Prof. Dr. Sinsi
|
Kütüb-İ Sitte Hadisler - Îlâ Bölümü
ÎLÂ BÖLÜMÜ
108 - Enes (radıyallahu anh) 'in anlattığına göre, Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'i bir at yere atmıştı Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın (sağ) tarafı veya (sağ) omuzu ezildi Bu O'na ayakta duramayacak kadar ızdırab verdi O sıralarda hanımlarını da bir ay müddetle terketti Bu esnada, hurma kütüğünden yapılmış bir merdivenle çıkılan tenezzüh odasına (meşrübe) çekildi Ashâb (radıyallahu anhum ecmaîn) kendisine "geçmiş olsun" ziyaretine geliyorlardı Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) oturarak namaz kılardı, onlar ise ayakta durarak namaza uymuşlardı Selâmı verince şöyle dedi: "İmam, kendisine uyulmak için vardır Öyle ise ayakta namaz kıldırıyorsa siz de ayakta kılın, şâyet oturarak kıldırıyorsa siz de oturarak kılın, imam rükuya varmadan rükuya gitmeyin, o başını kaldırmadan siz de kaldırmayın "
Râvi der ki: "Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) ayın 29'unda meşrübeden indi Ashâb: "Ey Allah'ın Resûlü, sen bir aylık bir müddet için îlâ'ya (ayrı kalmaya) karar vermiştin" dediler Onlara: "Bu ay yirmi dokuz gündür" cevabını verdi "
Buhârî, Salat 18, Ezan 51, 82, 128, Sıfatu's-Salat 83, 128, Savm 11, Mezâlim 25, Nikâh 91, Talâk 21, Eymân 20; Tirmizî, Savm 6, (690); Nesâî, Talak 32, (6, 166)
Buhârî ve Müslim'de Ümmü Seleme'den gelen bir rivayette: "Bu ay yirmi dokuz çekiyor" buyurmuştur
Müslim'de Câbir (radıyallahu anh)'dan kaydedilen bir rivayette: "Sonra iki elini üç sefer uzattı, ikisinde her iki elinin bütün parmaklarıyla, sonuncu kerede sadece dokuz parmağıyla işaret etmişti" diye (yirmi dokuzu gösterdiği açıklanır) (Sıyam 24)
109 - İbnu Ömer (radıyallahu anh), "Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler için dört ay beklemek vardır Eğer erkekler (o müddet içinde kefaret yaparak zevcelerine) dönerlerse şüphe yok ki Allah cidden gafur ve rahîmdir  " (Bakara 226) âyetinin açıklaması ile alakalı olarak) şöyle demiştir: "Ayette zikredilen) dört ay geçtikten sonra ya rücu etmek veya boşamak üzere zevc tevkif olunur Îlâ yapan fiilen boşamayınca (bu müddetin dolmasıyla) boşanma husule gelmez " Bu görüş, Hz Osman, Hz Ali, Hz Ebu'd-Derda ve Hz Aişe (radıyallahu anhüm ecmaîn)'den ve Ashab'tan on iki kişiden de rivayet edilmiştir
Buhârî, Talak 21; Muvatta Talak 19, (2, 557)
Buhârî'nin bir başka rivayetinde İbnu Ömer demiştir ki: "Cenâb-ı Hakk'ın âyette zikrettiği îlâ, dört aylık müddet dışında hiç kimseye helal olmaz Bu müdded dolunca ya tatlılıkla hanımını tutar veya, Allah'ın emrettiği şekilde boşamaya karar verir (Îlâ müddetini uzatarak kocasının ayrıca birde boşanmasını beklemek gibi üçüncü bir yola sülûk edilemez )"
110 - Hz Ali (kerremallahu vechehu) buyurmuştur ki: "Bir kimse hanımına yaklaşmamaya yemin ederse (îlâ'ya karar verirse), bundan boşanma hâsıl olmaz Dört aylık müddet geçince, îlâ yapan koca tevkif olunur, ya boşar ya da kefaret ödeyerek rücu eder "
Muvatta, Talak 17, (2, 556)
İmam Mâlik der ki: "Bir kimse, çocuğu sütten kesilinceye kadar hanımına yaklaşmamaya yemin edecek olsa, bu îlâ yemini sayılmaz Bana Hz Ali'den ulaşan bir rivayete göre, bu durumdan kendisine sorulduğu vakit bunun îlâ olmadığını belirtmiştir "
111 - Hz Aişe (radıyallahu anhâ) der ki: "Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) hanımlarına yaklaşmamaya yemin etti (îlâ kararı verdi) ve (bal yemeyi de kendi kendine) haram etti Böylece helal olan bir şeyi kendisine haram kılmıştı Sonra kefâret karşılığında yeminini bozdu"
Tirmizî, Talak 21, (1201)
|