Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Kişisel Gelişim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kavramlar, ruhçuluk, spiritüel, sözlüğü

Spiritüel (Ruhçuluk) Kavramlar Sözlüğü / Spiritüel Nedir

Eski 07-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Spiritüel (Ruhçuluk) Kavramlar Sözlüğü / Spiritüel Nedir



Spiritüel (Ruhçuluk) Kavramlar Sözlüğü / Spiritüel Nedir


1995, spiritüel bilgilerle ilk karşılaştığım yıldı ve Tarkan’ın “Karma” felsefesini anlatmasına, Serdar Ortaç’ın “Chakra” albümünü çıkartmasına, Seren Serengil’in yan komşusuna Reiki yollamasına daha çok zaman vardı Piyasada sadece Akaşa ve Ruh-Madde Yayınları’nın kitapları vardı ki benim gibi bu konulara meraklı olanlar, her çıkan kitabın üstüne nimet gibi atlardık


Aradan sadece 8 sene geçti ve artık Karma da, Chakra da, Reiki de ve daha bunun gibi daha birçok “ilginç” kavram da hayatımızın her anında yanıbaşımızda Kitabım “Bu Spiritüalizm Ne Ola ki?” piyasaya çıkıp, çeşitli fuarlarda imza günleri düzenlenmeye başladığında birçok kişinin kitabıma aynı tepkiyi verdiğini gördüm Meraklı bir vatandaşımız ağır ağır benim oturduğum masaya yaklaşır Kitaba önce uzaktan çekinerek bakar, sonra benimle gözgöze gelip merhabalaştıktan sonra kitabı eline alma cesaretini gösterir Evirir, çevirir, inceler falan (Ben de bu arada onu incelerim) Daha sonra nefesini alır ve şu soruyu sorar: “Tebrik ederim bu genç yaşınızda bunu yazmışsınız da, peki bu spiritüalizmin anlamı gerçekten ne ola ki?” (Ee zaten kitap bunu anlatıyor Boşu boşuna koymadık o ismi değil mi, hani?)


İşte bu yazımda hayatımızda sıkça duymaya başladığınız, ama kendinize “bu ne ola ki?” diye de sorup durduğunuz bazı kelimeleri size açıklayacağım Esasında aşağıdaki her bir kelime, üzerine kitaplar yazılmış kavramlardır, ama ben size olabildiğince sadeleştirerek ve kısa anlatmaya çalışacağım


Spiritüalizm


Kelime anlamı “ruhçuluk”tur Ruhun maddeden ayrı bir cevher olarak varlığını kabul eden bütün mehzep, öğreti, akım, yol ve inanç sistemlerini kapsayan genel ad’dır Fakat farklı kullanımları sonucu anlamı çeşitli esnemelere de uğramıştır Mesela kimileri için spiritüalizm, “insanın kendisini tanıma yolu”dur ve bu yolda maddi-manevi bir farklılaşma söz konusu değildir


Spiritüel jargonda kullanılan kelimeler çok da çeşitli olmadığı için spiritüel konularla ilgilenenler “spiritüalizmle ilgileniyor musun?” sorusunu duyduklarında aslında hangi konuların işaret edildiğini bilirler ve bu sözcük kişiler arasında sanki bir parolaya dönüşmüş ve yaygınlaşmıştır Hatta o kadar yaygınlaşmaya başlamıştır ki çok yakında reklamlarda “siz de mi spiritüelleştiremediklerimizden misiniz?” tarzı sloganları da beklemektedir bünyelerimiz


Kısaca aşağıda açıklamaya çalıştığım ve bu yazıda yer almayan daha nice spiritüel kavramların hepsini kapsayan genel bir ad’dır


Yüksekbenlik


İnsanın bir nev’i ruhsal menejeridir Dünyada yapacağınız herşeyin, gideceğiniz heryerin, karşılaşacağınız herkesin önceden planlamasını yapar, senaryoyu hazırlar ve sizi hazırladıklarıyla karşı karşıya bırakır “Ee peki madem herşeyi o ayarlıyor, biz ne halt ediyoruz burada?” diye bir soru aklınıza gelebilir bu noktada Şöyle yanıtlayayım: Don King, Muhammed Ali, Mike Tyson gibi büyük boksörlerin menejerliğini yapmıştır Onların maçlarını, röportajlarını, fotoğraf çekimlerini ayarlamıştır Ama ringe çıkıp dövüşüp maçı kazanan Don King değildir Bilmem anlatabildim mi? ;)


Reenkarnasyon


“Var mı, yok mu?” tartışmalarının en çok yaşandığı ve insanın da varlığına kolay kolay inanası gelmediği, üzerine bir sürü spekülasyonlar yapılmış bir kavramdır Genellikle üzerindeki tartışmalar “eee bir sürü hayat varsa biz hangisiyle yargılanacağız”, “Reenkarnasyona inananlar ya Kleopatra olduklarını söylüyorlar ya da Napolyon Bunca Napolyon mu vardı canım, hiç mi kötürüm, fakür yok”, “ruh göç mi edermiş ya” tarzında cümleler eşliğinde yapılır


<!--[if !vml]--><!--[endif]--> Bu kavramı en güzel Sheakespeare’in “Hayat bir tiyatro sahnesidir” cümlesi üzerinden giderek anlatabilirim Bildiğiniz üzere tiyatro sahnesindeki her bir oyuncu, sahnede o anda oynanan oyundan önce bir sürü farklı oyunda ve rolde yer almışlardır ve o oyun sonrasında da farklı roller oynamaya devam edeceklerdir Biz Cihan Ünal’ı kimi zaman bir padişah, kimi zaman bir dilenci, kimi zaman bir şair, kimi zaman da bir katil olarak izlemedik mi sahnede? (Eğer bu rollerden birini oynamadıysa Cihan Ünal beni affetsin) Bu bağlamda dünya sahnesindeki her bir ruh da farklı zaman ve mekanlarda, farklı rollerde yer aldılar ve almaya da devam ediyorlar reenkarnasyonun varlığını kabul edenlere göre Peki o zaman “yargılama nerede?”


Yaşam bir ödül-ceza süreci değil, insanın kendini yaşayarak geliştirdiği bir yolculuktur ve en ağır yargılama anları da insanın kendisiyle yüzleşip, kendisini yargıladığı zamanlardır İşte o yüzleşme anlarında insan kendini aynada görmek istemediği için başını yerden kaldıramaz zaten Bundan ağır yargı olabilir mi acep?


Karma


Halkımızın Tarkan sayesinde aşina olduğu ve ne olduğunu öğrenmek uğruna milyonlarca kontör harcadığı popüler bir kavramdır Farklı farklı anlamları ve göndermeleri olmakla birlikte en basit ve bilinen anlamıyla “etme bulma yasası”dır Tıpkı matematikte “açılan her parantezin mutlaka kapatılması gerekir” ilkesi olduğu gibi, evrende de yapılan her hareketin açtığı bir parantez ve o parantezi kapatacak karşı bir hareketi olacaktır Eğer iyilik parantezini açmışsanız, karşı bir iyilikle karşılaşılacaktır; kötü bir hareketin de aynı biçimde karşılığı olacaktır Kısaca “ne ekersen onu biçersin” yasası da denilebilir Son derece meşakkatli ve karışık bir konudur Hele ki bir de işin içine geçmiş hayatlarınızda yaptıklarınızın karşılığını bu hayatınızda almanız durumu ortaya çıkarsa yüzyıllar boyu sürer gider bu parantez açıp kapamalar Bu sistemden tek çıkış yolu vardır: “Olan herşeyi olduğu gibi kabul etmek, geçmişte yaşananların aslında insanın tekamülü için verilmiş hediyeler olduğunu görmek ve önce kendimizi, sonra da diğerlerini yaşananlardan dolayı affetmektir” (Affetmek, evrenin verdiği hediyeleri kabul etmeyi ifade eden bir teşekkür halidir aslında)


Astral Seyahat


Akşam işten yorgun argın çıkmışsınızdır, bir de üstüne muhasebedeki Necmi Beylerin takımıyla halı sahada maç çevirmişsinizdir Duştan çıkıp yatağa girer, yorganın altında keyifli keyifli uyuklamaktasınızdır Bir süre sonra kendinizi odanızın tavanında, yatakta yatan bedeninize bakar halde bulursunuz Önce rüya gibi gelir size ve “ulan amma göbek yapmışız ha, şu bıyıkları da yarın düzeltelim” falan dersiniz Sonra jeton birden düşer Evinizin tavanındasınızdır ve uyuyan bedeninizi izliyorsunuzdur O anda korkarsınız ve “ula ula ulaaa” diye bağırarak hızlan uyanırsınız, nefes nefese ne olduğunu anlamaya çalışırsınız Tebrik ederiz, ilk defa astral bedeninizle, astral ortamda takılmanın nasıl birşey olduğunu hissettiniz Şimdi bundan sonraki aşama bunu bilinçli olarak yapmaya çalışıp, bünyeyi iyice germektir


Spiritüel öğretilere göre insan bedeni yedi farklı katmandan oluşur ve astral beden bunlardan birisidir Kişiler, özellikle de uykularında bilinçsiz olarak bol bol astral seyahatlar yaparlar Fakat özel çalışmalar ve tekniklerle bilinçli olarak astral seyahat yapabilmek ve hatta astral bedenle çeşitli tanıdık yerlere gidebilmek de mümkündür (Mesela benim bir arkadaşım sevgilisinin o anda ne yaptığını bu şekilde takip edebiliyordu Pek hoş bir kullanım olmasa da böyleleri de mevcut) Yalnız astral seyahati bilinçli olarak yapabilmek pek kolay bir iş değildir Bu konu üzerine kurulmuş bir sürü grup mevcuttur internette ve sürekli “sen çıkabildin mi?”, „ay ayaklarımı çıkartabildim, ama başım bir türlü çıkmadı” falan tarzında muhabbetler döner Bunu yapabilmek kişiyi ne kadar geliştirecektir orası da ayrı bir tartışma konusudur


Aura


Astral seyahat yaptığınızın ertesi günü “hayırdır inşallahlar” eşliğinde işyerinize gidip dün gece yaşadıklarınızı rüya olarak kabul etmenin rahatlatmasıyla arkadaşınız Necmi’nin odasına gidip bir güzel de tavşan kanı çay söylediniz diyelim Dün akşam ki maçın kritiğini yaparken birden Necmi’nin yüzü önceki günlere oranla daha farklı görünmeye başladı gözünüze Necmi’nin çevresinde mavili, kırmızlı, sarılı, yeşilli yani kısaca yanarlı dönerli renkler görmeye başladınız Şaşkın şaşkın bakıp, gözlerinizi ovuşturmadan veya gözlerinizin bozulduğuna kanaat getirmeden önce hatırlatalım ki gördüğünüz muhasebeci Necmi’nin aurası olabilir


Aura, insan bedeninin çevresinde yer alan enerji bölgesidir İnsanın vücudundaki enerji partiküllerinin titreşimlerinin sonucu ortaya çıktığı söylenmektedir İnsanın o anki ruh ve sağlık durumuna bağlı olarak çeşitli renkler alır ve bu renkler çeşitli kişiler veya araçlar tarafından görülebilir Kimileri doğuştan aura görebilirken, kimileri de eğitim süreci sonucu bunu görmeyi başarabilirler Ben hiç uğraşamam eğitimle falan diyenler ise internetten kendilerine bir “kirlian fotoğraf makinası“ sipariş ederler ve eşin dostun aurasının resmini çekip kendilerine hediye ederler


Aura görmek hobi olmanın ötesinde çeşitli şifa teknikleri açısından önemli bir özelliktir Uzmanları aura renklerine bakarak kişinin hastalığını veya hastalıklı bölgelerini teşhis edebilirler falan (Kimisi de görerek değil, auranın sıcaklık soğukluğuna göre dokunarak yapar bu teşhisi)


Çakra


Serdar Ortaç’ın yeni albüm adı olmakla birlikte esasında çakra veya çakralar, insanın bedeninin çeşitli bölgelerinde bulunan enerji merkezleridir Bunlar vücudun ruhsal enerji alışverişini sağlarlar Bunlardan, insan vücudunun hemen her yerinde olmakla birlikte temel olarak 7 çakradan söz edilir Yaşadığımız birçok duyguyu, o duyguyu ilgilendiren çakranın bölgesinde yoğun olarak hissederiz Mesela sevgi çakrası olarak nitelendirilen dördüncü çakra kalbimizin üzerindedir ve sevgi enerjisini ağırlıklı olarak oradan aldığımızı hissederiz Keza ifade çakrası yani 5 çakra boğazımızdadır ve ifade güçlüğü yaşadığımız durumlarda enerji sıkışır ve orada düğümlenir kalır falan


Bunların bir diğer özelliği de zırt pırt tıkanmaları ve sorunlar çıkartmalarıdır Özellikle de korku gibi olumsuz duygular bunları tıpkı karbüratör memesinin tıkanması gibi güle oynaya tıkar, size de onları sanayide tamir edecek ustaları aramak kalır Bu noktada çeşitli tamir ve temizlik yöntemleri mevcuttur İşte bunlardan birisi de Reiki’dir


Reiki


Kelime anlamı “her yerde bulunan yaşam enerjisi”dir Doğu öğretilerinde Ki ya da Chi adı verilen yaşam enerjisi, Reiki de bir kanal olarak ayarlanmış insan vücudunun içinden, yönlendirildiği alıcaya doğru akar ve bu akışın tedavi edici olmakla başlayan bir sürü etkileri vardır Bu sistemin işleyişi tıpkı bir klimanın işleyişi gibidir esasında Nasıl klima havayı alıp, içinden çeşitli işlemlerden geçirip sonra da içeriye doğru yoğun bir biçimde üflüyorsa; Reiki yapan kişi de Ki enerjisini alır ve niyetine bağlı olarak, karşısındaki alıcıya yoğun bir biçimde aktarır Biyoenerjiden farkı, kişinin Reikide kanal olmasıdır ve bunun harhangi bir yanetkisi yoktur, ama biyoenerji de ise kişi kendi enerjisini kullanarak tedavi yapmaktadır ve bunun bazı sakıncaları olabilmektedir


Reiki, son dönemin en popüler ve en hızlı yayılan öğretisidir Bu yüzden de tıpkı hızla büyüyen şehirler gibi çarpık yerleşimlerin de kurbanı olabilmektedir Mantar gibi bitiveren çeşitli Reiki masterlar, hocalık yeterliliklerini düşünmeden allah ne verdiyse eğitim yapmakta ve çoğu kişiyi de eksik eğitimle bırakmaktadırlar Reiki, mutlaka bir eğitmenden alınması gereken bir tekniktir (tıpkı Karate, Aikido gibi) ve bu tekniği öğrenmek isteyenlerin eğitmenlerini dikkatli seçmeleri faydalarınadır Piyasada yetersiz eğitmenler olmakla birlikte, bu işi ciddiye alan ve çok kaliteli eğitim veren Reiki masterlar mevcuttur Başlamadan önce masterınızı iyice araştırma yapmanız önerilir


Aralık 2012


Burak Eldem’in “Marduk’la Randevu” kitabı sayesinde son zamanlarda gündeme gelen ama aslında spiritüel konularla ilgilenenlerin uzun zamandır bildikleri bir tarihtir Yalnız kimse kesin olarak o tarihte neler olacağını bilmemekte ve çeşitli spekülasyonlar yapılmaktadır Anlatılan felaket senaryolarının ötesinde bu tarihe kadar ve sonrasında Dünyamızın çeşitli değişimler geçireceği düşüncesine kişisel olarak katılmakla birlikte, ben bu tarihle ilgili felaket senaryolarına inanan kişilerden değilim Sonuçta gelecek henüz gerçekleşmedi ve gelecekte yaşayacağımız olayları belirleyen aslında insanlığın toplu bilincinin neyi yarattığıdır Felaket senaryoları ve tellallığı ile tüm gezegeni bir meteorun çarpacağına veya bir gezegenin gelip dünyanın altını üstüne getireceğine inandırırsanız, gelmeye hiç niyeti olmayan bir gökcismini bile buyur edersiniz Bu nedenle ben felaket senaryolarına enerji vermeyi seçmiyorum Ama öte yandan da evrende “korktuğunuz ne varsa karşınıza çıkar, çünkü korkutuğunuz aslında görmek istemediğiniz yanınızdır ve görmek istemediğiniz yanınıza kaldırıp başınıza bakmadığınız sürece de o sizin üstünüze gelecektir” prensibi geçerlidir


Nitekim bu prensibin etkilerini de görmemiz olası 2012’de Bizler Dünya’nın mevcut halindeki gidişatından memnun değiliz ve esasında köklü ve güzel bir değişim istiyoruz içten içe Fakat bunu gerçekleştirmek için de kimsenin bir taraflarını yerinden kaldırmaya niyeti yok ve aslında kimsenin ayağa kalktığında neler yapabileceği konusunda pek bir fikri de yok Bu da kişinin kendi gücünün karanlıkta kalması anlamına geliyor ki kişi bir süre sonra o karanlıktan korkmaya başlıyor Absürd ama gerçek, kişi kendi gücünü bilmediği için karanlıkta kalan kendinden korkmaya aslında da kendi gücünden korkmaya başlıyor İşte böyle durumlarda da kişiyi kendi karanlıkta kalan gücüyle yüzleştirecek büyük olaylar çıkar karşısına ve eğer 2012’de böyle bir meteor veya gezegen veya başka bir olay yaşanırsa, bence bunun en büyük etkisi; dünyadaki herkesin ortak bir tehdit karşısında ayağa kalkması, birleşerek kendi güçlerini keşfetmeleri olacaktır Eee naparsınız ki hayat bazen iki tane tokat atarak kişiyi kendine getirir


2012 konusundaki ahkamı da kestikten sonra bu yazının da finalini yapmış oluyoruz Bu işlerin içine girdikçe zamanla daha bir sürü kelimeler ve kavramlarla karşılaşacaksınız Artık zaman içinde onların da anlamları karşınıza çıkacaktır

Kaynak



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.