07-14-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Evlenme Tutkusu
Evlenme insan hayatının doğal sürecinin bir parçası olarak algılanmalıdır Evlenmeyi bir tutku haline getirmek ne kadar yanlışsa, evlenmeyi reddetmek ve kabullenmemekte yanlıştır
İnsan hayatının doğal akışı içinde evreler vardır Ergenlik ve delikanlılık denen evrede insanvucudunda fiziksel olarakta, ruhsal olarakta, hormonal olarakta önemli değişiklikler olmaktadır Bu değişikliklerle birlikte karşı cinse bir ilgi ortaya çıkmaktadır Bu ilgi karşı cinse yaklaşma, onun vucuduna dokunma ve cinsel dürtülerin şiddetli baskısı altında bir cinsel haz almaya dönüktür Bu dönemde sıklıkla ilk aşklar ortaya çıkar Kişi nedenini tam olarak bilmezsede aşık olduğu kişiyi görmeden yapamaz ve sürekli olarak onun yanında olmak ister Karşı taraftan bir karşılık görmediği zaman bunalıma girer Bir müddet sonra başka birine aşık olur Bu fırtınalıdönemin bitmesinden sonra yirmili yaşlara doğru evlenme isteği ortaya çıkar Kimi evliliği tatlı bir serap gibi tasarlar; kimi özgürce sevdiğinin yanında olmak, kimi olumsuz aile ortamında kurtuluşun bir yolu olarak görür; kimi çevre baskısı ile kimi evlenenler bir özenti olarak kimide sevme ve sevilme güdülerini, cinsel dürtülerini, anne-baba olma dürtülerini tatmin etmek ve ailesinden bağımsız yaşamak olarak gördüğü evliliği arzulamaktadır
Kimisinde özellikle bayanlarda evlenmek bir tutku halini almaktadır Bu gibi kimseler, kendihayal dünyalarında evliliğe çok farklı anlamlar yüklemektedirler Evlilik onlar için her türlü sıkıntı ve sorunlarının çözüm yoludur Evlendiklerinde bütün sorunları çözülecektir Evlenince toplumda çok daha fazla sevilip sayılacaklardır Evlenmedikleri zaman kendilerini daha değersizhissetmektedirler Topl umunda onları değersiz gördüğünü düşünürler Sosyal hayatları için mutlak bir zorunluluk olarak görürler Evliliği, kendi eksikliklerini eşleri üzerinden tatmin etmenin bir yolu olarak görürler Bazılarıda aşırı cinsel dürtülerini tatmin etmenin bir yoluolarak evliliği görüp, bir tutku halinde isteyebilirler
Zihinsel kapasitesi düşük bazı kimselerde çevrenin etkisiyle, şartlanıp evliliği bir saplantı haline getirebilirler
Tutku ile yapılan işlerde mantık ve gerçek duyguların önemi yoktur Kişinin bütün düşüncesi her ne pahasına olursa tutkusunu gerçekleştirmektir Evliliği bir tutku haline getirenlerin de önceliği evlenmek olduğu için evlenecekleri kişilerin özellikleri ikinci planda kalmaktadır Bu şekilde yapılan evliliklerin bir çoğu ne yazıkki mutsuz evlilikler olmaktadır
Beyaz gelinlik giymek evlenmek isteyen her bayanın hakkı; ancak sonucu mutluluk olacak bir yaşamın ilk adımı olabilmesi için evlenme tutkusunu gidermek için değil, mutlu bir yaşama adım atmak için yapılmalı Acele etmeden duyguları ve mantığı birlikte değerlendirerek karar verilmeli
|
|
|