Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
siyer

Siyer 23

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Siyer 23



23 KORKU VE ÜMİT


Elbette gençlerin ve zayıfların hepsi, hemen ilâhi da­veti kabul etmemişti, fakat hiç olmazsa onların kendini be­ğenmişliği, küçük yaşamlarını bir klarnetin notaları gibi bölen davet ve vaazların Önem ve şiddetine karşı kulakla­rını tıkamalarına neden olmuyordu Osman'ın çölde duy­duğu : «Ey uykudakiler uyanın» sesi vahyin kendisiydi ve daveti kabul edenler, şimdi sanki uykudan uyanmışlar ve yeni bir yaşama girmişlerdi
Geçmişteki ve şu andaki kâfirlerin tutumu şu sözlerle ifade edilebilir: «Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur Ve bizler diriltilecek de değiliz» (En'am: 29) Bu sözlere ilahi cevap olarak şunlar söyleniyordu: «Bizler gökleri, yeri ve ikisinin arasındakilerini oyuncular (in oyun konusu) ola­rak yaratmadık» (Enbiya: 16, Duhan: 38) «Bizim boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve sizin gerçekten bize döndûrülüp-getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?» (Mü'minûn: 115) Küfrün henüz tam olarak yerleşmediği kişilerde bu söz­ler etkisini gösteriyordu Bu etki, kendisini bir nur ve hi­dayet (doğru yola ulaştırıcı) olarak niteleyen vahyin tü­mü için de geçerliydi Mesajı kabul etmeye iten başka bir neden de onu getiren elçinin kişiliğiydi O, başkalarını kötülüğe yönlendirmeyecek denli gerçekle dolu ve kendisi de sapıtmayacak kadar hikmet ve fazilet sahibiydi Yapı­lan çağrıda hem bir uyan, hem de bir vaad vardı, uyan onları iyi işler yapmaya yöneltiyor, müjde ise onlan mutlu kılıyordu
«Şüphesiz: 'Bizim Rabbimiz Allah'tır' deyip sonra da dosdoğ­ru bir istikâmet tutturanlar (yok mu) onların üzerine melekler iner (ve der ki): «Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriziz Orda nefislerinizin arzuladığt her şey sizindir ve istemekte olduğunuz her şey de sizindir Çok bağışlayan, çok esirgeyen (Aî-tah)tan bir ağırlanma olarak» (Fussikt: 30-32)
«Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine vadedılen cen­net mi? Ki onlar için bir mükâfat ve son duraktır, içinde ebedi katlar olarak, orada her istedikleri onlarındır, bu Rabbinm üzerinde istenen bir vadidir» (Yunus:7)
Gerçek mü'minler «Bizimle karşılaşmayı umanlar» di­ye tanımlanmıştır Oysa kafirler:
«Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatına razı olan­lar ve bununla tatmin olanlar ve bizim üyelerimizden habersiz (ga­fil) olanlar» (Yunus: 7) dır
Mü'min'in tutumu, her konuda kâfirinkinin aksi ol­malıdır İnanmayanların daldığı küfrün bir özelliği de on­ların tabiat görüntülerini olduğu gibi almaları ve onlar­dan ders almamalarıdır Gerçeğe (Hakk) uyanık olmak sadece insanın ümitlerini bu dünyadan ahirete çevirmesi değil, aynı zamanda bu dünyada serpili olan Allah'ın âyetlerinden de ders almasıdır:
«Gökte burçları kıtan, onların içinde bir aydınltk ve nurlu bir ay vareden (Allah) ne yücedir O gece ile gündüzü birbiri ar­dınca kılandır; öğüt attp-düşünmek isteyenler ya da şükretmek isteyenler içinj* (Furkan: 61-62)
Kureyş liderleri küstahça peygamberden bu âyetleri (işaretleri veya mucizeleri) göstermesini, ya gökten onu destekleyen bir melek gelmesini, ya da onun göğe yüksel­mesini İstiyorlardı Ve birgün, dolunayın henüz Hıra dağmın tepesine çıkıp ortalığı' aydınlattığı bir gecede, bir grup kâfir peygambere yaklaştılar Ve eğer gerçekten Al­lah'ın Rasulü ise Ay'ı ikiye bölmesini istediler Mı ""Tünleri ve kararsızları da içeren büyük bir topluluk vardı ve bu istek yerine getirildiğinde tüm gözler parlayan Ay'a çev­rildi Büyük bir şaşkınlık içindeydiler, çünkü Ay ikiye ay­rılmış ve her biri dağın bir yönünde parlıyordu Peygam­ber «İşte şahit olun- dedi Fakat asıl ay'ı ikiye bölmesini isteyenler bu optik mucizeyi reddettiler ve onun büyü ol­duğunu söylediler (Kamer: 1-2) Diğer taraftan inananlar sevindiler ve kararsızlardan bazıları imâna yaklaştı, bazı­ları ise gerçekten İman etti
Böyle isteklere karşı Allah'tan gelen bu cevap bir is­tisnaydı Çünkü Kurevş'in istediği diğer mucizeler onlar istediğinde değil, Allah'ın dilediği zaman meydana gel­mişlerdir Bunlardan başka sadece İnananların şahit ol­duğu küçük mucizeler de vardı Fakat bu tür harikalar yeni dinin merkezinde bir konuma sahip değildi, çünkü İsa'nın bir önceki vahyin mucizesi olması gibi, bu vahyin mucizesi de Kur'an'ın kendisiydi Kur'an'a göre İsa, hem Allah'ın elçisi hem de «O'nun kelimesidir Onu (Ol keli­mesini) Mer'yem'e yöneltmiştir ve O'ndan bir ruhtur» (Ni­sa: 171) Aynen Allah'ın kelimesi olan İsa'da olduğu gibi şimdi de Allah'ın kelimesi olan Kur'an'la İslâm gerçek bir din oluyordu Bu kelâmın (Kur'an) işlevlerinden biri de İslâm'a hanif bir din olarak bakıldığında (Rum: 30) insan­da zaman geçtikçe körelen ve yanlışlıklara yönelen duygu­lan tekrar uyandırmaktı Bu nedenle Kureyş Peygamber'den mucize göstermesini istediğinde Kur'an'ın cevabı, on­ları her zaman gördükleri, fakat üzerinde düşünüp ibret almadıkları şeylere yöneltmek olmuştur:
«Kendileri bir bakmıyorlar mt o deveye, nasıl yarat Odı?
(ğoğe; nasıl yükseltildi*
Dağlara; nasıl oturtulup-kuruldu? Yere: nastî yayılıp, döşendi?» (Gaşiye: 17-20)
İnananlardan beklenen korku ve ümidin her ikisi de Allah'a götüren davranışlardır Allah'a şükür belirtisi ola­rak söylenen «Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'adır,, sö­zü aynı zamanda korku da taşır ve hamdedeni ve h&m,-dolunam doğruca tüm iyiliklerin kaynağı olan uluhr/ete götürür «Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla» sö?u insanı ümitle aynı yöne yöneltir Bu korku ve ümit en be­lirgin bjr şekilde Fatiha Suresinde toparlanmıştır (Kur'-an'ın ilk suresi [color="#0066cc"]olduğu için Açan anlamında Fatiha is­mi verilmiştir
«Hamd, Alemlerin Rabbi Rahman, Rahim ve Din gutumun maliki olan Allah'adır Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca senden yardım dileriz Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet ver­diklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapıkhmnkine değil» (Fatiha 2-7)
îslâm öğretisinin en güzel ve tam ifadesini yapan diğer bir sure de Kur'an'ın son surelerinden biri olan fhlas Sü­residir Bu sure, putperestlerin Peygamber'den, Allah'ı ta­nımlamasını istediğinde indirilmiştir:
«De ki: O Allah birdir
Allah Samed'dir (her şey ona muhtaçtır, daimdir, hiçbir şee
İhtiyacı olmayandır)
O doğurmamtştır ve doğurulmamışlır
Ve hiç bîr şey O'nun dengi değildir(ihlasSuresi)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.