![]() |
Atatürk'ün Milli Sırrı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Atatürk'ün Milli SırrıAtatürk'ün milli sırrı Atatürk'ün tarihi nutkunda söylediği milli sır, onun kalbinde kuvvetlendikçe kuvvetleniyordu ![]() ![]() ![]() TBMM?nin Ankara?da 16 Mart-23 Nisan 1920 arasındaki hazırlıklarında bir gün, o zaman Heyeti Temsiliye karargahı olan Ziraat Mektebinde telefon etmek ihtiyacıyla Atatürk'ün salonuna girmiştim ![]() ![]() ![]() - Canım, bu mesele hakkında Yunus Nadi Beyin fikrini almadık, bir de ona soralım bakalım ![]() Dedikten sonra bana döndü: - Kurulması hazırlığıyla uğraştığımız meclisin hakları ve salahiyetleri üzerinde konuşuyorduk ![]() ![]() Ben yarı şaka, yarı ciddi şu cevabı verdim: - Acayip! Arkadaşların burada açılacak meclisle yepyeni bir Türk devleti kurulmakta olduğunda şüpheleri mi var yoksa? Atatürk'ün yanında kerli ferli, hepsi birer suretle maruf yedi sekiz kişi vardı ![]() ![]() ![]() - Canım, biz ciddi iş konuşuyoruz, sen alayla mukabele ettin ![]() Demiş ve bahsi hafifletmeye ve mecliste hazır olanların korkularını gidermeye müsaraat etmişti (çalışmıştı) ![]() İşte, Atatürk'ün milli sırrı, onun hakikaten sır olarak kalbinde saklamaya itina ettiği bu büyük işti ki, o zaman için ve hatta bir iki yıl sonlarına kadar ondaki takayyüd (özen) ve itinası asla yersiz değildi ![]() Yunus Nadi ABALIOĞLU |
![]() |
![]() |
|