Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Atatürk Köşesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atatürk, bilgi, hakkında, kurtuluş, savaşı

Atatürk Ve Kurtuluş Savaşı Hakkında Bilgi

Eski 07-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk Ve Kurtuluş Savaşı Hakkında Bilgi



Sevr Antlaşmasına göre Osmanlı toprağın bölünmesi
Tarih 19 Mayıs 1919-11 Ekim 1922
Bölge Anadolu ve Trakya
Sonuç Kesin Türk zaferi
Lozan Antlaşması imzalandı
Osmanlı Saltanatı sona erdi
Türkiye Cumhuriyeti kuruldu



Taraflar
Ankara Hükûmeti
Türkiye Cumhuriyeti Kuva-yi Milliye
Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi

İtilaf Devletleri
Fransa
Yunanistan (1828-1978)
Birleşik Krallık Britanya İmparatorluğu
Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti
İtalya (1861-1946) İtalya

Kumandanlar
Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye Cumhuriyeti Fevzi Çakmak
Türkiye Cumhuriyeti Ali Fuat Cebesoy
Türkiye Cumhuriyeti Kâzım Karabekir
Türkiye Cumhuriyeti İsmet İnönü

Fransa Henri Gouraud
Yunanistan (1828-1978) Anastasios Papoulas
Yunanistan (1828-1978) Georgios Hatzianestis
Yunanistan (1828-1978) Nikolaos Trikupis
Birleşik Krallık George Milne
Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti Drastamat Kanayan
Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti Movses Silikyan


Kurtuluş Savaşı, İstiklâl Harbi, Türk İstiklâl Harbi veya Millî Mücadele olarak adlandırılan I Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Misak-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için girişilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadele 1919-1922 yılları arasında gerçekleşmiş ve 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir

Kurtuluş Savaşı, dört belirgin döneme ayrılabilir:

1 I Dünya Savaşı sonrası dönemi: Mondros Mütarekesi'nin yürürlüğe girdiği 31 Ekim 1918'den, Mustafa Kemal Paşa'nın 9 Ordu müfettişi olarak Anadolu'ya yola çıktığı 19 Mayıs 1919'a kadardır
2 Örgütlenme dönemi: 19 Mayıs 1919'dan, Ankara'daki Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı 23 Nisan 1920'ye kadardır
3 Hakimiyetin sağlanması dönemi: 23 Nisan 1920'den, Londra Barış Konferansı'nın ikinci safhasının başladığı Mart 1922'ye kadardır
4 Barışın sağlanması dönemi: Mart 1922'den, Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim 1923'e kadardır


Konu başlıkları

Dünya Savaşı sonrası, Ekim 1918 - Mayıs 1919
1 İstanbul işgali, Kasım 1918
2 Kuvay-i Milliye
3 İzmir işgali, Mayıs 1919

Örgütlenme Dönemi, Mayıs 1919 - Mart 1920
1 Osmanlı Meclisinin açılması ve Misak-ı Milli, Kasım 1919 - Ocak 1920
2 Osmanlı Meclisinin kapatılması, Mart 1920

Hakimiyetin sağlanması, Mart 1920 - Mart 1922
1 Büyük Millet Meclisi açılması, 23 Nisan 1920
2 İç Cephe
3 Doğu Cephesi
4 Güney Cephesi
5 Batı Cephesi
6 Londra Barış Konferansı, Şubat 1921 ve Mart 1922

Barışın sağlanması, Mart 1922 - Kasım 1923
1 Mudanya Mütarekesi, Eylül 1922
2 Saltanatın kaldırılması, 1 Kasım 1922
3 Lozan Barış Konferansı, Kasım 1922
4 Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923
5 Cumhuriyetin İlanı, 29 Ekim 1923,

I Dünya Savaşı'na Almanya ile birlikte giren Osmanlı Devleti, Çanakkale Savaşı'ndaki başarılı savunmaya, Irak'ta Kutül-Ammare'de İngiliz ordusunu kuşatıp esir almasına ve savaşın son aylarında Kafkasya cephesindeki başarılara rağmen savaşın son günlerinde Filistin cephesinde Edmund Allenby komutasındaki İngiliz ordularına karşı Nablus Hezimetine uğramıştı Yıldırım Orduları Grubunun 18 Eylül 1918'deki bu bozgundan sonra Liman von Sanders komutanlıktan istifa etmiş ve yerine Padişah tarafından kendisine Yaver-i Fahri Hazret-i Şehriyari ünvanı da verilen Mustafa Kemal Paşa atanmıştı Mamafih 1 Ekim 1918'de Şam, 16 Ekim 1918'de Hama ve Humus, 25 Ekim 1918'de de Halep kaybedildi

Suriye cephesinin çöküşü üzerine İttihat ve Terakki hükümeti 8 Ekim 1918'de istifa etti Hükümet ileri gelenlerinden Talat, Enver ve Cemâl Paşalar yurt dışına kaçtılar Genel af ilan edilerek, sürgün ve hapisteki muhaliflerin İstanbul'a dönüşüne izin verildi 30 Ekim1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı hükümeti yenilgiyi kabul etti Aralarında Mustafa Kemal Paşa'nın etkisinde olan Minber gazetesi de dahil olmak üzere İstanbul basını mütarekeyi sevinçle karşıladı

Mondros Mütarekesi gereğince İtilaf devletleri'ne güvenlikleri gereği istedikleri yerleri işgal etme yetkisi tanınıyordu 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandığında Musul ve çevresi henüz Ali İhsan Sabis Paşa komutasındaki Türk birliklerinin idaresindeydi Ateşkesten sonra İngilizler, Musul ve Zaho'daki sivil Hıristiyanların topluca öldürüldüğünü iddia ederek Türk birliklerinin Musul'u terk etmesini istediler Ali İhsan Sabis Paşa, bu isteği reddetti ancak Suriye cephesinde Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Yıldırım Orduları grubunun Şam'dan sonra Halep'te de İngilizlere yenilipAdana'ya kadar çekilmesi neticesinde demiryolu ikmal hatlarının kesilmesi üzerine ve İstanbul hükümetinin de bu yolda emir vermesinden sonra Musul'u bırakıp Nusaybin'e kadar çekildi İngiliz askerleri hiçbir direnişle karşılaşmadan Musul'a girdiler İstanbul'dan benzer bir emir Mustafa Kemal Paşa'ya da Çukurova bölgesini terketmesi için gelmişse de Mustafa Kemal Paşa Adana'yı boşaltmamış ve Harbiye Nezaretiyle yaptığı telgraflaşmalarda emrin kanunsuz olduğunu söyleyerek emre direnmişti Harbiye nezareti, kendisini görevden alıp karargaha çağırdığında ordunun bir kısım silahlarını halka dağıtarak düşman eline geçmesine mani olmuştu Bazı silahlar ise, Anadolu'da bir düşman direnişinde kullanılmak üzere Teşkilat-ı Mahsusa elemanları tarafından daha güvenli olan doğu cephesine taşınmıştı Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a dönmesinden sonra Ali Fuat Paşa, emrindeki 20 kolorduyu teçhizatıyla birlikte önce Konya'ya sonra da Ankara'ya getirerek İstiklal Savaşı hazırlıklarına başladı Bu sırada Kâzım Karabekir Paşa da emrindeki 15 kolordu'yu terhis etmemiş ve Erzurum'da savaşa hazır tutmaktaydı


İstanbul işgali, Kasım 1918

6 Kasım'da Boğazlar silahsızlandırıldı 7 Kasımda işgal güçleri Çanakkale'den geçti 13 Kasım 1918'de Osmanlı'nın başkenti İstanbul'a müttefik askerleri geldi 23 Kasım 1918de Ahmet İzzet Paşa yeni hükümeti kurdu 9 Şubat'ta Hadisat gazetesinde Süleyman Nazif 'Kara Gün' başlıklı bir yazı yazdı Türk milletinin böyle bir işgali yaşamadığını ve bunu kaldıramayacağını söyledi İtilaf devletleri Türk halkının tepkisini çekmemek ve işgalin haklılığını kanıtlamak için işgalin geçici olduğunu amacının Padişahlığı, halifeliği, azınlıkları korumak olduğu Padişahlık makamının kaldırılmadığını ve İstanbul'dan verilecek kararların geçerli olduğunu ilan etti

İstanbul sularına ellibeş parçalık donanma demirledi ve 3000 civarında asker karaya çıkarılarak işgal hızlandırıldı

Çoğunluğu İngilizlerden oluşan bir subay grubu ve asker grubu meclisi bastı ve kapattı Böylece TBMM açılana kadar halkın sesi kesildi Milliyetçi ve milli mücadelenin devamını sağlamak amacını güden milletvekillerini Malta'ya sürgüne gönderdiler Bu vekillerin bir kısmı 1921'de bir kısmı da 1922-1923 arasında Anadolu'ya döndüler


Kuvay-i Milliye

İttihat ve Terakki yönetiminin, gizli bir teşkilat olan Teşkilat-ı Mahsusa vasıtasıyla Anadolu ve Rumeli'de savaş sonrası bir direniş hareketi örgütlediği anlaşıldı Direnişin amacı, doğu illerinin Ermenilere, Ege bölgesinde bazı yerlerin Yunanlılara ve Adana yöresinin Fransa kontrolündeki Suriye'ye verilmesini öngören girişimlere karşı mücadele etmekti Yanı sıra, savaş yıllarında çeşitli yöntemlerle önemli servete ve yerel iktidara kavuşan İttihat ve Terakki yanlısı zümrelerin konumlarının korunması, savaş sırasında sürülen gayrimüslim Osmanlı vatandaşlarının geri dönmesinin önlenmesi, bundan dolayı çıkabilecek karışıklıklar nedeniyle müttefik devletlerin olası müdahalesine karşı konulması amaçlanmaktaydı

1919 başlarından itibaren Kuvay-i Milliye (milli kuvvetler) adıyla silahlanan bazı gruplar, Ege ve Karadeniz bölgesinde Rumlara, Güneydoğu'da ise Ermenilere karşı çatışmalara girdiler Bu grupların çoğu 50 ila 200 kişilik düzensiz kuvvetlerden oluşmakta ve Teşkilat-ı Mahsusa üyesi olduğu bilinen kişilerce yönetilmekteydi

1919 Şubat ayında Müttefik İşgal Kuvvetleri Yüksek Komutanı Edmund Allenby, Anadolu'da asayişi sağlamak ve henüz teslim olmamış olan Ali Fuat Paşa komutasında Ankara'daki 20 ve Kâzım Karabekir Paşa komutasında Erzurum'daki 15 kolorduların teslim olmalarına ikna edilmeleri amacıyla, İngiliz ordusunun Suriye cephesinde Türk kuvvetlerini kısa sürede nasıl yendiğini bilen üst düzey bir Türk komutanının özel yetkilerle donatılarak Anadolu'ya gönderilmesini önerdi 15 Mayıs 1919'da "Anafartalar Kahramanı" ve "Yaver-i Fahri Hazret-i Şehriyari (Padişahın Onursal Yaveri)" Mirliva Mustafa Kemal Paşa, 9 Ordu komutanı ve Anadolu Genel Müfettişi sıfatıyla, padişah VI Mehmet Vahdettin tarafından Anadolu'ya gönderildi

İzmir işgali, Mayıs 1919

İzmir'in işgali düşüncesi 1919'un Şubat ortalarında Yunanistan başbakanı Venizelos'un önerisiyle, İngiltere başbakanı Lloyd George tarafından ortaya atıldı İzmir'in İşgali, I Dünya Savaşı sonrasında Paris'te toplanan uluslararası barış konferansının kararıyla ortaya çıktı ABD başkanı Wilson bu öneriye önce kesinlikle karşı çıktı, ancak 25 Mart olayında daha esnek bir tavrı benimsedi 7 Mayıs ta İngiltere, ABD ve Fransa, Yunan donanmasının İzmire gönderilmesinde mutabık kaldılar

İzmir'in işgali kansız başladı Hatta İzmir'in işgalini 1 gün önceden bildiğinden İzmirdeki Osmanlı Ordusuna karşılık vermemesini emretmiştir Böylece İzmir'deki Osmanlı Ordusu hareketsiz kaldı ve Yunanlılara teslim oldu

İşgal günü Yunan ordusunun en yaman birlikleri olan evzon askerleri şehirde zafer turu attılar Bu zafer turu sırasında Türk subayları sahil şeridine dizdiler Aziz Nesin bu olayı daha sonra araştırmalarına dayanarak kitabında anlatacaktı: Bir Türk Subayı Evzon askerinin "Zito Venizelos" diye bağırmasını istediği halde yapmadığı için öldürüldü Evzon askerleri şehri her gezdiklerinde ve subaya geri döndüklerinde bir kez süngüleniyordu Bu Türk Subayı 22 kez süngülendi ve şehit oldu Yunanlılar daha ilk gün birçok Türk asker ve vatandaşı öldürdü Böylece işgal daha ilk günde 400 kişiye mâl oldu

İşgal başladığı sıralarda, bu görüntüye daha fazla tahammül edemeyen gazeteci Hasan Tahsin, silahını çekip ateşleyerek en öndeki Yunan bayraktarını başından vurmuştur Bu hareket, Kurtuluş Savaşı'nı başlatan ilk kurşun olarak kabul edilir

İzmir'in işgali ile Türk halkında var olan fakat yetersiz komutanlar yüzünden kullanılamayan mücadele yeteneği tekrar uyandı ve İzmir'deki bir kısım asker istifa ederek Milli Mücadele'ye katıldı Aynı zamanda İzmir'de kalan Türkler de işgalin getirdiği huzursuzluğa dayanamadı ve Anadolu'ya göç etti Kalmakta ısrar eden Türk ailelerse Yunan askerinin tavırlarına ve yaptıkları eziyetlere daha fazla dayanamayıp Anadolu'daki milli mücadeleye destek vermek amaçlı olarak göç ettiler

"Türk asker ve subayları d ipçiklenerek, süngülenerek öldürülüyor, üzerlerindeki kıymetli eşyalar zorla alınıyordu İşgale karşı boyun eğmiş bulunan Ali Nadir Paşa yerde sürüklenerek tekmeleniyordu Türk subayları "Zito Venizelos" diye bağırmaya zorlanıyor, ağır hakaretlere uğruyorlardı Bağırmayı reddedenler ise süngüleniyordu Reddedenlerden Albay Fethi Bey de süngülenerek şehit edildi Şehrin diğer yerlerinde de olaylar, yağma, öldürme ve tecavüz olayları başladı Türkler'e ait evler ve işyerleri Rumlar tarafından yağmalanıyor, canını, malını, namusunu korumak isteyen Türkler öldürülüyordu Bütün bu olaylar "uygar ulusların temsilcilerinin" gözleri önünde, "uygar devletlerin" izniyle yapılıyordu Lord Curzon'un 18 Nisan 1919 tarihli bildirisinde "Selanik kapılarının 5 mil dışında asayişi sağlayamayan Yunanistan'ın Aydın Vilayeti'nde (İzmir o tarihte Aydın Vilayeti içinde idi) barış ve güvenlik sağlamakla görevlendirilmesini" uygun görmediğini açıkladığı Yunanlılar ilk gün 400 Türk öldürmüşlerdi Çevre köy ve kazalardaki olaylarla bir iki gün içinde 5000 kadar Türk öldürüldü"

İzmir kenti ile birlikte Ayvalık, iki kent arasındaki sahil şeridi, Çeşme yarımadası ve Belkahve'ye kadar İzmir'in hinterlandı da işgal edilmiştir 23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasından sonra Yunan ordusu İzmir'den harekete geçerek, Sevr Antlaşması ile İtalyan bölgesi olarak kabul edilen Manisa, Uşak, Denizli, Balıkesir, Bursa şehirlerini de işgal etmiştir Bu sebeple Yunanistan ile arasında ihtilaf çıkan İtalya ise bu işgalden sonra Kurtuluş Savaşı müddetince Ankara hükümetini desteklemiş ve askeri yardım da yapmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.