız olarak yeniden yaratarak yansıtmayı amaçlayan tiyatrodurBu estetik akım içindeki tiyatro,olay dizisinin kesintisiz eylemlerinden yararlandığı oranda,anlatıma ve episodik gelişime dayanan biçimleri de kullanırGerçekçilik,yazarın ve sanatçının,gerçekliği birey-toplum ilişkilerinin çelişkileriyle incelediği noktada başlar


Gerçeklik :Gerçek olan,var olan şeylerin tümü


Gerçeküstücü Tiyatro : Birinci Dünya Savaşından sonra Fransa’da Andre Breton’un,Freud’un görüşlerine dayanarak şampiyonluğunu yaptığı ve bilinçaltı varsayımları ile düşte olduğu gibi,parçaları birbirini tutmaz bir anlatım biçimi ile vermeye çalışan tiyatro anlayışıXIX yüzyıl sonunda,Fransa’da Alfred Jarry’nin ve daha sonra ozan Appolinairenin öncülük ettiği tiyatro anlayışıArtaud’nun tiyatro görüşlerine içeren Le Theatre et son Duble adlı yapıtı da bu akımın gelişimi içinde yer alır


Gevşeme : Stanislavski dizgisinde bir oyuncunun dikkatini toplayabilmesi için gerekli olan ruhsal ve kassal rahatlama


Gezici Tiyatro : Belli bir yerleşik düzeni olmayan kentten kente,köyden köye gezerek oyunlar oynayan tiyatro


Giriş Müziği : Oyunun başladığını belirten ve seyirciyi oyunun atmosferine sokmayı amaçlayan perde açılmadan ya da açılırken çalan müzik


Görsel Etmenler : Işıklama aygıtlarıyla yapılan sahne etmenleriGöze yönelen,ışıklama ve izdüşüm yoluyla gerçekleştirilen etmenler


Gösterim : Sahnede,alanda ya da gergi üzerinde oynanan ,göz ve kulağa yönelen oyunların,dansların ve benzeri sanatların tümüne verilen ad


Grotesk : Tiyatroda karikatürleştirme işleminin özü olan grotesk,seyirciyi yabancılaştırarak,tuhaf ve şaşırtıcı biçimlerle karşıt görüntüleri birleştirerek güldürmeye yönelen ,ussal dizgiye karşı çıkarak,ussal bir sonucu getiren,temelde ciddi,ama görünüşte gülünç ve abartılı olan biçim


Grotesk Tiyatro : XX yüzyılın başlarında,İtalya’da Birinci Dünya Savaşı’nın yarattığı karamsarlıktan,anaparacı düzenden ve sanayileşmenin kentsoylu yaşamında yol açtığı yabancılaşmadan kaynaklanan “gerçekliğin çokluğu” ile düzenin “iki yüzlülüğü” nü vurgulayan kara gülmece niteliğindeki oyunların tümüne verilen adÖncelikle Luigi Pirandello’nun oyunlarındaki “maske-yüz” ikilemi ile insanın özü ile davranışları arasındaki çelişki ortaya çıkarılmak istenmiştirMeyerhold,bu biçimi maddeci diyalektiği temel alan bir içeriğe oturmuştur


- H -


Hafif Komedya :Tek amacı eğlendirmek olan bu komedya biçiminde esnek bir doku vardırKonuşma örgüsü hızlı bir gelişim gösterirİnce bir taşlamayı kapsar


Hafiflik :Tiyatro konuşmasında doğru boğumlamayı engelleyen yapaylık


Halk Tiyatrosu :Geniş halk yığınlarına yönelen hem öğretici,hem eğlendirici tiyatro


Hareket Yapımı: Oyun düzeninde yoruma uygun olarak hareketlerin ortaya çıkarılmasıHareketin uygulayımsal ölçülerinin,duygusal değerlerinin ve niteliklerinin saptanması


Hint Tiyatrosu : İS önce 320 tarihinden VIIIyüzyılın sonlarına kadar süren klasik dönemden sonra IX yüzyılın başlarından sonlarına kadar süren “klasik sonrası” dönem içinde gelişen Hint Tiyatrosunun kapsamı içine yazılan betikler,gölge oyunu ve danslar girerHint Tiyatrosunda iki temel dram turu vardı:

1- Malzemesini mitologya ve tarihten alan,dolayısıyla kahramanları işleyen nataka,

2- Malzemesini günlük yaşamdan alan ve olağan insanlarla devlet memurlarını ele alan prakarana


Hipokritos :Eski Yunanca’da hypokritos anlamına gelirİÖ 534?te Thespis’in koro içinden birini ayırıp korobaşı durumuna getirmesiyle birinci oyuncu doğmuşturBu oyuncu koronun söylediklerine karşılık verdiğinden,ona hypokritos denilirdi


-I-İ-


İmge Tiyatrosu :Sahne tasarımcısı Robert Wilson’un imgelere dayanan,sahne plastiği ve ışık anlayışıyla gelişen oyun düzeni biçemine verilen adRobert Wilson’dan kaynaklanan bu tiyatro eğiliminde,geleneksel dramaturgi ve sahne tekniklerinin dışına çıkarak imge dizilerinin oluşturulmasına,oyun kişileri,yer ve zaman gibi dramatik öğelerin biçimsel parçalanmasına çalışılırSahne üzerindeki estetik hareketli resimlerde geliştirilen bu sahneleme anlayışına “Resim Tiyatrosu” da denilmektedir


İşçi Tiyatrosu : 1-İşçi sınıfının çıkarları doğrultusunda,onların sözcülüğünü yapan tiyatro


2- İşçileri dinlendirip eğlendirirken öğreten tiyatro


İtalyan Sahnesi : İlk kez Rönesans’ta İtalya’da yapılmaya başlanan çerçeve sahneli ve perdeli sahne türü


İyi Kurulu Oyun : XIX yüzyılın başlarında,Fransız yazar Eugene Scribe tarafından önerilen uygulayımı yetkin bir oyun biçimi Şu özellikler vardır:


1- Olay dizisi seyircinin bildiği,ama oyun kişisinin bilmediği bir giz üzerine kurulur;bu giz oyunun çözümüne dek saklı kalır

2- Serim,eylemin gelişimi boyunca gerçekleştirilir ve seyircinin ilgisi baştan sahneye çekilir

3- Dördüncü perde ulaşılan doruk nokta,o oyunun zorunlu sahnesidir


4- Her oyunda bir yanılgı sahnesi vardırÖzü hafifletip biçimi vurgulayan bir oyun kurma anlayışıdır


İzlenimci Tiyatro : 1896 Bildirisi ile doğalcılığa karşı çıkmış bir akımÇoğu kez simgeci tiyatro ile çakışır”Maddeyi bırakın,ruhu verin!”sloganı ile ortaya çıkan bu akımın yazarları yapısalcı sahne anlayışını başlatmışlardırPlastik sahne anlayışı,biçemleme(stilizasyon),bütünü simgelerle verme ve iç eylemi ön plana alma özellikleri bu akımın temel nitelikleri arasına girer


Işık : Yönetmenin,sahnenin ya da salonun aydınlatılması için verdiği buyruk


Işık Köprüsü : Sahne ağzının seyirciye görünmeyen üst kesiminden ışıldakların asıldığı ve ışıklamanın düzenlendiği köprüIşık köprüleri çeşitlidir;seyirci salonunda ve sahnede ortada ya da yanlarda olabilir


Işık Odası : Sahne ışıklama dizgesinin denetlendiği ve ışıklama tasarımcısı ile yardımcılarının çalıştığı oda


İbiş : Doğaçlamaya dayanan Türk halk tiyatrosunda güldürünün baş yapımcısı olan uşak tipiBu tip Türk kuklasından gelmiş ve Kel Hasan’ın “Tuluat Kumpanyası’nda geliştirilmiştir


İçbükey Mercek : Iraksak(uzaklaştırıcı)mercek;bakılan birşey olduğundan küçük görünür


İç Dekor : Bir odayı ya da kapalı alanı gösteren bir dekor


İçli Komedya :Çocuksu,yüzeyde,yalın ve kentsoylunun ahlak kavramlarını vurgulayan içli,acıklı ve sonu mutlulukla biten komedya biçimiGenellikle,aralarına engeller konulan iki sevgilinin birleşmeleriyle tamamlanırXVII yüzyılda,Fransa’da Nivelle de la Chaussee adlı bir yazar tarafından ortaya çıkarılmıştır


İç Monolog : Bir oyuncunun sahnede konuşmasına karşın,düşündüklerini ve ruh durumunu seyirciye duyurması


İmgelem : Stanislavski oyunculuk dizgesinde,oyuncunun,bir yapıtın öyküsünü sanatsal bir yolda sahne gerçeğine çevirmesinde başvurduğu varsayma işlemiOyuncunun sözcükler ardında yatan alt metni bulmak için başvurduğu imgelemİmgelem bir oyuncunun uygulayım aracıdır


-J-


Japon Tiyatrosu : Belli bir estetik uzaklık uygulayımı ile oynanan oyunları kapsayan bu tiyatro,tiyatralliği sağlayacak tüm öğelerden yararlanırBu tiyatroda,müzik,dans,ezgi,sözsüz oyun,maske,giysi önemlidirBatı tiyatrosu Japon tiyatrosundan Çiçek Yolu’nu ve döner sahneyi almıştırÇiçek yolu,sahneden salonun arkasına dek uzanan ve seyirci yerlerinin ortasından geçen bir oyun alanıdır;seyircinin arasında duran bir köprü gibidirJelatin Süzgeç : Işıldakların önüne konulan renkli,yanmaz jelatin süzgeçSahne ışıklaması renklendirmede ve atmosfer yaratmada kullanılır


Jest : Oyunculukta iç yaşamı belirginleştiren bas,el,kol hareketleri


Jön Prömiye : Genç erkek kahraman; aşık tipiFransızca’dan gelen bu sözcük,en çok Türk doğaçlama tiyatrosu sanatçıları tarafından kullanılmıştır


-K-


Kaba Güldürü : Kalın çizgili,kaba esprilere ve hareketlere dayandırılarak,salt eğlence amacıyla geliştirilen güldürü


Kabare : Bu tür tiyatro her çeşit güncel sorunu ve özellikle siyasal ve toplumsal konuları ince bir alayla,iğneleyici,yerici,taşlayıcı bir tutumla ele alıp toplum eleştirisine yönelirDışta güldürücü ve eğlendirici olmasına karşın,temelde ciddi olan bu biçim gösteride ezgiler,danslar,skeçler,monologlar,diyaloglar,diy alar,kısa filmler,kısacası tasarlanan eleştiri için ne gerekiyorsa onu sahneye getiren renkli bir karışım vardır


Kadınlar Korosu : Kadınlardan kurulu koro


Kahramanlık Komedyası :Kralların,prenslerin ve soyluların beş oyun kişisi olduğu,serüvenleri kapsayan komedya


Kahya : Anadolu köy seyirlik oyunları düzenleyenlere verilen adlardan biri


Kanbur : Orta Oyunu ve Gölge Oyunu tiplerinden biriGenellikle geveze,saldırgan ve sevimsiz bir kişi olarak görülür


Kara Gülmece : Acı alay,içinde kişiyi düşündürecek ve hüzünlendirecek gülmeceSaçma ve abes mantık içinde,groteski de kullanarak gerçekleri alaylı bir biçimde gösteren gülmece;toplumsal karmaşaya bir tepki olduğu kadar,eleştirilen konuyu abes ve saçma anlamıyla belirtir


Karakter : Kişileştirme işleminde derinlemesine ele alınan oyun kişisi;kendine özgü nitelikler içinde ruhsal gelişimi olan oyun kişisiKarakterlerin,dış görünüşleri ötesinde anlamış ağlayan iç yaşamı vardırÖrn: Hamlet, Lear, Tartuffe,Treplev,Galile vb


Karakter Komedyası : Bu komedya biçiminde gülünç kahramanın yanlış ve zayıf yanları öne çıkarToplum içindeki yanlışların eleştirisi bas oyun kişisi yoluyla sağlanır


Karakter Oyuncusu : Kendine özgü ruhsal gelişimi ve davranışı olan,özellikle yaşlı kişilikleri canlandırmada usta olan yalancı


Kavuk Devirme: (OO Orta oyununda Kavuklu’nun kavuğunu yere düşürmeden bir baş hareketiyle devirmesiBu tıpkı Kara güz’ün ışkırlağını arkaya atması gibidirKavuklu bunu kavuğunun arka kenarını ensesiyle sıkıştırarak yapardıKavuk devirmenin,siyasal-toplumsal göndermesi son padişahlar döneminde çok sayıda vezir kafası uçurulmasına bağlanabilirVezir azledildiğinde “kavuk devrildi” deyimi halk arasında yerleşmişti


Kavuklu : (OO) Orta Oyunun iki eksen tipinden biriTürk gölge oyunundaki Karagöz’ün canlı özdeşiDışa dönük,özü sözü bir,dobra sağduyusu olan okumamış bir halk tipidirHalkın düşüncelerini ve duygularını yansıtırHaksızlığa,ikiyüzlülüğe karşıdırEkmek parası için beceremediği işlere bile girer,hakkı olmayan parayı kazanmayı sevmezÖğrenim görmediği için bilgisizdir,ama sezgileri güçlüdürÖzellikle Pişekar tarafından sömürülürDüş kurmayı sevmez,gerçekçidirHer şeyi olduğu gibi kabul eder ve yanlışları dosdoğru yüze vururÖz eleştirisi de olduğundan sevimlidirGülmecenin baş mimarı olduğu için ona Nekre de denir


Keranos : Antik Yunan tiyatrosunda,sahne üzerinde rol gereği ölenleri kaldırmakta kullanılan vince benzeyen araç


Kilise Oyunu : Kilise tarafından yönetilen ve denetlenen,çoğu kez rahiplerin oynadığı,Hıristiyan öğretisini yaymaya yönelik oyun


Kerkides : Antik Yunan tiyatro yapısında seyir yerini dikine kesen basamaklı yol


Kilise Tiyatrosu : Dinsel günlerde rahiplerin ya da kiliseye gelenlerin oynadıkları dinsel oyunları sunan toplulukOrta Çağ’ın ilk yarısından bu yana sürüp gelen bir tiyatro geleneğidir


Kişileştirme : Oyunun özüne uygun olarak eylemin gelişini sağlayan kişilerin yapımıOyun kişisinin yapımı ,yönelişleri,davranışları,görünüşleri,har ekeleri,çevreleriyle ilişkileri vb ile gerçekleştirilirKişileştirme,tip ve karakter olmak üzere iki çeşittir(Tip ve Karakter)


Klasik Tiyatro : Rönesans’ta İtalya’da başlamış ve XVII yüzyılda Fransa’da Cornellie ve Racine’nin yapıtlarında doruğunu bulmuş olan tiyatro akımıXVII yüzyılda İtalya’da Alfieri’nin oyunlarına dek etkisini sürdürmüştürKlasik tiyatronun temel temel nitelikleri düzenlilik,usçuluk,duruluk ve belirginlik,idealleştirme ve ağırbaşlılık olarak özetlenebilir


Kolbaşı : 1- (OO) Orta Oyunu’nda kolların başında olan ve kola adını veren sanatçı;bu sanatçı kol oyunlarını düzenler ve yönetirdi

2- Daha önce kolların başında bulunan kişiye verilen ad


Konstrüktivist Tiyatro : İşçi sınıfının sanayileşme sürecindeki emeğini ve üretimini,çalışma tartımını ve devinimini anlatmak için Sovyet yönetmen Meyerhold tarafından ilk kez denenmiş,Vakhtangov,Tayrov gibi birçok genç kuşak yönetmen tarafından,belli farklılıklarla sürdürülmüş,tiyatralliği öne alan anlayışPerdelerin çevre düzenlemesinin ve kulislerin olmadığı çıplak bir tiyatro sahnesinde bina yapımında kullanılan iskeleye benzeyen bir dekorda çeşitli yükseltiler,iskeleler,çarklar,eğik düzeyler,kuleler kullanılırBu atmosfere uygun olarak,Meyerhold,insanın dirimselliği ile mekaniğini birleştirme amacını güden konstrukvist anlayışı pekiştirmek amacıyla yeni bir oyunculuk estetiği zerinde durulmuştur


Köşebası Tiyatrosu : Köşe başlarında,yalın,hemen anlaşılabilecek,genellikle siyasal ve toplumsal içerikli,kalın çizgili oyunlar oynayan az kişili topluluk


Kulisler : 1- Sahnenin iki yanında,dekorun görüngesini tamamlayan ve derinliği sağlayan,yerleri değişebilen çerçeveli büyük panolar

2- Bu panolar arasındaki oyuncuların girip çıktıkları yerler

3- Dekorun arkasında kalan sahne oylumu


-L-


LaL : Anadolu’da sessiz ve sözsüz köy seyirlik oyunlarına verilen ad


Lazzi : Commedia dell’Arte oyuncularının teknik gerektiren güldürücü hareketleri için kullanılan uluslararası terim


-M-


Maske: (bkz yapay yüz) Maskelemek: 1- bir oyuncunun başka bir oyuncunun önüne kayarak seyircinin onu görmesini engellemek


2-yapılmayan bir işi yapılıyormuş gibi göstermek için oyuncunun gövdesiyle, yaptığı işi seyircinin görüşüne kapaması örnek:Eğer masa lambasının üstünde lambayı yakacak bir düğme yoksa ve o lambanın yanması anında ışıklar parlatılacaksa, oyuncu lambayı seyircinin görüşüne gövdesiyle kapatıp lamba düğmesine basıyormuş gibi yapar Bu anlamlardan ilki olumsuz ikincisi olumludur


Mayıs Oyunlarıinsel bolluk törenlerin kaynaklanan gösterilerdeki oyun Bunlara ‘hasat oyunları’,'güz dönemi oyunları da denir


Meraklay dizisinin gelişimi ile seyircide uyandırılan soru duygusu:gerilim sağlayıcı öğe


Mercek:içinden geçen koşut ışınları düzenli bir biçimde bir birine yaklaştıran ya da birbirinden uzaklaştıran saydam cam Tiyatroda daha çok yakınsak mercek kullanılır(bkz Dışbükey Mercek)


Mevki OO): Orta Oyunu’nda erkek seyircilere ayrılan yerMeydan: (OO) : Orta Oyunu’nun oynadığı alan (aynı zamanda bkz Orta, Palanga Meydancı: ( KöO) :Anadolu köy oyunlarında oyunları düzenleyenlere verilen adlardan biriMezzetinoİt: Commedia dell’arte ‘de giysisi kırmızı beyaz kurdelelerle süslü uşak tipi


Mim: Kaynaktaki anlamıyla

1-oynamak;

2-oyuncu;bugünkü anlamıyla

3-yalnızca hareketlere dayanan sözsüz oyun Mimesis: (Yun) :Taklit,benzetme, öykünme Platon bu terimi sözlük anlamıyla, yani ‘öykünme’ olarak kullanmış, Aristoteles dram sanatı konusunda bu terimi ‘yeniden yaratma’ ve ‘ yansıtma’ anlamıyla yorumlamıştırTiyatro sanatının temeli ilkelerinden biridir


MuhavereOO): Orta oyunu’nda söyleşme bölümüZurna, Kavuklu havası çaldıktan sonra ortaya Kavuklu ile Kavuklu arkası girerler ve Pişekar ile muhavere başlar Bu bölüm iki kesimini kapsar : Arzbar ve Tekerleme İlkinde, oyunun yönlendiricisi Pişekar ile oyununun nekre kişisi Kavuklu arasındaki konuşmada kimlikleri ve ne iş yaptıkları ortaya çıkarmakta bir çeşit serim kesimidirTekerleme, de ise Kavuklu, olağan dışı bir olayı başından geçmiş gibi anlatırPişekar iki de bir sorular sorarak konuyu aydınlatmak ister; laf ebeliği yapılır ve sonunda Kavuklu’nun anlattıklarının bir düş olduğu anlaşılır


Müzikli Tiyatro: Büyük bir kesimi ezgiler ve danslarla gelişen, ama dramatik konuşma öğesini de kullanılan tiyatro Operetle olan tek farkı, müzikli tiyatrodan caz ve popüler müziğin ağır basmasıdır


-N-


Nekre OO) : Nükte gücü üstün oyuncular için kullanılan sözcük Orta Oyunu’ndaki Nekre KavukludurNokta Işıldak: çok dar bir alanı, örneğin yalnızca gözleri aydınlatan özel mercekli ışıldak


Nümayiş: ( İran ) : İran’da halk tiyatrosuna verilen ad


-O-Ö-


Oda Tiyatrosu: Seyirci sığası yüz kişi yada az olan minik tiyatroOkul : Tiyatroya yeni bir görüş, yeni bir anlayış ve heyecan getiren, bunları kurallara bağlayan çığırın kaynağı


Okul Tiyatrosu: Okul öğrencilerinin kurdukları ve gerçekleştirdikleri tiyatro Orta öğrenim öğrencilerinin sosyal etkinlikler kapsamında ortaya çıkardıkları amatör tiyatro (bkz Gençlik Tiyatrosu; tiyatro eğitimi veren yüksek okullar ve üniversiteler için bkz üniversite Tiyatrosu)


Okuma Çalışması: Oyun çalışmasının ilk evresindeki metin üzerinde yapılan çalışma Bu evrede metin oyuncunun sahne konuşmasına aktarılmaya başlanır


Orkestra: 1- Antik tiyatro yapılarındaki proskene’nin önünde ve seyircilerin orta yerinde bulunan, koronun yuvarlak oyun alanı Bu alan Roma tiyatrosunda yarım yuvarlak biçime girmiştir

2- Bugünkü anlamıyla müzisyenler topluluğu


Orta : ( OO): Orta Oyunu’nun oynandığı alan Uzunluğu 30 arşın ( 20 metre ), genişliği 20 arşındı (14 metre) Çevresine kazıklar çakılarak çepeçevre ip dolaştırılır ve böylece seyirci ile oyun yerinin sınırı çizilmiş olurdu( bkz Meydan, Palanga)


Orta Oyunu : Geleneksel Türk doğamaçlara halk tiyatrosu Ortada oynanır Baş kişileri, aynı zamanda oyunun yönlendiricisi olan Pişekar ile oyunun baş güldürücü tipi Kavuklu’dur Dekor olarak ‘Yeni Dünya’ denilen,iki yada üç kanatlı bir paravana, bir de ‘Dükkan’ denilen, önünde alçak hasır iskemlesi bulunan peyke vardır Kendine özgü bir yabancılaştırma estetiği ile seyircinin her an tiyatroda olduğunu anımsatır (bkz Yeni Dünya, Dükkan ve Yeni Dünya Oyunu)


Oyun : 1- Bir tiyatro sanatçısının sahnedeki oyunu

2- Oynanmak üzere yazılmış tiyatro yapıtı


Oyun Ağası: ( KöO): Anadolu’da köy seyirlik oyunları düzenleyenlere verilen adlardan biri


Oyuncak Tiyatro : XII yüzyılın ilk yarısında İngiltere’de WWest’in o dönemin oyunlarını kartondan üç boyutlu dekor ve giysilerle lapamsıyla ortaya çıkan oyuncak Bu çok tutulan oyuncak çocuk kitaplarında günümüze kadar gelmiştir


Oyuncu : Bir oyun kişisini, bilgisi, tekniği ve yaratma gücü ile canlandıran yada gösteren sahne sanatçısı Etkin ve inandırıcı oyunculuk için sanatçının kendini bir instruman durumuna getiren solunum, ses ve beden tekniğini edinmiş ve olmuş gerekir


Oyuncu Aynası :Yüzü, başın arkasını ve her iki profili gösteren iki kanatlı, kanatları açılır kapanır aynaBu aynanın çevresi genellikle 25 vatlık buzlu ışıtaçlarla donatılır


Oyuncu Yönetici : Aynı zamanda tiyatroyu yöneten oyuncu için kullanılır Örn : Genco Erkal– Ferhan Şensoy vb


Oyuncu Yönetmen : Örn: Şakir Gürzumar, Yücel Erten vb


Oyun Çıkarma : ( KöO ) : Köy oyunlarını düzenleyip sunma


Oyun Dili :Tiyatro yapıtını vereden, onu inandırıcı yapan dil; bunun için toplum çoğunluğunun günlük dilini doğru ve güzel bir biçimde kullanmak gereklidir Dil, tavırdan ayrılmayacağı için, oyun kişilerin yaşadıkları dönem, sınıfsal yapıları, çevreleri eğitimleri ve karakter özellikleri bunda rol oynar


Oyun Düzeni : Yönetmenin bir tiyatro yapıtını anlamlı ve uyumlu bir biçimde sahneye koyma işleminin tümü Oyun düzeni, oyunculuk, dekor, giysi, donatım,ışıklama vb öğelerinin oyunun amacını gerçekleştirecek biçimde estetik bir bütünlüğe ulaşmasını gerektirmektedir


Oyun Düzeni Defteri : Bir tiyatro yapıtının sahnelenmesine yarayan, yönetmenin çalışma notlarını, gerekli çizelgeleri, uygulayım planlarını ve masraf listesini ayrıntılı bir biçimde kapsayan uygulama defteri


Oyun Fotoğrafı : Bir oyundaki bölümlerin dramatik anlarında çekilmiş fotoğrafları çekileceğinden siyah beyazda en az 400 Asa’lık film, renklide ise 1600 ASA kullanmak iyi sonuç verir


Oyun Kişileri : Bir tiyatro yapıtında yer alan karakter yada tipler


Oyun Kurmak : Betiğe dayanmayan ve daha çok doğaçlama ile geliştirilen oyunları ortaya çıkartmak Oyunun iskeletini kurmak


Oyun Müziği :Oynanan oyuna anlam açısından yardımcı olan müzik BU, bazen bir imgeyi ya da bir ör geyi sürekli olarak vurgulamakta, bazen de atmosfer yaratmakta da kullanılır Brecht’in Epik Tiyatro’sunda müzik yabancılaştırmayı gerektirecek biçimde hedeflenir


Oyun Süresi : Bir oyunun gerektirdiği oynayış süresi


Oyun Taslağı : Yazarın oyununu yazmadan önce, saptadığı özellikleri ve konu özetini gösterdiği betiktir


Oyun Yazarı : Tiyatro sanatının kurallarına ve gereklerine uygun, seyirci karşısında oynanmak üzere oyun yazan kimse Yazarlık konusunda, belli ilkeler ve teknik bilgiler gerektiğinden, doğuştan yaratıcılık dışında sahne uygulayımını öğrenme gerektiren yazarlık dalı


Ödenekli Tiyatro: Devlet, yerel yönetim, eyalet, kent tarafından belli bir ödenek verilerek paraca desteklenen tiyatronun tümü Örn: Devlet tiyatroları, İstanbul şehir, tiyatroları, Bakırköy Belediye Tiyatrosu


Ölü Nokta : Oyun alanında yetersiz aydınlatılmış yer


Önceden Saptamalı Karartıcı :Sahnede bir ışık durumu varken, sonraki sahnenin ışık durumunun önceden hazırlanabildiği karartıcı çeşidi


Öncelik Hakkı : Bir oyunun ilk kez sahneye çıkarma hakkı


Öncü : Anadolu’da oyun düzenleyenlere verilen adlardan biri


Öncü Oyun : Alışa gelinmiş oyunlardan ayrılan, gerek yapısı gerekse anlatım yönünden yenilikler getiren oyun

Öncü Tiyatro : Getiren tiyatro Öncü oyunları yaygınlaştırmayı amaç edinen tiyatro


Ön Oyun : Oyun ana bölümünden önce bilgi vermede kullanılan giriş bölümü Oyuna konu olan olgudan önce geçenleri özetler


Ön Sahne : Çerçeve sahnenin önünde bulunan iki ile dört metre arasında genişliği olan çıkıntı


Ön Sahne Işıkları : Seyirci salonunda, tavanın sahneye yakın yerinden sahneye yönetilmiş dizi ışıklarının tümüne verilen ad


Ön Yerler : Çok katlı tiyatrolarda, zemin katın sahneye yakın kesiminde bulunan seyir yeri


Ön Yüz : Bir tiyatro yapısının ön yüzü


Öykülemek :Bazı oyunların başında, ortasında, sonunda ya da yer yer anlatıcı yoluyla oyunu konusunu anlatmak, bazı bölümleri özetlemek ya da yorumlamak Antik Yunan tiyatrosunda bu görevi koro yapardıÇağdaş oyunlarda öyküleme işlemi bir anlatıcı tarafından gerçekleştirilir


Özel Bölme : Tiyatrolarda 4 veya 5 kişilik özel bölmeli seyir yeri


Özel Bölme Sorumlusu : Tiyatrolarda özel localara bakan görevli


Özel Gösteri : Kapalı gösteri Bir oyunun özel olarak çağrılmış konuklar önünde oynaması


Özel Tiyatro : Özel kişilerin kurup yönettikleri tiyatroBunlar arasında yarı ödenekli ya da ödeneksiz olanlar vardır Genellikle, ’sponsor’ desteği alırlar


Özenci Tiyatro : Kazancının tiyatrodan sağlamayan, genellikle oyunculuk tekniği olmayan, ancak çalışmasını özenle yapan kişilerden kurulu topluluk nitelikli özeci toplulukların ilerinin yazarını, yönetmenini ve oyuncusunun yetiştirmede, başlangıç içinde olsa, katkıları vardırBu topluluklardan bir çok kişi tiyatro eğitimine girmişlerdir


Özenci Topluluk : Özenci tiyatroda daha küçüktür; az kişili oyunlar oynayan, oyunculuk eğitimini olmayanlardan kurulu topluluk


Özet : Bir oyunun konusunu kısaca anlatan, bu konu üzerinde aydınlatıcı noktaları gösteren kısa metin


-P-R-

Prömiyer: Oyunun seyirci ile buluştuğu ilk gösterimi


Replik: 1-Oyunda kendisine söylenen söze, verilen sözlü karşılık 2- Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söylediği son söz


Papuç : Karartıcıda bulunan bobin boyunca kayarak ışığın voltajını indirip yükselten iletken


Papuç Sektirmek : ( OO ) : Orta oyunu’nda Kavuklu’nun bir becerisi; koşarken ayaklarındaki çetik pabuçtan birini havaya atıp düşürmeden ayağına giymesi


Panayır Tiyatrosu : Panayırlarda, açık havada, genellikle açık saçık saçık güldürüler oynan tiyatro Ülkemizde kukla ve gölge oyunları sunan topluluklar için de bu terim kullanılır


Pantomim bkzSözsüs oyun)


Pandomima : Tanzimat ve II Meşrutiyet dönemlerindeki tiyatroların çoğunda izlenen, oyunlar arasına sıkıştırılan sözsüz oyun

Pano : 1- Sahne üzerindeki dekorun bir parçasıPano askıya bağlanır ve sahne zeminine tutturulur 2- Kulisi seyircinin görüşüne kapayan çerçeveli gergi


Panola : (OO) : Orta oyun’unda tef


Pantolene : İtalyan Halk doğaçlama tiyatrosunun en önemli yaşlı komik tipi Genellikle Venedikli, birtecimendir; varlıklı, ama cimridir Kavga gürültüden kaçar, en çok ilgi duyduğu konulardan biri yüksek düzeyde siyasal konuşmalardır; oysa yeteneksiz, zavallı aynı ölçüde acımasız ve bu daldadır çoğu kez, aldatılan koca ya da baba konumundadır maskesi uzun, gaga burunludur Sivri bir sakalı vardırayaklarında Türkiye’den ithal çetik papuçlar görülür


Parçacı :Türk doğaçlama tiyatrosunda komiğe laf açan oyun kişisi


Peniz : Orta oyunu argosunda ’söz’ karşılığında kullanılır


Pişekar : Orta oyunu başladığında oyun alnına ilk gelen ve oyun anlatıcısı ve düzenleyicisi iş lehini de yüklenmiş iki baş rol tipinden biri Gölge oyunundaki Hacivat’ın uzantısındadır Her şeyi bildiğini Kavuklu’yu inandıran, her kalıba girip çıkan, Kavuklu’ya öğüt verip ne yapması gerektiğini söyleyen, bilgiçlik taslayan ve oyunu yönlendiren kişi Hacivat’ın gölge oyununda yüklendiği nitelikleri, Pişekar Orta Oyunu’nda sürdürür


Piyero : Fransız tiyatrosunda,İtalyan halk tiyatrosunun etkisi ile ortaya çıkmış, kambur, yalnızlık çeken, hep hüzünlü, onun için de kolayca kötülük yapıp başkalarını üzen traji komik tip


Politik Tiyatro :Ünlü Alman yönetmen Erwin Piscator’un göstermeci nitelikteki kendi anlayışını içeren ‘ Epik Tiyatro’ya verdiği ad Siyasal gelişimleri konu edinerek insanların daha iyi yaşamalarını savunan, seyircinin duygusundan çoğunlusuna yönelen tiyatro anlayışıBu anlayıştaki tiyatroda sinema filmi, dia, hareketli sahne zemini, yürüyen şerit gibi biçimsel özellikler yer alır Brecht’in ‘Epik Tiyatro’sunu etkilemiştir


Proagon : (Yun): Antik Yunanistan’da düzenlenen Büyük Diyonizya şenliklerinden iki gün önce düzenlenen törene verilen ad

Pusat Odası OO) Orta Oyunu’nda oyuncuların giysilerinin bulunduğu çadır ya da gergiylen kaplanmış yer Buna Sandık Odası da denir


Radyo Oyunu : Radyoda oynanmak üzere yazılmış, kulağa yöneldiği için eylemin konuşmalarla ilerlediği, özel bir teknik gerektiren oyun

Ramp : Sahne yüzeyinin seyirciye en yakın kesimi, sahne kenarı Reis : Anadolu’da oyunları düzenleyenlere verilen adlardan biri


Resitatif : Belli bir melodi olmadan konuşma biçimiyle söylenen müzikli anlatı


Retorik :Yunanca ” retor= hatip,iyi konuşan ” kökünden gelir


1- Etkili, esprili ve güzel konuşma

2- Aristoteles oyuncular için yazmış olduğu, güzel ve etkili konuşmanın önemimi belirttiği yapıtı


Retorik: Konuşma sanatı, konuşma sanatı kuram Retorik, tiyatro bağlamında kendine özgü bir özellik gösterir; çünkü tiyatroda hem doğrudan sahnedeki oyuncuya, hem de izleyiciye seslenir Tiyatro da retorik bu nedenle, sözcük seçimi ve sözcük akışı olarak “güzel” konuşma biçemi olarak gösterilir


Revü: konu açısından sıkı bir bütünlüğü olmayan, birbirilerine gevşekçe bağlanmış, kendi başlarına anlamları olan tablolardan kurulu, ezgi monolog, skeç, dans ve karşılıklı nükteli konuşmalardan oluşan, bazen eğlendirici, bazen taşlayıcı bir gösterici biçimi


Ritüel : Dinsel tören, kutlama Tiyatronun kaynağında ritüeller vardırBolluk törenleri, ölüp dirilme törenleri, üreme törenleri, söylenen ezgiler, danslar ve oynanan oyunlar, homo ludens’i (oynayan insanı) ortaya çıkarmıştır Antik tiyatronun başlangıcı da ritüellerden varolmuşturBağ ve şarap tanrısı Diyonizos adına yapılan bahar kutlamaları giderek tiyatro gösterilerine dönüşmüştür

Rol : Bir tiyatro yapıtında oyuncunun canlandırdığı ya da gösterdiği kişiliği ortaya çıkaran, sözleri ve hareketleri içeren bütün


Rol Çalma Argo): Oyun ve konuşma sırası başka bir oyuncudayken seyircinin dikkatini kendi üzerine çekmeBu tiyatro sanatı açısından çok kötü bir şeydir Sahne ahlakına ve disiplinine aykırıdır


Rol Dağılımı : Bir oyunda canlandırılacak ya da gösterilecek kişilerin hangi oyuncular tarafından oynanacağını belirleme işlemi


Rol Dağıtmak : Bir oyun çalışmaya başlamadan önce, oyun kişileri oynayacak sanatçıları saptamak


Rol Kesme : (Argo) : Bir rolü, gerektiğinden daha büyük ölçüde, abartarak yapay bir konuşma ve aşırı hareketlerle oynama


Romantik Komedya: Geçmişe dönük,imgeleme dayanan bir komedya alt türüdürGeçmişin efsane ve masallarını konu edinir Geçmişe bir kaçış ve özlem vardırBundan dolayı da 3-D (doğa,düşve duygu) öğelerin karışımı ile bir fantezi dünyası içinde geçer Ama tema romantik bir aşk ilişkisi üzerine kuruludur Örnek: Ludwing Tieck, Çizmeli Kedi,Mavi Sakal vb


Romantik Tiyatro : XVIII yüzyılın ikinci yarısı ile XIX yüzyılın ilk yarısında egemen olan bu akım, klasikçiliğe olduğu kadar Rasyonalizme da karşı çıkmıştırSınırsız özgürlük ve coşkuyu içeren bu çelişkili akım, çeşitli ülkelerde değişik yönelimler gösteriştir Ancak temel özellikleri her ülkede aynıdır Bu akımın oyun yazarları, bir yandan kent soylu değerlerine ve ana paracı düzene karşı köklü bir direniş gösterirken, öbür yandan devrimin sonuçlarından korkuya kapılmış ve ister istemez tepkiciliğe varan bir aldatmacılığa kaçış içine girmişlerdir Buna karşılık eleştirel gerçekçiliğin başlangıcı romantik akımdadır


Repertuar: Bir tiyatronun oyun planınca saptanmış ve her zaman oynayabileceği oyunlar demeti; oyun dağarcığı Repertuar bir oyundan öbürüne geçen tiyatroların ardarda oyun seçimine karşıt, bir tiyatronun dramaturgi politikasını gösterir


Alıntı Yaparak Cevapla

Tiyatro Terimleri

Eski 07-16-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tiyatro Terimleri



-S-Ş-

-Sabit Işık Köprüsü: Yapıya tutturulmuş hareket etmeyen ışık köprüsü Sahne:1- Bir tiyatro metninde baş oyun kişisinin ya da önemli kişilerin yönelişlerini başlatıp bitiren kesim


2- Bir tiyatro yapısında oyuncuların oynamaları için özel donanımlı, genellikle yükseltilmiş oyun alanı ya da oylum


Sahne Ağzı: Sahnenin seyirciye açılan çerçeve içinde kalan görüngesi


Sahne Altı: Sahne altındaki kat Birinci bodrum İkinci bodrumÜçüncü bodrum


Sahne Tasarımı: Tiyatronun temel öğelerinden biriSahne oylumu bilgisi ve düzeni Dekor, giysi, ışıklama, ses ve ışık etmenleri, oylumun biçimsel ve görsel düzeni yapılandırılması Yeni eğitim anlayışında sahne tasarımı öğrencisi yalnızca oyuna ve yoruma uygun dekor giysi, ışıklama tasarımını yapmakla kalmaz, aynı zamanda bunların gerçekleştirilmesi için uygulamasını da yapar Örneğin, dekoru sahne üzerinde gerçekleştirmeyi, giysi tasarımlarının biçkisini ve dikimini yapmayı, ışıkların sahne üzerindeki uygulayımını da öğrenir


Sahne Uyarlaması: 1- Bir romanı ya da öyküyü oyunlaştırma


2- Bir sahne yapıtını için daha uygulana bilir duruma getirme


3- Yabancı bir oyunun o ülkenin töresine göre adları ve mekanları değiştirerek yeniden yazma Örnek: Ahmet Vefik Paşa’nın Moliére uyarlamaları


Sahne Yetkilisi: Sahnenin disiplininden, düzeninden ve çalışma izlencesinden sorumlu olan yetkili Sahne yetkilisi, oyun çıktıktan sonra gösteriler sırasında yönetmenin yerini alır ve oyuncuların yönetmenin istedikleri dışında bir şey yapmamaları için göz kulak olur


Salon Komedyası: Bir salon dekoru içinde oynan ve nükteli konuşmalarla gelişen, hafif, salt eğlendirmeye dayanan komedya biçimi


Sanat Tiyatrosu: Kazanç düşünmeden kazanç yapmayı hedefleyen ve bunu yaparken seyircisine düşünce duygu açısından katkıda bulunmayı amaç edinen tiyatro Tecimsel tiyatronun karşısında yer alır


Sıcak Renkler: Kırmızı, turuncu ve sarı renkler, duyguları kışkırtıcı sıcak renkler öbeğine girer


Skeç: İşlediği konuyu genişletmeden, en canlı çizgiler içinde veren, genellikle güncel olaylara ve aile sorunlarına değinen ve bir nükte ile biten kısa güldürüVodvil, burlesk,revü gibi,kurgu dizgesine göre ortaya çıkarılan gösterilerde yerini alır Günümüzde televizyon reklamlarındada sık kullanılmaktadır


Sofita: (bkz Üst Sahne Boşluğu): Sahne üstündeki ızgaraların ve palangaların bulunduğu mekanik kesim


Sokak Oyuncuları: Sokaklarda çeşitli beceri gösterilerinde bulunan, skeçler oynayan, müzik aletleri çalan, buna karşılık seyredenlerden para toplayan küçük topluluk


Sokak Tiyatrosu: Geleneksel tiyatro yapıları dışında, açık havada, herhangi bir yerde, sokakta, parkta alanda ve benzeri yerlerde oyunlar oynayan tiyatroTümden siyasal amaçlı olanların bazıları çok sivri olduklarından bunlara ‘Gerilla Tiyatrosu’ adı verilmiştir Sokak tiyatroları özellikle, genç tiyatrocular tarafından gerçekleştiren, kısa yoldan iletide bulunan ve gösteri süreleri onbeş dakikayı geçmeyen oyunları içeren topluluklardır


Soytarı: Bir oyunda, revüde yada sirkte gülünç hareketler, sözler ve becerilerle seyredenleri eğlendiren sanatçı


Soyut Tiyatro: Olay dizisini ve oyunculuk anlayışını gerçekçilik erklerinden ve alışıla gelmiş mantık dizgesinden soyutlamak amacını güden tiyatrocu dünyayı gerçek olarak aldığından, oyun kişileri ve bunların konuşmaları anlamsal ve biçimsel açıdan bozularak karikatürleştirilmiştir


Sözsüz Oyunüşünceleri ve duyguları kimi kez müzik, kimi kez çeşitli eşyalar kullanarak, kimi kez dansla ya da gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı amaçlayan oyun


Stanistlavski Dizgesi: Konstantin Stanistlavski’nin (1863-1938) oyunculuk yöntemi Oyuncunun iç ve dış yönden kendini rolüne hazırlamasını ve çalıştırmasını içeren oyunculuk dizgesi


Şakşak:1- Pişekar’ın elinde bulunan, “şakşak” sesi çıkaran, kapı açma, merdiven çıkma, eşik atlama ve benzeri çeşitli etmenler içinde kullanılan çatal tahta (bkzPastav)


2- Commedia dell’Arte ‘de uşakların kullandığı çatal tahta


3- Hokkabazların dikkati çekmeden kullandıkları çatal tahta


Şakşakçı: Eski tiyatrolarda,alkışlamasını sağlamak için oyunun alkışlanacak yerlerinde alkışı başlatacak görevliOyunun tümünü onaylatabilmek için yığının tepkisinden yararlanan şakşakçı, bunu belli bir ücret karşılığında yapardı


Şenlik : Çeşitli oyunların ve sanat ürünlerinin halk önünde belli bir sıra ve düzen içersinde sergilenmesi ve topluca değerlendirilmesi ve bazende ödül verilmesi ile ortaya çıkan gösteriler kümesiProfesyonel toplulukların katıldıkları şenliklerde ödül yoktur; şenliğe katılan topluluklar düzenleyenden telif ücretlerini ve masraflarının karşılığını alırlarBunun içinde şenlik kurulu sponsorlar bulma yoluna gider


Şeytan : Halk efsanelerinde ve sonraki büyük dinlerde kötülüğün simgesi Tiyatroda bu rolü oynayanlar, her yanında korkunç canavar yüzleri bulunan deriden özel giysiler giyerlerdi


Şorolo: ( OO) : Orta Oyunu argosunda ‘çocuk’ ya da ‘tüysüz delikanlı’ anlamında kullanılır


-T-


Tiyatro:1- Tiyatro Yapısı;2- Drama Oyun;


3-Tiyatro Topluluğu, kuruluşu, örgütü olarak tiyatro;


4-Dramatik Metin, oyuncu, sahne tasarımı, sahne giyisisi, sahne tekniği, sahneleme gibi, her biri başlı başına sanatsal bir etkinlik alanı olan öğelerden oluşan, bileşken bir sanat


Tablo : Bir sahne yapıtındaki ana bölümlerin alt kesimleri


Tasarım : Oyun düzeni çalışması içindeki temel estetik ilkelerden biri( Öbürleri :görsel yorum, hareket yapımı, hız-tartım-zamanlama ve sözsüz oyunla dramatizasyon’dur) Tasarın, uygulamanın yapısını, biçimini ya da çizimini ortaya çıkaran bir çalışmayı içerirTasarım, aynı zamanda, konunun duygusal ölçüsünü ve ussal uygulayım düzenini sağlar


Taziye İran): Müslümanlıktaki tek ve ilkel oyun örneği Şiilerde Kerbela olayı üzerine dinsel acı çekme oyunu Bu köy seyirlik oyunları gibi seyredenlerin da katıldığı ritüelistik bir oyundur


Tirad: Kendi içine kapalı, uzun replik Tirad, karşılıklı hızlı söz alışverişinin yani diyalogun tam karşıtıdır


Tragedya : Klasik tanımlamasında,yüceltilmiş sözlerle konuşulan, yüceltilmiş bir kahramanın iyi bir durumdan kötü bir duruma düşmesiyle seyircinin korku ve acıma duygularına yönelmesi ve böylece entelektüel arınmaya gittiği oyun türüÇağdaş tanımı için da, sırdan bir kişinin gerçekçi bir çevre içinde toplumsal çelişkilerini hissetmesiyle ortaya çıkan bir oyun türü


Tragedya Oyuncusu :Tragedya oynamada etkinliğiyle başarı kazanan ve bu tür oyunda ünlenen oyuncu


Tragedya Öğeleri : Aristoteles’in Poetika ’sında tragedya için önerilen öğeler şunlardır: konu, davranış, konuşma, düşünce, dekor, müzik ve bunların uyumu


-U-Ü-


Uç Tiyatro :Tecimsel tiyatro anlayışına karşı altmışlı yıllarda ortaya çıkan bir sanat ve siyasal eylem tiyatrosu hareketiBu, özellikle özenci tiyatrolar, sokak tiyatrosu, öğrenci tiyatrosu toplulukları öne çıkmıştırToplumsal ve kültürel kirlenmeye bir başkaldırı niteliğini taşıyan bu tiyatronun sivri ve en uç noktada hareket etmesinden dolayı uç,püskül anlamına gelen ‘fringe’ sözcüğüyle adlandırılmıştırUyarlama : Uyarlanmış yapıta verilmiş ad


Uyarlama Hakkı : Herhangi bir yapıtı sahneye uyarlayabilmek için izinle elde edilen hak


Uyarlamak : 1- Tiyatro için hazırlanmış bir yabancı oyunu, yerel koşullar ve özellikler göz önüne alınarak uygun biçimde kendi diline çevirmek,çıkarmalar ve eklemeler yapmak Örnek:Molléire’nin Scapen’in Dolapları adlı oyunun Ayyar Hamza olarak uyarlanması


2-Bir romanı ya da öyküyü, sahne için yeniden derleme, düzenleme Örnek : Reşat Nuri Güntekin’in Çalı Kuşu romanının yine aynı ad altında oyun durumuna getirilmesi gibi


Uzun Konuşma : Oyun kişilerinin uzun soluklu konuşmalarına verilen adKendi başına uzun, şiirsel ve söylevsi replik Klasik tiyatro betiklerinde çok kullanılmıştır

Üst Sahne :1-‘ Shakspeare Sahnesi ‘ denilen, Elizabeth dönemi halk tiyatrolarının sahne üstüne rastlayan balkonlu alan; burası yerine göre balkon, sur üstü, tepe vb yerler için kullanılırdı


2- Sahnenin üst bölümü


-V-


Vahşet Tiyatrosu : Antonin Artaud’nun Tiyatro Manifestosu’nun ana kavramı Yaşadığı çağın kentsoylu tiyatrosunu reddeden, bunun yerine metafizik ve büyüsel tiyatroyu öneren Artaud, tiyatro kaynağındaki ritüeller yönelmiş ve Bali tiyatrosunun hareket kodlarını işaret ederek ” sözcükler yerine göstergelerden oluşan yeni bir beden dili ”ni öne sürmüştürOnun anlayışındaki tiyatroda, yönetmen, ” biricik ve tek yaratıcı” dır Oyuncu,sahnede,dans, mimik,davranış gibi sözel olmayan tüm anlatım biçimlerini kullanmalı ve buna ışıklama, plastik anlayıştaki dekor ve oylum duygusu eklenmelidir Artaud ‘nun tiyatroya getirdiği bu öneriler, çağdaş tiyatroda etkisini göstermiş , ancak ortaya sürdüğü kavramların bir bölümü uygulama açısından uygun bulunmamıştır Artaud ‘nun oyuncuyu adeta trans durumuna getirebilecek ”kara güçlerden arınma ” kuramı, tiyatro oyunculuk sanatı açısından yanlış bulunmuşturVaryete : Salt eğlenceye yönelik gösteri Genellikle, müzikli ve beceriye dayanan küçük gösterilerin bir araya gelmesiyle ortaya konulan eğilencilik Daha çok gazino ve gece kulübü kültürü içindedir


Virtüöz : Üstün bir tekniği, yorum gücü ile ustalık düzeyine erişmiş oyuncu


Vodvil : Adını Fransa’nın Normandiya bölgesindeki bir köyden alırBirbirine gevşek biçimde bağlı bölümlerden kurulu, taşlamalara dayanan, ezgili oyunBölümleri ya müzikli ya dramatik ya akrobatik ya kalın çizgili güldürü ya da değişik tablolardan oluşur Yanılgılara ve olguların tuhaflığına dayandırılarak geliştirilir


Vurgu : 1- Oyun düzeninde tasarımın bir öğesi Bir uygulamada çeşitli yöntemlerle kişiler, yığınlar, eşyalar ve simgeler vurgulanır Yönetmenin önemli işlerinden biri, seyircinin en çok gözüne çarpması gereken şeyi seçmesidir Vurgu, gövd e görünüşleri, değişik alanlar, ilişkiler, karşıtlıklar, yükseltiler ve benzeri şeylerle sağlanır


2- Sahne konuşmasında bir tümceyi, belli bir durum içindeki anlamını doğru vererek söylemek için uygun sözcükleri yoğunlaştımakta kullanılan ses vurgusu


-Y-


Yönetmek : 1-Tiyatro yönetmek2- Bir tiyatro yapıtının sahnelenmesi işini yönetmek


Yönetmen : Bir oyunu, gerekli gerekli ön hazırlığı ve yorumu yaptıktan sonra, dengeli ve sıkı bir düzen içinde,doğru, inandırıcı ve sanatsal bir biçimde, çeşitli alanların sanatçıları, uzmanları ve uygulayımcıları ile işbirliği yaparak sahneye çıkaran sanatçı Yönetmenin hem iyi pedagog , hem de işinde usta olması gerekirYönetmenin bir dünya görüşü olmalı, müzikten, plastik sanatlardan, ışıklardan anlamalı,yazın,felsefe,tarih ve toplumbilim alanlarında birikimli olmalıdır Ayrıca, üzerinde çalıştığı sahnenin coğrafyasını,duygusal atmosfer birimlerini ve etki alanları üzerinde ustalaşmış olmalıdır


Yöntem : Çağdaş oyunculuğun kurucusu Stanistlavski’nin oyuncuyu çalışması için kullanılan sözcük (bkz Tanistlavski Dizgesi)


Yüksek Komedya : Karakter ve töre türlerini kapsayan komedya (bkz Töre Komedyası)


Yabacılaştırma Etmeni : Brecht’in Epik Tiyatrosu’nun estetik temellerinden biri Seyirci ve sahne arasına bir estetik uzaklık koyarak seyircinin oyun kişileriyle özdeşleşmesini engellemekte onların ussal yoldan bir yargıya varmasını sağlamak düşüncesiyle geliştirilmiştirBunun için oyunculukta, müzikte, sahne tasarımında estetik uzaklığı sağlayacak çeşitli yabancılaştırma etmenleri kullanılmıştır Brecht’in deyişiyle, ”Seyirci, bir kazayı seyreden üçüncü kişi durumundadır” Yani olaya dışarıdan bakmakta ve olayın içinde olmadığı için duygusallığı arkaya itip gördüklerini usuyla değerlendirmektedir


Yapay Yüz : Oyuncunun insancıl anlatımını kapatmak ya da oyuncula seyirci arasında estetik uzaklığı elde etmekte kullanılan ve çeşitli gereçten yapılan surat



ALINTIDIR (Hiç Belli Olmuyor zaten )

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.