Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
behçet, hastalığı

Behçet Hastalığı

Eski 07-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Behçet Hastalığı



Bir Türk doktoru olan Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında teşhis edilen ve bu nedenle uluslararası literatürde Behçet Hastalığı ya da Behçet Sendromu olarak adlandırılan hastalıktır Genelde deri altı, göz, beyindekikandamarlarınıniltihaplanmasına yol açan, sebebi bilinmeyen, nadir görülen, bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalıktır
En çok 30-40 yaşlarındaki erkeklerde görülür Başta Türkiye olmak üzere Çin’e kadar uzanan ülke insanlarında diğer ülkelere nazaran daha sıkça rastlanmakla birlikte dünyanın her yerinde Behçet Hastalığı görülmektedir Dünya'da en çok Japonya, Türkiye ve İsrail'de görülür
Behçet hastalığı bulaşıcı değildir Her ne kadar hastalığın kalıtımsal olduğuna dair şüpheler olsa da bu iddia ispatlanmış değildir

Belirti ve bulguları



Behçet hastalığı kendine özgü belli bulguların varlığı ile teşhis edilir Ana kriterler denen ve bu hastalıkta görülen belirti ve bulgular şunlardır:
  • Ağızda tekrarlayan aftlar
  • Göz belirtileri olarak İrit, iridosiklit, hipopiyon
  • Genital bölgede (Cinsel organ çevresinde) yaralar ve yara izleri
  • Deri lezyonları olarak Eritema nodosum, yüzeyel tromboflebit,deride püstüller, deride paterji reaksiyonu
Behçet Hastalığı esas olarak bir damar iltihabıdır ve bu sebeple bulgular, damar iltihabının olduğu yere göre ortaya çıkar


Bulguların tümünün aynı anda ortaya çıkması şart değildir Bazı bulgular hastalığın ilk yıllarında yok iken birkaç sene sonra ortaya çıkabilir Behçet Hastalığında görülen bazı bulgu ve belirtiler aynı zamanda Lupus, Lyme ve Crohn gibi hastalıklarda da görülebilmektedir Behçet Hastalığı teşhisi konmadan önce diğer hastalık olasılıklarını dikkate almak gerekir Teşhiste yararlı olan fakat Behçet Hastalığının kriteri olarak kabul edilmeyen başka belirti ve bulgular da vardır;
  • Büyük venlerde tromboflebit (Bacak toplardamarlarında tıkanıklık)
  • Arteryel tromboz (Atardamarlar içinde pıhtı oluşması)
  • Epididimit (Testiste iltihaplanma)
  • Arterial oklüzyon (Atardamarlarda tıkanıklık)
  • Merkezi sinir sisteminin tutulumu
  • Şiddetli baş ve boyun ağrısı
  • Eklem ağrıları veya artrit
Bunların yanısıra aynı zamanda aşırı yorgunluk hissedilebilir; yorgunluk birçok bağışıklık sistemi hastalığında olduğu gibi hastalığın bulgularını ağırlaştırabilir

Teşhiste kullanılan testler



Behçet hastalığı için kabul görmüş tek test paterji testidir Steril tuzlu su çözültesinin deri altına enjekte edilmesi ya da steril iğne ile cildin delinmesi ardından 24-48 saat sonra bir papül (kızarık küçük kabartı) ya da püstül (sivilce benzeri baş veren kızartı) oluşması testin pozitif olduğunu gösterir Testin sağlıklı olması için paterji testinin aktif Behçet semptomları görüldüğü zaman yapılması şart değildir Paterji testi hastalığı süresi, şiddeti ya da diğer yakınmaların varlığı ile ilişki göstermez, bir kez pozitif bulunduğu zaman tekrar pozitif bulunmayabilir Paterji testinin pozitif çıkması tek başına Behçet teşhisi konması için yeterli değildir ve mutlaka diğer belirtilerle birlikte değerlendirilmelidir Cildin başka nedenlerle travmaya uğraması da paterji benzeri reaksiyon oluşmasına neden olabilir Teşhiste faydalı olabilecek bir yöntem ise kan alınarak hastanın HLA doku tipinin araştırılmasıdır Bazı HLA doku tipleri Behçet hastalarında daha sık görülmektedir Bu tipler HLA-B5 ve HLA-51 dir; fakat Behçet teşhisi konması için bu HLA tiplerinin olması şart değildir
Şu an için Behçet teşhisi için özgül olarak kullanılan bir laboratuvar testi yoktur Rutin (her hastaya yapılan) tahlillerden Sedimantasyon (kanın çökme hızı) bazı hastalarda hastalığın alevlendiği dönemlerde artmaktadır fakat bu durum tüm hastalar için genellenemez Bazı enzim düzeyleri de değişikliğe uğramaktadır Birçok hastanın test sonuçları gayet normal çıksa da hastada ağır semptomlar görülebilir


Nedenleri

Behçet hastalığının kesin ve belirlenmiş bir nedeni henüz bulunamamıştır Ancak birçok uzman hastalığa yatkın insanlarda hastalığı başlatan (daha doğrusu tetikleyen) bir dış etki ya da olası virüslerden şüphelenmektedir


Tedavi



Behçet hastalığının tedavisi sırasında başlıca amaç ağır organ tutulumu olan hastalarda (Göz, Büyük damar ve Merkezi sinir sistemi) kalıcı hasarları engellemektir Bu amaçla hayatı ya da organları tehdit eden durumlarda yüksek doz kortizon, siklofosfamid; ya da siklosiporin, azatioprin gibi bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar gerekebilir ancak hastaların az bir kısmı bu tür tedavilere ihtiyaç duyar Hayatı/organları tehdit eden hastalık olmadığı zamanlarda yani hastaların çoğunda, kolşisin adı verilen ilaç kullanılır Kolşisin eklem ağrıları ve eklem şişmesi, nodüler lezyonlar (sert ağrılı kızartılar), ve cinsel organ yaralarının sıklık ve şiddetini azaltmakta etkilidir
Behçet Hastalığı'nın tedavisinde Romatoloji, Dermatoloji, Göz hastalıkları uzmanları ve gerektiğinde Nörolog ve Kalp/Damar cerrahları ortak çalışır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.