Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
böbrek, nedenleri, oluşma, taşlarının, tedavisi

Böbrek Taşlarının Oluşma Nedenleri Ve Tedavisi

Eski 07-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Böbrek Taşlarının Oluşma Nedenleri Ve Tedavisi



Böbrek Taşlarının Oluşma Nedenleri ve Tedavisi

Üriner sistem, böbrekler, ureterler, mesane ve uretradan oluşmuştur Böbrekler, fasulye şeklinde organlar olup, kaburgaların hemen altında ve belkemiğinin her iki yanında yeralır Bu organların asıl görevi, vücuttaki fazla suyu ve artık maddeleri idrar şeklinde dışarı atmaktır Bu işlevi sonucunda, kandaki bazı dengeleri sabit şekilde tutmayı sağlarlar

Böbrekle mesane arasında yeralan ve idrarı mesaneye taşıyan tüp şeklindeki organlara da "üreter" denir Yaklaşık 22-25 cm uzunluğundadır Mesane ise karnın alt kısmında yeralır ve idrarın depolanmasına yarar Tıpkı bir balon gibi elastikliği sayesinde genişleyerek bu işlevini yerine getirir Burada depolanan idrar, "uretra yolu" ile vücut dışına atılır

Esas olarak böbrek taşı, idrar içinde çöken kristallerin böbrek iç yüzeyine tutunmasından ve birikmesinden oluşur Normalde idrar içinde bu kristalleşmeyi ve çökmeyi engelleyen ve "inhibitör" denilen maddeler vardır Bu inhibitörler, her insanda yeterli miktarda olmayabilir ve bu da taş oluşumuna yolaçar

Diğer bir neden ise idrarın asidik veya bazik oluşudur Eğer oluşan bu kristaller ve kumlar, yeteri kadar küçükse, idrar yollarına takılmadan ve de herhangi bir probleme yolaçmadan düşerler

Böbrek taşları, kimyasal yapıları bakımından birçok maddenin kombinasyonundan oluşmuştur En çok görülen taş tipi, kalsiyum içeren ve fosfat veya oksalat kombinasyonlu taşlardır Bu maddeler, bir insanın normal günlük gıdalarında mutlaka bulunurlar Ayrıca kemik ve kas yapılarının önemli yapıtaşlarıdırlar

"Ürolithiasis" tibbi bir terim olup, üriner sistemin herhangi bir yerinde taş olduğunu ifade etmek için kullanılır Diğer terimler olan idrar yolları taşı ve "nefrolithiasis" aynı amaç için kullanılır Doktorlar bu terimleri, genellikle taşın yerini tanımlamak için kullanırlar

Böbrek taşları ile safra kesesi taşlarının bir bağlantısı ve ilgisi yoktur Bunlar vücudun farklı sistemlerinde oluşmuş taşlardır Net olarak bilinmeyen bazı sebeplerden dolayı Amerika Birleşik Devletleri'nde ve diğer gelişmiş ülkelerde, son 20 yıldır taş hastaları sayısında artış vardır

Beyaz ırkta taş sıklığı, siyah ırka oranla daha fazladır Erkeklerde taş sıklığının fazla olmasına rağmen son 10 yıldır kadınlarda da taş oluşma hızında artış vardır ve taş oluşma oranları değişmektedir

Böbrek taşları genellikle 20 ile 40 yaş arasında gelişir Bir kimsede bir kere taş gelişirse, bu şahısta bundan sonra yeni taş oluşma oranı, diğer kimselere göre daha fazladır

Doktorlar, oluşan taşların sebebini bazen tam olarak bilemezler Bazı gıdaların taş oluşumundan sorumlu olduğu düşünülse de bu spesifik maddelerin taş oluşumunda kesin etkili olduğu şüphelidir Ailesinde taş olan birisinin, kendisinde de taş oluşması olasılığ,ı genetik faktörlere bağlı olarak fazladır

İdrar yolları infeksiyonları, kistik böbrek hastalığı gibi bazı böbrek hastalıkları, paratiroid bezinin fazla çalışması (hiperparatiroidizm) gibi durumlarda, böbrek taşı oluşması kolaylaşır Genellikle böbrek taşının ilk belirtisi şiddetli ağrıdır Ağrı, taş, idrar yolunu tahriş edince veya çoğunlukla tıkayınca gelişir ve aniden başlar

Hastalar, tipik olarak taşın olduğu tarafta sırtta veya karnın alt kısmında keskin, kramp tarzında gelip giden ağrılar duyarlar Bazen bu yakınmalara bulantı ve kusma eşlik eder Daha sonra ağrı, kasık bölgesine doğru yayılır Eğer taş düşemeyecek kadar büyükse, idrar yolunun herhangi bir kesiminde takılır ve yerine göre farklı yakınmalara sebep olurlar

Mesaneye çok yaklaşmış taşlarda, hastalar, sık idrara çıkma, idrarda yanma hissi duyarlar Bu daha çok irritasyona bağlı olduğu için bekledikleri kadar idrar yapamazlar İdrar yaparken çok fazla ağrı ve yanma hissederler Yine taşların idrar yollarını irrite etmesi sonucu idrarda kanama görülür Ancak bu hiçbir zaman önemli bir kanama olamaz Bu belirtilerle birlikte ateş de varsa, bu da infeksiyon belirtisidir Bu durumda acilen doktorla irtibat kurmak gerekir Bazen, "sessiz" denilen, yakınmaya sebep olmayan taşlar, genel sağlık kontrolleri sırasında tesadüfen saptanır

Bu yakınmalar ile başvuran hastanın, röntgen ve/veya ultrasonografik incelemeleri sonucu, böbrek taşı saptanır Bu tanı metodları ile taşın yeri ve büyüklüğü saptanır Kan ve idrar testleri de hem taşın yapısı hem de gelişmiş olan böbrek fonksiyon bozukluklarının tesbitine yarar

IVP (intravenöz pyelografi) denilen tetkikle de böbrek fonksiyonları belirlenir ve tedavi planı yapılır Yaşamı boyunca bir kereden fazla taşı oluşan hastaları, diğerlerinden ayrı tutmak ve ayrı değerlendirmek gerekir

Taş oluşumunu engelleme, çok önemlidir Oluşumu engellemek için önce sebepler belirlenmelidir Ürolog, bazı kan ve idrar testlerinden oluşan bir dizi laboratuvar tetkiki ister Hastaların tıbbi özgeçmişleri, beslenme alışkanlıkları saptanır Eğer taş ele geçmişse, saklanır ve kimyasal analizi yapılır

Taş tedavi edildikten sonra, hastanın 24 saat idrar toplaması istenir Bu idrarın miktarı, içerdiği kalsiyum, sodyum, ürikasit, oksalat, sitrat ve kreatinin miktarı, asitlik derecesi ölçülür Magnezyum sistin taşından şüphe duyuyorsa idrar örneğinden özel bir yöntemle varlığı araştırılmalıdır

İdrarda kalsiyum atılımının fazlalığı, aynı zamanda açlık ve yükleme testleriyle hasta hastaneye yatırıldıktan sonra da tespit edilebilir Bunlar ayrı sekillerde yorumlanır Ürolog, tüm bu verileri kullanarak, taşın sebebini saptamaya çalışır

Taş oluşumunu engellemek için yapılması en kolay şey, bol miktarda su içmek ve bunu alışkanlık haline getirmektir Devamlı taş üreten hastalar, günde en az iki litre idrar çıkartacak kadar su içmelidirler İdrarlarında fazla miktarda kalsiyum ve oksalat atılan hastalarda, bu maddeleri içeren gıdaları daha az tüketmelidirler Bazı kimseler fazla miktarda kalsiyumlu gıdalar almamalarına rağmen idrarlarında kalsiyum miktarı fazla çıkar Yine kalsiyum içeren antiasitlerden (mide asidini azaltan) ve aşırı D vitamini alınmamalıdır

Ürologlar, kalsiyum ve ürik asit taşlarının oluşumunu engellemek için ilaç verebilirler Bu ilaçlar, taş oluşumunda anahtar rol oynayan idrar asitliğini ve alkaliğini ayarlarlar Allopurinol adı verilen ilaç da sık kullanılır ve idrarda kalsiyum miktarını ve ürikasit miktarını azaltır Bir diğer tedavi yolu, kalsiyum taşlarını önlemek için idrarda atılan kalsiyum miktarını kontrol altında tutmaktır Bunun için de içeriğinde hidroklorotiazid bulunan idrar söktürücü ilaçlar kullanılır Bu ilaç, böbreklerden idrara geçen kalsiyum miktarını önemli oranda azaltır

Bazı bağırsak hastalıklarında görülen ve aşırı kalsiyum emilimine bağlı olan, idrarda fazla kalsiyum atılmasını engellemek için ise bağırsaktan emilimi azaltan sodyum selüloz fosfat kullanılır Bu ilaç, kalsiyumu bağırsakta tutarak, kana geçmesini ve idrarla atılmasını önler

Yine deneysel olarak, oksalat idrarda itrahının fazla miktarda saptandığı durumlarda B6 vitaminin kullanılması faydalı olacağı bildirilmiştir

Eğer taş, tam olarak ortadan kaldırılamazsa hasta, acetohidroamikasit (AHA) adındaki ilacı kullanabilir İlaç, uzun süre antibiotik tedavisi ile birlikte kullanılabilir

Extracorporeal shockwave lithotripsy (ESWL), üriner sistem taşlarının tedavisinde en sık ve güvenle kullanılan tedavi yöntemidir ESWL cihazları, vucut dışında oluşturulan ve vucuda gönderilen şok dalgalarının taşa çarparak onu kırması esasına dayanarak çalışırlar Burada taşlar, kum taneleri gibi parçalanırlar ve idrarla kolaylıkla atılabilecek hale gelirler

Çok çeşitli ESWL cihazları vardır Bir kısmında, bir su banyosu vardır ve şok dalgaları, bu banyo aracılığı ile vücuda gönderilir Diğer bir kısmında, su banyosu bir zarla örtülü olup hasta bu zarla temas eder

Birçok cihaz, taşı röntgen ışınları ile tesbit eder Ancak bazı cihazlarda, odaklama denilen bu özellik, ultrasonografi ile yapılır ve bir radyasyon riski olmadığı için doktor, tüm seans boyunca görüntüleme sistemini çalıştırarak tedaviyi devamlı olarak izler Radyolojik odaklı cihazlarda bu kullanılmaz Ayrıca küçük odaklı (küçük bir noktaya şok gönderen) cihazlarda anestezi gerekmez ve küçük çocukların taşları rahatlıkla kırılır

Birçok vakada ESWL, ayakta bir işlem olarak uygulanır ve hastanede yatmaya gerek yoktur Tedavi sonrası toparlanma dönemi çok kısadır ve birçok hasta tedavi sırasında veya kısa bir süre sonra normal günlük aktivitelerine döner

ESWL tedavisinin kesinlikle kullanılmaması gereken iki durum, kanama hastalıkları ve gebeliktir ESWL tedavisinin de kendine göre komplikasyonları olabilir Aşağı yukarı tüm hastaların tedavi seansları sonrasında birkaç gün idrarları kanlı olur İdrarlarında ve böbrek bölgelerinde, kum dökmeye bağlı yanma ve ağrı olabilir

Komplikasyonları azaltmak için hastaların tedaviden uzun süre öncesinden başlayarak Aspirin ve kan pıhtılaşmasını önleyici ilaçlar almaması gerekir Bazen, dökülen kum parçaları, idrar yolunda sıkışır ve düşmez İdrar akımına engel olan ve ağrıya neden olan bu nadir durumda, bazen ürolog, idrar yolunu rahatlatmak için ince silikon bir tüpü idrar yoluna (mesaneden böbreğe) yerleştirir

Bazen taşların çıkartılabilmesi için Perkutan Nefrolitotomi denilen cerrahi yönteme gerek duyulur Bu yöntem, taşların büyük olduğu böbreğin, özellikle alt kısmında yerleşmiş büyük taşlarda; taşla birlikte böbrek çıkışında daralma meydana gelmesi durumunda (dışardan damar basıncı hariç) veya ESWL'nin etkili olamayacağı durumlarda tercih edilir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.