Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Şaşırtıcı / Ürpertici Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akif, donacak, ersoy, kanınız, kimdirokuyunca, mehmet

Mehmet Akif Ersoy Kimdir(Okuyunca Kanınız Donacak)

Eski 07-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mehmet Akif Ersoy Kimdir(Okuyunca Kanınız Donacak)



Mehmet Akif Ersoy, Müslümanların halifesi olan Sultan ikinci Abdül-hamide, (Korkak, baykuş, merkep, hayvan, zalim, mel’un, kızıl kâfir, hâlâ şampanya yerine sofrasında ayran içen herif… ) gibi çirkin sözler söylediği ve mason Abduh gibi reform istediği doğru mudur?

CEVAP: Maalesef doğrudur Bu duruma tövbe de etmemiştir
1966 baskılı SAFAHAT isimli kitabında diyor ki:

“Ortalık şöyle fena böyle müzebzep işler
Ah o Yıldızdaki baykuş ölüvermezse eğer”, (s 402)

“Çoktan beridir vardı benim bir derdim
Gideyim zalimi ikaz edeyim isterdim
Kafes ardında hanımlar gibi saklıydı Hamid
Al-i Osman’dan bu korkaklık edilmezdi ümid”, (s 415)

“Ah efendim o ne hayvan o nasıl merkepti” (s 421)

“Kız kadın hepsi haremlerde bütün gün mahpus
Şu telakkiye bakın en kötü vahşet namus”
“Herifin sofrada şampanyası hala ayran
Bari yirminci asırdan sıkıl artık hayvan”

“Ah efendim o herif yok mu kızıl kâfirdi” (s 422)

Mısırın en muhteşem üstadı Muhammed Abduh”
Çıkarıp gönderelim hâsılı şeyhim yer yer
Oradan âlem-i Islama Cemaleddinler

Mezhepsizler isimli kitapta, Akif için özetle deniyor ki:
Baytar idi Şiirleri çok heyecanlıdır Istiklâl marşını yazmış ise de, Safa-hat’ta, Allaha dil uzatmakta, Müslümanların halifesi ikinci Abdülhamid hanın şanı-nı zedeleyen çok çirkin iftiralar atmakta, sicilli mason Abduhu övmekte, onun gi-bi dinde reform istemekte ve bir çalgıcıyı, çalgısının seslerini ilahi sese benzet-mektedir Ahmed Davudoğlu hoca, Din tahripçileri kitabında Âkif’in de diğer reformcular gibi, ilhamı doğrudan doğruya Kur’andan aldığını bildirmektedir





İstibdat isimli şiirinde Halife-i müslimine diyor ki:

Düşürdün milletin en kahraman evladını ye’se
Ne mel’unsun ki rahmetler okuttun ruh-i Iblis’e

Bir İslam halifesine mel’un diyene ne de demeli? Şeytana rahmet okut-mak tabiri de çok çirkindir
İslam halifesi için yazdıkları çoktur Akif, bu çirkin hakaretleri için tövbe et-memiştir
Abdülhamid han hazretleri tahtan indirildikten sonra yine düşmanlığı bit-memiş, İSTİBDAT şiirini yazmıştır Şirinin başı şöyledir:

Yıkıldın gittin amma ey mülevves devr-i istibdad
Bıraktın milletin kalbine çıkmaz bir mülevves yad
Mülevves = kirli, pis demektir Mülevves yad = kirli hatıra demektir
Hâlbuki Rıza Tevfik Bölükbaşı, Süleyman Nazif gibiler tövbe etmişler ve tövbelerini de dile getirmişlerdi

Mesela Rıza Tevfik Sultan Abdülhamid han için diyor ki:
Târihler adını andığı zaman,
Sana hak verecek hey Koca Sultan,
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyâsî pâdişâhına

Süleyman Nazif de diyor ki:
Pâdişâhım gelmemişken yâda biz
İşte geldik senden istimdâda biz
Öldürürler başlasak feryâda biz
Hasret olduk eski istibdâda biz
Maalesef Akif’in tövbesini bildiren bir satırı yoktur
Akif sadece Müslümanların halifesine dil uzatmakla kalmıyor, Müslüman-ların Allah’ına da saldırıyor:
Ey bunca zamandır bizi tedib eden Allah
Ey âlemi islamı ezen, inleten Allah
Diye başlayan şiirinde (Yeter artık çektirdiğin cezalar ) diyor
Allah’a böyle nasihat verilir mi hiç? Allah bize zulüm mü ediyor haşa?
Herkese layık olduğunu veriyor Bunun için ilim ehli buyuruyor ki:

Hâşâ zulmetmez kuluna Huda’sı
Herkesin çektiği kendi cezası

Yine bir şiirinde diyor ki:

Nur istiyoruz, sen bize yangın gönderiyorsun,
Yandık diyoruz boğmaya kan gönderiyorsun,
Mademki ey adl-i ilâhi, yakacaktın,
Yaksaydın ya melunları, tuttun bizi yaktın,
Yetmez mi musap olduğumuz bunca devahi?
Ağzım kurusun yok musun adl-i ilâhi?

Devahi’ye musap olmak = büyük belalara uğramak demektir
Akif özetle diyor ki:
Ya Rabbi gâvurları yakman gerekirken Müslümanları yaktın Bu nasıl ilâhi adalet? Allah’a böyle söyleyenin elbette ağzı da kurur dili de
Bu şiirinin sonunda da Allah’a diyor ki:

Böyle bir şehidin mükâfatı ancak zaferdir
Vermezsen ilahi dökülen hunu hederdir

Hun, kan demektir Allah’a öğüt veriyor, bak zafer vermezsen şehitlerin kanı heder olacak, boşa gidecek diyor Zafer olmasa bile şehidin kanı heder olur mu hiç? Sonra hâşâ Allah bilmiyor mu bunları?
Vehhabiler, Allah Arş’a istiva etti ayetinden, hâşâ Arş Allah’ın mekânı di-yorlar Akif de, Allah’a öğüt veriyor; Eğer bu zulümleri durdurmazsan, yani Arşın yanar diyor Yani evin başına yıkılır diyor
Süleyman nazif’e başlıklı şiirinde diyor ki:

Yakmaz mı bu tufan bu duman gitgide Arş’ı
Hissiz mi kalır lücce-i rahmet buna karşı?

Lücce = deniz demektir Rahmet denizin niye hissiz kalıyor diyor Hâşâ Allah’ın hissi mi olur? Allah’ı da insanlar gibi sanıyor Arş bu, Allah Arş’ı çok övüyor, Arş asla Akif'in sözü ile yanmaz
Firavun ile yüz yüze isimli şiirinin son satırında, Vehhabiler gibi evliyadan, yatırlardan yardım istemeye karşı çıkarak diyor ki:
Bu hakkı ne taştan ne de leşten istemeli?
Vehhabiler eshab-ı kiramın kabirlerindeki taşları söküp kabirlerini dümdüz ettikleri gibi, bu da yatırdaki zata leş diyor
Bir de şehitleri överken yine türbelere çatarak diyor ki:
Hakkın bu veli kulları taş türbeye girmez
Yine bir şiirinde, Bu Kur’an inmemiştir, ne fal bakmak için, ne de kabirde okumak için diyor Kabirde Kur’an okunmaz mı? Tam Vehhabi zihniyeti Kabirde okumayı fala bakmakla eş tutuyor
Akif’in mason Efgani ve Mason Abduh’u öven şiirleri, onlar gibi inkılâp (re-form) istemesi, onun ne mal olduğunu gösteren en bariz delillerdendir
ASIM isimli çok uzun bir şiirinin son kısmında diyor ki:
Mısır’ın en muhteşem üstadı Muhammed Abduh
Konuşurken neye dairse Cemaleddinle
Der ki Tilmizine Afganlı
Muhammed dinle
İnkılâp istiyorum hem çabucak
Önce bizler düşüp İslam’ı da kaldırmazsak
Nazariye ile bir şeyler olur zannetme
O berahini de artık yetişir dinletme
…………
İnkılâp istiyorum ben de, fakat Abduh gibi
Berahin, burhan = hüccet, delil kelimesinin çoğuludur Teselsülün butlanı demek, her şey bir sebebe bağlıdır yani her şeyi bir yaratan vardır, yaratanın da yaratanı vardır şeklindeki silsile batıldır Bunları reddeden delilleri bana söyleme diyor Akif
Süleymaniye kürsüsünden isimli uzun şiirinde Japonları anlatırken diyor ki:baktabul

Misyonerler, gece gündüz yeri devretmedeler,
Ulema vahy-i ilahiyi mi bilmem bekler?
Herkes bilir ki vahy-i ilahi ancak peygamberlere gelir Ulema, o kadar ca-hil mi de kendilerini peygamber zannetsin? Ulemaya böyle çirkin iftira atması, ağzı kuruyası tenkitçi huyundan ve Abduhcu olmasından ileri gelmektedir
Şiirleri buna benzer hatalarla doludur

Resmi için diyor ki:

Dış yüzüm ağardıkça ağarmakta, fakat
Sormayın iç yüzümün rengini: Yüzler karası
Beni kendimden utandırdı şimdi hakikat
Bana hiç benzemeyen suretimin manzarası

O kadar yanlış söz arasında bir de doğru söz söylemiş Doğru sözüne ne diyebiliriz ki?

Sevenlerinin dili ile Akif
Mezhepsizler kitabından alınan aşağıdaki ifadelerin tamamı mezhepsiz Süleyman Cadıoğluna aittir Cadıoğlu, Meyal dergisinde diyor ki:
Mehmet Akif hazretlerini sevişimin birçok sebepleri vardır En başta Akif, şeyh Abduhu, Şeyh Afganî'yi çok severdi Onlar gibi bir inkılâp yapmayı arzulardı
Akif de, Abduh gibi teselsülün butlanına da muhalifti
“O berahini de yetişir artık dinletme” derdi
Her ne kadar Ahmed Davudoğlu ve diğer mukallidler bu ifadeyi küfür say-mışlarsa da selefiyye yolundakiler daima takdir etmişlerdir Akif âlem-i Islama Ce-maleddinler salarak bir Âsım nesli meydana getirmek istiyordu
Bunu Meyal dergisinin başaracağını sanıyorum

Sonra Akif'in cesaretini hiç kimse inkâr edemez Ne diyor büyük şair:
Nur istiyoruz, sen bize yangın gönderiyorsun,
Yandık diyoruz boğmaya kan gönderiyorsun,
Mademki ey adl-i ilâhi, yakacaktın,
Yaksaydın ya melunları, tuttun bizi yaktın,
Yetmez mi musap olduğumuz bunca devahi?
Ağzım kurusun yok musun adl-i ilâhi?

Şimdiye kadar böyle cesur şair çıkmamıştır Kâfirleri yakacağın yerde biz-leri yaktın, bu adalete uygun mudur, yok musun adl-i ilâhi? Gibi sözlerle Akif çok büyümüştür
Bu büyük sözlere karşı mukallidler çıkıyor, şöyle diyor:
“Cenâb-ı Hak'kın hikmetinden sual olmaz Nur isteyene yangın gönderi-yorsa demek ki hak etmişler ki yangın gönderiyor Kâfirleri, melunları yakmayıp da Abdulhamid Han'ın düşmanlarını yakmışsa bunun da bir hikmeti vardır Yok mu-sun adl-i ilâhi diye Cenâb-ı Hakka dil uzatmak Akif'ten başka kimseye nasip olma-mıştır Her şey Adl-i ilâhinin içinde cereyan etmektedir Bazı gözler bunu görmü-yorsa adl-i ilâhiye hücum etmek mi gerekir? Var olan adl-i ilâhiye yok musun denir mi?
İşte mukallidler Akif gibi büyük bir zatı böyle tenkit ettiler
Hele Davudoğlu bu hususta kitap bile yazdı Abduhu ve onun yolunda olan Akif'i seven herkes Davudoğluna düşman olmalıdır Akif, müctehidler müc-tehididir Akif için fukahanın sözü ve kıyası mühim değildir İcma da mühim değil-dir Hattâ hadîs bile Akif için tek kaynak vardı: Kur'an Akif'in ilham aldığı tek yer Kur'ân'dı Onun için Akif, mukallitleri kızdıran şu mısraları söylüyordu:

Doğrudan doğruya Kur'an’dan alıp ilhamı,
Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâmı

Zaman sana uymazsa sen zamana uy demiş atalar
Akif gibi İslâmı asrın anlayışına uydurmak lâzımdır
Akif her ne kadar İslâm âlimlerinden nakli esas almamışsa da tek ilham aldığı yer Kur'an olduğunu bildirmişse de onun da bu yolda üstatları vardı Bunu şöyle anlatıyordu:
İnkılâp istiyorum ben de, fakat Abduh gibi
(Not: Buraya kadar olan ifadelerin tamamı Süleyman Cadıoğlu’na aittir)


EMEĞE SAYGI

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.