|
|
Konu Araçları |
adasıermenilerin, belgeseli, katliam, nargin, yaptığı |
Nargin Adası-Ermenilerin Yaptığı Katliam Belgeseli |
07-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Nargin Adası-Ermenilerin Yaptığı Katliam Belgeseli40 bin Türk esirin gelip geçtiği Nargin belgesel oldu İşte pek çok Türk'ün açlık ve susuzluktan hayatını kaybettiği Cehennem Adası Nargin'de yaş******r Sarıkamış Harekatı ve Kafkas Cephesi'nde Ruslar'a esir düşerek Sibirya'daki çeşitli esir kamplarına götürülen Türk askerlerinin, esir kamplarındaki esaret yılları ''Cehennem Adası Nargin'' adlı belgesele konu oldu Belgeselin yönetmeni Haluk Ölçekçi'den alınan bilgiye göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen belgeselin çalışmaları 14 ay sürdü Belgesel, Sarıkamış Harekatı'nda esir düşerek Sibirya'daki esir kamplarına götürülen ve 5 yıl boyunca çeşitli kamplarda esir kalan Tuğgeneral Ziya Yergök'ün 1850 sayfalık üç ciltten oluşan el yazması anılarından yola çıkılarak hazırlandı Belgeselde, Nargin ile diğer esir kamplarında kalan ve Anadolu'ya tekrar dönmeyi başaran 11 askerin anılarına, birinci derecedeki yakınlarıyla yapılan röportajlara ve döneme ait Türkiye, İngiltere ve Rusya devlet arşivlerindeki belge, fotoğraflar ve görüntülere yer verildi Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof Dr Birgün Sönmez, eski milletvekili Turhan Çömez, Prof Dr Cemalettin Taşkıran, Yrd Doç Dr Cemil Kutlu, Yrd Doç Dr Celal Metin, Dr Umur Işık ile esaret yaşayan Tuğgeneral Ziya Yergök'ün oğlu Nurullah Yergök, İrfanoğlu İsmail Efendi'nin oğlu Ahmet Rıza İrfanoğlu ile Ahmet Göze'nin oğlu Gazeteci-yazar Ergun Göze'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda akademisyen ve düşünürün de katıldığı çalışmada ayrıca Prof Dr Birgün Sönmez'in özel arşivinden de görüntüler yer alıyor Yönetmenliğini Haluk Ölçekçi'nin, proje koordinatörlüğünü Konur Alp Koz'un, görsel yönetmenliğini Cihan Kahraman'ın üstlendiği ve Türk esirlerinin yaşamlarının konu edildiği belgesel için Rusya Devleti Askeri Tarih Arşivi (RDATA) ve İngiliz Devlet Arşivine de girildi Ayrıca, arşivlerdeki binlerce belge ve döneme ait Türk ve Rus askerlerinin anıları da incelendi Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nce 1914-1919 yılları arasında çekilen ve ilk kez Türk araştırmacılar tarafından kullanılan görüntülerin de bulunduğu belgesel için Türk esirlerinin mektup ve hatıraları da incelemeye alındı Belgeselin ilk bölümünde, Doğu Cephesi'nde Ruslar'a ve Ermeni çetelerine esir düşen ve yaya olarak Tiflis'e, oradan da yük vagonlarıyla Sibirya'da bulunan esir kamplarına götürülen Türkler'in bu yolculuklar sırasında yaşadıkları resmi belgeler ve hatıratlara dayanılarak aktarıldı İkinci bölümde ise Nargin Esir Kampı ile Sibirya'daki diğer esir kamplarındakilerin yaşamları, Osmanlı Üsera Temsilcisi Yusuf Akçura'nın raporu ışığında tarihi belgeler ve döneme ait tarihi görüntülerle desteklenerek hazırlandı Son bölümde de kamplardan kaçarak Türkiye'ye dönmeyi başaran esirlerin hatıraları ve birinci derecede yakınlarının ifadelerine yer verildi Çalışma için Balıkesir, Manisa, İstanbul, Ankara, Erzurum, Trabzon ve Adana'da çekimler yapıldı Toplam 39 bin 657 sayfa Türkçe, 2 bin 67 sayfa İngilizce ve Rusça kaynak tarandı Belgesel için Türkiye ve Azerbaycan'dan 78 kişiyle görüşüldü, bunlardan 16'sıyla çekim yapıldı Belgeselde, Nargin Adası'ndaki esir kampında tutsak Türk esirlerinin görüntülerine yer verildi Belgeselde, Rusya Devleti Askeri Tarih Arşivi'nde ulaşılan bazı raporlarda Sarıkamış Harekatı sırasında Osmanlı idaresindeki Ermeniler'in bölge hakkında Ruslar için istihbarat topladığı, bazı Ermeni köylerinin ise harekat sırasında Türk birliklerine lojistik sağlanmaması için Ermeniler tarafından yakıldığı gibi konulara tarihi belgeler ışığında yer veriliyor Belgeselin çekiminde 7 kişilik ekip görev alırken, ikinci bölüm çalışmaları için İngiltere, Azerbaycan, Mısır ile yurt dışındaki Türk şehitliklerinin bulunduğu merkezlerde de çekimler yapılacak Belgesel, yurt dışı festivallere de katılacak SOĞUK VE AÇLIĞA YENİLDİLER Sarıkamış Harekatı'na ilişkin anılarını aktaran Tuğgeneral Ziya Yergök, Rus esaretindeki yıllarını ilerlemiş yaşına rağmen belgesele bütün detaylarıyla aktardı Belgeseldeki bilgilere göre, Nurullah Yergök, Sarıkamış Harekatı'na 83 Alay Komutanı olarak katılan babasının askerlerin ne bulursa onu yediğini, soğuktan korunmak için girdikleri ahırlarda da hayatını kaybedenlerin olduğunu, sefalet yüzünden taburların mevcudunun da 300'e düştüğünü aktardığını dile getirdi Babasının düşman karşısında son gücüne kadar çarpıştığını anlatan Yergök, ayağında çarıkla eksi 25 derecede kara bata çıka yürüyen askerlerin öylece donup kaldığını da ifade etti Çocukluğunda, babasının bunları anlatırken gözyaşlarını tutamadığını aktaran Yergök, savaşın sonlarına doğru kafasına isabet eden bir şarapnel parçasıyla yaralanan babasının kaldırıldığı sahra hastanesinde Ruslar'a esir düştüğünü belirtti Babasının, ''kendisi için esaretin ölümden beter olduğunu'' sık sık ifade ettiğini söyleyen Yergök, ''Buna rağmen yaşamak için direnmiştir Onun bu mücadelesi ölüm kalım savaşından çok vatana kavuşma maksadıyla verilen onurlu bir mücadeledir'' diyor Rus ordularının içindeki Ermeniler'in esir kamplarında yönetici olarak görev aldıklarını babasından duyduğunu da anlatan Yergök, babasının anlatımıyla yaş******rı şöyle aktarıyor: ''Savaş yetmiyormuş gibi birçok Mehmetçiği de bu yolculuklarda kaybettik Babam bunları anlatırken çok duygulanırdı Esarete daha fazla dayanamamış ve özellikle Azerbaycan'da kurulu bulunan Türk derneklerinden de yardım alarak esir kampından kaçmıştır Kaçışı sırasında yakalanmış, Ruslar tarafından aylarca hapiste tutulmuş ve bitler nedeniyle yakalandıkları tifo gibi bulaşıcı hastalıklarla, ölümle pençeleşmiştir Bunlar yakın tarih çalışmalarında çok anlatılmadı, konuşulmadı'' ESİR TÜRKLERİN ÇEKTİĞİ ACILAR Prof Dr Taşkıran ise Çarlığın harekat öncesi toprak vaadiyle örgütün önde gelenlerine Rus birliklerinde üst düzeyde görevler verdiğini, bazı örgüt üyelerinin ise gizlice Osmanlı topraklarına sızarak erzak teminini engellemek için Ermeni ve Türk köylerini ateşe verdiğini ifade etti Rus birliklerindeki Ermeni komutanların esir Türkler'e tarihin en büyük acılarını yaşattığını belirten Taşkıran, belgeselde bunu şu sözlerle anlatıyor: ''Ermenilerin, Türk esirlerine çok kötü davrandıklarını, esirlerimizin hemen hemen hepsi söylemektedir Bolşevik ihtilalini destekleyen, buna katılan Ermeniler de var Bu Ermeniler yönetici konumuna geldiler, kamplarda oldular Bunların esirlerimize kötü davrandığını söylüyorlar Dönen esirlerin anılarında bunlar var Antep'te defterdarlıkta görev yapan bir memur esir edilmiş, Mısır'daki kampta yaşadıklarını anlatıyor 'Kampta Ermeni doktorlar vardı Biz revire müracaat ettiğimiz zaman bizi hemen hastaneye gönderirlerdi Hastanede bulunan Ermeni doktorların eline düşerdik Ermeni doktorlar nişan almada kullanıldığı için özellikle sağ gözümüzden başlayarak hiçbir şeyi olmadığı halde gözümüzü oyarlardı' diyor'' Belgeselin Rus devlet arşivlerindeki çalışmalarını yürüten Dr Tamara Ölçekçi de, ''Ermeni doktorların bulunduğu esir kamplarında her gün 35-40 Türk esirinin öldüğü Rus arşivlerine bile yansımıştır Bunlar ölmemiş, resmen gerekli sağlık şartları yerine getirilmediği için öldürülmüştür'' dedi Rus elçiliği tarafından 23 Şubat 1915 tarihinde Rus Dışişleri Bakanlığına gönderilen belgenin Ermeni çetelerinin sivil katliamlar yaptığını kanıtladığını belirten Ölçekçi, Ermeni çetelerinin bazı doğu illerinde sivil katliamlara başlamalarının Rus generalleri de rahatsız ettiğini, harekattan 38 gün sonra bir Rus komutanının çektiği telgrafın çetelerin doğu illerindeki faaliyetlerini ve belgeselde anlatılan katliamı özetlediğini kaydetti |
|