Türk Kadını Yanlış Korunuyor |
07-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Kadını Yanlış KorunuyorKorunan Kadın Bilinçli Kadın sloganıyla yeni bir bilinçlendirme kampanyası başladı Türkiye’de, her yıl 1,9 milyon gebelik gerçekleşmekte, bunların 550000'i (%30) istenmeyen gebeliktir 350000 gebelik kürtajla sonuçlanıyor 6000 çocuk sokakta yaşıyor Her 5 çocuktan 1 tanesi okuma yazma öğrenemiyor İlköğretim çağındaki 14 milyon çocuk, okula gidemiyor Kimsesiz çocuk sayısı 800 bin civarında Her yıl ortalama 500 bebek sokağa bırakılıyor 4 milyonu aşkın çocuk küçük yaşlardan itibaren çalışmaya mecbur kalıyor Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda toplam 14398 çocuk barınıyor Türkiye'nin bu çarpıcı gerçeklerinden yola çıkarak Türkiye Aile Planlaması Derneği tarafından başlatılan kampanyanın amacı Türkiye’nin bu acı hikayeleri yaşamaması için aile planlamasının önemine dikkat çekmek, planlı olmayan gebelikleri azaltmak, modern doğum kontrol yöntemlerinin kullanımını arttırmak ve bu konuda halkı bilinçlendirmek “Korunan Kadın Bilinçli Kadın” reklam kampanyası ile ‘Hamileliğinizi Planlamadan Değil, İstediğiniz Zaman Yaşayın’ planlanmayan hamileliklerin yaşanmaması için ‘Yılda En Az Bir Kez Doktora Gidin’ mesajları verilirken, tüm yurtta bilinçlendirme seminerleri ve çeşitli etkinlikler düzenlenecek Türk kadını yanlış korunuyor “Aile planlaması, ailelerin istedikleri zaman ve istedikleri sayıda çocuk sahibi olmaları demektir” diyen Türkiye Aile Planlaması Derneği Genel Başkanı Prof Dr Hakan Şatıroğlu kampanya ile ilgili yaptığı açıklamada Türk kadınlarının yarısının yanlış korunduğunu belirtti Türkiye Aile Planlaması Derneği tarafından Türkiye genelinde 26 ilde 2020 kadın üzerinde gerçekleştirilen “Aile Planlaması Bilinci-Doğum Kontrol Yöntemleri Kullanımı” araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de her iki kadından sadece biri doğru korunuyor, her beş kadından biri ise doğurganlık döneminde en az bir kez kürtaj yaptırmış Jinekologa gitme sıklığı ise yılda bir Araştırmaya göre, her yıl milyonlarca çocuğun dünyaya geldiği Türkiye’de kadınların yarısı doğum kontrol yöntemlerini kullanmıyor Aile planlaması kadınların görevi olarak görülürken erkekler prezervatif yerine güvenli olmayan geri çekilme yöntemini tercih ediyor Halen geri çekilme, takvim yöntemi kullanılıyor Ülkemizde modern yöntemler yerine, halen geri çekilme, takvim sayma gibi etkisiz ve riskli yöntemleri kullanan çiftler olduğunu belirten TAPD Genel Başkanı Prof Dr Hakan Şatıroğlu, istenmeyen gebeliklerin en çok bu grupta yaşandığına dikkat çekti Prof Dr Şatıroğlu “Geri çekilme yönteminin sadece yüzde 60-70 oranında koruyuculuğu var Yani bu yöntemi kullanan her dört kadından biri istemese de gebe kalıyor Düzenli cinsel yaşamı olan çiftlerin haftada ortalama dört kez birlikte olduklarını varsayarsak bu risk oranının hayli yüksek olduğu ortada Takvim yöntemi ise, kadınların neredeyse yarısının düzenli adet görmemesi ve yumurtlama zamanının hep aynı zamana denk gelmemesi gibi riskler taşıyor Bu nedenle takvim yöntemi kullananlar, çok sık hesap hatası yapabilmekte ve korunmaya gerek yok sandıkları bir günde istenmeyen gebelik ile karşılaşabilmektedir” dedi Türkiye’de Doğum Kontrol Hapları Kullanım oranı %9, Cezayir’de %44! Modern korunma yöntemlerinin risk oranlarının ise çok düşük olduğunu belirten Prof Dr Şatıroğlu, “Doğum kontrol hapları düzenli kullanıldığında %998 oranında bir koruma sağlıyor 1000’de 2’lik risk, genelde hap saatinin gecikmesi veya unutulması gibi kullanım hatalarından kaynaklanıyor Spiral, rahim içi araçlar ve rahim içi sistemlerde ise, 5 ile 10 yıl boyunca yüzde 997 oranında koruma gerçekleşiyor Ancak toplumda modern yöntemler ile ilgili maalesef önyargılar ve korkular var Tekrar gebe kalamama korkusu ya da yan etkiler dolayısıyla bu yöntemlere ön yargı ile yaklaşılıyor Örneğin haplar % 90 oranında bilinmesine rağmen, kullanım oranı sadece % 9 Bu oran az gelişmiş ülkelerden bile daha düşük Örneğin İran’da doğum kontrol hapı kullanımı %21, Mısır’da %10, Cezayir’de ise %44 Doğum kontrol ilaçları yanlış tanınıyor Ülkemizde doğum kontrol haplarının kullanımının düşük olmasının en önemli nedeninin önyargılar, yetersiz ve yanlış bilgi olduğunu belirten Şatıroğlu, son araştırmalara göre Türk kadınlarının yüzde 51,8’inin ‘kilo aldırır’, yüzde 25,3’ünün ‘depresyon ve sinirlilik yapar’, yüzde 23,5’inin ‘tüylenme yapar’, yüzde 18’inin ise ‘hormonlar vücuduma zarar verir’ düşüncesiyle doğum kontrol haplarını kullanmaktan çekindiğini söyledi Bu önyargıların doğru olmadığını belirten Şatıroğlu “Doğum kontrol hapları adet öncesi dönemde su tutulumu şikayeti olan hastalarda tedavi edici amaçlı kullanılıyor Yine tüylenme artışının tedavisinde en etkin ve yaygın olarak kullanılan doğum kontrol hapları adet kanamasının miktarını azaltır, dolayısıyla kansızlığı engeller Adet ağrısını yüzde 80 civarı azaltırken bazı haplar adet öncesi gerginliği ortadan kaldırır Doğum kontrol hapı bırakıldıktan sonraki ilk 3 ay içerisinde başka bir sorun yoksa gebelik oluşur Özellikle 5 yıldan uzun süre düzenli hap kullanan kadınlarda kullanmayanlara nazaran rahim içi ve yumurtalık kanseri daha az görülmektedir” diyerek halk arasında doğru bilinen yanlışlara dikkat çekti |
|